Atatürkçü ilahiyatçıların mesajı

Mezuniyet töreninde 10. Yıl Marşı okuyan ilahiyatçılar, iktidara bir şey demeye çalışıyor.

İttihat nefretinin, muhafazakar kesimde Abdülhamid sevgisi olarak ortaya çıkmasına benzer bir reaksiyon.

Abdülhamidçilik, onu deviren İttihat yönetimine tepki olarak doğmuştu. Yoksa döneminde popüler bir padişah değildi.

Bugün vatan, millet, hürriyet fikrini aşıladıkları için minnetle andığımız Namık Kemal, Mehmet Akif gibi kim varsa, Abdülhamid'e karşıydı. Hain diye sürülmüş, hapis görmüşlerdi.

Sonra ortaya çıkan Abdülhamidçilik, en simgesel mağdurlarını bile Abdülhamid'le barıştırmaya kalkıştı.

Mehmet Akif şöyle pişman oldu, rahmetli hünkardan af dileyip onu böyle arar oldu diye hala barıştırmaya uğraşıyorlar.

Milli şairimiz, Abdülhamid'i yerden yere vuran şiirlerini, Cumhuriyet döneminde Safahat'tan çıkardı sanırsınız. Yanıldığını, yanlış yaptığını düşünse tutar mıydı kitabında?

Slogan düzeyinde, bilgiye dayanmayan, sığ bir yüceltme bu.

Abdülhamid'in tarihsel rolüyle, mirasıyla ilgisi yok, o kısmıyla ilgilenen de yok. Bayraklaştırılan portresinin, gerçeklere uyması şart değil.

Tahttan indirildiğiyle kalmadı da sanki idam edildi zannedilebilmesi, iki Türkiye kadar toprağı başkası kaybederken Abdülmahid bir karış bile vermedi diye bilinebilmesi bundan.

Devrinde Osmanlı'nın faize batıp tefecilerin eline düşmediğine, Düyun-u Umumiye'yi kurarak Osmanlı maliyesini Avrupa komiserlerine teslim edenin başkası olduğuna, Abdülhamid'den sonra gelenlerin alacaklı ülkelere vergi toplama yetkisi verip ekonomik bağımsızlığımızı bitirdiğine kim inanırdı aksi halde!

Kulaktan dolma rivayetler, dolduruşlarla büyüyen bir sevgi ancak, Batı hayranı Abdülhamid'e Batı düşmanlığını temsil ettirebilirdi.

Tarihçi kılıklı propagandistlerce kafası allak bullak karıştırılmış böyle bir iktidar kitlesi oluştu.

Resmi tarihin yalanlarla halkı doldurduğunu, Osmanlı'ya düşman kuşaklar yetiştirdiğini söyleyenlerin alternatif tarihi de az yalan ve çarpıtmayla dolu değil.

Alternatif tarihçiler de Cumhuriyet'e ve kurucularına karşı halkı nefretle doldurmaya soyundu.

Bunun için sultanları evliyalaştırır, saltanatı allayıp pullayıp yüceltirken Cumhuriyet'i kötülediler.

Osmanlı'dan geriye kalanları düşmandan kurtaranları da şeytanlaştırdılar.

Abdulhamid'in zirveye taşıdığı modernleşmeyi ve Batılılaşmayı ise din düşmanlığı projesi, küffar oyunu gibi gösterdiler. Tarihi, buna uydurdular.

Kendimizi sembollerle ifade etmeyi seviyoruz. Kocaeli İlahiyat'ın mezuniyet törenine yansıyan da aynı özelliğimiz.

Coşkuyla 10. Yıl Marşı okuyan ilahiyatçılar; 100 yıllık Cumhuriyet parantezini kapatıp öncesine dönme heveslerinin ters teptiğini söylüyor.

Demokratik cumhuriyettense dinle süslenmiş bir saltanatı sevdirme gayretleri, İlahiyat kapılarından da geri dönüyor. Mesaj başka nedir!

17.jpg

DOSSO DOSSİ FUARINDAKİ UKRAYNALILARLA RUSLAR

Yaptırımlardan sonra, Rusya'nın Batı'ya açılan tek kapısı Türkiye. Yine de bavulunu kapanın, tatil ve ticaret için Türkiye'ye koşmasını beklemezsiniz. Ekonomilerini kötü vuran bir savaştalar sonuçta.

Ukrayna, Rus işgali altında. Savaş şartlarında tatil ve ticareti kim düşünecek! Türkiye'ye gelebileceklerini ummazsınız.

Dosso Dossi Fashion Show fuarı için, bir günlüğüne Antalya'daydım.

Yıllardır yapılıyor fuar. Bu yıl Ukrayna katılımında yalnızca yarı yarıya, yüzde 50'lik bir fire var. Rus katılımında ise yüzde 15'lik artış.

Ama kendiliğinden gelen bir başarı değil bu.

Adını rönesans ressamından alan yenilikçi bir fuar, Dosso Dossi.

"İş tatili" mottosuyla bavul ticareti ağını kurumsal bir zemine taşıyor.

Türkiye'den 150 firma, ücretini ödeyerek stant kiralıyor. Dosso Dossi de 15 bin dolarlık alım garantisi karşılığında, 5 bin alıcıyı bir haftalığına Antalya'da ağırlayarak satıcılarla buluşturuyor.

5 yıldızlı tatilleri şirketten. Üste de patron Hikmet Eraslan'ın DJ şovuyla fuara veda ediyorlar. Değme pop-star konserine taş çıkartan, 5 bin kişilik dev bir stat sahnesinden söz ediyoruz.

Ben de bu seneki kapanış şölenine gitmiştim. Tabii gündüz fuara uğradım, Ahmet ve Hikmet Eraslan'la konuştum.

Katılım, beklentilerinin üstündeydi. Ciro da. Ukraynalı müşterilerine teşvik indirimi yapmaları da etkili olmuş.

Saat gibi işleyen muazzam ve şık bir organizasyon gördüm.

Ekonomimiz, ihracata bel bağlamış durumda. Onu da şartları alabildiğine zorlayan işte bu çabalar ayakta tutuyor. Bravo Dosso Dossi!

YORUMLAR (101)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
101 Yorum