Aşı nerede aşı!
Olmadığı halde varmış gibi gösterilen darbe çığırtkanlıklarına karşı Milli Savunma Bakanlığı, gece yarısı mücadele bildirisi yayınladı.
AK Parti, 81 ilde suç duyurusu harekatı başlattı.
Olmayan darbe tehdidi ve heveslerini püskürtme operasyonu, azim ve kararlılıkla son sürat büyüyor.
Fakat ortada olmayan aşılarla ilgili AK Parti’den ve iktidardan çıt yok. Ara ki bulasın.
Avrupa’nın neredeyse tamamında yaygın aşılama başladı. ABD ve Rusya’da da toplu aşılama çalışmaları tam gaz sürüyor.
İngiltere ilk aşıyı 8 Aralık’ta 90 yaşındaki bir kadına yaptı.
Almanya’da aşılama, 101 yaşındaki bir vatandaşla 26 Aralık’ta start aldı. Ve ertesi gün bütün AB ülkelerinde...
Kanada ve Rusya’nın tüm bölgelerinde toplu aşılama başlangıcı 15 Aralık. İsrail’de 20 Aralık. Kosta Rika, Şili ve Meksika ile Sırbistan, Kuveyt, Suud, Bahreyn ile Umman’da ise 24 Aralık.
ABD’de ilk, 14 Aralık’ta bir hemşire aşılandı. Sonra milyonlarca dozu geçti. Yeni Başkan Biden’la ordunun komuta kademesi, halkı teşvik için canlı yayında aşı vurdurdu.
Hollanda Başbakanı Rutte, aşılama takvimi sarktığı için kendisini ne kadar kötü hissettiğini açıkladı.
Kraliçe Elizabeth, Prens Charles, Başbakan Merkel gibi devlet büyükleri, öncelik kriterlerine göre ilk gruplarda yer almadı, sıralarını bekledi.
Biz ne alemdeyiz peki?
Var mı yaygın aşı çalışmalarından bir haber?
Kaç milyon doz tedarik edildi, kime yetecek?
İlk doz yapıldı mı, kime, neye göre?
7 Ocak olmuş. Hala bir takvim verildi mi, sıranın ne zaman kendisine geleceğini kaçımız biliyor?
Ama okunmayan Türkçe ezan tantanasını bilmeyenimiz yok.
CHP’de kalmayan başörtüsü ayrımcılığına karşı basılmış yaygarayı, sağır sultan duydu.
Yapılmayan darbe çığırtkanlıklarıyla mücadele naraları, kıtalar aştı.
Olmayan darbe tehlikesine karşı orduya kaçtır çaldırılan alarm zilleri, yeri göğü tuttu.
Korku ve paranoyası ha bire kaşınan hayali darbeye direniş marşları, arşı inletiyor.
Ne kadar istense, kışkırtılsa da bir türlü çıkmayan sokak kalkışmasını Boğaziçi’nde çıkmış gibi gösterip bastırma cengaverlikleri, yedi düvelin kulaklarını çınlatıyor.
Havanda, döne dolaşa su dövmekle uğraştırılıyor millet. Yeter ki aşıdan sual etmek aklına gelmesin.
Salgında, dünyadan pozitif ayrışacağımızı iddia ediyordu iktidar.
Ayrıştık da. Halkın sağlığını korumakta epey ayrıştık. Ama pozitif yönde mi?
Ne kadar oyalarsanız oyalayın, millet bugün değilse yarın uyanacaktır. Sağlığına, canına gerçek tehdidin, bugün darbeden değil aşısızlıktan geldiğini anlayacaktır.
Halkın gerçek gündemi, suni gürültülerle dikkati dağıtılarak daha ne kadar halktan saklanabilir ki!
Darbe manipülasyonu neyi örtüyor?
İlker Başbuğ’la Can Ataklı’nın söyledikleri, darbelere hak vermişler, meşrulaştırmışlar gibi tersyüz ediliyor.
Can Ataklı, darbelere karşı çıkarken şöyle demiş:
“Hem de bugünün koşullarında darbe yapabilecek kabiliyet yok, bana göre çok zor…”
Öncesi, sonrası montajda kesilmiş. Kalanı da eklemelerle, zorlamalarla şu hale getirilip iktidar sözcülerinin hesaplarından servis edildi:
“Darbe yapabilecek kabiliyetimiz maalesef yok.”
Aynı şey mi! Ayıp değil mi yahu? Kuldan utanmasa bile Allah’tan korkar insan.
AK Parti, Erdoğan’ın çarpıtılmış sözlerinden yapılma haber kupürleriyle kapatılmak istenmedi mi?
Bunun gibi üstünde oynanmış haberler, dava dosyasına delil diye konmuştu.
Dün kendisine karşı uydurma haber yapan, yaptıran ve destekleyenlerden bugün yaşattıklarını yaşatarak intikam mı alıyor iktidar?
Peki rövanş duygusu, bu çarpıtmaları haklılarştırabilir mi?
O öcüydü, bu öcüydü derken...Hadi bir gün daha atlatıldı. Aşı gerçeği, daha ne kadar gargaraya getirilebilir ki!
Sormayacak mı millet, ‘aşıdan haber ver, aşı nerede aşı’ diye!