Dev sorun-tepkisel yaklaşımlar
Ortada, ister “tabanı kaygısı” sebebiyle densin ister “değer hassasiyeti”ne bağlansın, Ak Parti iktidarının görmezden gelemeyeceği bir “İstanbul Sözleşmesi” ve “6284 sayılı kanun” gündemi var.
O alanda bir kesimin “Ayasofya kadar hassas” kampanyası sürüyor. İktidar sıkıntılı; çünkü bir yandan İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı kendisi, bir yandan bunu birçok kadın kuruluşu ile birlikte gerçekleştirmiş ve onların tepkileri ile karşı karşıya, daha da önemlisi İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırdığı takdirde “Aile içi şiddet – kadına şiddet” gibi bir meselede duyarsız kalmış olacak. Onun için şu sıralar “Hem İstanbul sözleşmesini kaldırmak hem de kamuoyunda kadına şiddet noktasında duyarlılığı kaybetmemek” gibi bir formül aranıyor. Bu formül bulunur mu, bir formül bulunsa bile bu, “Şiddet konusunda duyarlı” kamuoyunu tatmin eder mi, düşünmek lazım.
İstanbul Sözleşmesindeki ana tepki, “eşcinselliğin korunması”na yönelik. 6284 sayılı kanuna yönelik tepki de, “Ailenin dağılmasına yol açma” endişesinden kaynaklanıyor.
Aslında her iki düzenleme “kadına şiddetin önlenmesi” hassasiyetinden yola çıkıyor. İstanbul Sözleşmesi’nde şiddetin önlenmesi bahsinde “her türlü cinsel yönelime yönelik şiddet” ifadesi de geçiyor ve bu ifade “eşcinselliğin tabii görüldüğü, meşrulaştırıldığı” tarzında okunuyor, tepkiler bundan kaynaklanıyor. 6284 sayılı kanunda ise “Kadının tek taraflı şiddet iddiası ile erkeğin evden uzaklaştırılması”nın ve hapse atılmasının “Ailenin dağılmasına yol açtığı” tepkisini getiriyor.
Olaya biraz kampanyalardan ve iki taraflı tepkilerden uzak baktığımızda “muhafazakâr hassasiyet”in üzerinde odaklaştığı iki ana sorun olduğu söylenebilir:
Bir: Ailenin dağılması
İki: Eşcinselliğin artması.
Aslında aile içi – dışı her türlü şiddete karşı çıkmanın “Muhafazakâr hassasiyet”in ilk maddeleri arasında sayılmaması ya da öyle bir görüntü ortaya çıkması, “Muhafazakar değerler” adına bir “iletişim” daha özgün ifadesiyle bir “tebliğ” problemi oluşturmuyor mu, bunun üzerinde düşünmek lazım. Çünkü gündemin öteki ucunda “Siz muhafazakârlar zaten kadına şiddeti önemsemez, hatta erkeğin kadını dövme hakkı bulunduğuna inanırsınız” gibi bir propaganda yürüyüp duruyor. “Muhafazakâr hassasiyet” bu negatif propagandayı nasıl göğüsleyecek, bence bir sorun olarak ortada duruyor.
Şu bir gerçek:
-Eşcinsellik her boyutuyla küresel çapta yaygınlık kazanıyor. Yaygınlaşma birçok ülkede eşcinsel evlilikleri yasal hale getirmekle sonuçlanıyor.
-Ailede küresel çapta bir sancı var. Bunun sonucu nikahsız birlikte yaşamaktan, yüzlerce aile türünün ortaya çıktığı kaosa kadar her şey var.
Her iki hadisenin – problemin temelinde insan türünün “cinsel alanda” kafasının karışması var. Cinsellik, “neslin devamı” ile alakalı bir temel ilişki alanı, olmazsa olmaz, ama mutlaka düzenlenmesi gereken bir alan, o alanda ölçüsüzlük egemen olunca, bunun içinden eşcinsellik de çıkıyor, ensestlik de çıkıyor, aile savrulmaları, çocuk dramları, şiddet de çıkıyor.
Bizde, benim “muhafazakâr hassasiyet” diye tanımladığım şey, bütün dünyada sorun olarak kabul ediliyor. Bir kere bütün dinlerin bu konuda hassasiyeti var, onun ötesinde, herhangi bir dini saikle yola çıkmadan da insani planda “Bu iş nereye gidiyor?” sorusu soruluyor.
-Eşcinsel ilişkiler ola ola nereye varılacak?
-Aile dağıla dağıla nereye varılacak?
“Bireysel tercih” küresel bir ölçek olarak her şeyi belirlemeye yetecek mi?
Bunlar “ortaya” sorulacak sorular olabilir. Yani herkesin cevaplaması gereken sorular.
Bizdeki “muhafazakâr hassasiyet” alanı ise, sanırım şu sorular üzerinde düşünmek durumunda:
-Küresel çapta yaygınlaşan -Türkiye’de, İslam ülkelerinde de yaygınlaşma emareleri görülen- cinsel savrulmalar (bu arada eşcinsel ilişkiler) nasıl önlenecek?
-Küresel çapta yaygınlaşan -Türkiye’de, İslam ülkelerinde de yaygınlaşma emareleri aile mahkemelerindeki yığın yığın boşanma dosyası ile ortaya çıkan- ailedeki sancı nasıl önlenecek?
-“Muhafazakâr hassasiyet”in kadına şiddet konusunu görmediği, önemsemediği, bu alana “kol kırılır yen içinde” mantığı ile baktığı suçlamaları nasıl göğüslenecek?
Belki yola, “Kadına şiddet, aile içi şiddet, insana, hayvana, havaya, suya, bitkiye, can taşıyan her varlığa şiddet kesinlikle önlenmeli” diye çıkmalı.
Belki yola “Evet küresel çapta cinsel savrulma ciddi insani sorunlar ortaya çıkarıyor, eşcinsel yönelimlerin sonunda nasıl bir insan türü ortaya çıkaracağı meselesi masaya yatırılmalı, ailedeki sancının kadına – çocuğa – erkeğe – insanlığa ödettiği – ödeteceği bedel karşılanabilir boyutun ötesine geçiyor, ey insan gel hep birlikte çare arayalım” diye çıkmak lazım.
Ortada “muhafazakâr” bir iktidar var, konuşulan alanlar yasal düzenlemelerden bağımsız, masaya yatırılması, üzerinde çalışılması, çözüm üretilmesi…. bunun için de her tarafın dikkatlice dinlenip çözüm aranması gereken alanlar.
Eğitim, kültür, gençlik ve aile…18 yıllık iktidarın en problemli alanları… Sonra da kanun yapmak veya iptal etmekle dev toplumsal – insani sorunların çözümünün beklenmesi…
Bence her şeye yeniden bakmak gerekiyor.















Ahmet Hocam! bu okuyucu ve yorumcu kitlesi ile işiniz çok çok zor vesselam
Yanıtla (0) (0)Gerçekten muhafazakarların, "hassasiyetleri" nedeniyle kendilerinde başkalarına müdahale hakkı görmeleri büyük bir sorun.
Yanıtla (0) (0)Hocam bence çok mantıksız bir yazı olmuş. Kanal istanbul dururken, chp belediyelerine celme takmak dururken, her savaşta birlik beraberlik icinde haraket eden bu milleti kutuplastirip oy devşirmek varken sizin yazdıklarız nedir lo! Sizden şöyle esasli sert elestiriler goremeyecek miyiz? Muhafazar kesimin bir sıkıntısıda bir Ahmet Altan olacak kadar birinin cikmamasi maalesef
Yanıtla (0) (0)Beyefendi zat'ı -âliniz butür konularıişlemeni bekliyoruz. Bırakın Ocaktanlar Bekiler memleketi(siyasetle)kurtarsınlar sizin konularınız ahlak ve fazılet konuları olmalı . Selam ve dua ile
Yanıtla (0) (0)Kutsal kitapta ne yazıyor " allahın bilgisi dışında dalında yaprak bile kıpırdamaz" insanların başka bedenlerde doğuyor olmalarindanda rabin bilgisi varsa sizin söyledikleriniz ne yana düşer? Allah bazi kularınıda öyle yaratmışsa size kabulenmek kalır yoksa.....!???
Yanıtla (0) (0)Yanlis insanlarla dogru is yapamazsiniz, bu yönetim degismedigi sürece (elbette, secimle) ülkede hic bir konuda düzelme olmaz. Hersey (zaten görüldügü gibi) daha da kötüye gider, gidiyor..
Yanıtla (0) (0)Rab'dan uyarı gelmiş,Ey peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi hanımlarının hoşnutluğu için,niçin kendine haram ediyorsun?(tahrim1)Hz peygamber iki hanımının kalplerini kırıp,incitmemek ve aile huzurunu temin etmek için sevdiği şeyi kendine yasak etmiştir. Hz.Ömer de hz. Rasul'un terbiye ikliminde yetiştiğinden o da hanımına aile saadeti için yumuşak davranmıştır.Bu iki örnek davranış muhafazakâr müslümana en güzel numunelerdir.
Yanıtla (0) (0)Bu ulkede Kemalistlerin de "milli ve yerli" olduklarini iddia eden yobazlarin da gayrimuslumlere karsi duyduklari hosnutsuzlugun carpici bir ornegini 09:05 numarali yorumcunun uslubunda gorebilirsiniz.
Yanıtla (0) (0)Homoseksuellik artmiyor, toplumlar medenilestikce (baskalarinin yasamlarina saygi gosterdikce) gorunur hale geliyor (toplamda toplumlarin yuzde birkacini gecmez). Atalarimizda/Osmanlida da vardi (oglan/oglancilik), sarayda bile (bilen bakalim hangi padisahlar?). Siz once agirlikla muhafazakar cevrelerde yaygin olan erkek cocuklara tecavuzu onleyin. Yetiskin insanlarin sevgisine mudahele hakkini nereden aliyorsunuz? Insanlarin yatak odasina da polis mi dikeceksiniz? Tarim/koylu toplumunun degerleri ile sanayi/bilgi/sehir toplumunu yonetemezsiniz..
Yanıtla (0) (0)Hz. Ömer hanesinde hanımı ile münazaa içindeyken olay münakaşaya dönmemesi vede huzur bulmak için Resullah'ın evine yol aldı...kapıya yaklaşınca kızı olan hafsa annemizin de hz Resulle münazaa içinde olduğunu işitince evine geri dönüp hanımına hz.Resul gibi muti davrandı. Daha sonra kızı Hafsayı uyarmıştır.bir başka olay kısaca hz Resul'diğer hanımları ile bal hadisesi vardır.Hafsa ve Ayşe annemizin isteği üzere balı kendisine yasaklamış akabinde Rab'dan uyarı gelmiş"e
Yanıtla (0) (0)Siz rahat koltuklarinizda din, ayasofya, muhafazakarlik, ak parti vs konusurken Van Golu'nde teknenin batmasi sonucu olenlerin sayisi 43 oldu. Aralarinda kadinlar ve cocuklar da var. Bunlar multeciler. Anli sanli devletiniz herkese posta koyuyor ama bir tekneye bu kadar multeci doldurulmasini goremiyor. Turkiye yol gecen hanina donmus. Insanin degeri sizin islami rejiminizde sifir. Batsin boyle rejim.
Yanıtla (0) (0)Sayın Hocam,üslûbunuz Şirinlerdeki Bilgin Dede gibi köşenizdeki fotoğrafla da örtüşüyor. Uyarı dili ile nasihat dili farklıdır. Siz gazetecisiniz uyarıcı,sorgulayıcı bir üslûp olmalı diye düşünüyorum. Bu üslüpla Ayasofya'ya vaiz olabilirsiniz belki hayalinizdir. Ah Hocam hayallerimizi bile riyakârlıkla kirlettiler. Bir görebilseniz. Muhabbetle...
Yanıtla (0) (0)Bizdeki ensest olayları Avrupa'da olanlar yanında bir hiçtir. Çok iyi bir iş arkadaşım vardı. V'İN SOSYAL BİR KURUMDA ek görevi vardı.Yaptiklari toplantılara katılan ve yardım isteyen kizlar olduğu gibi oğlanların da anneleri tarafından seks yapmaya zorlandıklarıni bu toplantilarda dinlediklerini söylemişti. Kızların evlerinde maruz kaldıkları tecavuzlerin haddi hesabı yokmuş İstanbul sozlesmesini kaldırmakla kadınlar daha savunmasız kalırlar.Bu eşcinsellik yatkınlığı da kanunla falan durdurulamaz. Binlerce yıldır bu böyle gelmiş böyle giden birşey .Hastalık bu . Gençlere yazık oluyor.
Yanıtla (0) (0)Merak ediyorum eşcinselliği savunanların kendi çocuklarında benzer bir durumun ortaya çıkması halinde ne tepki verirler, bu durumu olduğu gibi kabullenirler mi? Yoksa çare arayışı içine girerler mi? Eşcinselliği bir tercih gibi görmeye devam ederler mi? Bu bir yana tüm dünyada olduğu gibi bizim toplumumuzda da bu tür eğilimlerin arttığını endişeyle müşahade ediyoruz. Bu tek bir nedene asla bağlanamaz işin sosyolojik, biyolojik, psikolojik vs vs bir çok yönü bulunmaktadır. Esasen sorun sanıldığından çok daha büyüktür. Çözümü de öyle kolay olmasa gerek. Sayın yazar konuya değindiği için tşkkür
Yanıtla (0) (0)Türkiye de bütün dizilerde ballandıra ballandıra tecavüz sahneleri işlenirken,Müjde ar bile oynadığım 80 filmin 60'ında ırzıma geçildi derken, tıfıl çocukların oynadığı bilgisayar oyunlarında ki karakterler cinsellikle buram buram kokarken, açıktan yada subliminal olarak cinsellik fışkırtılırken, hangi yasayla toplumu kontrol altına alacaksınız?Netflix'te :Avrupa ülkelerinde 1. sıra hayret ki Türkiye de 2. sırada izlenen porno yapımı ortadayken, bilinçli olarak modernitenin dünyada ki insanları nihilizme tutsak edip içini boşaltması hasisliğe gebedir.
Yanıtla (0) (0)Sanki eşcinsellik daha önce hiç yokmuş, muhafazakarlar eşcinsellik dışındaymış gibi yazmışsınız. Aslında tam tersine varolan şey biraz açığa çıkmış durumda ama asıl büyük çoğunluk hala gizli saklı. Bir de henüz mümeyyiz olamayan erkek çocuklara tasaddi edenler ki kapalı toplumlarda daha yoğun, onlara hiç dokunulmamış.
Yanıtla (0) (0)Ben size çok güvenmiştim ve sizi değişmez sanmıştım. Atalaar 'üzüm üzüme baka baka kararırmış veya Kıratın yanında duran ya huyunda ya suyunda kapar." demiş. Ben yanılmışım. Allah hayırlı işlerinde sana yardım etsin.
Yanıtla (0) (0)+ kız erkek ayrı okullarda sınıflarda bir çok okulda. İslama göre şudur diye yazarken daha geniş açıdan baksanız. “Toplumun yarısı kadınları saldırıya açık ve müsait, korunmaya muhtaç ve aciz gören bir anlayış” var. Korunma ve sahiplenme farklı şekillerde tezahür ediyor... Saldırılmasa başlarına bir şey gelmez kadınların, çocukların Önce siz erkekler olarak kendinizi ve hemcinslerinizi eğitin lütfen.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar, eşcinsellik ve ensest eskiden de vardı, bugün ortaya çıkmadı. Özellikle kapalı toplumlarda, kalabalık yerleşim yerlerinden uzak küçük yerleşim birimlerinde bilinenlerden fazlası vardır. Aile içi mevzu kabul ediyorlar. Bunları, emniyet ve yargı mensupları çok daha iyi bilir... Teknolojik imkanlar arttıkça haberleşme hızlandıkça nüfusun artması ve şehirleşmenin kontrolsüz şekilde hızlanması nedeniyle daha görünür hale geldi. Suriye’den ve benzer ülkelerden gelen kadın, erkek ve çocukların başlarına gelenleri yazmasanız da takip ediyorsunuzdur. Gelir adaletsizliği artıyor, eğitim...
Yanıtla (0) (0)Sn.Ahmet Taşgetiren BeyefendiyeBütün bunları çözümü ''Emre olunduğu gibi dosdoğru'' olmaktan geçiyor.Çözüm FörmülüKur'an,Sünnet,Akıl ve Bilim.Kul hakkı yemeden Adaletli davranırsak,zülmetmezsek,haram lokma yemezsek,eline,beline ve diline hakim olunursa belki Allah bizi Affeder ve doğru yolu bulanlardan oluruz.Selam ve dua ile
Yanıtla (0) (0)Normal hayata kazandırılmaya çalışılırdı,hiçbiri de ben böyleyim diye ortalarda dolaşmazdı,muhafazakar iktidar dönemine denk geldi,ar damarları çatladı,fırsat buldukça ileri atılıp biz böyleyiz diye fırtına estiriyorlar,bunda İstanbul sözleşmesinin rolü büyük. Sözleşmeden çıksanız bile aile kurumu alabileceği hasarı almış görünüyor,normal aile yapıları azınlıkta kalmış görünüyor veya ben buyum diyenlerin arsızlığı karşısında ses çıkaramıyorlar,her tarafı pis bir deynek neresinden tutar nasıl temizlersiniz bilemem . Allah ailemizi, çocuklarımızı,torunlarımızı bütün insanlığı korusun. Amiin!
Yanıtla (0) (0)''muhafazakar hassasiyet'' ülkemizin can yakıcı sorunlarına(yolsuzluk,hırsızlık,haksızlık,vb.) konularda seslerini çıkaramadıkları için, eşcinsellik,alkol,süt kardeşligi gibi marjinal konularda aslan kesiliyor.Lut kavmi gibi helak olacagını düşünüyor ama bu konunun beeşbin yıldır neden devam edip geldiginin analizini yapamıyor.
Yanıtla (0) (0)bizler, kapitalist diktatorlerin icadı sahte demokrasi dinini reddediyoruz.faizin,zinanın,lgbt nin mesru oldugu demokrasi islamla asla bagdasmaz.musluman oldugunu iddia edenler Kuranda bildirilen ilkelere uymak zorundadır.azaptan kurtulusun yegane yolu budur.demokrasi dini dahil diger tum sahte tarikat ve cemaatler cıkmaz sokak. seriati,islami ilkeleri savunabilen bir tek partinin bile olmadıgı ulkede seytani gucler insanları demokrasi dinine,laik rejime mahkum etmek istiyor.azaptan kurtulmak icin kesinlikle bu oyuna gelmemek gerekiyor.Kurandaki emir ve ilkeler kurtulusumuzdur.
Yanıtla (0) (0)Beraber yasamaninsartlarini yerine getiremeyen insanlarin sozlesme sikintilari.
Yanıtla (0) (0)Muhafazakar,,Secimler,,Politika,oy oranlari,tepki korkusu falan,filan ne kadar BANAL..!..Sözkonusu AILE...ne var icinde Bebekler,,Tuten Ocaklar .Sonrasi Aglayan bebekler,Ruyalari kirlenen Cocuklar..Öldürülen Kadınlar, veya Perişan edilen Babalar..nasil çıkacağız bu kaostan,,Kanun zoru yeterli mi veya Sevgi,Muhabbet Kanunu var mi.?.Nasil olustururuz...?..Biz neyin peşindeyiz..Maskeleri çıkarıp. Kizimiz,Gelinimiz,Damatimiz,Annemiz,Babamizi konuşuyor olalim.LUTFEN..Yani kendimizi ortaya koyalim..ic Politikayi degil..!..
Yanıtla (0) (0)3-Eğitim,hukuk,adalet,ahlak,ekonomi,temiz siyaset anlayışı çöktü.Dolayısıyla günümüzde mutlaka dindarlar var.Ama onlar ülkeyi yönetmiyorlar.Bu siyasete destek verenler dindar olabilir mi?Allah kuranında maun suresinde bunların ibadetini lanetliyor.Çözüm,Ahlaklı bir eğitim anlayışıyla temiz bir nesil yetiştirmek,adletli bir yönetim anlayışını iktidar yapmak,yeni bir anayasa ile PARLEMENTER SİSTEM.
Yanıtla (0) (0)S.Ahmet hocam,büyük proje lerle ,bir kesimin zengin olması yla iş bitmiyormuş.Insanı öne çıkarıp gönül köprüleri kurmak ,eğitim,adalet,çalışmak,üretime,bilgiye,liyakata...önem verme kle herşey yoluna girer.İstenilir se çözülemeyecek hiçbir prop lem yoktur.
Yanıtla (0) (0)2_Hep tersi olmadı mı?1998 yılında bütün partilerin uzlaşmayla çıkardığı KPSS sınavlarında yüksek puan alanlardan başlayarak yapılan sıralamalar,mülakat sistemiyle bozulmadı mı?Hakim ve Savcılık sınavında yüksek puan alan,çocuklar mülakatla elenip,düşük puan alanlar mülakatla hakim ve savcı yapılmadı mı?Artık sınavda yapmıyorlar.Çeşitli yöntemlerle_özel kalemde asaleten atama,adrese teslim ilanla personel alma,..vs.BİZ DİNDARIZ,BİZ MUHAFAZAKARIZ,BİZ KUL HAKKI YEMEYİZ,BİZ VEBALDEN KORKARIZ...diye toplumun karşısında konuştular.Herşeyi bozdular.Herşeyi kirlettiler.
Yanıtla (0) (0)1- Akp Genel Başkanını 2003 yılında konuşmalarında herkese özgürlük,eşitlik,hukukn üstünlüğü,kimseyi ötekileştirmeyeceğini,adaletli olacağını, YOKSULLUK,YOLSUZLUK,YASAKLARI kaldıracağını,Türkiye'yi AVRUPA BİRLİĞİ STANDARTLARI seviyesine çıkartmayı hep vaat etti. Bu vaatlerin hangisi gerçekleşti?Bugüne kadar AKP de politika yapanların içinde yolsuzluk yapan,rüşvet alan,kamuyu zarar sokan,ihaleye fesat karıştıran yok mu?Bu dönemde yapılan yolsuzlukların hukuksuzlukların,adletsizliklerin,ötekileştirmelerin kitabı yazıldı.Sorumlulua hakkında yargıya intikal eden bir vaka duyan var mı?
Yanıtla (0) (0)Ayrıca sayın yazar, Adem ve Havvaya yasaklanan meyve şecere dir. Yani soy secer , üremedir. İncilde bahsi geçen Ademle havva arasına giren yılan hikayesi, Kuranda bu yemişi yedikten sonra Havvanın yük yüklenmiş olması kıssası açık ibaralerdir. Üreme ile Kul ilahlığa soyunmuş, içindeki şeytanın ebedi olma hevesine aldatmacasına yenilerek bu yemişten tatmış ve fani hale dönmüş fani eksik duygular zuhur edip utanarak edep yerlerini örtmüştür. Bu günahın meyvesi olarak nesiller dünyaya gelmiştir. Bu sebeptendir ki Hristiyanlar da doğan her çocuğu günah meyvesi olarak vaftiz ederler.
Yanıtla (0) (0)güzel bir yazı olmuş, emeğinize sağlık.
Yanıtla (0) (0)3- Eşcinsellik sorun olarak görülüyorsa, sorunun ana kaynağına kök sebeplerine yönelik ciddi bilimsel araştırmalar yapılmalı, Üniversitelerin Tıp,Sosyoloji,Psikoloji vs ilgili bölümlerinde bu konu ile ilgili bilimsel araştırma tez hazırlanmalıdır. Sorun Her boyutu ile aile yetişme ortamı, sosyal ortam, beslenme displini, yaşana travmalar, hormonal sağlık, psikolojik sağlık, ekonomi, kendine tapar derecesinde egolar vs vs tüm kök etmenler araştırılmalıdır.
Yanıtla (0) (0)1-Aile olma kavramını salt cinsel tercih üzerinden tanımlamak hatadır. Kişi cinsellik yaşamadanda herhangi bir kadını, erkeği, çocuğu Aile kavramı içine alabilir. Aile kavramını sosyolojik tanımlarsanız bu kavram bacak arası tanımdan daha nitelikli bir hal alır. 2- Neslin Devamı belki bugün cinsel ilişki ile mümkün ama çok yakın bir gelecekte belki bilim kurgulardaki gibi gen laboraturlarında isteğe uygun bebek üretimleride yapılabilecek. Bu durumda Aile, Ebeveyn, Çocuk kavramlarının sosyolojik tanımlamasını nasıl yapacağız?
Yanıtla (0) (0)Hoca, eşcinsellikle kafayı bozmuş. Eşcinsellik bir kimlik nasıl bazı insanlar sarışın doğuyorsa bazıları da eşcinsel doğuyor bazıları da heteroseksüel. Ne olsun eşcinseller İran'daki gibi taşlanarak mı öldürülsün? Sözleşme insanların cinsel kimlikleri sebebiyle ayrımcılığa ve şiddete uğramasına karşı önlem alınmasını vaat ediyor. Ki bu bir bacağı esas bacağı erkek şiddetinin önüne geçilmesi. Dediğinize göre eşcinseller taşlansın kadınlarda ölesiye dövülsün ve sokaka ortasında öldrülsün mü diyorsunuz??? Ne öneriyorsunuz???
Yanıtla (0) (0)Ensar vakfı yurtlarında erkek çocuklarına yapılan taciz ve tecavüzlere hiç ses çıkarmayıp sadece eşcinselleri kötülemek adil mi?! Bence dindar kesim önce kendi değerlerini nasıl iğdiş ettiğinin vicdani muhasebesini yapsın, sonra İstanbul sözleşmesini eleştirsin. Her taraftan haksızlık, yolsuzluk, usulsüzlük fışkırıyor ve bütün bunlar islamcı bir iktidar döneminde meydana geliyor.
Yanıtla (0) (0)Sırada hilafet var... onu da ite kaka kavga dövüş yazdılar mı kağıda sonra zorunlu namaz, zorunlu oruç, zorunlu IBAN, zorunlu tesettür-sakal, zorunlu arap yazısı vb. uygulamalar gelir. Demedi demeyin... Iran tariihini okuyun ne dediğimi anlarsınız. Onlar da bize bir şey olmaz diyorlardı zamanında ama oldu işte...
Yanıtla (0) (0)sayın yazar şu anda türkiyenin en önemli meselesi bumu.içeride ne olacağı belli olmadan yatan binlerce insan dururken bu konuyu incelemek zamanımı.
Yanıtla (0) (0)Kemalist düzen diye geldiğimiz yerde mutlu yaşayın şikayet de etmeyin. Bak kemalizm filan yok, kalmadı yerli ve millilerin insafında kenarda yaşa. Çok istiyor idiysen al sana anti kemalist düzen hayrını gör. Tek tip insanmış!! Hadi canım.
Yanıtla (0) (0)Aslen kendi durumunuzu da gözden geçirin epey geriden geliyorsunuz. İle içi ensest, çocuklara sarkıntılık, tecavüz ve kadına şiddet gibi kaplı toplumlarda yaygın sapkınlıklara hiç bu ahlaklı dindarların ciddi tepkisini görmüyorsunuz. Ensest ve çocuk tecavüzleri en ahlaksız sapıklıklardır sizde çıt yok. Nerede ise sağlıklı cinselliğe de ucunda üreme olmasa karşı çıkacaksınız. Önce kendinizebakacaksınız.
Yanıtla (0) (0)Maalesef yazarımızın nalın da mıhına da tavrı geliştirdiğini görüyoruz..Sanki Din'i bir kenara koyalım İnsani bakalım gibi bir tavrı var ki içinde bulunduğu fazlurrahmancıların etkisi görülüyor..Nereye savruluyorsunuz be hocam..Beraber yürüdüğünüz insanlara ve şu tuhaf gazeteye bir bakın..
Yanıtla (0) (0)Bizim tüm anlaşmalarımız kanunlarının yasalarımız yönetmeliklerimiz muhafazakar insanlara göre mi yapılacak. Bu ülkede başka yaşayan yok mu?
Yanıtla (0) (0)zararın neresinden dönersek kardır da. toplum bu zarardan dönmek istiyor mu ? bence cebim dolsun, makamım olsun diyen tipler için aile felan kimsenin umrunda değil. ama unutmasınlar yarın ahiret var. cennet var cehennem var...
Yanıtla (0) (0)Şiddeti önleyemeyen, kadını, çocuğu ve diğer insanları korumaktan aciz bir yönetim ne değişikliği yapacak söyler misiniz? Bu sözleşme, kanunlar ve anayasa insanları şiddete uğramaktan koruyamadı. Medya şiddet haberleri ile dolu. Siz neyi tartışıyorsunuz anlamak gerçekten zor. Dini değil insanları şiddetten korumayı tartışsanız bir kere de. Aileyi şiddetle mi sürdüreceksiniz? Hangi mantıktır bu? Ortaçağ mantığı mı?
Yanıtla (0) (0)Değerli hocam, eşcinsellik kanundan değil. Yediğimiz yiyeceklerden oluyor. Çünkü hepsi katır cinsi tohumdan üretim yapılıyor. TR gibi bi ülkede , can eksen can biten topraklar heder ediliyor vesselam.
Yanıtla (0) (0)Şiddet her ne sebeple olursa olsun, ister cinsel tercih ister aile içi, önlenmelidir. İlgili kanunlar ve sözleşme bunun için yapıldı. Bundan vazgeçmek demek şiddete devam demek. Kaldı ki şiddet de önlenmedi. Gazetenizin bugünkü kaç haberi bu şiddet haberleri ile dolu. Artık bunu tartışmak abes. Şiddet dolu bir ülkede biraz ileri gitmeyi denesek nasıl olur? Bu değişikliklere herkes şiddetle karşı çıkmalıdır ve tartışılmamalıdır bile.Tersine şiddeti önleyici daha sert tedbirler alınmalıdır. Örneğin hiç bir şekilde affedilmemeleri gibi. Son af ile bir sürü şiddet suçlusu serbest bırakıldı.
Yanıtla (0) (0)Hocam yorumları lütfen okur musunuz? Çok ufuk açıcı diye düşünüyorum. Yeni şeyler söylüyor Z kuşağı...
Yanıtla (0) (0)Sayın Ahmet Hocam sayın Ocaktan'ın yazısı altına Gariban adıyla bir yorum yazılmış. Lütfen okuyun. Buları yazın hocam münâfıklık almış başını gidiyor. Saygılar!
Yanıtla (0) (0)Sayın Yazar,eşcinsellik ile ilgili duruma tabii itirazın kökeni din,ki din ,sadece muhafazakarlari değil tüm insanlığı muhatap alır,aile ici şiddet ise örfi ataerkil tabanda yükselen acı toplumsal mirastır,salt muhafazakarliga ihale edilemez,yine genel bir sorun halini alan problemi muhafazakarlara yaslamaya çalışsanız da yine olmamış,anladiniz siz onu,başka yöntem deneyin belki etkili olur.
Yanıtla (0) (0)Yeniden bakmak derken... O göz kaldı mı? Dünyalık sevdası o gözü kör edeli çok oldu hocam. O gözü toprak doyurur mu? Bilemeyeceğim. Vebal çok büyük bu vabaden size de pay düşer mi diye hiç düşündünüz mü? Bir tevbe yazısı yazıp bu defteri kapatın. Artık yeni şeyler söylemek vaktidir. Yeni insanlarla yol yürüme vaktidir. Eski aşklarınızla bir vedalaşsanız derim sayın Hocam. Selâmetle...
Yanıtla (0) (0)3) Anayasamizin 10. maddesi esitlik ilkesinin tarifidir: "DiL, DiN, IRK, CINSiYET, SiYASi VEYA FELSEFi GORUS VE MEZHEP FARKI GOZETMEKSiZiN BUTUN VATANDASLAR ESiTTiR". Sasirmayin, anayasamizda boyle bir madde var. "CiNSiYET " kelimesi erkekleri ve kadinlari kapsadigi gibi escinselleri de kapsar. Simdi diyeceksiniz ki, bu ulkede bu madde ne zaman uygulanmis ki simdi uygulansin. Peki, uygulanmayan bir anayasa ne ise yarar? Atin o zaman bu anayasayi cope.
Yanıtla (0) (0)2) Bir hukuk devletinde esit vatandaslik kavrami vardir. Kadin - erkek esitligini de kapsar bu. Oysa dinde kadinlar erkeklerle esit hakka sahip degildir. Once karar verilmesi gereken sey sudur: DEMOKRASiYE, iNSAN HAKLARINA SAYGILI BiR HUKUK DEVLETi Mi iSTIYORUZ, YOKSA SERiATLA YONETiLEN BiR ULKE Mi? Bir hukuk devletinde kadin haklari, escinsel haklari tartisilmaz bile.
Yanıtla (0) (0)1) Kemalistler onlarca yil toplum muhendisligi yapti bu ulkede. Herkesin siyasi gorusu ayni olacak, tek tip insan yetistirilecek, homojen bir millet yaratilacakti. Bu cagdisi zihniyet iflas etti. Simdi basimizda kendilerini "muhafazakar" diye tanimlayan dindar ( dinci veya dinbaz da diyebiliriz ) bir iktidar var. ibrahimi dinlerin yuzyillar boyu kadinlara yaptigi muamele utanc vericidir. Escinselligin de tabiatta hep var oldugunu, Allah'in yarattigi bir sey oldugunu da bir turlu kabul edemiyorlar. Escinsel olmayi secenler de vardir elbet ama buyuk cogunlugu dogustan escinsel bu insanlarin.
Yanıtla (0) (0)Devam.... İmam-ı Azam anlayışı yeşersin. Çoçuk terbiye eder gibi bir dil olmaz. Bunlar KOCA KOCA ADAMLAR bu dilden anlamaz,diyoru. Selâmetle...
Yanıtla (0) (0)Sayın Hocam"eğitim, kültür,gençlik ve aile 18 yıllık iktidarın en problemli alanı..." mı? Yoksa hiçbir çözüm üretemediği kangırâne dönüştürdüğü alan mı? Bir mü'min olarak bana sosyal hayata dair şu alanda iyiler diyebilir misiniz? Sosyal yardımlar deme lütfen! Balık vermeyeceksin balık tutmayı öğreteceksin. Balık da vermiyorlar zaten artıklarını veriyorlar. Büyük balıkları da doymak bilmeyen her dönemin aç gözlülerine servis ediyorlar. Hocam ne olur mü'min olarak kalemini Hz. Ömer'e seni bu kılıçla ďüzeltirim diyen sahâbi efendimiz gibi kullanasın ki bir İmam-ı Azam anlayışı yeşersin.
Yanıtla (0) (0)Hocam son cümleniz herşeyi güzel açıklıyor. Bence İslamcıları yeniden iktidara getirmek gerekiyor! Bunu saymadık yine bekleriz!
Yanıtla (0) (0)Homoseksüeler artmadı azalmadida bu anlaşma ile. Sadece dünya genelinde cesaterlenip seslerini çıkariyorlar. İstanbul sözleşmesi olsada olmazsada kadınlar artik anneleri gibi dayak yiyip susmuyor bunu zorla dayatilan kutsal aile hikayesi ilede yutmuyorlar. Hukumet aile kurumunu güçlendirmek istiyorsa istihdam olanaklari yaratsin insanlar ailelerini emekleriyle insanca yaşatsın. Sözleşmeden çekilerek kadinlar dayak yediğinde polise hakime gitmekten vazmi geçecek??erkekler hergün sokak ortasında kadın öldürmeyecek mi??Hayır! Sadece birkaç seyhin oy karşılığı GURURU(her ne zıkkkımsa)okşanacak
Yanıtla (0) (0)