Türkiye, Milletler Cemiyetine ne zaman üye oldu? Türkiye'nin Milletler Cemiyetine üyelik tarihi

Türkiye, Milletler Cemiyetine ne zaman üye oldu? Türkiye'nin Milletler Cemiyetine üyelik tarihi

Paris Barış Konferansı’nın 1919 yılında yaptığı toplantıyla birlikte Milletler Cemiyeti Kurulması kararı alınmıştı. Bu cemiyet, günümüzdeki Birleşmiş Milletler’in temeli sayılabilecek nitelikte bir topluluktu. Peki Türkiye, Milletler Cemiyetine ne zaman girdi? Bu konuda Türkiye, tarihte bir ilki gerçekleştirmişti.

Milletler Cemiyeti, barışçı yollardan uyuşmazlıkları çözmek ve yeni savaşları engellemek amacıyla kurulan, ancak gelecekteki savaşı kazanan devletlerin savaş sonrasındaki statükoyu muhafaza etmek, yani diğer bir deyişle, kazançlı konumlarını sürdürmek amacıyla hizmet eden bir kuruluştu. Türkiye’nin Milletler Cemiyetine girişi ise biraz farklı işledi.

Paris Barış Konferansı’nın 25 Ocak 1919 yılında yapılan toplantısında; uluslararası güveni ve barışı sağlayacak ve devam ettirecek bir Milletler Cemiyeti kurulması kararı alındı. Bu kararı yerine getirmek adına özel bir komisyon oluşturuldu. Günümüzdeki Birleşmiş Milletler'in temeli olabilecek olan bu organizasyon Cemiyet-i Akvam (Milletler Topluluğu), I. Dünya Savaşı'nın arkasından İsviçre'de 10 Ocak 1920 yılında kuruldu. Amacı, uyuşmazlıkları barışçı yollardan çözmek, uluslararası işbirliğini geliştirmek ve böylece barış ve güvenliği koruyarak yeni savaşları önlemekti. Fakat Milletler Cemiyeti, gerçekte savaşı kazanan devletlerin savaş sonrasındaki statükoyu korumak, diğer bir deyimle kazançlı konumlarını devam ettirmek üzere kurdukları bir örgüt olarak faaliyetlerini yürüttü. fakat yine de böylesine evrensel nitelikte uluslararası bir örgütün ilk defa kurulmuş olması insanlık tarihinde büyük bir yankı uyandırdı.

Komisyonun hazırladığı nihai Milletler Cemiyeti Sözleşmesi, 28 Haziran 1919’da imzalanan Versay Barış Antlaşması ile kabul edildi. Versay Barış Antlaşması'nın 10 Ocak 1920’de, yürürlüğe girmesiyle birlikte, Milletler Cemiyeti kuruldu. Cemiyet 6 günün ardından, 16 Ocak 1920 yılında Paris'te ilk konsey toplantısını yaptı.

Cemiyetin kurucuları başlangıçta savaştan yenik çıkan devletleri ve Türkiye’yi üye olarak almadı. Fakat 1930’lu senelere girildiğinde uluslararası politikada yaşanan hızlı değişmelerin arkasında bu ülkeleri de üye olarak kabul etmeye başladı.

Birinci Dünya Savaşı galip devletleri Saint Germain, Versailles, Nevilley, Trianon Antlaşmaları ile sağlanan durumun (Status Quo) korunmasına çalışarak antirevizyonist grubu meydana getirmişlerdi. Buna karşın Almanya ve Birinci Dünya Savaşı’nın galip devletlerinden olmasına rağmen umduğunu bulamayan İtalya, Versailles Antlaşması’nda kaybettiklerini yeniden alma çabası içerisine girişerek, revizyonist grubu oluşturdu. Türkiye, Lozan’da Misak-ı Millî ilkelerini tam anlamıyla yerine getiremediği hâlde antirevizyonist devletlerin yanında yer almayı tercih etti.

Bu politik kararda iki neden vardır. İlki “Türkiye’nin emniyetini gaye tutan hiçbir milletin aleyhinde olmayan bir sulh istikameti bizim düsturumuz olacaktır” ilkesinin benimsenmiş olması. İkincisi de Millî Mücadele dönemi itibarıyla Türkiye’nin kuvvetli bir müttefiki olan Rusya’nın Japon ve Alman tehlikelerine karşı antirevizyonist gruba yönelmesidir.

Bu yöneliş Türkiye’yi de bu yönden etkilemiştir. Türkiye, ilk olarak gerek Musul Meselesi’nde Milletler Cemiyeti’nin taraflı tutumunun, gerekse Sovyetler Birliği’nin cemiyete bakışının olumsuzluğundan dolayı cemiyete giriş için müracaat etmemişti. Fakat, 1930 yılından sonra Türkiye’nin milletler arası politikada ağırlığını arttırması, statükocu devletlerle meselelerini halletmesi Milletler Cemiyeti’ne üyelik için davet edilmesine neden olmuştur.

15 Nisan 1932’de Milletler Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı M. Comert, Dışişleri Bakanlığı, Milletler Cemiyeti Şube Müdürü Aptülahat Bey ile yaptığı görüşmede Türkiye’nin bir davet gelmesi hâlinde örgüte girebileceği görüşünde olduğunu öğreniyor, davet beklemesi yerine Türkiye’nin yasal yükümlülüklere uyarak gerekli başvuruda bulunması gerektiğini ifade ediliyordu.

TÜRKİYE, MİLLETLER CEMİYETİNE NE ZAMAN GİRDİ?

Yardımcısıyla görüşen genel sekreter kendisinin de aynı görüşte olduğunu kaydediyor, ancak Türkiye’nin cemiyete üyeliğinin hükümlerin delinmemesinden daha önemli olduğuna karar vererek ve “Türkiye’nin katılım biçimini görüşmek üzere” genel kurulu, 1 Temmuz 1932 yılında özel olarak toplantıya davet ediyordu. Teşkilatın 6 Temmuz 1932 tarihli genel kurulunda İspanya temsilcisinin teklifi ve Yunan temsilcisinin verdiği desteğin ardından daveti öngören bir tasarı kabul edildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 9 Temmuz 1932 yılında daveti ederek, 18 Temmuz 1932 yılında alınan genel kurul kararıyla Milletler Cemiyeti’ne girmiştir. Bu karar ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti, davet üzerine cemiyete üye olan ilk devlet olarak tarihe geçmiştir.

Sovyetler Birliği de Türkiye’nin kendisinden uzaklaşarak batılı devletlerle işbirliğine girişmesinden rahatsız olarak, Nazi Almanya’sının doğuşu, ve Japonya’nın Mançurya’ya saldırması karşısında 1934’te Milletler Cemiyeti’ne girdi.

26 yıl boyunca dünya milletlerine hizmet eden bu cemiyet tüm çabalara karşın, II. Dünya Savaşı'nın çıkmasına engel olamadı. Savaşın ardından 18 Nisan 1946 yılında Cenevre'de toplanan konferans, XXI. Genel Kurul Toplantısıyla cemiyetin dağılmasına karar verdi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN