Ekonominin içinde bulunduğu sorunlar geniş kapsamlı çözüm adımlarını gerektirirken tam kadro toplanan ekonomi yönetimi ‘bakkal, pazarcı yumurtaya zam yapmasın’ önlemlerini konuştu. Enflasyon gerçeği ortadayken, müteahhitlere ‘kur farkı zamları’ yapılırken esnafın da aynı şartlar içinde olduğunu görmezden gelen yaklaşım tepki çekti.
Enflasyonla mücadele gerekçesiyle marketlere, pazarcılara cezalar kesildi. ‘Asıl sebepler ıskalanıyor’ eleştirilerine yol açan adımın ardından Gıda Komitesi toplandı.
Maliye, Ticaret, Tarım bakanları ile MB Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Bütçe Başkanı’nın da katıldığı zirvede, fiyat artışlarına karşı bir ‘Erken Uyarı Sistemi’ planlandı. Toplantı ‘fiyat artışlarının sebebi yalnızca bakkal, pazarcı mı?’ sorusunu gündeme getirdi.
MÜTEAHHİT ETKİLENİYOR BAKKAL ETKİLENMİYOR MU
Hazine destekli köprü ve otoyollara yapılan yüzde 26’lık zam da ‘Enflasyondan müteahhit korunurken esnaf neden hedefe konuyor’ tartışmasına yol açtı.
Avrasya Tüneli’ne zam gündemini işaret eden İYİ Partili Çıray “Yanlış politikaların bedelini vatandaş ödüyor” tepkisini gösterdi. TÜİK’in, dış ticaret açığının geçen yıl yüzde 69 arttığını ortaya koyan verileri de ekonomi yönetiminin asıl meselelere yönelmesi gerektiğini gösterdi.
TOPLANMIŞKEN ENFLASYONU DA KONUŞSAYDINIZ
Ekonomide yaşanan sorunlar boyu aşarken, Hükümet esnafın peşine düştü. 2020’de enflasyon yüzde 14,6 artarken garantili köprü ve otoyollara yüzde 25’in üzerinde zam yapıldı. Gıda enflasyonu yüzde 21 olarak gerçekleşirken, 2021 ile zamların ardı arkası kesilmedi. Devlet garantili müteahhitlere kur farkında ezilmesin diye zam yaparken, artan girdi maliyetlerinin raflara yansıması ekonomi yönetimini harekete geçirdi.
Ekonomide yaşanan ağır sorunlara alınan önlemler kısa vadeli olurken, geçen yıldan gaz alan ve 2021 ile birlikte başlayan zam furyası gıdadan tutun da köprü ve otoyollara kadar bulaşıyor. Artan enflasyon karşısında gün geçtikçe ezilen tüketici için harekete geçiliyor fakat, köprü-otoyol garantili müteahhitlere kur karşısında ezilmesin diye yüzde 26 zam yapılıyor.
Esnafın rafına koyduğu ürünün fiyatı her hafta değişiklik gösterirken, satılan en ufak bir iğne bile diğer hafta aynı fiyata yerine konulamıyor. Günah keçisi olarak ilan edilen esnaf karşısında, Türkiye’nin birçok noktasında fahiş fiyat baskınları yapılarak bir taraftan da enflasyon baskısı düşünülüyor. 2020 yılına baktığımızda Türkiye’nin enflasyonu yüzde 14,6 arttı. Sadece gıda enflasyonu ise yüzde 20,6 olarak gerçekleşti.
Ulaştırmada ise yükseliş yüzde 21 olarak kaydedilmişti. Bu tabloya bakıldığında Kara Yolları tarafından 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinde geçiş ücreti yüzde 26’lık zam yapıldı. Yap-işlet-devret modeliyle yapılan ve dolar üzerinden araç garantisi verilen projelerden Osmangazi Köprüsü’nde geçiş ücretleri yüzde 25,1 oranında zamlandı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde zam oranı yüzde 25,5 oldu.
Artan gıda fiyatlarıyla mücadele dün de sürdü. Bakanlık harekete geçerek bakkal, market, manav gibi birçok esnafın tek tek kapısını çalıyor. Alış ve satış arasındaki farkı karşılaştırıyor.
Gıdaya yapılan zamlarla devlet önlem almak için harekete geçerken, özel köprü ve otoyollara yapılan fiyat artışları Hükümet tarafından garantili müteahhit kur altında ezilmesin diye yapılıyor. Son günlerde market ve esnaflara yapılan baskınlar karışında önceki günkü açıklamaya göre, toplamda 120 firmaya 3.5 milyon lira para cezası kesildi. Dün fahiş fiyat baskınlarının devamı için Hükümet yetkilileri bir araya geldi.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan başkanlığında yapılan Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi toplantısına ilişkin bir açıklama yapıldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı, gıda piyasasındaki gelişmelerle ilgili hızlı karar alınabilmesi için ‘Erken Uyarı Sistemi’ oluşturulacağını açıkladı.
Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın ev sahipliğinde; Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal ile Cumhurbaşkanı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel’in katılımıyla toplandı.
Alınan geçici tedbirlerin geçici olduğu geçen yıllarda tanzim satış noktalarıyla görüldü. Ekonomide dış ticaret gibi daha ağır sorunlar bulunurken, yönetimin neredeyse tüm aktörleri gündemde olan yumurta ve yağ zamlarını görüştü.
GIDA İÇİN ERKEN UYARI SİSTEMİ KURULDU
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre toplantıda Türkiye’de işlenmiş gıda fiyat gelişmelerinin yanı sıra salgın sürecinin 2020 yılı gıda fiyatlarına etkisi, küresel tarımsal emtia fiyatlarındaki gelişmelere ilişkin hususlar ve 2021 yılı beklentileri değerlendirildi.
Uluslararası arz-talep gelişmeleri ve salgının seyri göz önünde bulundurularak, bazı gıda ürünlerinde son aylarda alınan tedbirlerin fiyatlar üzerindeki etkileri ele alındı. Komitenin; gıda ve alkolsüz içecekler grubunda ileriye dönük üretim ve fiyat gelişmelerini öngörebilmesini kolaylaştıracak veri tabanlı çalışmaları sürdürmesi kararlaştırıldı.
Tarımsal ürünler ve gıda piyasalarındaki gelişmeler konusunda zamanlı kararlar almaya fayda sağlayacak bir “Erken Uyarı Sistemi”nin oluşturulmasına ilişkin teknik altyapı çalışmaları komiteye sunuldu ve kurumlar arası işbirliğinin çerçevesi belirlendi.
AVRASYA’YA YÜZDE 26’LIK ARTIŞ İDDİASI
Gıdaya yapılan zamla harekete geçilirken, YİD modeline yapılan zamlara devlet destek vermişti. İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray da özel köprü ve otoyollara yapılan zamları işaret etti. Çıray, Avrasya Tüneli geçiş ücretlerine zam yapılacağı iddialarını Meclis gündemine taşıdı.
Çıray, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında yapılan Avrasya Tüneli’nden geçiş ücretlerine zam yapılması iddiaları ve borçlar hakkındaki iddialar hakkında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevaplaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
Çıray “Maalesef 11 günde alelacele yapılan bütçe görüşmeleri, meclisin işlevsizliği ve vatandaşın parasının nereye harcandığının şeffaf olmaması tamamıyla içinde bulunduğumuz ucube tek adam rejiminin sonuçlarıdır. Artık mızrak çuvala sığmıyor. İktidarın yanlış ekonomi politikalarının bedelini ödemek zorunda kalan vatandaş artık tükendi” dedi.
Çıray “Geçiş bedellerine yüzde 26 oranında zam yapılarak otomobiller için 36.40 TL olan geçiş ücretinin 46 TL’ye, minibüsler için 54.70 TL olan geçiş ücretinin ise 69 TL’ye çıkması öngörülmektedir. KÖİ ile yapılan altyapı projelerinin neredeyse tamamında şirketlere döviz üzerinden taahhütler verildi. Taahhüt edilen geçiş garantilerine ulaşılamaması ve içinden geçtiğimiz salgın sürecinde gittikçe derinleşen ekonomik kriz sebebiyle ‘ticari sır’ denilerek saklı tutulan KÖİ projelerine ait sözleşmelerde şirketlerin lehine değişiklikler yapıldığı iddiası toplumda soru işaretleri oluşturdu. Her zamanki gibi yanlış politikaların maliyeti yine vatandaşın cebine uzanıyor.”
Çıray, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’dan şu sorulara yanıt istedi: Kamu Özel İşbirliği ihaleleri ile hastane, köprü ve otoyolları yapan şirketlere yapılan ödemeleri Türk Lirası’na çevirerek, elde edilen tasarrufu pandemi nedeniyle kapalı olan işletmelere dağıtmayı düşünüyor musunuz?
2 Şubat itibariyle Avrasya Tüneli’nde uygulanacak olan geçiş bedeli zam oranı doğru mudur? KÖİ projeleri kapsamında yapılan diğer otoyol ve köprü geçiş ücretlerine de zam yapılacak mıdır? Yapılacak ise bu zam oranları nedir ve ne zaman açıklamayı düşünüyorsunuz?
Ürün ekimi, bakımı, sökümü ve daha birçok maliyet ile çok düşük kârlar için çalışan çiftçilerimizin ticari lojistik süreçlerinde bu otoyolları ve köprüleri kullanmaları halinde onların lehine olacak hâlihazırda yapılan çalışmalar var mıdır? Var ise bu çalışmalar nelerdir? Hazine ve Maliye Bakanlığı, ulaştırma projelerinin ihale edildiği bu şirketlerin bankalara olan kredi borçlarını gerektiğinde üstlenmek amacıyla borç üstlenim taahhüdünde bulundu mu?
120 FİRMAYA 3.5 MİLYON LİRA CEZA KESİLDİ
Ticaret Bakanlığı Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nun 120 firmaya 3 milyon 595 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar verdiğini açıklamıştı. “Fahiş fiyat artışları ile stokçuluk eylemlerinin yakından takibi amacıyla Bakanlığımız koordinasyonunda denetimler aralıksız devam edecektir” duyurusu yapan Ticaret Bakanlığı açıklamasında, “Kurul, bugüne kadar 3 bin 386 dosyayı karara bağlayarak gıda, temizlik, hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 495 firmaya toplam 15 milyon 480 bin lira idari para cezası uygulanmasına karar verdi. Yapılan denetimler sonucunda en çok sebze meyve ile ayçicek yağı, tavuk, yumurta ve un gibi temel gıda ürünlerinde fahiş fiyat artışı yapıldığı tespit edilmiştir” denildi.
GIDA FEDERASYONUNDAN TEPKİ: BASKINLA SORUN ÇÖZÜLMEZ
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, üretim maliyetleri artarken gıda fiyatlarının sabit kalamayacağını belirterek hükümete baskınlar için tepki gösterdi. Kopuz, gıda üretim maliyetlerinde sert yükseliş yaşanırken gıda fiyatlarının sabit kalmasının beklenemeyeceğini belirterek, fiyat denetimi için gıda işletmelerine yapılan baskınların sorunu çözemeyeceğini söyledi.
Temel gıda ürünlerindeki toplam maliyet artışının yüzde 30’un üzerine çıktığına dikkat çeken Kopuz, soruna çözüm aranıyorsa öncelikle tarımsal girdi maliyetlerinin düşürülmesi yönünde adımlar atılması gerektiğini vurguladı. TÜİK verilerine işaret eden Kopuz, tarım ve gıda sektörü girdi maliyetlerinin son aylarda ciddi şekilde arttığını ve buna bir çözüm bulunmadan gıda fiyatlarının düşmesini beklemenin sonuçsuz kalacağını söyledi.
Kopuz “Devletin resmi verilerine göre kasım ayı itibarıyla 2020 yılında hayvan yemi, gübre, bina ve araç gereç bakım masrafları gibi kalemlerde toplamda yüzde 15,35’lik artış yaşandı. Traktör gibi tarımsal üretimde kullanılan makinelerin bakım masrafı yılın 11 ayında yüzde 36,69 artış gösterdi” dedi.
‘ÜRETİM MALİYETLERİ YÜZDE 30 ARTTI’
Şemsi Topuz sözlerine şöyle devam etti: “Aynı dönemde hayvan yeminde yaşanan artış yüzde 23,37 gübredeki fiyat artışı yüzde 16,66 düzeyinde oldu. Artışın aralık ve ocak aylarında da sürdüğü tahmin ediliyor. Bu artışlar doğrudan çiftçimizi, esnafımızı ve üreticimizi etkiliyor.”
Girdi maliyetlerindeki bu artışların yanı sıra, Kovid-19 nedeniyle yaşanan satış daralmasının finansman maliyeti, lojistik, depolama, işçilik, enerji, ambalaj, dağıtım gibi kalemlerde de artışlara neden olduğunu belirten Kopuz, et, süt, ayçiçek yağı gibi temel gıda ürünlerinde toplam maliyet artışının yüzde 30’un üzerine çıktığına işaret etti.
‘BENZER ÖRNEKLERİ VAR SONUÇ ALINAMADI’
Daha önce yürütülen benzer uygulamaların yarattığı olumsuz sonuçlara işaret eden Şemsi Kopuz “Adımlar atılmadan üreticiyi fiyat düşürmeye zorlayan uygulamaların uzun vadede fiyatları olumsuz yönde etkilediği daha önce de görüldü. Baskınlar sonrasında depolarda ürün kalmadı, fiyatlar yükseldi. Fiyat ithalatla dengelenmeye çalışıldı, üretim düştü, fiyatlar yükseldi” diye konuştu.