İçişleri Bakanı Soylu, Kanal İstanbul Projesi'ne karşı çıkan İmamoğlu'nun, eleştirme hakkının bulunduğu ancak projeyi kamu kaynağı kullanarak 'israf düzeni' şeklinde yansıtmasının mümkün olmadığını söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin soru ve eleştirilerini cevapladı.
"YOLSUZLUĞA DÖNEBİLECEĞİ AÇIK"
Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yardım paralarına el konulması ile ilgili, kanunlarda yardım ve bağışın ayrı şeyler olduğunu söyledi.
Kanunlarda Cumhurbaşkanlığı'nın izin verdiği kamu kurum ve kuruluşları ile valinin izin verdiği derneklerin yardım toplayabileceğine ilişkin hükümleri hatırlatan Soylu, İstanbul, İzmir ve Ankara büyükşehir belediyelerinin yaptığı şeyin düzensizliğe, yolsuzluğa ve usulsüzlüğe dönebileceğinin açıkça ortada olduğunu dile getirdi.
"KAMU KAYNAĞI KULLANARAK 'İSRAF DÜZENİ' DİYEMEZ"
Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, karşı olduğu Kanal İstanbul projesini eleştirme hakkının olduğunu ancak projeyi kamu kaynağı kullanarak 'israf düzeni' şeklinde yansıtmasının mümkün olmadığını ifade etti.
"PROJEDEN VAZGEÇİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL"
Daha önce de Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul Projesi'nden herhangi bir vazgeçilmenin söz konusu olmadığını söylemişti.
Kanal İstanbul Projesi'nde son durumun ne olduğu, bu projeden vazgeçilip vazgeçilmediğinin sorulması üzerine Kurum, "Projeden herhangi bir vazgeçilme söz konusu değil. Şu anda yapılması gereken planlama süreci, yine ÇED süreci ilerletiliyor. Bu çerçevede süreç yürüyor. Herhangi bir aksama, problem yok" ifadelerini kullanmıştı.
KANAL İSTANBUL TARTIŞMASI
İki hafta önce İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 'Kanal İstanbul' nedeniyle inceleme başlatıldığını duyurmuştu.
İBB'nin doğruladığı inceleme ile ilgili İçişleri Bakanlığı'ndan 'Kanal İstanbul bir devlet projesidir' çıkışı gelmişti.
"BENİM İÇİM YANIYOR"
İmamoğlu ise kendisi hakkında başlatılan 'Kanal İstanbul' incelemesine sert sözlerle tepki göstermişti:
"Kanal İstanbul projesi, bir seçim projesidir. Adı da çılgın proje. Tam 9 yıl sonra tartışmalı bir ÇED raporuyla gündeme geldi. ÇED raporuna ben dahil on binlerce İstanbullu vatandaş itiraz başvurusu yaptı.
Yüzde 70'i şahsi mülkiyetlere ait arazilerin. Siz burada bir rant yaratacaksınız. Bu çizgi bölücülüktür. İstanbul'a ihanet olduğunu düşündüğüm bu projeye karşıyım. Bu bir seçim propagandası, proje değil. Günün sonunda o kadar kişiselleşmiş ki, yüzde 70'i şahsileşmiş arazi üzerinde. Benim içim yanıyor."