Merkez Bankası Başkanı Uysal'ın, kurdaki önlenemeyen yükselişle ilgili görüşünün sorulması üzerine, "Döviz kurlarıyla ilgili hedefimiz yok, Türk lirası aşırı değersiz bir noktada" demesi dikkat çekti.
Yıl sonu enflasyon tahminini daha önce yüzde 8,9 olarak açıklayan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Uysal, "Enflasyonun yıl sonunda yüzde 12,1 olarak gerçekleşeceği, 2021 sonunda yüzde 9,4'e gerileyeceği tahmin edilmektedir" diyerek revize etti.
Merkez Bankası Murat Uysal, Merkez Bankası Ümraniye Ek Yerleşkesinde gerçekleştirilen 2020-IV Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, mevcut para politikası duruşu ve güçlü politika koordinasyonu altında enflasyonunun kademeli olarak hedefleri yakınsayacağını öngördüklerini belirtti.
Bu çerçevede enflasyonun 2020 yıl sonunda yüzde 12,1 olarak gerçekleşeceğini, 2021 yıl sonunda yüzde 9,4’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ettiklerini ifade eden Uysal, şunları kaydetti:
“Enflasyonun yüzde 70 olasılıkla orta noktası yüzde 12,1 olmak üzere, 2020 yılı sonunda yüzde 11,1 ile yüzde 13,1 aralığında, 2021 yılı sonunda ise orta noktası yüzde 9,4 olmak üzere yüzde 7,1 ile yüzde 11,7 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Temmuz enflasyon raporunda enflasyon üzerinde etkili olan salgına bağlı arz yönlü unsurların normalleşme sürecinde kademeli olarak ortadan kalkacağını ve yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceğini öngörmüştük. Ancak normalleşmenin kademeli gerçekleşmesi nedeniyle salgına bağlı arz yönlü enflasyonist etkiler yılın ikinci yarısında hafifleyerek de olsa sürüyor. Bazı sektörlerde toplam talep koşulları enflasyonu sınırlamaya devam ederken, güçlü kredi ivmesine bağlı olarak finansman koşulları mal gruplarında fiyat artışları yüksek seyrediyor. Bu doğrultuda çıktı açığı tahminleri 2020 yılı ikinci çeyreğinden itibaren yukarı yönlü güncellendi.”
ENFLASYON TAHMİNİ YİNE REVİZE EDİLDİ
Murat Uysal, 2020 yıl sonu enflasyon tahminini 3,2 puanlık güncelleme ile yüzde 8,9’dan yüzde 12,1’e çektiklerini anımsatarak, "Bir önceki rapor dönemine göre Türk lirası cinsi ithalat fiyatları enflasyon tahminini 1,6 puan yükseltirken, çıktı açığındaki güncelleme 0,9 puan yukarı yönlü etki yaptı. Gıda enflasyonu varsayımındaki artış enflasyon tahminini 0,7 puan yukarı çekerken, enflasyonun ana eğilimi ve başlangıç koşullarındaki güncellemenin etkisi 0,2 puan olarak hesaplandı." diye konuştu.
Merkez Bankası önceki yıllarda yıl sonu için enflasyon tahminini 7 olarak açıklamış bundan kısa bir süre sonra rakamı 8,9 olarak revize etmişti.
Diğer yandan, hizmetler sektöründeki KDV indirimlerinin yıl sonu tahminine etkisini eksi 0,2 puan olarak değerlendirdiklerini anlatan Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2021 yılı enflasyon tahminini yüzde 6,2’den yüzde 9,4’e güncelledik. 3,2 puanlık güncellemeye en büyük katkı 2020 yılı tahminindeki güncelleme ve ithal maliyetlerden geldi. 2020 yıl sonu tahminindeki güncelleme geçmişe endeksleme davranışı ve ana eğilim üzerindeki etkilerine bağlı olarak 2021 yıl sonu tahminini 1,6 puan yukarı çekti. Türk lirası cinsi ithalat fiyatları varsayımı tahmin güncellemesine 0,8 puan katkıda bulunurken, gıda enflasyonu varsayımı 0,5 puanlık etki yaptı. Öte yandan toplam talep koşullarının geçmiş öngörülerden daha güçlü seyretmesi çıktı açığı kanalıyla yıl sonu tahminini 0,3 puan yükseltti.
Tahminler salgında büyük bir hareketlilik kısıtlaması gerektirecek ikinci bir dalga olmayacağı ve küresel risk iştahında ilave bozulma olmayacağı bir görünüm çerçevesinde üretildi. İlaveten gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmesiyle düşük faiz ortamının uzun bir süre devam edeceği öngörüldü. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürülmesinin ve makro politika bileşiminin enflasyonda düşüş önceliğiyle eşgüdüm içerisinde belirlenmesinin ülke risk primindeki iyileşmeye katkı sağlayacağı bir görünüm esas alındı.”
"TOPARLANMA EYLÜL VE EKİM AYLARINDA SÜRECEK"
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, bu yılın dördüncü enflasyon raporuna ilişkin yaptığı açıklamada, yüksek frekanslı verilerin toparlanmanın eylül ve ekim aylarında sürdüğüne işaret ettiğini söyledi.
Uysal, "Zaman zaman birtakım farklı sebepler ve beklentiler nedeniyle döviz kurlarında iktisadi temellerden uzaklaşmalar olabiliyor. Makro ekonomik temellerle uyumlu bir noktaya gelmesini öngörüyoruz." şeklinde konuştu.
"Merkez Bankası olarak döviz kurunun reel ya da nominal seviyesiyle ilgili bir hedefimiz yok, aşırı volatilite hassasiyetimiz var." ifadesini kullanan Uysal, "Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti, Merkez Bankasının sıkılığını gösteren önemli bir göstergedir." dedi.
"Önümüzdeki dönemde, enflasyon gelişmelerini izleyerek politika faizi de olmak üzere elimizdeki tüm araçlarla gerekli adımları atabiliriz." ifadesini kullanan Uysal, "Rezervlerimiz üzerinde bu dönemde bir baskı oluştu ancak önümüzdeki dönemde yapılan parasal sıkılaştırma ile kredi kanalından gelecek baskının kademeli olarak azalmasını öngörüyoruz." şeklinde konuştu.
TCMB Başkanı Uysal, "Küresel gelişmeler ve risk algısıyla bağlantılı olarak önümüzdeki dönemde portföy çıkışlarında durulma ve terse dönüş olabilir." dedi.
Arz yönlü etkileri salgın döneminde sık sık gündeme getirdiklerini belirten Uysal, bunların kademeli olarak hafiflemesini beklediklerini söyledi.
SORU-CEVAP KISMI
"POLİTİKA FAİZİNDE HER ZAMAN DEĞİŞİKLİK YAPABİLİRİZ"
Merkez Bankası Başkanı, toplantı sonrası soru-cevap kısmında, "Faizde ne zaman normalleşeceğiz" sorusuna Uysal, "Politika faizinde değişiklik yapmak her zaman bizim elimizde olan bir imkan, yakın geçmişte kullandık, yine kullanabiliriz." diyerek, "Hem fiyat istikrarı hem de finansal istikrar anlamında ne şekilde gerekiyorsa o şekilde adımları atmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
Uysal, "Hala sıkılaştırma yaklaşımı içerisindeyiz, gerektiğinde her türlü adımı atabiliriz." ifadesini kullandı.
"Enflasyon beklentisi, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar para politikasında sıkı duruş devam edecek. Daha çok odaklanma ağırlıklı fonlamaya odaklanmalı. Geç likidite penceresi üst sınır olarak görülmeli. Bu da reel faizlerinde pozitif bir yükselmeyi ima ediyor" cevabını verdi.
Uysal, para politikasında sıkılaştırma yapıldığını savunarak, odaklanılması gereken noktanın ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin yakın zamanda 500 baz artırılması olduğunu söyledi.
"KUR HEDEFİMİZ YOK"
Uysal, döviz kurlarındaki şiddetli yükselişe nasıl baktıkları sorusuna, "Döviz kurundaki hareketler birçok faktörden etkileniyor. Jeopolitik gelişmeler, salgın nedeniyle bekleyişlerin ön plana çıktığını söyleyebiliriz. Merkez Bankası olarak reel veya nominal olarak herhangi bir kur seviyesi hedeflemiyoruz. Nominal ve reel fiyat hedeflemesine bakıyoruz" dedi.
"Mevcut makroekonomik temellere baktığımızda, Türk lirasının oldukça, aşırı değersiz bir noktada olduğunu değerlendirebiliriz" diyen Uysal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Para politikası duruşunun enflasyonu kontrol altına almak için attığı adımların, döviz kurlarında da etkisinin olmasını bekliyoruz. Orta vadede makro gerçeklerle uyumlu bir noktaya gelecektir. Değersiz TL fiyat istikrarına ilişkin riskler oluşturuyor. Bizim döviz kurlarını hedefleme gibi bir duruşumuz yok"
"MERKEZ BANKASI'NA GÜVEN SORUNLARI OLABİLİYOR"
Uysal, Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve döviz kurlarında hedefleme yapmadan enflasyonda nasıl hedefleme yapılabileceği soruya verdiği cevapta, "Enflasyon tahminleri yaparken kurdan kaynaklanacak etkileri dahil ederek açıkladık. Türk lirası cinsi ithalat fiyatlarının enflasyondaki etkisi oldukça belirgin düzeyde" diye konuştu. "Kur seviyelerine baktığımızda zaman zaman ekonomik temellerden uzaklaşma olabilir diyen Uysal, "Kurun seviyesiyle ilgili herhangi bir tahminimiz yok" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Enflasyona etkisindeki rahatsızlığımızı da buna bağlı olarak sıkılaştırma adımları yaparak devam edeceğiz. Merkez Bankası'yla ilgili tartışılan güven sorusu, olağanüstü dönem içinde elimizdeki araçlarla, müdahale yapmaya gayret ediyoruz. Salgının etkilerini azaltmak için attığımız adımlar ve yan adımlar, yani elimizdeki araçlarla gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Olağanüstü dönemden geçtiğimiz için Merkez Bankası'yla ilgili güven tartışmaları yaşanabiliyor. Güçlü para politikasını devam ettirerek, zaman içinde bu güveni artıracağız. İletişimi de artıracağız. Buradaki dozu artıracağımızı söyleyebilirim."