Başkan Mustafa Bozbey’den gündeme dair önemli açıklamalar

Başkan Mustafa Bozbey’den gündeme dair önemli açıklamalar

Yeni yılın ilk aylık değerlendirme toplantısında afet yönetimi, çevre yönetimi ve mali yönetim alanlarında yapılan çalışmaları kamuoyuyla paylaşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, gündeme dair de mesajlar verdi.



Bolu Kartalkaya’da çıkan yangının herkesi derinden üzdüğünü söyleyen Başkan Bozbey, Uludağ’da bulunan konaklama tesislerinin incelendiğini, raporların Turizm Bakanlığı’na ve ilgili yerlere gönderildiğini açıkladı. Başkan Bozbey, “Uludağ İtfaiye binasında 18 personelimiz ve 3 aracımız var ve 2 dakikada otellere ulaşabiliyorlar. Tespitleri Bakanlığa iletiyoruz, iletmeye devam edeceğiz” dedi.

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki toplantıya, Başkan Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcıları, daire başkanları ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Başkan Mustafa Bozbey, ‘afet yönetimi, çevre yönetimi, mali yönetim ve genel değerlendirmeler’ başlıkları altında yürütülen çalışmalar hakkında gazetecilere bilgi verdi.

“Bursalılara tekrar geçmiş olsun diyorum”

Konuşmasına dün yaşanan Bursa merkezli depremi hatırlatarak başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, herkese geçmiş olsun dileklerini iletti. Bursa’nın aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu ve 1855’deki büyük deprem düşünüldüğünde periyodun yaklaştığını belirten Başkan Bozbey, Nilüfer’de başlattıkları çalışma sonucunda aktif olan ‘Kayapa-Yenişehir’ fay hattını da tespit ettiklerini hatırlatarak, “Bursalılara tekrar geçmiş olsun diyorum. Elbette deprem olacaktır. Önemli ve stratejik bir kentte olduğumuzu, çevresiyle ve havasıyla sorunların yaşandığı bir kentte olduğumuzu bilerek hizmetlerimizi yapmamız gerekiyor. Bunu yaparken sadece belediyelerin değil, halkımızın da bilinçlenmesi son derece önemlidir. 99 depremini yaşadık ders alamadık. 6 Şubat’ı yaşadık. ‘Umarım bundan ders alırız’ dedik. Ders ala ala da ailelerimizde ocaklar sönüyor. Biz bunları hak etmiyoruz. Hepimizin sorumlulukları var. Bu sorumlulukları yerine getirmek zorundayız” dedi.

“Güç birliğini çok önemsiyoruz”

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kentin dört bir yanında birçok önemli projeyi yürüttüğünü ifade eden Başkan Bozbey, çalışmaları her ay düzenli olarak belirli başlıklar altında paylaşmayı, böylece daha verimli bir iletişim kurmayı hedeflediklerini anlattı. Bursa’da bir güç birliği oluşturma anlayışında olduklarını söyleyen Başkan Bozbey, “Bu güç birliğini sivil toplum kuruluşlarıyla, sendikalarla, iş insanlarıyla, basınla ve milletvekillerimizle oluşturarak Bursa’nın sorunlarına duyarlılığı artırmak istiyoruz. Çözüm konusunda önerileri almak istiyoruz. Güç birliğini çok önemsiyoruz. Buna yönelik toplantılarımızı sürdüreceğiz. Yıllardır olmayan bir anlayış farkını ortaya koymak zorundayız. Bizim farkımız bu. Bursa’da siyasi atmosferi yatay hale getirip, hizmete öncelik vererek farklı düşünsek de aynı kentte yaşadığımız bilinciyle hareket etmeliyiz. Bursa’da yeni bir yönetim modeli ortaya çıkmıştır. Bu yeni model, katılımcı, hiç kimseyi ötekileştirmeyen ve farklı dünya görüşündeki insanların bir araya gelip fikrini ortaya koyduğu bir sistemdir. Bursa bizimdir. Bursa hepimizindir” dedi.

Bolu’daki yangın faciası

Bolu Kartalkaya’da çıkan yangının herkesi derinden üzdüğünü ve yaraladığını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, bunun bir facia olduğunu dile getirdi. Suçlu aramanın yanında eksikliklerin, yapılmayanların konuşulması gerektiğini söyleyen Başkan Bozbey, “Bundan sonra bu tür faciaların önüne nasıl geçileceğini net olarak ortaya koymalıyız. Bu yanlıştan herkesin dönmesi lazım. 78 vatandaşımızı kaybettik. Yöneticilerin haricinde çalışanların ve halkımızın da bilinçsiz olduğunu fark ettik. Kızgın yağdan çıkan yangın, 78 vatandaşın canına mal oldu. Çalışanlar bilinçli olsaydı vatandaşlarımız belki yaşıyor olacaktı. Umarım bu vahim durumdan ders çıkarırız. Biz de geçen hafta yurtdışında 7 tane itfaiye aracı almıştık. Onların başlangıç onayıyla ilgili ziyaret yaptık. Bu konuları orada tartışırken bu faciayla karşı karşıya kaldık. Bursa’da günlük ortalama 30’a yakın yangın ihbarı alıyoruz. Ağırlıklı olarak elektrik kaynaklı yangınlar çıkıyor. Halkımızın, elektrik aksamlarını mutlaka gözden geçirmelerini istiyorum. Belediye Meclisi’ne önümüzdeki süreçte bir karar getireceğiz. Elektrik teknisyenleri artık sorumlu olacak. Ayrıca hemşerilerimizin bacalarını da temizletmesini istiyorum. Sadece yangın çıkınca nasıl söndüreceğimizi değil, öncesinde yangın olmaması için tedbirleri de almalıyız” dedi.

“Uludağ’da denetimler devam ediyor”

Gönüllü itfaiyeciliğin önemine de değinen Başkan Bozbey, İtfaiye Daire Başkanlığı’nın bu konuda hazırlık yaptığını, gönüllü itfaiyeciliğin yaygınlaşması için çalışmaların hızlanacağını anlattı. Yangın faciasının ardından talimat vererek başta Uludağ olmak üzere kentin farklı noktalarında denetim yapılmasını istediğini belirten Başkan Bozbey, “Uludağ’da başlayan denetimler devam ediyor. 13 otel tamamen incelendi. Sorunlar belirlendi. Bunlar ufak tefek sorunlar. Büyük bir sorun görünmüyor. Kısa süre içerisinde tamamlanması öngörülüyor. Raporu ilgili makamlara gönderdik. Bu raporlara göre artık süreç içerisinde bunların yapılıp yapılmadığını Uludağ Alan Başkanlığı kuracağı ekiple orada yerinde tespit etmesi lazım. Bizim görevimiz, oradaki eksiklikleri tespit edip Bakanlığa bildirmektir. Öyle bir şart olmamasına rağmen bildirmek zorundayız. O işletmelerin durdurulmasına biz yasal olarak sorumlu değiliz. İşletme ruhsatını vermekle ilgili de biz sorumlu değiliz. Turizm Bakanlığı’na ait. Orası zaten alan itibariyle tamamen Turizm Bakanlığı’nın kontrolü içerisinde. İnanıyorum ki eksikler bir an önce tamamlanacaktır. Bu konuda hassasiyetimizi de belirtmek istiyorum” dedi.

“Uludağ’da iki dakikada otellere ulaşabiliyoruz”

Kendilerinin de sorumluluklarını yerine getirmek üzere Kasım ayından itibaren itfaiyeyle ilgili güçlendirmeyi yaptıklarını ifade eden Başkan Bozbey, ne kadar doğru yaptıklarının da ortaya çıktığını dile getirdi. Yoğun alanlarda bunların yapılması gerektiğini bir kez daha gördüklerini söyleyen Başkan Bozbey, 1989 yılında reorganizasyon çalışmalarını başlatan Teoman Özalp’e, itfaiye altyapısını güçlendiren Erdem Saker’e ve diğer belediye başkanlarına çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Uludağ’daki itfaiye binasının 2019’da inşa edildiğini belirten Başkan Bozbey, “Göreve geldiğimizde orada 1 araç ve 6 tane personel vardı. Biz bunu Uludağ için yeterli görmedik. 18 personele çıkardık. 2 araç daha ilave ederek 3 araca çıkardık. Biz Uludağ’da iki dakikada otellere ulaşabiliyoruz. Özellikle otellerde ve toplu alanlarda çalışanlar, yangınla ilgili eğitim almalıdır. Bunun yönetmelikle şart haline getirilmesi gerekiyor. İtfaiye teşkilatının güçlendirilmesi ve yeni binaların yapılmasıyla ilgili çalışmalara hız verdik. Dünya Bankası’ndan 10 milyon Euro’luk kredi aldık. Bunun 4,5 milyon Euro’sunu 7 yeni itfaiye aracı için kullandık. Geri kalanı iki kısımda ihale ederek 10 milyon Euro karşılığında yaklaşık 16 civarında araç takviyesini itfaiye teşkilatımıza sağlamış olacağız. Bu çalışmalarla ilgili yerinde görmek maksadıyla ziyarette bulundum. Çok nitelikli araçlar olduğunu bir kez daha gördüm. İtfaiye teşkilatını personel olarak da güçlendiriyoruz” dedi.

“Büyükşehir Belediyesi, Uludağ Alan Yönetimi’nde daha güçlü yer almalı”

Başkan Bozbey, “Ulaşım, su, otopark, itfaiye ve diğer alanlarda sorumlu olacaksınız ama Alan Yönetimi’nin danışma kurulunda etkili yer alamayacaksınız. Nasıl Alan Yönetimi bilemiyorum. Orada yapılan işleri birebir takip ediyoruz. Yetkileri çok fazla. Büyükşehir Belediyesi’ne ait otoparkları kaldırdılar, özel şirkete verdiler. Problem oldu. Yine biz devreye girdik. Otobüs gönderdik. ‘Otobüsü çekin, gerek yok’ denildi. Şikâyetler olunca kabul etmek zorunda kaldılar. Bu konuda Valimize destekleri için teşekkür ediyorum. Alan Yönetimi’nin bir kez daha kendini gözden geçirmesini, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Alan Yönetimi içerisinde etkin yer alması gerektiğini hatırlatmak istiyorum.” dedi.

“Bursa’da 36 tane belediye var”

Bursa’da 36 tane belediye bulunduğunu söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, “17 ilçe ve Büyükşehir Belediyesi var. 36 belediye nereden çıktı diyebilirsiniz. Her OSB aslında bir belediyedir. Uludağ Alan Yönetimi, bir belediyedir. Bunların mali güçleri var. Ruhsat veriyorlar. Teknik ekipleri var. Bakıldığında Bursa’da Büyükşehir ile birlikte 18 belediye yok. Büyükşehir ile birlikte 36 tane belediye var. Bunların koordinasyonu çok önemli. Bu yapıların oluşmasıyla herkes kendi bölgesinden sorumlu. Herkes kendi kararlarını veriyor. Uludağ’da ve OSB’lerde aynı şekilde. Bütünlüğün nasıl oluşturulacağı ve müdahalenin nasıl yapılacağı tartışılmalıdır” dedi.

“Bursa’da 1202 adet acil toplanma alanı bulunuyor”

6 Şubat depreminin yıl dönümünün yaklaştığını hatırlatan Başkan Bozbey, bir daha bu acıları yaşamamak üzere çeşitli proje ve programları uyguladıklarını söyledi. Afetlere hazırlık amacıyla Nilüfer’de başlattıkları mahalle afet konteynerlerinin kentin tamamına uygulanması için çalışmaların sürdüğünü, mahalle afet gönüllüleri projesinin yaşama geçirileceğini anlatan Başkan Bozbey, stratejik noktalara afet konteynerleri yerleştirilerek deprem olduğunda profesyoneller gelene kadar halkın müdahale edebilmesini amaçladıklarını ifade etti. ‘Deprem Parkı’ adını verdikleri çalışmaların da devam ettiğini söyleyen Başkan Bozbey, mobil mutfak tırının da yapımının sürdüğünü dile getirdi. Bursa’da 1202 adet acil toplanma alanı bulunduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, “Bunun 45 tanesi Büyükşehir Belediyesi uhdesindedir. 478 çadır kent alanında 316 adet acil çadır kent, 162 adet de çadır kent şu anda mevcut olarak görülmektedir. Kent genelinde 12 adet konteyner kent alanları belirlenmiştir. 1202 adet acil toplanma alanı, üzerinde acil ihtiyaçları giderecek tesislerin de olabileceği alan haline dönüştürülecektir. AFAD ile birlikte yapmış olduğumuz çalışmalarla depreme hazırlık süreçleri devam ediyor. Ayrıca Afet İşleri Dairesi Başkanlığı’mızın bünyesinde Bursa Acil Müdahale Ekibi oluşturuyoruz. Güncel teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmış bu ekip, olası afetlerde hızlı ve etkili müdahale için hazır bulunacaktır” dedi.

“Nilüfer Çayı’na birçok sanayi bölgesinin atıkları gidiyor”

Depremlerin yalnızca binaların değil, aynı zamanda kentlerin dayanıklılığını ve çevresel sürdürülebilirliğini de test ettiğini anlatan Başkan Bozbey, dirençli kentler için altyapı yatırımlarından çevre düzenlemelerine kadar her adımı bu bilinçle atmak gerektiğinin altını çizdi. “Nilüfer Deresi’nin kirliliği ve Marmara Denizi’nde ortaya çıkan müsilaj sorunu, çevre göz ardı edildiğinde yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini açıkça göstermektedir” diyen Başkan Bozbey, “Bursa, sanayisi ve nüfus yoğunluğu ile dikkat çeken bir kenttir. Ancak bu yoğunluk, beraberinde hava kirliliği gibi ciddi sorunları da getiriyor. Hedefimiz, sanayi ve çevre arasında bir denge kurmak ve bunu sürdürülebilir hale getirmektir. Kentimizin havasını, suyunu kirleten firmaları kamuoyuyla paylaşacağımı belirtmiştim. Bunların hazırlıkları son aşamaya geldi. Nilüfer Çayı’na birçok sanayi bölgesinin atıkları gidiyor. Sanayi bölgelerinin arıtma tesisi olduğunu biliyoruz. Bunların atıkları olduğu gibi yine Nilüfer Çayı’na akıyor. Arıtma tesislerinin mutlaka ileri biyolojik arıtma tesislerine dönüştürmesini istiyoruz. Bu kentin havasını ve suyunu hep beraber kullanıyoruz. Nilüfer Çayı, 4. derece suya dönüşmüş durumdadır. Bu, Nilüfer Çayı’ndan sulanan hiçbir ürünü yememek gerektiği demektir. Yani Nilüfer Çayı, su kalitesi olarak 4. dereceye düşmüştür. Buradan sulanan binlerce dönüm arazi var. Bunlar hepimizin sofrasına geliyor.” dedi.

“‘Lütfen maske takın’ diyeceğiz”

Bursa’nın suyunu olduğu gibi havasını kirletenlerin de olduğunu anlatan Başkan Bozbey, kentteki hava ölçüm cihazlarının sayısını artırdıklarını, hedeflerinin ise 5 yılın sonuna kadar 50 adete ulaşmak olduğunu söyledi. Kentin farklı noktalarına koyacakları dijital panolarla anlık olarak hava kalitesini göstereceklerini belirten Başkan Bozbey, “Halkımıza maalesef ‘Lütfen maske takın’ diyeceğiz. O hale geldi. İnegöl’de bugün vatandaşlar maske takmalıdır. Kestel zaman zaman alarm veriyor. O anlarda halkımız maske takmalıdır. İnegöllülerin aldığı her nefes, onların sağlığını bozuyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Kestel’de de çimento fabrikasının artık kendine gelmesini istiyoruz. Atık yakan tesisler var. Filtrelerini çalıştırmıyorlar. Analizleri devam ediyor, bunları da kamuoyuyla paylaşacağız. Biz, havamızı temiz istiyoruz. Tüm tesisler takibimizde. Yaptırım gücümüz yok. Keşke olsa. Bunları halkımızla paylaşıyor ve ilgili makamları harekete geçirmeye çalışıyoruz. El birliğiyle bunları çözmek zorundayız. Temiz yer altı suyuna ihtiyacımız var. Bu konuda etkin önlemler talep ediyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün bizim önerimizle bir teklifi oldu. Bir araya gelerek beraber ekip kuracağız. BUSKİ’den yetkin arkadaşlarımız da olacak ve sahada adım adım takip edilecek.” dedi.

“Deşarj yapan fabrikaları kapatın da bir göreyim”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nü göreve davet ettikleri için Doğu Arıtma Tesisi’ne gidilerek ceza kesildiğini anlatan Başkan Bozbey, “Bir müsilaj olmuş. Bir kurul kurulmuş. 22 maddenin 3 maddesi uygulanmamış. Onlardan bir tanesi ileri biyolojik arıtma tesisini yapmak. Büyükşehir Belediyesi olarak 2021’de müsilaj yaşamışsınız. Biliyorsunuz ama 2022’nin Eylül’ünde Doğu Arıtma Tesisi’nin kapasite artışını yaptırıyorsunuz. Bunu yaparken hem İller Bankası hem de Bakanlık ile birlikte yapıyorsunuz. Bu sürecin 2025’in Ağustos’unda tamamlanacağını müdürlük olarak biliyorsunuz. Yoğun yağışlarda Doğu Arıtma Tesisi’ne gelen su miktarı fazla olduğu için bir miktarının dışarıya arıtılmadan verildiğini de biliyorsunuz. Sonra yağışlı bir günde gelerek denetim yapıyorsunuz. Ceza kesiyorsunuz. Biz arıtma tesislerini yapıyoruz hiç merak etmeyin. Biz gerekeni yapıyoruz. Siz de gerekeni yapın. Deşarj yapan fabrikaları kapatın da bir göreyim. Doğu Arıtma Tesisi’ndeki çalışmayı daha erkene çekmeye çalışıyoruz. Bakanlık aslında bir nevi eski yönetimi cezalandırdı. Bizi değil. Çünkü onlar yapmamış. 2021’de hemen başlamış olsaydı şimdi zaten bitmişti. Her zaman belgeli konuşuyorum. Havamızı ve suyumuzu kirleten tesislere ne yapıyorsunuz? Bize açıklayın. Vatandaşın bildiğini, siz niye bilmiyorsunuz? Kirli havadan veya sudan dolayı bir vatandaşımızın başına bir iş gelmişse vebali, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün ve Bakanlığı’nındır” dedi.

“Marmara’nın tümünü kapsayacak müsilaj sorunuyla karşı karşıya olabiliriz”

Uludağ'ın eteklerinden doğan ve Bursa’yı besleyen Nilüfer Çayı’nın kanallarla birleştiği noktalarda kirlenmeye başladığını söyleyen Başkan Bozbey, bu kirliliğin sebeplerinin de sanayi atıkları, kaçak deşarjlar, tarımsal atıklar ve evsel atıklar olduğunu dile getirdi. Sonucunda Nilüfer Çayı’ndaki kirliliğin insan sağlığını da tehdit ettiğini söyledi. Durumun Marmara Denizi’nde müsilaj gibi büyük çevresel sorunlara yol açtığını da belirten Başkan Bozbey, Marmara havzasındaki tüm atıkların Marmara Denizi’ne ulaştığını da vurguladı. Müsilajın yeniden başladığını hatırlatan Başkan Bozbey, “Deniz suyunun bir iki derece daha ısınmasıyla belki de Marmara’nın tümünü kaplayacak müsilaj sorunuyla karşı karşıya olabiliriz. Bunun için en önemli çalışma, tüm belediyelerin ileri biyolojik arıtma tesislerini yapması ve tam kapasiteyle çalışmasıdır. Ve iyi denetlenmesiyle Marmara’nın kurtulması mümkündür. Bu konuda Bakanlığımıza talebimizi ilettik. Bu konuda sıfır faiz ve uzun vadeli kredi olanağını mutlaka sağlamalıdır. Bakanlığın yerel yönetimlerle birlikte hareket etme zorunluluğu var. Alan bulma sorunu yaşıyoruz. Bu konuda da Bakanlığın, belediyelerin önünü açması lazım. Aksi takdirde Marmara ölüyor. Böyle giderse 20-25 yıl sonra daha az canlı türüne rastlanacak. Zaman aleyhimize işliyor. Marmara Denizi’nin kirlenmesini önlemek için yapılması gereken çalışmaları da yürütüyoruz. Yaklaşık 155 kilometrelik sahil şeridimiz var. Burada birçok yerde hayalet ağ olduğunu tahmin ediyoruz. Bu konuda çalışmalar yürütülüyor” dedi.

“Depremde etkilenecek olan bölgelerdeki çalışmaları artırıyoruz”

Bursa’da gürültü kirliliği haritalarını da oluşturduklarını anlatan Başkan Bozbey, eylem planlarının hazırlandığını, Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak önlem almaya devam edeceklerini dile getirdi. Dirençli kentler için yeni bir uluslararası işbirliği başlattıklarını hatırlatan Başkan Bozbey, BM’nin Making Cities Resilient 2030 programına üye olduklarını ifade etti. Bu üyelikle, kenti afetlere karşı daha dirençli, daha güvenli ve daha sürdürülebilir hale getirme kararlılığını pekiştirdiklerini anlatan Başkan Bozbey, dünya çapında 1792 kentle deneyim ve teknolojik çözümler paylaşma imkanına sahip olduklarını söyledi. Afet risklerini azaltmak için kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verdiklerini belirten Başkan Bozbey, “1/100000 planla ilgili çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu yıl sonuna kadar tamamlamayı ve önümüzdeki yılın başlarında da onaylamayı hedefliyoruz. Bursa’nın anayasasını oluşturacak, 2050 vizyonuyla yaptığımız plan. Olası depremde etkilenecek olan bölgelerdeki çalışmaları artırıyoruz. Yalova Yolu ile Sırameşeler bölgesini ağırlık olarak çalışıyoruz. Sonrasında Yıldırım bölgesi. Buralarda özellikle sıvılaşma potansiyeli olduğundan hasar görme riskleri çok daha fazla. Mikrobölgeleme etütleri aşağı yukarı tamamlandı. Bursa Teknik Üniversitesi ile bor kökenli zemin enjeksiyonu üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Kentsel dönüşüm projelerinde Altıparmak ve Merinos arasındaki bölgeyi kapsayan çalışma devam ediyor. Bölgeyi rahatlatacak ve kentsel ihtiyaçların eksikliklerini giderecek bir çalışma yürüyor. Burada Büyükşehir’in elinde bulunan gayrimenkullerde takas yöntemini kullanarak nüfus azaltmayı da hedefliyoruz. 1050 Konutlar projesi, Beşyol etabı, Gaziakdemir projesi, Karapınar-Değirmenönü projesi, Yiğitler projesi, Orhangazi terminal alanında çalışmalar sürüyor” dedi.

“Büyükşehir’in borçlarını azaltıyoruz”

Geçtiğimiz aylarda 1.1 milyar TL civarında haksız kesintiye uğradıklarını hatırlatan Başkan Bozbey, bu kesintinin 4.5 milyar TL iş hacmine dönüşebileceğini dile getirdi. Bu durumun işlerin bir kısmının aksamasına da sebep olduğunu anlatan Başkan Bozbey, “Görüşmelerimizi yaptık. Elbette devlette devamlılık esastır. Biz bu borçları ödeyelim ama uzun vadeye yayılarak belediyelerin önündeki maddi sorunun aşılmasını talep ettik. Bir anda cephe bize döndü ve kesintiler yaşandı. Bunun nedeni, tamamen siyasi. Biz hiçbir konuya siyasi olarak bakmıyoruz. Bizim siyasi görevimiz 31 Mart akşamı bitti. Biz artık hizmet eriyiz. Hizmetle insanlarımızı mutlu etmenin yolunu arıyoruz ve bunları sağlıyoruz. Kesintilere rağmen sıkı mali disiplin uygulayarak Büyükşehir’in borçlarını azaltıyoruz. Doğru projelere harcama yapıyoruz. Bu kentte öncelikler sıralamamız değişti. Büyükşehir Belediyesi’nin borcu yüzde 9 düştü. Ama BUSKİ’nin borcu yüzde 36 yükseldi. 5 milyar TL civarında BUSKİ’nin borcunda artış var. Tahminimize göre bu yılın sonuna kadar BUSKİ’nin borcu 25 milyar TL’ye çıkıyor. Çünkü projelerin hepsi dövizle yürütülüyor. BUSKİ’nin durumu vahim. 986 milyon dolar borçla teslim aldık. Şu anda toplamda borcu dolar bazında da aşağı çektik. Bursalılar merak etmesin. Biz bunu başaracağız” dedi.

“Siyaset, adaletin üzerinden elini çeksin”

Son günlerde yaşanan hukuki gelişmelerin adalet, ifade özgürlüğü ve demokrasi gibi toplumun temel değerlerini derinden sarstığını da ifade eden Başkan Bozbey, adaletin farklı sesleri bastırmanın değil, hak ve özgürlükleri korumanın aracı olması gerektiğine inandıklarını belirterek, “Yargının, siyasetin aracı haline gelmesi kabul edilemez. Hukukun üstünlüğü ve adalet, demokrasinin temelleridir ve bu temellerin zedelenmesi toplumsal güveni ciddi şekilde zayıflatır. Bugün adalet kavramı, giderek daha çok sorgulanmakta ve yıpratılmaktadır. Ancak unutmamalıyız ki hak ve adalet er ya da geç yerini bulur. Adaletsizliğe ortak olanlar ise tarihin vicdanında yargılanacaktır. Bizler, adaletin herkes için eşit olduğu, ifade özgürlüğünün güvence altına alındığı, şeffaf ve tarafsız bir yargı sisteminin hakim olduğu bir Türkiye için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Yaşanan hukuki süreçlerin adil, şeffaf ve hukuka uygun bir şekilde sonuçlanmasını bekliyor, tüm mağduriyetlerin bir an önce giderilmesini talep ediyoruz. Adalet, bir gün hepimize lazım olacak. Adalete ve yargıçlara gölge düşürmeyelim. Siyasetin gölgesinden çıkıp vicdanlarıyla hareket ederek bu sorunları çözmeliler. Siyaset, adaletin üzerinden elini çeksin. İnanın çok şey değişecektir. Siyasetin işi, sorunlara çözüm bulmaktır” dedi.

Başkan Bozbey, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN