Anagold Maden Ocağı’nda 9 işçinin hayatını kaybettiği olayın ardından, madenin kapıları aylar sonra yeniden basına açıldı. Ancak, yaşanan acı olayın ardından alınan güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu iddiaları gündemdeyken, madenin yeniden faaliyete geçmesi ciddi bir endişe yaratıyor.
Erzincan’ın İliç ilçesindeki Anagold Maden Ocağı, geçtiğimiz aylarda yaşanan ve 9 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan acı olayın ardından ilk kez basın mensuplarının ziyaretine açıldı. Maden ocağındaki durum ve güvenlik önlemleri üzerine yapılan incelemeler, bu tür faciaların bir daha yaşanmaması için atılacak adımları gündeme taşıyor.
13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda, 9 işçi toprak altında kaldı. İş makineleri ile yüzlerce personelin katıldığı ve aylar süren aramalar sonunda işçilerin cansız bedenlerine ulaşıldı. İşçiler memleketlerinde toprağa verilirken, olayla ilgili soruşturmada 12 kişi tutuklandı.
Mahkeme süreci devam ederken hazırlanan bilirkişi raporlarıyla 7 kişi adli kontrol şartıyla serbest kalırken; kıdemli jeoteknik mühendisi Ali Rıza Kandemir, İş Sağlığı Güvenliği müdürü Selçuk Özdemir, proje müdürü Shaun Swartz, operasyon başkanı Lain Guille, tasarım dizayn firmasından da Ömer Ardıç'ın tutuklulukları devam ediyor.
Heyelan sonrası 9 işçinin hayatını kaybettiği maden ocağının kapıları aylar sonra basın mensuplarına açıldı. Hukuk Direktörü Cem Aktolgalı, Kurumsal İletişim Müdürü Onur Acar, olaydan sonra maden ocağında yapılan çalışmaları ve alınan güvenlik önlemlerini basın mensuplarına anlattı. Liç sahasındaki yığının yüzde 80'inin taşındığını belirten Aktolgalı ve Acar, basın mensuplarına göçük yaşanan alan ile üretim yapılan sahayı gezdirdi.
50 KİŞİYİ TAHLİYE ETTİLER
Maden ocağındaki heyelanda 9 çalışma arkadaşlarını kaybettiğini hatırlatan Aktolgalı, "Olaydan önce orada 50 kişilik ekip sabah çalışmaya başlamıştı. Hemen çatlaklar görülünce bizim iş yeri eğitimimizde var, her çalışan arkadaşımız işi durdurabilir güvenli olmadığını gördüğünde. Çatlakları gören arkadaşlarımız aslında eylem planına göre görevleri olmamasına rağmen 50 arkadaşımızı oradan tahliye ettiler" dedi.
Bölge halkının maden ocağının açılmasını istediğini ileri süren Aktolgalı, "Aslında burası bir madencilik ilçesi oldu. Çalışanlarımızın yüzde 60'ı ilçeden. Bölge halkı açılmamızı istiyor. Burada 600'den fazla çalışanımız vardı. 187 kişiyi ağustos ayında çıkardık. Onlar için ciddi bir paket önerdik, arkadaşlarımız da kabul etti. Zaten yeniden işçiye ihtiyacımız olduğunda ilgili arkadaşlara gideceğiz. Halen 400 çalışanımız bizimle beraber. Yine yüklenici olarak çok sayıda yerel firmayla çalışmalarımız devam etmekte. Çalışanlarımızın durumu bizim için hayati öneme sahip. Olabildiğince çalışanlarımızla devam etmek istiyoruz" diye konuştu.
"HİÇBİR EKSİĞİMİZ OLMADAN YENİDEN FAALİYETE GEÇMEK İSTİYORUZ"
Maden ocağındaki göçükten sonra teknolojik yatırımlarını artırdıklarını belirten Aktolgalı, şunları söyledi:
"Maden ocağında 4 radarla izleme yapıyoruz. Gelecek olan yeni radarlarımız var. Tekrar bütün politika ve prosedürlerimizi gözden geçiriyoruz. Şu anda çalışmaların tam bir güvenlikle yapılması önemli. Bütün çalışanlarımızı yeniden eğitim süreçlerine aldık. Teknik imkanlarımızı, tesisimizi yeniden gözden geçiriyoruz. Hiçbir eksiğimiz olmadan yeniden faaliyete geçmek istiyoruz."
Personel sayılarıyla ilgili bilgi veren Kurumsal İletişim Müdürü Onur Acar, "Taşeronlarımızla birlikte yaklaşık 3 bin kişiye yakındık. 630 kişilik Anagold firmasından 187 kişiyle maalesef yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Taşeronlarımızdan da ilk etapta 400 kişi, akabinde de 300 kişi gibi bir işten çıkarma söz konusu oldu. Şimdi hem taşeronlar hem biz mümkün olduğunca çalışanlarımızı tutmaya çalışıyoruz" dedi.