1959 yılında Mersin'de Belgin Sarılmışer olarak dünyaya geldi. Annesi ebe, babası boyacıydı. Ama bizler onu gerçek adıyla değil, Norveç'in korunaklı ve güzel şehrinden esinlendiği Bergen ismiyle tanıdık. Genç yaşında mutsuz bir evlilik yapan, bir rastlantı sonucu şarkıcı olan, terk ettiği kocası Halis Serbest tarafından yüzüne kezzap atılan, albümleri yüz binler satan, yaşadığı tüm acılara rağmen yılmayan kadının öyküsü yürekleri dağlıyor... İşte, şarkıcı Bergen biyografisi...
'Acıların Kadını' lakabıyla hafızalarda yer edinen şarkıcı Bergen'in mezarını kafes içinde görenler, şaşkınlığını gizleyemiyor. Terk ettiği kocası Halis Serbest tarafından yüzüne bir kova kezzap atılan ve daha sonra silahla vurularak öldürülen şarkıcı Bergen, 30 yıllık hayatına 6 plak, 11 albüm, 129 şarkı ve 1 sinema filmi sığdırdı.
BERGEN'İN MEZARI NEDEN KAFES İÇİNDE?
1980'li yıllarda arabesk müziğin kraliçesi olarak anılan Bergen'in mezarını kafes içinde gören vatandaşlar, ilk başta anlam veremeseler de altında yatan nedeni öğrendiklerinde bir kez daha üzüntü yaşıyor.
Kocası tarafından öldürülen şarkıcı Bergen'in mezarının kafes içinde olmasının nedeni iddiaya göre, kocası Halis Serbest, Bergen'i vurduktan sonra "Seni mezarında bile rahat bırakmayacağım" demesiydi. Bergen'in annesi, kızının mezarını saran kocaman bir kafes yaptırdı.
BERGEN'İN HAYAT HİKAYESİ
15 Temmuz 1959 tarihinde Mersin'de dünyaya geldi. Bergen'in gerçek adın Belgin Sarılmışer'dir.
Bergen 7 yaşındayken, anne ve babasının boşanmasıyla annesi Sebahat Çakır ile 1966 yılında Ankara'ya yerleşti. Yenimahalle Yunus Emre İlkokulu'nu bitirdikten sonra Ankara Devlet Konservatuarı Piyano bölümüne girdi ama maddi sıkıntılar nedeniyle ayrılıp yaşını büyüterek bir süre PTT'de memur olarak çalıştı. Bu dönemde yaşadığı bir aşk hadisesi yüzünden PTT'deki işini de bırakmak zorunda kaldı.
1977 yılında dayısının oğlu Göksel Sarılmışer ile Mersin'de evlendi, 4 yıl evli kaldı, 1981 yılında boşandı. Hakan (d.1981) adında bir erkek çocuğu oldu. Boşandığında kocası çocuğunu Hollanda'ya taşındı.
1979 yılında arkadaşlarıyla eğlenmek için gittiği Feyman Gece Kulübü'nde öylesine sahneye çıktı. Kulüp sahibi İlhan Feyman tarafından beğenilince orada çalışması için teklif aldı. Teklifi kabul edip Feyman Gece Kulübü'nde Grup Lokomotif orkestrası ile birlikte Türk sanat müziği, Türk hafif müziği ve dönemin modası olan arajmanlardan oluşan repertuarlarla sahne aldı. Bir yıllık çalışmanın ardından Feyman Gece Kulübü'ndeki işi bittiğinde Adana'daki Kuyubaşı Gazinosu'ndan gelen 8 aylık çalışma karşılığında verilecek bir otomobil teklifini kabul etti. Ama iş bitiminde otomobil elinden alındı ve borç içinde kaldı.
HALİS SERBEST TARAFINDAN YÜZÜNE BİR KOVA KEZZAP ATILDI
Ankara'dan sonra iş için 1981 yılında Adana'ya giden Bergen, burada Halis Serbest ile tanıştı ve 1982 yılında evlendi. Mafyalaşmış müzik piyasası tarafından Halis Serbest ile düzmece bir karı-koca senaryosu uydurulduğu, resmiyette hiç evlenmediği iddia edildi.
Bergen, 1982 yılında Atlas Plak'tan ilk longplayı olan 'Şikayetim Var'ı çıkardı. Kocasından şiddet görmeye dayanamayan Bergen, birçok kez eşinden kaçtı.
31 Ekim 1982 tarihinde İzmir Alsancak'daki New York Gece Kulübü'nde çalıştığı sırada kocası tarafından yüzüne attırılan bir kova dolusu kezzap sonucu iki gözünü de kaybetti. Vücudun büyük bir kısmı da yandı. Daha sonra sol gözü görme yetisi kazandı. Sağ gözünün hasarı yüzünden saçlarını sağ gözünün üzerine atmasıyla, bazense güneş gözlüğüyle olan imajıyla akıllarda kaldı.
Halis Serbest 2 aylık firardan sonra yakalanıp tutuklanarak İzmir Buca kapalı Cezaevi'ne konuldu.
Bergen, tedavi sonrası Kibariye'yi meşhur eden 'Kim Bilir?' şarkısının bestecisi Cengiz Özşeker tarafından ikna edilip Özşeker'in sahibi olduğu İzmir Pırlanta Pavyon'da 1985 yılına kadar sahneye çıktı.
'ACILARIN KADINI' OLARAK ANILDI
1985 yılında plak yapımcısı Yaşar Kekeva'nın daveti ile İstanbul'a giderek 'İnsan Severse' adlı longplay'i çıkardı. Daha sonra 1986 yılının sonlarına doğru yaptığı 'Acıların Kadını' ile şöhrete kavuştu.
Albümün çok beğenilmesiyle plak şirketi tarafından Nisan 1987'de '1986 yılı Albümü En Çok Satan Arabesk Kadın Sanatçı' unvanıyla Altın Plak ve Altın Kaset ile ödüllendirildi.
Albümleri yayınlanırken bir taraftan da konser ve sahne çalışmalarını sürdüren Bergen sahneye çıkarken yanmış gözünün üstüne saçının bir perçemini atarak acılarını olmasa bile yüzünü kamufle ediyordu.
1987 yılında Ülkü Erakalın'ın senaryosu ve yönetmenliğiyle 'Acıların Kadını' filminde Yalçın Gülhan, Asuman Arsan, Meral Niron ile başrolde oynadı.
BOŞANDIĞI EŞİ TARAFINDAN KURŞUNLANDI
Şarkılarıyla halk tarafından çok beğenilen Bergen, 1987 yılında konser için gittiği Adana'da uğradığı bıçaklı saldırıdan son anda kurtuldu. Bir dönem sahneye de çıkmayı bıraktı. Nisan 1989'da eşi Halis Serbest'ten de resmen boşandı.
Haziran 1989'da sahnelere tekrar çıkmaya başladı. Bu arada 'Yıllar Affetmez' adlı albümünü yaptı. Albümün tanıtım turnelerinde Adana Pozantı'dayken 14 Ağustos 1989 tarihinde boşandığı eşi Halis Serbest tarafından kurşunlanarak 30 yaşında öldürüldü. Memleketi Mersin'e gömüldü.
ŞARKICI BERGEN NASIL ÖLDÜRÜLDÜ?
Anadolu turnesi kapsamında Samsun'dan Kayseri'ye geçen Bergen, buradaki çalışmasını tamamlayarak Mersin'e gitmek için yola çıktı. Boşandığı eşi Halis Serbest'in kendilerini takip ettiğini fark eden şarkıcı ve annesi polisi arayarak durumu bildirdi, tedbir alınacağını öğrenince yollarına devam etti. Tarsus Pozantı E-5 karayolunun Çamalan Yaylası mevkisindeki Gülek Kasabası'nda bulunan Aspava Lokantası'nda gece 04.00 sularında Halis Serbest, Bergen ve annesinin karşısına çıktı. Halis Serbest ile tartışan Bergen, arabaya binmek üzere hareket ettiğinde Halis Serbest'in silahından çıkan 6 kurşunun hedefi oldu ve aracının şoför koltuğuna kanlar içinde yığıldı.
Bergen'in annesi Sabahat Çakar'ı da 3 kurşunla yaralayan Halis Serbest kaçtı. Olay yerinde hayatını kaybeden Bergen'in naaşı Tarsus Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Annesi Sebahat Çakır ise yoğun bakımda tedaviye alındı. Bergen'in cenazesi olaydan bir gün sonra Mersin'deki Akbelen mezarlığında toprağa verildi.
Bergen'in katili Halis Serbest, Almanya'da yakalandı. Türk makamları Serbest'in iadesi için çalışma başlatarak Ağustos 1991 tarihinde Türkiye'ye getirdi. 12 Mart 1992 tarihinde çıkarıldığı mahkemede 1 yıl 3 ay hüküm giymesine rağmen zaman aşımı, Almanya'da mahkumiyet süresi gibi 'hafifletici nedenlerle' 7 aylık mahkumiyetin ardından tahliye edildi. Mahkeme çıkışında karara isyan eden anne Sebahat Çakır'ın, "Kızımın mezarda kemikleri sızlayacak, beni de tehdit ediyorlar" şeklindeki demeçleri basında yer alır.
Halis Serbest Adana'da ikinci eşinden olan dört çocuğuyla birlikte hayatını sürdürüyor.
ŞARKICI BERGEN'İN HAYATINI ANLATAN FİLMLER
1994 yılında yönetmen Canan Gerede'nin yönettiği 'Aşk Ölümden Soğuktur' adlı bir filmde 'Bergen'in hayatı anlatıldı. Tuncel Kurtiz'in de rol aldığı filmde Kadir İnanır, 'Ali' adıyla Halis Serbest'i, Bennu Gerede ise 'Belgin' adıyla Bergen'i oynadı.
2019 yılında yapımcı Mine Şengöz tarafından şarkıcı Bergen'in hayatının anlatılacağı filmin hazırlıkları başladı. Bergen'i Serenay Sarıkaya'nın oynayacağı film, oyuncu kadrosunun bir türlü belirlenememsi ve koronavirüs salgını nedeniyle 2021 yılı itibarıyla henüz çekilemedi. Serenay Sarıkaya, diğer projeleri nedeniyle projeden ayrıldığını duyurdu.
Kadrosu 17 Eylül 2021 günü güncellenen filmde şarkıcı Bergen'i Zeynep Farah Abdullah'ın, eşi Halis Serbest'i ise Erdal Beşikçioğlu'nun oynayacağı öğrenildi.
Halis Serbest ve Bergen
"İZNİM OLMADAN BERGEN'İN FİLMİ ÇEKİLEMEZ"
Bergen'in hayat hikayesini anlatan filmin hazırlıklarını sürdüren yapımcı Mine Şengöz'e seslenen Bergen'in katili Halis Serbest, izni olmadan bu filmin çekilmeyeceğini söyledi. Halis Serbest geçmişte yaşanılan olayların bedelini sadece Bergen ve kendisinin ödemediğini, ailelerin de ödediğini, bundan sonra bu ağır bedelin çocuklarının sırtına yüklenmesine müsaade etmeyeceğini söyledi:
"Bu zamana kadar evliliğim ve çirkin sonucunun nedenini kimseyle konuşmadım. Karşılıklı acılar çektik. Kimse bilmez evin içinde neler yaşandığını. Bu nedenle filmcilere sesleniyorum; yalan yanlış bilgilerle ve ajitasyonla süsleyeceğiniz filmden vazgeçin. Siz kimden icazet aldınız? Rahmetli Belgin, Bergen olmadan evvel neredeydiniz? Bergen'in ve benim yaşadığım sancılı ilişkiye bu filmi çekmek isteyen Mine Şengöz şahit mi olmuş? Ben mahkemede hakim ve savcı tarafından sorgulandım ve cezamı çektim. Bu nedenle kimse beni sorgulayamaz. Kafanıza göre yazdığınız filmle toplum nezdinde kimseyi alaşağı edemeyeceksiniz."
Bergen'i öldüren eski eşi Halis Serbest / 2021
BERGEN FİLMLERİ
1987 - Acıların Kadını
BERGEN ALBÜMLERİ
1982 - Şikayetim Var
1983 - Kardeşiz Kader
1985 - İnsan Severse
1986 - Acıların Kadını
1987 - Onu da Yak Tanrım
1988 - Sevgimin Bedeli
1988 - İstemiyorum
1989 - Yıllar Affetmez
Müslüm Gürses ve Bergen
BERGEN'İN MÜSLÜM GÜRSES HAYRANLIĞI
Bergen, 1982 yılında eşi Halis Serbest tarafından yüzüne kezzap atılmasının ardından kaldırıldığı hastanede rüyasında şarkıcı Müslüm Gürses'in 'Tanrı İstemezse' şarkısını Gürses'le birlikte seslendirdiklerini gördü. Daha sonra 1988 yılında Yaşar Kekeva Plak firmasından çıkardığı 'Sevgimin Bedeli' albümünde Müslüm Gürses'in 'Talihsizler' şarkısına yer verdi. Bergen'in Müslüm Baba hayranlığı bir gazetede şu sözlerle yer buldu: "Bergen bir numaralı Müslüm Gürses hayranıydı. Kendi programı bile olsa ne yapar eder, mutlaka Müslüm Gürses'i dinlemeye giderdi. Sanatçı, son kasetinde bu yüzden Müslüm Gürses'in bir parçasına yer vermişti. Bu şarkıyı daha duyarak, daha içten okuduğunu her fırsatta söylerdi."
BERGEN NE ZAMAN ÖLDÜ, MEZARI NEREDE?
1958 doğumlu olan Bergen öldürüldüğü 1989 yılında 30 yaşındaydı.
Yaşadığı talihsiz olaylar nedeniyle 'Acıların Kadını' olarak anılan şarkıcının mezarı, Mersin'deki Asri Anıt Kabristan'ında yer almaktadır.
