Prof. Dr. Alper Sözütek, 'Tümöre bıçak değerse kanser yayılır' inancı nedeniyle tedavilerin geciktiğine dikkat çekti. "Eskisi gibi ev yemekleri yapılmıyor" diyen Sözütek, "Artık hazır gıdalarla beslenmeye yöneliyor bu da sindirim sistemi ile kontamine olmasıyla birlikte bu hastalık artıyor" dedi.
Adana'de 7'nci Çukurova Gastro-İntestinal Hastalıklar ve Cerrahisi Kongresi düzenlendi. Kongre Başkanı Çukurova Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Ömer Alabaz, gastro-intestinal hastalıkların toplumda meme ve tiroid kanserinden daha sık görüldüğüne dikkati çekti.
Prof. Alabaz, "Bunlar özofagustan anüse kadar, karaciğer ve gastrointestinal sistemi ilgilendiren hastalıkları kapsıyor. Bunun yanında obezite ve kolon-rektum kanserleri, ileri evre gastrointestinal sistem kanserleri ile toplumda çok sık görülen anorektal hastalıklar da kongremizde tartışıldı. Güncel tedavi yöntemleri konuşuldu" diye konuştu.
‘HAFTA SONLARI KEBAP, İSKENTER İLE GEÇİYOR’
Kongre sekreteri Adana Şehir Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Klinik Sorumlusu Prof. Dr. Alper Sözütek ise sindirim sistemi hastalıklarının Çukurova Bölgesi'nde çok yaygın görüldüğüne vurgu yaparak, şu bilgileri verdi:
"Maalesef bizim beslenme düzenimiz bölgemizde çok kötü. Bütün hafta sonları bu bölgede kebap, iskender gibi et tüketimi ile geçiyor. Aynı şekilde insanlar artık hazır gıdalarla beslenmeye yöneliyor. Gerek iş yoğunluğu gerekse beslenmeye yeterli vakti ayıramadığımızdan dolayı eskisi gibi ev yemekleri yapılmıyor. Bu gıdaların da sindirim sistemi ile kontamine olmasıyla birlikte bu hastalıklar bölgemizde çok daha yaygın görülüyor."
"VAKİT KAYBETMEDEN TEDAVİ OLMALILAR"
Gastro-intestinal hastalıklarda görülen kanser durumlarında uygulanan tedavilerden bahseden Prof. Dr. Alper Sözütek, şöyle devam etti:
"Bu hastalıkların tedavisinde kapalı yani laparoskopik hatta robotik cerrahi kullanılıyor. Örneğin artık rektum kanserinin ameliyatsız tedavisini konuşuyoruz. İlaç ve ışın tedavileriyle bile tümör kaybolabiliyor. Yaygın tümörlerde ısıtılmış kemoterapiler uyguluyoruz. Yani artık kanser hastaları çaresiz değil. 'Tümöre bıçak değerse kanser yayılır' inancı hala kırılamadı. Hala polikliniğe gelen hastalar bunu soruyor. Özellikle yakın çevresindeki kişiler bu inanışla hastayı yanıltıyor ve tedavi gecikiyor. Bu çok yanlış, böyle bir şey söz konusu olamaz. Artık kanser hastaları çaresiz değil, doktorlarına güvenerek vakit kaybetmeden tedavilerini olmaları gerektiği mesajını vermek istiyorum."