Putin ikinci masayı Afganistan’da kurdu

Putin ikinci masayı Afganistan’da kurdu

Rusya, Suriye’yle birlikte Filistin ve Afganistan’da da ‘ABD’siz çözüm’ peşinde. Çin ve Pakistan’la ortak hareket eden Moskova yönetimi, Taliban’a destek verdiğini de açıkça ifade ediyor. Afganistan’daki Sovyet işgalinden 40 yıl sonra roller tersine dönerken Washington rahatsız.

Rusya’nın son yıllarda dış politikada yaptığı hamleler, Batı dünyasında büyük endişe konusu. Suriye’deki savaşın Esad rejimi lehine dönmesini sağlayan, Ukrayna iç savaşı üzerinden Avrupa’da ‘silahlı diplomasi’ yürüten Moskova yönetimi, siber saldırılar yoluyla da ABD ve Avrupa’daki seçim süreçlerini etkilemeye çalışmakla suçlanıyor. Rusya’nın bu dönemde fazla gündeme gelmeyen bir başka hamlesi ise Afganistan’da. 27 Aralık günü Rusya, Çin ve Pakistan’ın dışişlerinden heyetler, üçüncü kez Afganistan’daki krizin çözümü konusunda görüşmelerde bulunmak üzere bir araya geldi. Rusya’nın başkenti Moskova’da yapılan görüşmeden ‘Taliban’a daha esnek davranılması’ konusunda mutabakat çıktı.

Afganistan’da IŞİD’in faaliyetlerini artırdığına dikkat çeken ve buna karşı Taliban’a yönelik daha yumuşak politikaların izlenmesi gerektiğini savunan üç ülke, belirli kişilerin Taliban’a yönelik yaptırımlar listesinden çıkarılması gerektiğini belirtti. Bu açıklama Taliban tarafından da memnuniyetle karşılandı. Örgütten yapılan açıklamada “Bölge ülkelerinin de Afganistan İslam Emirliği’nin siyasi ve askeri bir güç olduğunu anlamaları memnuniyet vericidir. Moskova’daki üçlü görüşmede yapılan öneri, Afganistan’a barış ve güvenliği getirme yolunda bir atılmış adımdır” denildi. Rusya’nın Taliban’la yakınlaşması bununla da sınırlı değil.

Moskova yönetiminin Afganistan Özel Temsilcisi Zamir Kabulov, daha önce IŞİD’e karşı Taliban’la istihbarat paylaşımı yaptıklarını söylemişti. Kabulov, Anadolu Ajansı’na geçen hafta verdiği mülakatta da “Taliban’ın eski hatalardan ders çıkararak küresel cihat iddiasından vazgeçtiğini, liderliği ve üyelerinin büyük çoğunluğuyla yerel bir güç haline geldiğini söylemişti. Rusya’nın Taliban’a destek verme politikasına IŞİD’in Afganistan’daki faaliyetlerini gerekçe göstermesi, Washington tarafından inandırıcı bulunmuyor. Zira onbinlerce savaşçısı bulunan ve beş vilayetin başkentini tehdit eden Taliban’la kıyaslandığında IŞİD, Afganistan’da kaydadeğer bir güce sahip değil. Rusya’nın girişimleri, 2001 yılında Afganistan’ı işgal ederek Taliban’ı yönetimden deviren ABD’nin çözüm sürecinden dışlanma hamlesi olarak yorumlanıyor.

Rusya’nın Taliban’a desteği, aynı zamanda bu ülkede 40 yıl sonra rollerin değişmesi anlamına geliyor. Sovyetler Birliği, 1979 senesinde Afganistan’ı işgal etmiş, 10 yıl süren savaşta ABD, ‘yeşil kuşak’ projesi kapsamında ‘mücahitler’ olarak adlandırılan grupları desteklemişti. Sovyetler savaştan mağlup ayrılmış, ancak ‘mücahitler’in kökenini oluşturduğu el-Kaide ve Taliban gibi gruplar, daha sonra Afganistan’da güçlenmişti. Taliban 1996’da Afganistan’da yönetimi ele geçirmiş, 2001’de el-Kaide’nin düzenlediği 11 Eylül saldırılarının ardından Amerika ülkeyi işgal ederek yönetimi değiştirmişti.

Bu arada BM Suriye Özel Temsilcisi Danışmanı ve Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Bilim Direktörü Vitaliy Naumkin, Hamas ve El Fetih dahil Filistinli 8 grubun liderlerinin 15-17 Ocak tarihlerinde Moskova’da bir araya geleceklerini söyledi.

AMERİKA’SIZ MASALAR TAKTİĞİ

Rusya, geçen haftalarda iki ülkede ABD’nin yer almadığı çözüm girişimlerine başladı. 20 Aralık’ta Moskova’da Türkiye ve İran heyetleriyle yapılan görüşmeler, Suriye’de halen devam eden ateşkesin zeminini hazırladı. Üç ülke ayrıca ateşkesin başarılı olması halinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da barış görüşmelerinin başlaması için de el sıkıştı. Bundan bir hafta sonra ise Moskova’nın konukları, Çin ve Pakistan heyetleriydi. Burada da üç ülke, IŞİD’in yükselişine dikkat çekerek Taliban’ın çözüm sürecine dahil edilmesi gerektiği vurgusunu yaptı. Konuya ilişkin Sputnik ajansına konuşan Rus Orta Asya uzmanı Ajdar Kurtov, Rusya’nın yeni politikasının başarılı olması halinde uluslararası arenada güç dengelerini değiştirebileceği görüşünde. Her iki ülkede de uzun süredir sonuç vermeyen girişimlerin denendiğine dikkat çeken Kurtov, Rusya ve işbirliği yaptığı ülkelerin, bu ülkelerin istikrarından yana  olduğunu belirtti.

AFGANİSTAN’IN DÖRTTE BİRİ TALİBAN ETKİSİNDE

ABD’nin işgalinin ardından geçen 15 yıl, Taliban’ı Afganistan’da iktidara sahip olma iddiasından vazgeçirmedi. 2015 yılında yeni bir atılım sürecine başladığını ilan eden örgüt, ülkenin kırsal kesimlerinde etkili konuma geldi. Long War Jounal sitesinde yer alan analize göre, Afganistan’daki 34 eyalet merkezinden beşi Taliban tehdidi altında bulunuyor: Kunduz, Beğlan, Ferah, Helmand ve Uruzgan. Bu eyaletlerde, merkez dışındaki bölgelerin büyük ölçüde Taliban etkisinde bulunduğu ve eyalet merkezlerinin ‘pratikte kuşatma altında olduğu’ ifade ediliyor. Ayrıca Afganistan’daki toplam 407 mahallenin 97’si, Taliban’ın kontrolünde veya etki alanında bulunuyor. Etki alanı, militanların halktan destek bulabildiği ve doğrudan kontrol etmemekle beraber çeşitli faaliyetler gösterebildiği bölgeler olarak tanımlanıyor.

BATI’YA DÖRT KOLDAN MEYDAN OKUMA

Rusya, yeni dış politikası kapsamında etki alanını genişletmeye çalışırken, Batı dünyasına dört koldan kafa tutuyor:

1. Suriye’deki savaşa Esad rejiminin talebi üzerine Ekim 2015’te hava kuvvetleriyle müdahil olan Rusya, savaşın gidişatının büyük ölçüde değişmesini sağladı. Son olarak geçen ay Halep’in düşmesiyle, Esad rejiminin savaş yoluyla değişmesi imkansız hale geldi. ABD ise Suriye’nin kuzeyindeki bölgeleri kontrol eden PYD dışında ülkede bir müttefike sahip değil.

2. Ukrayna’da 2014 yılında Moskova yanlısı Viktor Yanukoviç hükümetinin protestolarla devrilmesinin ardından başlayan iç savaşta da Rusya en önemli oyuncu konumunda. AB yanlısı aşırı milliyetçi gruplara karşı, Lugansk ve Donetsk bölgelerindeki Rus yanlısı ‘halk cumhuriyetleri’ni tanıyan Moskova yönetimi, Yanukoviç’in devrilmesinin ardından Kırım’da başlayan krizi gerekçe ederek burayı ilhak etmişti. Avrupa ülkeleri ve ABD, o dönemden byu yana Rusya’ya bir dizi yaptırım uyguluyor.

3. ABD, Afganistan’ı işgalinin ardından geçen 10 yılda ülkede barışı sağlayamadı. Başkan Barack Obama, ABD birliklerini Afganistan’dan çekme vaadini yerine getiremediği gibi, yaklaşık sekiz bin askerin Taliban tehdidi bulunan yerlerde süresiz olarak kalacağını duyurdu. ABD’nin girişimleriyle Taliban ve Kabil hükümeti arasında yapılan çözüm süreçlerinden de sonuç çıkmadı. Şimdi Rusya, burada ABD’nin başaramadığını başarma peşinde.

4. ABD’de 8 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerinde en çok tartışılan konu, Rusya’nın seçimlere müdahale ettiği iddiaları oldu. FBI, Rusya’nın siber saldırılar ve yalan haberler yoluyla Donald Trump’ı desteklediğine işaret eden bir rapor yayımladı. Obama, geçen hafta 35 Rus diplomatı sınırdışı etti. Önümüzdeki yıl seçimlerin yapılacağı Almanya’da da istihbarat örgütü BND, seçimlerin etkilenmeye çalışıldığı yönünde bulgulara sahip olduklarını açıkladı.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN