KARAR RÖPORTAJ / IŞIL ÇALIŞKAN
Neşe’Dert’Aşk’ oyunu üçüncü sezonunda da Ankara Devlet Tiyatrosu’nun en çok ilgi gören eserlerinden. 2012’de yaşamını yitiren Neşet Ertaş’ın gerçek hayat hikayesinden ve türkülerinden yola çıkılarak yazılan oyun, özgün kurgusuyla seyirciyle buluşuyor. Ünlü halk ozanı bu oyunda aşk temasının yanı sıra onun türküleriyle büyüyen, onunla aynı bozkıra bakmış kişilerle bir araya geliyor. Ertaş’ı Neşe karakteriyle oyuncu Alpay Ulusoy canlandırıyor. Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Oyunculuk Bölümü mezunu Ulusoy ile oyunu konuştuk...
Alpay Ulusoy’un başrolünde yer aldığı ‘Neşe’Dert’Aşk’ adlı oyun, Ankara Devlet Tiyatrosu’nda üçüncü sezonunda da büyük ilgi görüyor. İki saatlik oyunda Ertaş’ın hayatındaki ‘aşk’ sahneye taşınıyor.
Şirin Aktemur Toprak’ın yazdığı oyunun isminin açılımını yapan Ulusoy “Toprak’ın da dediği gibi Neşet Ertaş yazılır; Neşe Dert Aşk diye okunur. Oyunun ana kişileri de bu ifadelerle isimlendiriliyor. Neşe, ustanın sözel yanını yansıtıyor. Dert, Neşet Ertaş’ın kavuşamadığı gönlünün yârini temsil ediyor. Aşk, onun şiirsel yanı türküleri, felsefi olarak da batıni yanı diyebiliriz” diye konuştu.
Ertaş’ın bir oyuna, bir esere ya da iki saate sığamayacak kadar engin bir hayata sahip olduğunu anlatan Ulusoy “Onun hayat felsefesini, insanlığını, gönlünü, sanatını insana ve yaradana olan aşkını bir eserle anlatmak mümkün değil tabii ki. Oyunda onun hayatının en önemli unsurlarından biri olan aşk teması seçilmiş” dedi. Ulusoy, oyundaki ağırlıklı konunun Ertaş’ın erken yaşta annesini kaybetmesi, gönlünü verdiği kişiye kavuşamaması ve çevresindeki acımasızlıklar olduğunu söyledi.
Neşet Ertaş, 2012’de yaşamını yitirmişti.
Ulusoy, sahnede Ertaş’ın birkaç türküsünü de seslendiriyor. Bir toplumun işsizinden patronuna, halkından vekiline herkesin tanıdığı bir ustayı sahneye taşımanın kolay olmadığını ifade eden Ulusoy, rolüne hazırlık aşamasını şöyle anlattı: “Kırşehir’de misafirleri olduk, sonra ustanın kendi ağzından kendi eserlerini, türkülerini dinledim.” Neşet Ertaş’ı canlandırırken ilk etapta bazı çekinceleri olduğunu belirten Ulusoy, bunun nedenini şöyle açıkladı: “Taklit etmekten korktum açıkçası. Neşet ustanın samimiyetini sahneye yansıyamaması gibi bir durum olur mu diye endişelendim. Fakat seyirciden dönüşlere baktığımızda bunların hepsinin üstesinden geldiğimizi görüyoruz ki yaklaşık üç sezondur oynuyor oyunumuz ve ne kadar şanslıyız ki seyircimiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı.”
BOĞAZIMDAN İLK LOKMA ŞENÇALAR SAYESİNDE GEÇTİ
Alpay Ulusoy, oyunda kendisini en çok etkileyen hikayenin Ertaş’ın İstanbul’a gelişi ve Kadri Şençalar’la tanışması olduğunu belirterek, şunları anlattı: “Neşet Ertaş, Ankara’da saz çalarak para topluyor. O parayla İstanbul’a giderek bir otele yerleşiyor. Cebinde yemek yiyecek parası bile yok. Birgün Şençalar Plakçılık’ın önünde dururken ne beklediğini soruyorlar. Ertaş, ‘Ben saz çalarım yapacak iş var mı?’ diyor. ‘Gel bakalım göster hünerlerini’ diyorlar. Ertaş, babasından bir parça çalıyor. Kadri Şençalar ağlayarak çıkıyor içeriden. ‘Kimsin? Aç mısın, susuz musun?’ diyor. Daha sonra Şençalar tanıdığı bir mekana götürüyor Ertaş’ı. ‘Bu çocuk burada saz çalsın, yemek ve biraz da para verin’ diyor. Ertaş, yıllara sonra ‘İstanbul’da boğazımdan ilk lokma Kadri Şençalar sayesinde geçti’ diyor.”
