126 emekli büyükelçinin ardından 104 emekli amiral de gündemdeki Montrö tartışması konusunda görüşlerini ortak bir metinle açıkladı. Ancak ‘asker bildirisi’nin hafızalardaki olumsuz çağrışımları olayı siyasi krize dönüştürdü. Hem iktidardan hem muhalefetten sert tepki geldi. İktidar kanadından ‘darbe çağrısı’ suçlaması yapılırken, muhalefet ise ortalığı karıştıran bildiriye “iktidara fırsat veren zevzeklik, kötü niyetli sorumsuzluk” eleştirileri yöneltti.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözleri sonrası başlayan tartışmalar üzerine 104 emekli amiral ortak bir açıklama yaptı.
“Türkiye’nin haklarını koruyan diplomasi zaferi tartışılmamalı” ifadelerinin kullanıldığı bildiri imzacıların emekli askerler olması dolayısıyla ‘darbe çağrısı’ suçlamalarına yol açtı.
Bahçeli “İmzası olanların rütbesi sökülsün” çağrısı yaptı. İçişleri Bakanı Soylu “Sabrımızı zorlamasınlar” dedi.
EMEKLİ AMİRALLER AYASOFYA İMAMI GİBİ SİVİL
Ankara Başsavcılığı emekli amiraller hakkında soruşturma başlattı. Muhalefetten 'gündem saptırılmasın' uyarıları geldi. İktidarı eleştiren paylaşımlar da yapıldı.
DEVA Partili Metin Gürcan "'Emekli amirallerimiz düşüncelerini özgürce ifade eden Ayasofya İmamı gibi Anayasa 26. madde'den faydalanan siviller" dedi.
CHP'li Engin Özkoç "O eleştirdiğiniz amiraller 15 Temmuz’un önünde sonunda dimdik durdu" diye konuştu.
TEPKİLER BÜYÜDÜ ‘MONTRÖ BİLDİRİSİ’ MAHKEMELİK OLDU
Montrö bildirisine karşı iktidar kanadından yöneltilen ‘darbe çağrısı’ suçlamasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 104 emekli amiralin açıklaması ile ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Bildiride imzası bulunan emekli amirallerden Atilla Kıyat “Tepki verenler uykularını aldıktan sonra bir daha okurlarsa yönelttikleri suçlamalardan utanç duyacaklar” paylaşımı yaptı.
Cem Gürdeniz de “Biz Mavi Vatan için hapis yatmış insanlarız. Bu metni krize çekerek yanlış algılar yaratılması son derece yanlış” dedi.
LİDERLERDEN ORTAK TEPKİ
Kılıçdaroğlu: Halkımızın tek gerçek gündemi sofrası. Bu sahte gündemler tutmaz. Büyük ekonomist Erdoğan yarattığın ekonomik yıkımla seni yüzleştireceğim. Geleceğini kararttığın gençlerimizin hikâyelerini paylaşacağım.
Akşener: Canı sıkılan emekli amiraller bildiri yayınlamış. Bu zevzeklik. Silahlı bürokrasi mensuplarının gece yarısı açıklamaları muhtıraları akla getirir. İktidarın üzerinde tepinme fırsatı doğdu. Biz işsiz gençlerin, esnafın derdini konuşmalıyız.
Davutoğlu: Milli iradenin ve demokrasinin yanındayız. Militarist ya da sivil fark etmez darbe heveslilerine geçit verilemez. Bildiri ülkenin tarihsel hafızasını ve içinden geçtiği hassas süreci göz önüne almayan kötü niyetli sorumsuzluk örneği.
Babacan: Tarihimizin utanç sayfaları askerlerin siyasete hadsiz müdahaleleriyle dolu. Bu acı hafıza depreştirilmemeli. İktidarın, suni mağduriyet kampanyasına devlet kurumlarını katması yarınlarımıza zarar verir. Çözüm demokrasi.
Karamollaoğlu: Toplumsal hafızadaki travmaları hatırlatacak iletişim metodları kutuplaşmaya hizmet eder. Sorumluluk sahipleri sorunlara odaklanmalı, ayrıştıran davranış kalıplarıyla bunların konuşulmasına engel olmamalı.
MONTRÖ BİLDİRİSİNE DARBE SUÇLAMASI
104 emekli amiral, Şentop’un sözlerinin ardından yeniden tartışmaya açılan Montrö Sözleşmesi ve fotoğrafı gündem olan Tuğamiral Sarı’ya dair bir bildiri kaleme aldı. Gece yarısı yayımlanan metne iktidar tarafından darbe suçlaması yöneltildi. Savcılık soruşturma başlattığını duyurdu. CHP ise iktidarın ‘suni bir gündem yarattığını’ savunuyor.
Kanal İstanbul projesinin açıklandığı 2011’den bu yana sık sık tartışılan Montrö Boğazlar Sözleşmesi yine gündemde. Rant eleştirilerinin odağındaki Kanal’la, 1936’da imzalanan sözleşme ile Türkiye’nin yeniden hakimiyet sağladığı Çanakkale ve İstanbul Boğazı’nın statülerinin tartışmaya açılabileceği endişesi yaşanıyor.
Projeye ilişkin her aşamada gündeme gelen Montrö, bu kez Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un açıklamalarının ardından öne çıkan başlık haline geldi. Şentop, İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı Kararı ile çıkılmasının ardından “Cumhurbaşkanı Montrö’yü feshedebilir mi?” sorusuna “Teknik olarak evet” yanıtını verdi.
Türkiye’nin ‘bağımsızlık tapuları’ndan biri olarak gösterilen Montrö’nün kamuoyunda tartışılmasına 104 emekli amiral yayımladıkları bir bildiri ile tepki gösterdi. Bildiride ayrıca Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın gittiği bir tarikat evinde sarık ve cüppe ile fotoğraflarının ortaya çıkmasına dair eleştiriler de yer aldı.
104 emekli subayın açıklaması şöyle: “Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır. Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir.
Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir.
Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır.
Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.
Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur.
TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.
Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.
Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir.
Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.”
Bildirinin önceki gece yayımlanmasının ardından iktidar tarafından amirallere yönelik darbe suçlaması geldi. Beştepe, bakanlar ve AK Partili yetkililer açıklamanın muhtıra niteliğinde olduğunu belirtti. AK Parti MYK’nın bugün toplanacağı duyuruldu. Açıklamaların ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Başsavcılıktan yapılan açıklamada “104 amiralden Montrö bildirisi başlığı altında yayınlandığı belirtilen açıklamayı hazırlayanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla resen soruşturma başlatılmıştır” denildi.
Bildiride imzası olan amiraller, ifade özgürlüğüne dikkat çekti. CHP ise metinde darbe söyleminin yer almadığını ve iktidarın kendisini mağdur gibi göstermeye çalıştığını savundu.
JANDARMA: HÜKÜMETİMİZE SAĞDIĞIZ | MSB: TÜRK YARGISI GEREĞİNİ YAPACAK
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı sosyal medyadan “Biz buradayız. Devletimize, Milletimize, demokrasiye ve hükümetimize sonuna kadar sadık ve bağlıyız” açıklaması yaptı. Milli Savunma Bakanlığı da emekli amirallerin açıklamasına tepki gösterdi.
MSB’den yapılan açıklamada “Uluslararası anlaşmaların kazanç ve kayıplarının da bilgi ve bilincinde olan TSK, hiçbir görev ve sorumluluğu olmayan kişi veya kişilerin hırs, ihtiras ve şahsi emellerine araç yapılamaz. Böyle bir bildiri yayınlamanın demokrasimize zarar vermekten, TSK personelinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve düşmanlarımızı sevindirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır. Bağımsız Türk yargısının gereğini yapacağına inancımız tamdır” açıklaması yaptı.
BİR BİLDİRİ DAHA YAYIMLADI
1976-1984 arasında Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’nda eğitim alan “Deniz Aslanları” da bir bildiri yayımladı. Açıklamada “Cumhuriyet ve Liyakat Nişanları’ndaki TC ifadesi ve Atatürk kabartmasının çıkarılması ve çeşitli tarikat faaliyetlerine resmi üniforma ile katılma cüreti gösteren personelinin görüntüleri kaygı verici” ifadeleri kullanıldı.
İKTİDAR NE DİYOR?
HADDİNİZİ BİLİN YERİNİZE OTURUN
TBMM Başkanı Mustafa Şentop: Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: Haddinizi bilin ve yerinizde oturun.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: Her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecek. Göze alabilene, hodri meydan.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Bunlar zavallıdırlar, istismarcıdırlar, kelimenin tam anlamıyla edepsizdirler. Sabrımızı zorlamasınlar.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Kimsenin şüphesi olmasın. Vesayet dönemi bitti. Biz buradayız. Hodri meydan.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: Bu ülkenin bekasını korumak demokrasiye saygıdan, hukuka bağlılıktan geçer.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş: O devirler geride kaldı. Haddinizi bilin.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun: 15 Temmuz’a 103 gün kala 103 hadsizin verdiği mesaj ayaklarımızın altında. Sadece imzacılar değil, onları cesaretlendiren de hukuk önünde hesap verecek.
MUHALEFET NE DİYOR?
VATANDAŞ ELİNİ CEBİNE ATINCA ‘DARBE TİYATROSU’ BİTECEK
CHP Sözcüsü Faik Öztrak “104 amiralin açıklamasından darbe çıkartmak olsa olsa sivil darbecilere mahsus bir özelliktir” dedi. Cumhuriyet’e konuşan Öztrak, amirallerin Montrö ile ilgili fikirlerini beyan ettiklerini belirterek “Türkiye’nin gündeminin bu olmaması lazım. Hem ekonomik olarak hem de pandemi açısından çok kötü günlerden geçiyoruz.
AK Parti’nin bunun üstünü örtmek için buradan darbe çıkartmasını anlayamıyorum. Metnin içinde bir darbe tetikçiliği görmedim. Açıkcası gerçekten ne yaptıkları belli değil. O metne bakınca kim nerede darbe tetikçiliği yapıyormuş?” ifadelerini kullandı.
Öztrak “Yüzde 33 huzur haklarına zam alıp kalkıp şimdi darbe mağduruymuş gibi kendilerini göstermesinler. Olmayan darbe söylemlerinin mağduruymuş gibi gösterdiklerinde kimse buna inanmaz.” diye konuştu.
İYİ Partili Aytun Çıray ise “Bir tabip teğmen olarak altına imzamı atıyorum” paylaşımı yaptı. Profil fotoğrafına 15 Temmuz’da attığı “Yaşasın demokrasi, kahrolsun darbeler” paylaşımını koyan Çıray “Bıktık bu darbe paranoya ve tiyatrosundan. Bir tek Zekeriya Öz eksik. Ama bu suni ‘darbe’ tartışmasının da ömrü yarına kadar. Yarın sabah vatandaşlar ihtiyaçlarını almak için ellerini ceplerine attığında bitecek” dedi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan ise kayyumlara işaret edip “Darbeci arıyorsanız aynaya bakın” ifadesini kullandı.
BU BİR ZEVZEKLİKTİR
İYİ Parti lideri Akşener: Emekli amiraller bildiri yazmış. İktidar üzerinde tepiniyor. Sabah bir uyandık emekli amirallerin canı sıkılmış bildiri yayınlamışlar. Bu bir zevzekliktir. Türkiye bu zevzekliklerden çok çekti. Biz bugün tencereye kaynatamayan 104 kadının derdini konuşmak zorundayız.
Gece yarısı emekli de olsa silahlı bürokrasi mensubu kişilerin yaptığı açıklamalar, genellikle Türkiye’de demokrasinin kesintisine uğrayan muhtıraları akıllara getirir. İktidar partisinin üzerinde tepinme fırsatı doğmuştur.
Partimiz vesayet ve diğer odakların karşısındadır. Türkiye’de bugün muhalefet, özellikle İYİ Parti son derece millet odaklı, suni gündemlerden uzak, kutuplaşmanın dışında bir muhalefet sistemi getirmiştir.
Buradan herkese, emekli silahlı bürokratlara sesleniyorum. Herkes görevini, başındayken yapmalıydı. Yunanistan ve Adalar konusunda bir tavır göremedik. Siyaset, siyasetçiler tarafından yapılır. Darbe çağrısı oluşturacak bir duruma da neden olamazlar.
DARBE HEVESLİLERİNE GEÇİT YOK
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu: Gelecek Partisi milli iradenin, hukuk devletinin ve demokrasinin yanındadır. Militarist ya da sivil farketmez, darbe heveslilerine geçit verilemez. Bildiri ülkenin tarihsel hafızasını ve içinden geçtiği hassas süreci göz önüne almayan; kötü niyetli bir sorumsuzluk örnegidir.
RÜTBELERİ SÖKÜLSÜN
MHP lideri Bahçeli: 103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi MHP nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir. Bu kapsamda partimizin görüşü olarak derhal alınması gereken önlemler şu şekildedir: Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir.
Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır. Ayrıca 103 vesayetçi amiralin imzasıyla yayımlanan bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı, bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir. Konu vatandır, konu demokrasidir, konu milli iradedir. Taviz veya gecikmenin bedeli hiç kuşkusuz ağır olacaktır.”
SORUNLARA ODAKLANMALI
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu: Ülkemizin önemli meselelerinin bütün toplumsal kesimler tarafından konuşulması, tartışılması faydalıdır. Meseleler tartışılırken meselenin özüne odaklanılmalıdır.
Toplumsal hafızalardaki travmaları, geçmiş kötü tecrübeleri hatırlatacak iletişim metodları toplumsal kutuplaşmaya hizmet edecektir. Düşünce ve ifade özgürlüğü önemlidir. Sorumluluk sahibi herkes sorunlara odaklanmalı, toplumu kutuplaştıracak davranış kalıpları ile sorunların konuşulmasını engellememelidir.
SAHTE GÜNDEMLER TUTMAZ TEK GÜNDEM HALKIN SOFRASI
Kılıçdaroğlu, CHP Sözcüsü Öztrak’ın “AKP’nin mağduriyet kastığı sahte gündemleri konuşmaya değer bulmuyoruz. Genel Başkanımız dünden beri işsiz gençleri can kulağı ile dinlemektedir.
Gençlerimizin hali saraylardan görünmüyor ama bizden söylemesi bu gençler manipülasyon nedir biliyorlar” açıklamasını alıntıladı ve şu ifadelere yer verdi: “Bu sahte gündemler tutmaz. Halkımızın tek gerçek gündemi sofrasıdır. Büyük ve ünlü ekonomist Erdogan yarattığın ekonomik yıkım ile seni yüzleştireceğim. Geleceğini kararttığın gençlerimizin hikayelerini buradan paylaşacağım.”
ACI HAFIZA DEPREŞTİRİLMEMELİ
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, emekli amiralleri yayınladığı bildiriye ilişkin, “Tarihimizin utanç sayfaları askerlerin siyasete yönelik hadsiz müdahaleleriyle doludur. Bu acı hafıza depreştirilmemelidir” dedi.
Babacan, Montrö bildirisine ilişkin sosyal medya paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Tarihimizin utanç sayfaları askerlerin siyasete yönelik hadsiz müdahaleleriyle doludur. Bu acı hafıza depreştirilmemelidir. İktidarın, sürekli ‘düşman’ belirlemesi ve suni mağduriyet kampanyasına devlet kurumlarını katması ise yarınlarımıza zarar verir. Çözüm tam demokrasidir.”