Türkiye Futbol Federasyonu Basın Sözcüsü Mete Düren, TFF'nin her kulüp yöneticisinin bir dönem görev alması gereken bir üst ihtisas mevki olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Spor Türkiye Dergisi'ne açıklamalar yapan Mete Düren, Türkiye'de sporu yazılı ve görsel basından takip eden insanların çoğunluğunu sportif konular haricindeki haberlerle ilgilendiğini dile getirdi.
Düren basının da polemik yaratacak mevzuları çok iyi seçtiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Basın da bu konuları irdelemeyi, taraflar arasında polemik oluşturabilecek mevzuları seçmeyi çok iyi başarıyor. Hem sürekli bir hikaye hem de bunu merakla takip eden bir okuyucu ve seyirci kitlesi oluşturabiliyor. Maça çıkmaktan imtina etmeye gidecek bir ruh haline sebep olacak kadar tribün-futbolcu gerginliğinin hangi boyuta geldiğini herkesin gözü önüne sermiştir."
"HER KULÜP YÖNETİCİSİ TFF'DE GÖREV ALMALI"
Her kulüp yöneticisinin bir dönem federasyonda görev alması gerektiğini savunan Düren, "2010 yılında Yıldırım Başkan ile tekrar Beşiktaş yönetiminde görev aldıktan sonra Kulüpler Birliği Başkanlığı’nın da Federasyon Başkanlığı’nın da kendisine kulüplerce teklif edileceğini hissetmiş ve bunu başkana da söylemişimdir. Ama TFF başkanı olurken beni de yönetimde düşünmesi sürpriz oldu. Şu anda sanırım tekrar kulüp yönetimine dönsem olaylara, gelişmelere çok daha farklı bir gözle bakarım. Bence TFF, her kulüp yöneticisinin bir dönem görev alması gereken bir üst ihtisas mevki olarak görülmeli" ifadelerini kullandı.
"HERKES ŞİKAYET EDİYORSA DEMEK KİMSE KULLANMIYOR"
TFF'nin verdiği cezalara yönelik eleştiriler hakkında da konuşan Düren, "Bilirsiniz bir anlaşma olmuş ve tüm taraflar masadan 'Galiba hakkımız yendi' diye kalkmışsa bu en adil ve uzun sürecek anlaşma demektir. Herkes şikayet ediyorsa demek kimse kullanmıyor. TFF’de ceza müessesesi temsilci ve hakem raporlarına istinaden hukuk müfettişlerinin yazmış oldukları raporlara bakarak PFDK’ya sevk edilen konularda bu kurulun almış olduğu ve daha sonra Tahkim Kurulu tarafından onaylanan veya değiştirilerek kesinleşen kararlarla gerçekleşiyor. Ayrıca yönetim kurulunun da alabileceği cezai kararlar bulunuyor ki bunlar için de yine Tahkim Kurulu yolu açık bulunuyor" dedi.
"EĞİTİMLİ HOCALAR GEREKİYOR"
Bir doktor olarak Türk sporuna bakışı sorulan Düren, "Türk halkı spor yapmayı sevmiyor, yapan da yanlış yapıyor. Spor yaralanmalarının daha çok profesyonellerde veya aktif sporcularda görüldüğü gelişmiş ülkelere göre bizim yaralanmalarımız hep ilk başlayanlarda veya fazla heveslilerde görülüyor. Bu tezatın giderilebilmesi için eğitimli hocalara gerek var. Ayrıca insanların da akşam kebap yedikten sonra gece 1’de halı saha maçına çıkmamaları gerektiğini kendilerine öğretecek bilgilendirme çalışmalarına gereksinim var" açıklamasını yaptı.