Mesele finansal değil insani

Dolar/TL paritesi 7,26’dan 6,70’e düştü. Borsa endeksi ise yükseliyor. Merkez Bankası piyasayı fonlama faizi 22 Mayıs itibari ile yüzde 8,22. Bu faiz oranı üzerinden piyasaya verilen para ise 174 milyar 888 milyon lira.

Bu yılın başında 143 milyar lira olan dolaşımdaki para ise 15 Mayıs itibari ile 209 milyar liraya ulaştı.

Para bolluğunda bu paralar nereye gidiyor?

Finansal olarak bakıyoruz:

Yılbaşında 1 trilyon 251 milyar lira olan TL mevduatları 15 mayıs tarihinde 1 trilyon 483 milyar liraya ulaşmış oldu.

Yabancı para mevduatları ise 221,4 milyar dolardan 220,0 milyar dolara geriledi.

Kısaca para dövize gitmemiş, TL mevduatına yönelmiş görülüyor.

Peki, para mevduata gitti de oradan da kredi olarak ekonomiye yansı mı? TL kredileri 1 trilyon 633 milyar liradan 1 trilyon 989 milyar liraya yükselmiş görülüyor.

Kredilerdeki artış 4,5 ayda yüzde 22.0.

Oysa ilk 4 ayda enflasyon sadece yüzde 3,16 seviyesinde kalmış. Hatta TL mevduatları bile yüzde 18,5 artış ile kredilerin gerisinde kaldı.

Bu tabloya göre ekonomimizde muazzam bir parasal döngü sağlanmış oldu.

Bir taraftan paralar basılıyor

Bir taraftan Merkez Bankası bankalara para veriyor

Ve ortalık adeta TL kaynıyor.

Ama bu para dövize de gitmeyerek TL mevduatında kalıyor ve daha çok kredi olarak ekonomiye akıyor.

Şu anda gerçekleşen yıllık enflasyon %10,94; 12 aylık ortalama yıllık enflasyon ise %12,66 ve beklenen enflasyon ise 9,53...

Ama TL mevduat faizleri şu şekilde;

1 aya kadar vadeli %7,26
3 aya kadar vadeli %8,20
6 aya kadar vadeli %7,60
1 yıla kadar vadeli %8,08
1 yıl ve daha uzun vadeli %6,60 ve

Toplam TL mevduat ağırlıklı ortalaması %7,58

Ne gerçekleşen enflasyon ne de gelecek enflasyona bakmadan yatırımcılar paralarını reel olarak kaybetme pahasına TL mevduatına yatırmışlar.

Bu muazzam bir ekonomi yönetimidir.

Tasarruf sahibinin kaybetmesine rağmen tasarruflarını artırdığı ve yine bu tasarrufları negatif getiri ile bankalara yatırarak ucuz kredi imkânı sağladığı görülüyor.

Bu muazzam ucuzluk karşısında ekonomi çalışmış mı? Mesela krediler üretime, yatırıma dönmüş mü?

İşte orası olmuyor.

Sadece pandemi etkisi ile değil, öncesinde de kredi-üretim-büyüme dengesi sağlanamamış.

Ortada bir sorun var.

Kredi alan yatırım ve üretimini artırmıyor.

Parayı bulan tüketime gitmiş ama o da yerli değil. İşte orada da hemen imdada gümrük kapılarını kontrol etmek yetişti.

Nisan ayının son 10 gününde ithal ürünleri gümrüklerde beklettik. Bu sayede içeride üretim düşmüş mü, kesilmiş mi bakmadık tabii.

Ayrıca gümrükleri her fırsatta artırarak içerdeki tekelleri adeta beslemiş olduk. Tedarik zinciri zedelenen ülkemizde hammadde ve ara malı maliyet artışı adeta sanayiciye “ÜRETME” dedi.

Ülkemiz zaten düşen enerji maliyetlerini piyasaya yansıtmıyor. Rakiplerine göre oldukça dezavantajlı olan sanayiciyi bir de gümrükler üzerinden sıkıştırdık.

İşte tüm bu nedenlerin toplamında finansal göstergelerdeki makyajın reele yansımadığını, insana dokunmadığını görüyoruz.

Bu anlayış aslında 2017 yılında da uygulandı. Finansal makyajlı 7,4’lük büyüme maalesef reele yansımadı ve ardından finansalları da bozdu.

Bugün yine benzer senaryoyu uyguluyoruz. Perdenin önünü düzeltme adına perdenin arkasında derin uçurumlar oluşturuyoruz.

Ülkemizdeki güven sorunu aslında her alanda kendini gösteriyor. Makyaj ile başarılan gösterge düzeltmeleri bir türlü insanımızın refahına yansımıyor.

Bu nedenle değil midir ki, ekonomide kalıcı düzelmeyi kimse beklemesin. Reel bir iyileşme yerine, devrevi dalgalar halinde aşağı giden aracın zıplamalarından başka iyileşme olmayacak diyoruz.

YORUMLAR (42)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
42 Yorum
  • Orhun / 29.05.2020 00:45

    22.50 sen bir tikla ulkede toplanan vergilere,harcanan paralara,ihale bedellerine ulaşabiliyorsan çikarda burdan ilan et,koyunluk yapma.Senin bulundugu cevrede gelirin yüksek olması bütün cografyayı kapsamaz, zekânı zorla ülkedeki işsizlige bak,ithalat,ıhracat ve cari acıga bak,üretimi incele eger beyin varsa,ekmek ürettiğimiz buğdayın nekadarının dışardan alındığina bak,veresiye konuşma

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 29.05.2020 00:39

    22:50 doğruları söylemiyorsun. Açıkla bakalım Türkiye’nin neresinde dönümü (1000 m2) tarla var. Ben sana dönümü 5.000tl’den istediğin kadar tarla bulacağım. Madem her şey çok güzel, bu zor günlerde 1 yıldan beri beklenen yağlı tohumlar(Ayçiçeği) destekleri niçin ödenmiyor?

    Yanıtla (0) (0)
  • Orhun / 28.05.2020 23:21

    01,36 tam bir gerizekalisın varya,bankalardaki 3.5 trilyonu 83 milyon nüfusa böluyor,iste boyle zekâözürlüler yüzünden bu halde ülke

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 28.05.2020 22:50

    19.10 Bu memlekette kimin ne kadar tasarrufu var.Bir yılda ne kadar emlak vergisi veriliyor.Kimin ne kadar tarlası var.Devletin resmi hesaplarında bir tık kadar mesafede.Devlet ihtiyaç sahibi olanı da biliyor gereğini yapıyor.Biz ayrıntılara vakıf değiliz.Mesela bizim burada tarlanın dönümü 75 bin liradan başlıyor.2+1 ev 450 bin liradan satılıyor.Fakirlik edebiyatı yapmayın.Bu ülke zannettiğinizden daha iyi durumda.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 19:10

    01.36 senin kafan mi güzel? Bu nasıl hesap? tüm mevduat miktarı bölüm nüfus kişibaşı mevduat .. bir de 4 kişilik aile hesabı .. oh ne güzel.. herkesi 50 bin, her aileyi 160 bin TL sahibi yaptın! Yahu gelir dağılımı diye bir şey duymadın mi sen? milyonlara , milyarlara tek kişinin hükmettiği mevduatı ne yapacaksın? böyle hesap mi yapılır?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 18:16

    Dün gece düşen Göktaşını fırsata çevirerek gram göktaşı olarak satarlarsa şaşırmam. Göktaşı devlet malı mı oluyor kanuna göre :) göktaşı epey değerli bir taşmış internetten okuduklarıma göre.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 17:33

    15:59 Bizim genç dedelerin dolar değil de, üç beş bin İsviçre Frangı var ölümlük dirimlik, o da sayılır mı?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 17:26

    İnsani olduğuna hiç kuşku yok... Dünya liderlerinin peşinde büyük ülke olduklarını zannedenlerin geldiği yer, milletin düğün, nişan, mevlit Kuran için için biriktirdikleri ve kefen parası olmuşsa daha söylenecek ne kalır ki yüzlerce ultra lüks arabayla fink atanların ve şaşa içinde yaşayanların vekilleri ve uzantılarına. Bari görünürde, laf olsun cihetinden de olsa biraz israftan kısıntıya gitselerdi fink atanlar. O da yok. O nedenle denilebilir ki bu millete az bile...

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 28.05.2020 15:59

    Siz bu milletin ferasetinin yanından bile geçemezsiniz.Yaşlı ninelerimiz bile,kefeninin arasına üç beş reşat altını kor,cenazemde evladına yük olmuyayım diye,genç evlilerimizi kenara konulmuş on bileziği vardır ilerde satarız araba alırız diye,yaşlı dedelerimizin üç beş bin doları vardır ölümlük dirimlik diye sakladıkları,bu milletin yastık altı diye saklananları vardır. Bu millete 40 bin lirayı bile çok görenler var divaneler.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 15:46

    + “face mite”ın hayatı gibi gelip geçiyor işte... (İlgilenenler için bir videosu bile var internette. Alternatif bol, hangisini isterseniz onu seyredin. Tıklayın, neyinde boğulduğunu görün. )

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 15:46

    Neyse ki siz “büyük resmi” gerçekten görüp kredilerin nerelere nasıl harcandığının ve heba edilmesinin sayısal sonuçlarını gösteren verileri yazıyorsunuz. Sorunun sadece kredi veren olmadığı kredi kullananların kapasitesi! olduğu anlaşılmıştır umarım. Palyatif önlemler de günü kurtarmaya bile yetmiyorsa işimiz zor... İnsan kaynağı, düşünen adam heykeli gibi olmuş. Oturduğu yerden düşün düşün... Harekete geçecek veya geçirecek bir ortamın, bir hareketin içinde olmalı ki düşünceler çarpışsın akla mantığa ve fiiliyatta bir işe yarayacak sonuçlara ulaşılsın... Yoksa hayatında olan biten...

    Yanıtla (0) (0)
  • uğur çakır / 28.05.2020 14:58

    ne olacak bu memleketin hali

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 14:43

    01:36 Şimdi siz diyorsunuz ki Demirören'in de senin de bankada 45.000 lira mevduatınız var, aç açıkta kalmadan 3-5 yıl yaşarsınız. Avrupa ve dünya üretim sıralamasıyla ilgili bilgilerin kaynağı da ... Çok afedersiniz buraya yazamıyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Yazarsever / 28.05.2020 13:39

    İbrahim bey üretim olmadan artan paranın bir anlamı yok, ithalata ödeniyor onlar vatandaşın cebine tek kuruş girmeden ya da yandaş mütehayitlere... Yorumlarda Ali bey çok önemli bir konuya değinmiş, yazarlar, ülke vatandaşları ve hatta mv dahi bu konuya eğilmeli. Başarı, destan diye adlandırdığımız sanki Avm açılışından beri yerinde sayıyor? Geriden gelen öndekini geçmesin diye biz halk olark uyaralım gerisi devlet adamlarının işi.

    Yanıtla (0) (0)
  • hayati demir / 28.05.2020 13:22

    İbrahim Bey, yılbaşındaki TL mevduatı ile 15 mayıstaki TL mevduatı arasındaki fark şundan olabilir mi : İzmir'de bir tanıdığım var ,esnaf. 25 bin TL kredi almış bankadan. Sanırım destek paketi kapsamında. İhtiyacı yokmuş bankaya vadeli yatırmış. Bir gün lazım olur diye. Mevduat artışında buna benzer sebepler etkili olabilir mi ?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 13:18

    Önce Avrupa bitirecek Pandemi’yi sonra da İran ve biz. Rusya, Hindistan ve Çin’in işi zor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali / 28.05.2020 12:56

    Mesele kesinlikle insan ornegin Italya Ispanya ve Almanyada son gunlerde vaka sayilari bayagi dustu 300 ila 550 arasinda ulkemizde ise 900 un altina inemedik aksine 1000 li rakamlari gormeye devam ediyoruz. Il ve ilcelerdeki salgin kurullari dikkatini ve tedbirlerini arttirmalidir zira boyle devam ederse tum dunya normale donerken ulkemizde 2. 3. 4. dalgalar devam edecektir. ekonomik olarak zaten dibi gorduk iyice cukura inersek hic cikamayaz once su salgindan kurtulalim diger dunya insanlari gibi mesele yazarinda dedigi gibi insan.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 12:47

    + ağlara düşmezler mi? Yeni sorunlar doğmaz mı? Bu insanlar nasıl yaşıyor, devlet bu kişileri nasıl geri kazacak?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 12:47

    Evet maalesef emekli maaşları çok az. Bir de hiçbir yerden maaşı-geliri olmayan, “ağaç kökü yesinler” denilmiş olanlar var. Suçu olana cezası yargı marifetiyle verilir, cezası çektirilir yanı sıra cezaevinde insani koşullarda tutulur ve topluma kazandırmak için gerekli eğitim öğretim, psikolojik destek vb. uygulamalar yapılır. Bir de KHK ile yargı kararı bile olmadan doğrudan işten atılıp daha sonra da hiçbir yerde çalıştırılmayanlar var. Bu kişiler bu ülkenin vatandaşı. Devlete ve içinde yaşadıkları topluma karşı hisleri nedir, toplumdan ve iş ve aştan uzaklaştırıldıkları için başka...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 12:34

    Hangi ara ne üretmişiz de Avrupa’da tarımsal üretimde birinci sıraya yükselmişiz? Bu hesap nasıl yapılmış? (Muhalefet olsun diye sormuyorum) Hükümetin başı (etrafındakiler belki bir öneride bulunacak durumda değil veya böyle bir girişimde bulunmaya bile cesaret edemiyorlar) bir komisyon kurdurup “trol” denilen kişilerin içinden varsa istatistik, işletme, ziraat, hayvancılık vb. bilenlerine tarım ve hayvancılık planlaması yaptırsa hiç olmazsa önümüzdeki yıllarda aç kalmayız. Bir de böyle trajikomik duruma düşüp de bizi üzmezler. Memlekete millete bir faydaları olur.

    Yanıtla (0) (0)
  • musto / 28.05.2020 12:01

    Al işte,Tayyip olmasa,biz açlıktan ölmüştük diyenlerin feryatları,duyuldu.Nice Mustafa Kemaller çıkartmış,bu milletin kaderi bir kasım paşalının,insafına,becerisine kaldıysa o millet ölmeyi ve yok olmayı,haketmiştir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 11:26

    Madem, ülkemizin ekonomik sıkıntısı var. Üretim, istihdam, döviz, yatırım, vs yetersiz. O zaman, en tepeden tasarruf başlatılmalı. Ama bunu göremiyoruz, itibarın ihtişamından bir türlü vazgeçmiyoruz. Bugün bir RTÜK üyesinin günlük harcırahı 230 euro. Bağkur emeklisi bir yakınım (beyi vefat etmiş) 1.160₺ aylık maaşı var. El insaf, bu insanlar taş mı, toprak mı, ağaç mı yiyecekler?

    Yanıtla (0) (0)
  • Menderes YILDIRIM / 28.05.2020 11:01

    Yorum 3) İbrahim Bey ve Değerli Karar okurları 2017 – 2018 – 2019 yıllarında Esnaf ve KOBİ ye verilen kredilerin ne kadarı geri dönebildi? Ödenmeyen Borçlar ve Krediler daha sonra silinmek durumunda kalınmadı mı? Diyorum ki Keşke Silinen para kadar miktarı alış veriş yapacak olan İşçi, Memur, Emekli, İşsiz, Vb. HİBE olarak verseydiniz hem bu kişiler alış veriş yaparak ihtiyaçlarını giderecekti, hem de üretici ve satıcı ürünlerini satmış ve BORÇLU olmayacaklardı. Amaç Halka hizmet etmek ise tabii. Saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
  • Menderes YILDIRIM / 28.05.2020 11:01

    Yorum 2) İbrahim Bey ve Değerli Karar okurları Galiba ülkemizi yönetenler ekonomide bizleri KOBAY olarak kullanıyor. Dünyada olmayan bir ekonomi modeli ile kendi halkına ZARAR veren başka ülke yok diye düşünüyorum. Amaç Esnafı ve KOBİ yi ile piyasayı canlandırmak ise piyasa da alış veriş yapacak olan KESİME para aktarmadan nasıl canlanacak? Soruyorum Esnafa + KOBİ ye KREDİ vererek borçlu yaptınız da bu kesimden alış veriş yapacak olan İşçi + Memur + Emekli + İşsiz + Vb. para olmazsa kim alış veriş yapacak? Asıl alması gerekende para olmazsa Esnaf ve KOBİ kime satış yapacak? Saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
  • Menderes YILDIRIM / 28.05.2020 11:00

    Yorum 1) İbrahim Bey ve Değerli Karar Okurları Akşam evine gittiğinde bankalara borcu olmayan ESNAF’ a AKP Hükümeti gelin size düşük faizle kredi vereceğim diyor ve esnafımız da neden düşük faizli kredi veriyor diye sorgulamadan alıyor. Esnafımız, akşam eve geldiğinde NURTOPU gibi KREDİ borçlusu olarak yatağa giriyor. Esnaf krediyi aldı, dükkânına mal da doldurdu diyelim. Kim alacak? Esnaftan alacak olan emekli, işçi, memur, Vb. alması gerekiyor. Bu kişiler de alacak para var mı? YOK tabi. Bu kişilerde para olmayınca, Sonuç Sabah Kalktığında BORÇSUZ olan BORÇLU esnaf oluyor. Saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
  • Menderes YILDIRIM / 28.05.2020 10:37

    İbrahim Bey ve Değerli Karar Okurları GÖRÜNÜŞE göre Dolaşımdaki para artıyor + Mevduat Artıyor + Kredi Miktarı artıyor ama ÜRETİM ve YATIRIM artmıyor. Üretim ve Yatırımın olmaması İYİ mi? Bu Nasıl hesap? Bu hesaba göre gelecek günler de işler yolunda olacak mı? Bu hesaba göre ENFLASYON artmalı mı? veya ENFLASYON Düşmeli mi? AB ve ABD ENFLASYON osun diye çırpınıyor, bizim ülkemiz ise ENFLASYON düşsün diye çırpınıyor. Her iki taraf ta başarılı olamıyor. Saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
  • Menderes YILDIRIM / 28.05.2020 10:36

    İbrahim Bey "Bu yılın başında 143 milyar lira olan dolaşımdaki para ise 15 Mayıs itibari ile 209 milyar liraya ulaştı.” ve “Yılbaşında 1 trilyon 251 milyar lira olan TL mevduatları 15 Mayıs tarihinde 1 trilyon 483 milyar liraya ulaşmış oldu.” demişsiniz. İbrahim Bey 4,5 Ayda Dolaşımdaki para miktarı 66 Milyar TL ve Mevduat ta 232 Milyar TL artmış olduğu anlaşılıyor. Mevduat geliri düşük olmasına rağmen insanlar TASARRUFA geçmiş olduğu görülüyor. HÜKÜMETİN UYGULAMASI için Bu hesap İYİ bir hesap mı? Bu hesap DOĞRU bir hesap mı? Bu hesaba göre EKONOMİ de DOĞRU YÖNETİLİYOR muyuz? Saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 28.05.2020 10:29

    Şeffaflık, adil adelet, doğruluk, iyilik, kurullar, kurumlar kurullara uysun, içi doldurulmalı... Her şey kendiliğinden düzelir.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 28.05.2020 09:07

    Sebep faiz netice eflasyon mu yoksa sebep enflasyon netice faiz mi? Birde hep paradan bahsediyoruz ne üretmişiz hiç bakan yok. Birgün parayla baş başa kalıp ne yiyiceğiz parayımı....

    Yanıtla (0) (0)
  • 01.46 ya / 28.05.2020 07:30

    01.36 ya... fıkra gibisin gerçekten, allah da seni güldürsün. her tc vatandaşının 40.000 tl si bankada yatıyor ha?? Dünyanın en kısa fıkrası diyeceğim ama değil. En kısa fıkra "türkiye tarımda avrupa birincisi"...Gerçekten bu gördüğün rüyalara, duyduğun masallara inanıyor musun merak ediyorum...

    Yanıtla (0) (0)
  • Suat / 28.05.2020 06:30

    Karar Okuru 01.36 Bankada her ailenin 160 bin 180 bin tl si vardır, demişsin. Helal olsun sana insan başkasını nasıl bilir demişler, kendim gibi demiş. Sizin herhalde bankalarda milyonlarca liranız var ki başkalarının da 160 bin liracık parasının olduğunu düşünüyorsunuz. Belki haklısın bu zamanda bankada 160 bin liracığı bile olmayana adam, mı denir? diyorsanız sözüm yok. Ben de sizin adam saymadığınız memur emeklisiyim. Tc mi yazayım dediginiz rakamın onda biri bende varsa gelin onu da alın sizin olsun.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ata Kavalcı / 28.05.2020 04:30

    İyi kötü gibi yargılar, ancak güçlü iletişim ağı ile bir anlam kazanabilir. "Ekonomi kötü". Neye göre kötü? kime göre kötü? Ayrışmış bir toplumda ortak dil oluşturamazsınız. "Beyaz yakalılarda işsizlik artmış" diyorsun adam "iyi olmuş okuduysa bana mı okudu" diyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • fani / 28.05.2020 03:41

    Ibrahim bey ....DOLAR DUSERSE DOSTU OLUR MU?

    Yanıtla (0) (0)
  • musto / 28.05.2020 01:42

    Dövizin,bu kadar,istikrarsız bir ortamında kimse yatırım yapamaz.Demir çelik ağırlıklı çalıştığımız işlerimiz de günlerce mal alamıyoruz.Alan da satan da uzun vade bağlantı yapmıyor.Bankalara destek için,verilen düşük faizli krediler alındı,yüksek faizli krediler kapatıldı.Kalan paralar da ihtiyaç akçesi olarak bankalara kısa vadeli olarak yatırıldı.Anlayacağınız,millet beklemede.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 28.05.2020 01:36

    Neymiş?Bankalarda 3,5 trilyona yakın mevduat varmış.Bunu 85 milyona böldüğünüzde 40-45 bin lira gibi bir rakam çıkıyor.Bir Aile 4 kişi ortalamasını alırsak.160-180 bin lira ailelerin bankada parası var.Bu para 3-5 yıl yeter.Demek ki açlık dan kimse ölmüyormuş.Elbette ortalamanın altında kalan vardır.Bunu da sosyal yardımlaşma ile çözersiniz.Olan budur.Üretime gelince,tarımsal üretimde Avrupada birinci,Dünyada yetincimişiz.Sanayi üretiminde de güven endeksi artmaya başlamış.Karamsar tablo burada nerede hayallerinle negatiflik yayıyorsun.

    Yanıtla (0) (0)
  • YAKUP AKTAŞ / 28.05.2020 01:00

    ''...Bugün yine benzer senaryoyu uyguluyoruz. Perdenin önünü düzeltme adına perdenin arkasında derin uçurumlar oluşturuyoruz. Ülkemizdeki güven sorunu aslında her alanda kendini gösteriyor. Makyaj ile başarılan gösterge düzeltmeleri bir türlü insanımızın refahına yansımıyor. Bu nedenle değil midir ki, ekonomide kalıcı düzelmeyi kimse beklemesin. Reel bir iyileşme yerine, devrevi dalgalar halinde aşağı giden aracın zıplamalarından başka iyileşme olmayacak diyoruz.'' Peki n'olacak ?

    Yanıtla (0) (0)