Canlandırdığı katil, çeteci ve suikastçı rolleriyle 1960’larda Avrupa sinemasına damga vuran, Fransız sinemasına can veren aktör Alain Delon 88 yaşında hayatını kaybetti. Mavi gözleri ve yakışıklılığı nedeniyle ‘Fransız Frank Sinatra’ olarak anılan aktör ülkemizde de Türk sinemasının efsanesi Cüneyt Arkın’la kıyaslanan yüz güzelliği ile de tanınıyordu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Delon’un ardından “O bir yıldızdan daha fazlasıydı: Bir Fransız anıtıydı” diye yazdı.
SALİHA SULTAN
1960’larda beyazperdede fırtına gibi esen Fransız aktör Alain Delon 88 yaşında hayatını kaybetti. Çocukları efsane aktörün dün sabah gerçekleşen ölümünü Fransız medyasına yaptıkları “Alain Fabien, Anouchka, Anthony ve [köpeği] Loubo, babalarının vefatını duyurmaktan derin bir üzüntü duymaktadır. Babamız, Douchy’deki evinde, üç çocuğu ve ailesiyle birlikte huzur içinde hayata veda etti” açıklaması ile duyurdu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Delon’un ölümünün ardından X hesabından “Mösyö Klein veya Rocco, Çita veya Samuray, Alain Delon efsanevi roller oynadı ve dünyanın hayalini kurdu. Unutulmaz yüzünü hayatlarımızı alt üst etmek için ödünç verdi. O melankolik, popüler, gizli, bir yıldızdan daha fazlasıydı: Bir Fransız anıtıydı” diye yazdı.
2019 yılında geçirdiği inmeden beri ciddi sağlık sorunları yaşadığı bilinen Delon, nadiren Fransa’nın Val de Loire bölgesindeki evinden çıkıyordu. Kendisi bu benzetmeden hoşlanmasa de mavi gözleri ve yakışıklılığı nedeniyle sıkça ‘Fransız Frank Sinatra’ya benzetilen aktör ülkemizde de Türk sinemasının efsanesi Cüneyt Arkın’la kıyaslanan yüz güzelliği ile de tanınıyordu.
AVRUPA SİNEMASINA DAMGA VURDU
Fransız sinemasının 1960’larda yeniden canlanmasıyla özdeşleşen bir aktör olan Delon, Jean-Pierre Melville , René Clément ve Jacques Deray gibi ülkenin en büyük yönetmenlerinin filmlerinde polis, tetikçi ya da fırsatçı gibi rolleri canlandırdı. Ayrıca Luchino Visconti , Louis Malle , Michelangelo Antonioni ve Jean-Luc Godard gibi auteur yönetmenlerle de filmler yaptı. Hollywood aktörlerinden ayrışan aktör, Avrupa sinemasına damga vurdu.
Yıldızı 1960’ta Visconti’nin ‘Düşman Kardeşler’ filmi ile parlayan aktör, yaşamı boyunca işçi sınıfının ve yoksul kesimin yaşamının zorluklarını anlatan filmlerin zarif yüzüydü. Katil, çeteci ve suikastçı rolleriyle milyonlarca sinemaseverin kalplerine kazınan Fransız aktör Delon, ABD’li sinema devleriyle birlikte rol alsa da hiçbir zaman büyük bir Hollywood yıldızı olmadı, ancak bu dünyanın en tanınan aktörlerinden biri olmasının önüne geçmedi. Fransız yıldızın en ünlü Hollywood rolü, Burt Lancaster ile birlikte oynadığı 1973 tarihli ‘Scorpio’daki (Akrep) ‘çaylak Suikastçı”ydı.
‘MELEK YÜZLÜ’ KİRALIK KATİL
Delon’un imajının ikonikleştiği yapımlar ise Jean-Pierre Melville’in ‘Kiralık Katil’ (1967), ‘Ateş Çemberi’ (1070) ve ‘Gecelerin Adamı’ (1972) gibi suç filmleriydi. Bunlardan ilk ikisinde kötü adamı, üçüncüsünde polis memurunu oynayan Delon soğukkanlı ve hiç gülümsemeyen tetikçi, bir trençkot giymiş Costello gibi rolleri ile ikonikleşti. 1976’da Joseph Losey’in kafkavari bir gizem filmi ‘Kaderini Arayan Adam’ filminde oyunculuğunun zirvesine çıkan Delon’un bu filmi Cannes’da yarıştı ancak Martin Scorsese’nin ‘Taxi Driver’ filmine yenildi.
1984’te Volker Schlöndorff’un ‘Swan’in Aşkı’ filmindeki yaşlı, huysuz gurme Baron de Charlus rolü ile de dikkat çeken Delon, aynı yıl ‘Ayrı Odalar’ filmindeki performansıyla Fransa’nın Oscar’ı olarak bilinen Cesar Sinema Ödülleri’nde ‘Erkek Oyuncu Cesar Ödülü’nü kazanmıştı.
1997’de oyunculuktan emekli olduğunu duyuran Delon, 2008’de Fransız canlı aksiyon hiti ‘Asterix at Olympic Games’te Julius Caesar’ı oynamak için geri döndü . Son yıllarda aşırı sağcı politikalara duyduğu hayranlık ve Sean Connery gibi kadınlara tokat atma konusunda yaptığı kötü açıklamalarla magazinin gündeminde olan Delon’un son yılları ise, bakımı konusunda aile fertlerinin birbirlerine açtığı davayla ilgili tartışmalarla geçti. 2024’ün Nisan ayında bir hakim, Delon’un varlıklarını artık tek başına yönetemeyeceğine karar verdi.
HAMALLIKTAN CANNES’A UZANAN BİR HAYAT
Tam adıyla Alain Fabien Maurice Marcel Delon, 8 Kasım 1935’te Paris’in hemen dışında doğan Delon, 4 yaşında ebeveynleri boşandıktan sonra bir koruyucu ailenin yanına verildi. En az bir kez evden kaçan ve okuduğu yatılı okullardan birçok kez kovulan Delon, 17 yaşında Fransız Deniz Kuvvetleri’ne katıldı ve o dönem Fransa kontrolünde olan Fransız Hindiçini’nde görev yaptı. Delon’un başı burada da çalıntı bir araba yüzünden belaya girdi. 50’li yılların ortasında Fransa’da bir gıda halinde hamallık yapmaya başlayan Delon, daha sonra bohem Germain des Pres bölgesindeki kafelerde zaman geçirmeye başladı. Burada Fransız aktör Jean-Claude Brialy ile zaman geçirmeye başlayan Delon, ilk kez onunlar Cannes Film Festivali’ne gitti. Delon burada ABD’li bir yetenek avcısının dikkatini çekti. 1957 tarihli ‘Quand la femme s’en mele’ filmi, Delon’un rol aldığı ilk yapımdı. 1991’de Fransa’nın Onur Nişanı’nı alan, 45. Berlin Uluslararası Film Festivali’nde Onursal Altın Ayı ödülünü kazanan Delon, en son 2019 yılında Cannes Film Festivali’ne onur ödülünü almak için katıldı.