Hükümetin '17 Mayıs’ta 5 bin vaka'yı işaret etmesinden sonra nisanda 63 binin üstünü gören günlük tanı, üç hafta içinde düzenli düşüş trendiyle 18 binin altına kadar geriledi. Avrupa'nın 'tam kapanma, yaygın aşı, haftada iki test' formülüyle bile üç ayda başardığı 5 bin vaka hedefine Türkiye’nin kısmi kapanma, yetersiz aşı ve kısıtlı testle ilerleyebilmesi dikkat çekti.
Bilim insanları salgınla mücadelede başarıya 'Hızlı aşı bol testle' ulaşılabileceğini vurguladı. İngiltere, Fransa ve Yunanistan’da sıkı kapanmayla birlikte haftada iki test ve herkese aşı seferberliği, üç aylık bir çabanın ardından kısmi açılmayı sağladı. Ancak Türkiye’de kısıtlama, turizm sezonunun kapıya dayanmasıyla gecikmeli olarak geldi. Tam kapanma adımı da etkili bir izolasyon sağlamadı. Tedarikteki tıkınma ise aşılamayı frenledi.
'BAKAN 17 MAYIS DEMİŞTİ, 1 HAFTA SONRA 5 BİNİN ALTINI GÖRÜRÜZ'
Avrupa başkentlerinin ücretsiz sağladığı test için Türkiye'de hem 250 TL üst sınır belirlendi hem devletin yaptığı test sayısındaki kuşkular giderilemedi. Sıkıntılı tabloya rağmen vakalardaki düzenli düşüş trendi dikkat çekti. 16 Nisan'da 63 bin olan vaka sayısı 30 Nisan'da 31 bine, 8 Mayıs'ta 18 bine geriledi. Doç. Dr. Oğuz Demir "Günlük ortalama 2 bin düşüş... Bir hafta sonra 5 binin altına iniyoruz. Bakan da zaten 17 Mayıs demişti" paylaşımı yaptı.
AŞIDA, TESTTE SORUNLAR SÜRÜYOR VAKA AZALIYOR
Salgınla mücadelenin kilit unsurunu oluşturan aşıda tedarik sıkıntısı devam ederken, test sayılarındaki yetersizlik tartışma konusu olurken sıkıntılı tabloda vaka düşüşleri dikkat çekiyor. Avrupa'nın 'tam kapanma hızlı aşılama çok test'le açılma eşiğine üç ayda ulaşabildiği hatırlatıldı. Hükümet kanadının dile getirdiği '17 Mayıs'tan sonra 5 bin vaka' hedefine doğru gidişte soru işaretleri de öne çıktı.
Türkiye’de vakalar rekor seviyede seyrederken alınmayan önlemler, havaların ısınmasıyla yaklaşan turizm sezonu öncesi alınmaya başlandı. Salgının zirve yaptığı günlerde vatandaşa ekonomik destek sağlayamayan iktidar, turizm sezonunu bir çıkış kapısı olarak gördü ve 27 Nisan'da yaptığı Kabine Toplantısı'nda 29 Nisan 17 Mayıs tarihleri arasında 18 günlük tam kapanma kararı aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararın açıklandığı 27 Nisan günü, 45 bin olan vaka sayısının 20 günlük sürecin sonun 5 binin altına düşürüleceğini açıkladı. Oysa ki Avrupa'da bile bu süreç; bir kişiye haftada 2 test, sıkı denetimler ve seri aşılama sonucunda 3 ayda tamamlanabilmiş ve günlük vakalar 5 binli rakamlara düşürülebilmişti. Uzmanlar ise 20 gün gibi kısıtlı bir sürede, pozitif sayısının yüzde 90 oranında düşürülmesin hiçbir şartta mümkün olmadığını belirtti.
Öte yandan, Türkiye'de, aşı tedariki neredeyse tamamen durdu. Aşılamada çok ciddi aksaklıklar yaşanıyor. 'Tam kapanma' olarak nitelendirilen kısıtlama sürecinde 16 milyon vatandaş muaf sayılmasıyla caddeler ve sokaklardaki kalabalıklar yine tehlike sinyalleri veriyor. Denetim konusunda gerekli önlemler alınmıyor. Marketlerde, PTT önlerinde, pazarlarda kuyruklar oluşuyor. Ancak vaka sayıları her gün düşmeye devam ediyor. Ayrıca, vaka sayılarındaki bu düşüşe paralel olarak test sayılarının hızlı düşüşü de dikkat çeken bir başka önemli nokta oldu.
Türkiye'de 16 Nisan'da 320 bin test yapılırken 63 bin pozitif vakaya tespit edilmişti. 18 günlük kısıtlama kararından sonra ise test sayıları her gün daha da azalarak 220 bine kadar geriledi. Günlük pozitif sayıları da bu doğrultuda her gün ortalama 2 bin azalarak 18 binli rakamlara kadar düştü. Uzmanların "20 günde mümkün değil" açıklamalarına ve tüm bu yaşananlara rağmen vakaların belirtilen hedef doğrultusunda hızla düşüşe geçmesi ise kafaları karıştırıyor.
Doç. Dr. Oğuz Demir de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla "Günlük ortalama 2000 düşüş. 7 gün sonra 5 binin altına iniyoruz, 7 gün sonra tarih ne? 15 Mayıs. Bakan da zaten 17 mayıs demişti" ifadelerini kullanarak bu planlı düşüşe tepki gösterdi.
Test sayısının sürekli düşmesi de akıllara 'tedbirlerle düşürülemeyen vakalar, test sayıları düşürülerek mi gizlenmeye çalışılıyor' sorusunu getirdi. Test sayısındaki düşüş konusunu değerlendiren Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ise "Tarama yöntemi tercih edilse vaka sayısındaki artışı görürüz. Kısıtlı test yapıldıkça, vaka sayısı az çıkar" diyerek, vakalardaki azalmanın test sayısındaki düşüşün sonucu olduğunu söyledi.