Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sunduğu Bir KARAR Ver'in konuğu Ankara Enstitüsü Araştırma Direktörü Osman Sert oldu. Partilerin anketlerdeki son durumunu açıklayan Sert, "Erdoğan, seçimde ilk turda birinci çıkamayabilir" ifadelerini kullandı.
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan Ankara Enstitüsü Araştırma Direktörü Osman Sert, anketlerdeki duruma değinerek, Cumhur İttifakı'nda 'geleneksel Erdoğan destekçilerinin' oylarında erime olduğunu ifade etti. Kaybedilen oyların geri dönüşünün zor olacağını söyleyen Sert, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimlerde ilk turda seçilemeyeceğini vurguladı.
"AK PARTİ'DE KAYBEDİLEN OYLARI TOPARLAYACAK KAPASİTE YOK"
Hükümetin, pandemi ve doğal afetlerdeki yönetiminin yetersiz olmasından dolayı ciddi oy kaybettiğini belirten Sert, Cumhur İttifakı'nda yaşanan düşüşle ilgili şunları kaydetti:
"Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı birbirine yakın. O nedenle buna Gelecek, DEVA ve HDP'yi de eklemek lazım. Bunları eklediğiniz zaman arada yüzde 9'luk bir oy oranı farkı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla 49,9'luk oy oranı iktidarın kazanmasına yetmiyor. Ben artık Erdoğan'ın kazanma ihtimalinin olacağını sanmıyorum. Geleneksel Erdoğan destekçilerinde düzenli bir erime var. Bu trendin geri dönebilmesi çok kolay değil. Gelecek tespiti yapıldığında, AK Parti'de yönetici aklın bunu toparlayabilecek bir kapasitesi yok. Erdoğan, seçimlerde ilk turda geçemeyebilir."
"20 yıldır aynı iktidar, iktidarlığını sürdürüyorsa çok derin kırılmalar olmuyor demektir" diyen Sert, "Anketlerin en büyük sorunlarından biri popüler olmaya çalışmaları. Diğer anketlerde bir ayda yüzde 2-3 oynama gözüküyor. Bu kadar oynak bir seçmen kitlesi olsaydı, Türkiye şu an 50 kez iktidar değişirdi. Böyle bir dinamik yok. Pandemi döneminde donuk bir seçmen vardı. Bu Gelecek ve DEVA Partisi'nin aleyhine işledi. Ve pandemiden dolayı bir sene hareket edemediler" dedi.
31 Mart seçimlerinde moral üstünlüğü ve İstanbul seçimlerinin bütün ahlaki üstünlüğünün muhalefete verildiğini söyleyen Sert, "Bunun geri dönüşümü artık yapılamaz" ifadelerini kullandı.
Millet İttifakı'nın adayı kim olacak tartışmaları devam ederken, Cumhur İttifakı'nın da Millet İttifakı'na aday gösterme konusunda baskıları arttı. Sert, muhalefetin adaylarının iktidar karşısında paralel artış gösterdiğini vurgulayarak, "Bunun nedeni muhalefet adaylarının çok iyi performans göstermesi değil, Erdoğan'ın kötü performans sergilemesi" diye konuştu.
"ERDOĞAN'IN ADAYLIKTAN VAZGEÇECEĞİ SÖYLENTİSİ VAR"
Ankara kulislerinde dolaşan bir söylentiyi de açıklayan Sert, "Ankara'daki senaryolardan bir tanesi acaba Erdoğan aday olmaktan vazgeçer mi? Bu 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sağlığı müsaade etmediğinde, Hulusi Akar aday olabilir mi?' üzerinden kurgulanmış bir olay. Çok zayıf bir senaryo da olsa bu söylem zihinlerde dolaşıyor" dedi.
Sert, Erdoğan'ın Eski Türkiye Merkez Bankası Naci Ağbal'ı görevden almasıyla halk nezdinde kredilerini tükettiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Biden'in seçildiği ve Naci Ağbal'ın göreve getirildiği bir dönem oldu. Orada Erdoğan'a bir kredi daha tanındı. O yürümedi. Naci Ağbal'ın görevden alınması, Erdoğan'a verilen kredilerinin miadının dolduğu yerdi."
"ERDOĞAN, YENİ AKTÖRLER BULMALI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 5 yıl önce yaptıklarını şu an yapamayacağını belirten Sert, toplumdaki eski algının değiştiğini söyledi. Sert ,"HDP akıllıca oynuyor. Gelecek ve DEVA Partisi söylemlerinde AK Parti'ye bir alternatif oluşturuyorlar. AK Parti'de bunun dönüşebilmesinin iki yolu var. Birincisi iktidarın ciddi bir şekilde siyaset değiştirmesi gerekiyor. Kadro değiştirmesi gerekiyor. Ve Erdoğan'ın yeni aktörler bulması gerekiyor. İkincisi de matematiğin sınırlarını zorlayacak bir ekonomi modeli geliştirmeleri gerekiyor" dedi.
"BAŞÖRTÜSÜ MESELESİNİN ÇÖZÜLMESİNİ İSTEMEYEN KİŞİ ERDOĞAN"
Başörtü meselesinin hukuki ve toplumsal olarak çözülmesini istemeyen kişinin Erdoğan olduğunu belirten Sert, "Bugün iktidar bu meseleyi meclise getirse bir Allah'ın kulu hayır demez. Türkiye normalleşti artık. İktidarın bunun yapmamasının sebebi söyleyecek sözlerinin azalmasından kaynaklanıyor. Bunu hukuki olarak çözdüklerinde ellerinde başka bir araç kalmayacak. Geriye sadece Kürt meselesi kalacak. Bu da Kürt ve Kürt sorunu karşıtlığı üzerinden Türk Milliyetçi damarının getireceği oy potansiyelinden kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı.