HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, KARAR TV ekranlarında Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’a açıklamalarda bulundu. Bahçeli’nin Öcalan çağrısını değerlendiren Yapıcıoğlu, “Sürecin Bahçeli’nin çağrısıyla başladığını düşünmüyorum. Duyduklarımıza göre, İmralı’da bazı devlet yetkilileri görüşmelerde bulunmuş ve silah bırakma çağrısı yapılmasını talep etmiş. Bunun karşılığında da bazı şeyler söylenmiş. Bahçeli’nin açıklaması bunların kamuoyuna ilanı” dedi.
UMUT GÖR
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur’un yorumlarıyla ekranlara gelen ‘Bi' Karar Ver’ programına Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu konuk oldu. MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından dile getirilen “Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin Meclis’te DEM Parti grup toplantısında konuşsun.” Sözlerini değerlendiren Yapıcıoğlu, sürecin 1 Ekim’de yapılan TBMM açılışında başladığını işaret etti. Anayasa tartışmalarını da değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkanı, ‘4. Madde kaldırılmalı’ önerisini yineleyerek “Bu anayasa vesayet anayasası. 21 defa değişiklik oldu ama hala ‘cunta anayasası’ olarak önümüzde duruyor. Bizce Türkiye, cunta anayasasından kurtulmalıdır.” İfadelerini kullandı.
‘DEVLET YETKİLİLERİ İMRALI’DA GÖRÜŞMELER YAPMIŞ’
Müzakere sürecinin Bahçeli’nin çağrısıyla başlamadığı ifade eden HÜDA PAR lideri Yapıcıoğlu, daha öncesinde İmralı’da görüşmeler yapıldığını ifade etti, “Bahçeli, ‘Uzatılan elin kıymetini bilin ve silahları bırakın’ çağrısı yaptıktan sonra DEM Parti çözüm adresini ‘İmralı’ olarak gösterdi. Bahçeli’de ‘Asıl irade İmralı’da diyorsanız, gelsin Öcalan konuşsun’ dedi. Böyle değerlendirince olaylar çok şok edici değil. Bence görüşmeler uzun süredir devam ediyordu. Bir anda Bahçeli’nin çağrısıyla sürecin başladığını düşünmüyorum. Duyduklarımıza göre, İmralı’da bazı devlet yetkilileri görüşmeler de bulunmuş ve silah bırakma çağrısı yapmasını talep etmiş. Bunun karşılığında da bazı şeyler söylenmiş. Bahçeli’nin açıklaması bunların kamuoyuna ilanı.” Dedi.
‘KÜRT MESELESİ SİYASİ DİYALOGLA ÇÖZÜLÜR’
Türkiye’de Kürt meselesinin olduğunu dile getiren Zekeriya Yapıcıoğlu, bunun sadece ‘siyasi diyalogla’ çözülebileceğini kayda geçirdi. ‘HÜDA PAR olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiririz.’ Dedi, “Gerçekleşen olaylar sadece Devlet Bahçeli’nin girişimi değil. Bahçeli’nin konuşmalarına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ‘İç cepheyi korumalıyız’ diyerek destek açıklamaları olmuştu. Bizler, çözüm süreci zamanlarında da aynı şeyleri söyledik. Türkiye’de böyle bir sorun var. 100 yılı aşmış, birikmiş sorunlarla bugüne kadar geldi. Dönem dönem sorunu hafifletecek adımlar atılıyor ama sorun hala devam ediyor. Çözüm süreci zamanında yapılan yanlışları da yüksek sesle dile getirdik. Hatta 2015 Hendek operasyonları sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Türkiye’de Kürt meselesi yoktur’ demişti. Biz de kendisiyle yüz yüze geldiğimizde bu durumları söyledik ve eleştirdik. Türkiye’de ‘Kürt meselesi sorununun’ olduğunu dile getirdik. Bu sorunların siyasi diyalogla çözülmesi gerektiğini belirttik. Hatta eleştirilerimizde ‘2015’e kadar Kürt meselesi vardı, peki 2018 sonrası hangi ileri adım atıldı da bu mesele yok oldu’ sözlerini ekledik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da ‘Evet Kürt vatandaşların sorunları var ama bunun ‘Kürt meselesi’ olarak isimlendirilmesine karşıyım’ demişti. Hala aynı noktadayız, herkesin kendisini birinci sınıf vatandaş hissedeceği bir düzenleme yapılmalı. Konunun çözümü konusunda biz de HÜDA PAR olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiririz.”
‘EĞER SİLAHLAR SUSACAKSA ÖCALAN, HA İMRALI’DA VEYA EV HAPSİNDE YA DA DIŞARIDA’
Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik ‘Umut Hakkı’ ifadesini değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkanı, öneriye yeşil ışık yaktı, “Umut hakkı konusu Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve AİHM kararlarıyla bağlantılı. Anayasa’ya da 90. Madde üzerinden uyuyor. Bu durum yasal düzenlemeyle yapılabilecek bir olgu. ‘Terör suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar, ömür boyu tahliye edilemez’ maddesi hukuk camiasında ‘Abdullah Öcalan maddesi’ olarak yorumlanıyor. Bu madde değişir mi, değişebilir. Eğer silahlar susacaksa ve kan akması duracaksa neden olmasın. Ha İmralı’daki cezaevinde veya ev hapsinde ya da dışarıda” İfadelerini kullandı.
‘4. MADDE KENAN EVREN TARAFINDAN ANAYASA’YA EKLENDİ’
Anayasa’ya 4. Madde’nin 1982 Anayasasında Kenan Evren tarafından eklendiğini dile getiren Yapıcıoğlu, ‘Biz ‘değiştirilemez’ maddelerin olmasına karşıyız.’ Diye konuştu, “Anayasa’nın 4. Maddesine dokunulamaz diye bir şey yok. 1921 Anayasasında ‘değiştirilemez’ hiçbir madde yok. 1924 Anayasasında ‘Devletin şekli Cumhuriyettir’ maddesi ‘değiştirilemez madde’ olarak belirtilmiştir. 1961 Anayasasında yine benzer şekilde olmuştur. Darbe sonrası 1982’de Kenan Evren tarafından bir Anayasa yapılıyor. Ve dördüncü madde olarak ilk 3 madde ‘değiştirilemez’ maddesi ekleniyor. Hukuk dünyasında bu çokça tartışılıyor. Pek çok hukuk profesörü bunu ‘değiştirelim’ diye söylüyor. Biz de sadece yeni yapılacak anayasa da ‘değiştirilemez’ maddeler olmasına karşıyız. Bu 4. Madde kutsal bir metin değil. Ayrıca bu Kenan Evren’in eklediği bir maddedir. Kemalizm adına buna sahip çıkanlar samimi olsun, bu Kemalizm değil Kenanizm’dir.” Diye belirtti.
‘BU ‘ANAYASA’ DEĞİL ‘AMAYASA’
Zekeriya Yapıcıoğlu mevcut Anayasa üzerinde 21 defa değişiklik yapıldığını da ekledi, “Siyasetçilerin halka karşı dürüst olması gerekiyor. Ben hem AK Parti hem de AK Parti öncesi dönemi biliyorum. Ben Hukuk Fakültesindeyken Kenan Evren Cumhurbaşkanıydı. Biz o dönemde de Anayasa üzerine tartışıyorduk. Bu ‘Anayasa’ değil ‘Amayasa’. Bu insan hak ve hürriyetlerinin korumak üzere düzenlenmiş bir anayasa değil. Ben ‘bu hak ve hürriyetleri nasıl sınırlayabilirim’ diye düzenlenmiş bir anayasa. Bu anayasa aynı zamanda vesayet anayasası. 21 defa değişiklik oldu ama hala ‘cunta anayasası’ olarak önümüzde duruyor. Bizce Türkiye, cunta anayasasından kurtulmalıdır.” Diye konuştu.
“CHP DÖNEMİNDE ANAYASADA 6 KERE DEĞİŞİKLİK YAPILDI”
HÜDA PAR lideri Yapıcıoğlu, ‘AK Parti’nin olası Anayasa teklifinde 4. Madde yer alırsa tavrınız ne olur?’ sorusunu da yanıtladı. Yapıcıoğlu, ‘AK Parti’nin teklifi diye kimseye açık çek verecek değiliz’ dedi, “Biz iki Anayasa metnini yan yana koyup öyle değerlendiririz. Hangisi daha iyiyse tavrımızı ona göre belirleriz. AK Parti’nin teklifi diye kimseye açık çek verecek değiliz. Memlekete faydalı olacak her konunun içerisinde bulunuruz. 4. Madde konusunda ‘Biz istedik ki insanlar tartışsın, gerçeği görsün. Bu maddenin 1924’den beri Anayasa’da olmadığını bilsin, Kenan Evren’in kaleminden çıktığını bilsin ona göre karar versin.’ demek istiyoruz. Anayasalarda ‘değiştirilemez’ maddeler koymak beşer kelamı ilahi kelam seviyesine çıkarmaktır. Anayasalarda ‘değiştirilemez’ maddelerin olması Avrupalı hukukçulara göre ‘ölülerin dirilere hükmetmesidir’. CHP’nin iktidar olduğu dönemde Anayasa’da 6 kere değişiklik yapıldı. Demek ki Anayasa değişince memleketin şekli değişmiyor.”
