Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sunduğu Bi'KARAR Ver programının konuğu CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan oldu. CHP'li Vekil , Millet İttifakı adayı hakkında açıklamalarda bulundu. Özkan, CHP tabanının Kemal Kılıçdaroğlu'nu aday olarak görmek istediğini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday gösterilmesinden korktuğunu belirtti.
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtlayan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Millet İttifakı'nı adayı sorusuna çarpıcı bir açıklamada bulundu. Özkan, "Bizim tabanımız Kemal Bey'i istiyor. Gittiğimiz her yerde Kemal Bey'i Cumhurbaşkanı diye karşılıyorlar" ifadelerini kullandı.
"SAYIN ERDOĞAN, KEMAL BEY'İN ADAYLIĞINDAN KORKUYOR"
Millet İttifakı adayı kim olacak tartışmaları devam ederken, CHP'li vekil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kemal Kılıçdaroğlu'nu karşısında aday olarak görmek istemediğini söyledi. Özkan, adaylık tartışmalarıyla ilgili şunları kaydetti:
"Sayın Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmasından korktuğu için bu ifadeleri kullanıyor. Kemal Bey bize asla aday olacağım diye bir şey demedi. Kemal Bey her zaman ittifakı gösterdi. Bana sorarsanız Kemal Bey'in kendisi aday olmalıdır. Kemal Bey aday gösterildiğinde yüzde yüz seçilecektir. Bizim tabanımız Kemal Bey'i istiyor. Gittiğimiz her yerde Kemal Bey'i Cumhurbaşkanı diye karşılıyorlar. Bütün anketler bunu gösteriyor. Erdoğan, Kemal Bey'den korktuğu için karşısına Kemal Bey çıkmasın diye tantana yapıyor."
Özkan, anketlerde İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın isimlerinin ön planda olmasını ise "Onların adları özellikle ön plana çıkarılıyor" ifadesinde bulundu
"LAİKLİK OLMAZSA BARIŞ OLMAZ"
Özkan, siyasette yaşanan laiklik tartışmaları hakkında ise cezaevinde yaşadığı bir olayı örnek göstererek açıklamada bulundu. Özkan, "Anadolu topraklarında kimsenin din ve vicdanla ilgili sorunu olmaz. Ama laiklik olmazsa bu topraklarda barışta olmaz. Bir insanı din ve vicdan özgürlüğünden koparıp dini yaşayamaz hale getirmenin laiklikle bir alakası yok. Ben 28 Şubat olaylarının gerçekliğini cezaevinde öğrendim. Cezaevinde askerlere sordum, 'siz gerçekten bu insanlar sakallı ve başörtülü diye ordu evlerine almadınız mı?' dedim. 'Evet' dediler. Ben bunlara en başta inanmıyordum" dedi.
Özkan, "Bizi ilk ayrıştıranlar; 'egemenlik Allah'ındır' çıkarmasıyla, Atatürk'ün adını soyadını bir çıkartma yapıp arabaların arkasına o ayrıştırma sembollerini yerleştiren siyasal mühendislerdir" diye konuştu.
"CUMHURBAŞKANIDA DEĞİŞİM İSTİYOR"
Özkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'anketlere güvenim kalmadı' tepkisi hakkında ise, "Sokak ve anket değişim diyor. Erdoğan'ın kendisi de değişim diyor aslında. Erdoğan, bir değişimin olması gerektiğini apaçık ilan ediyor." ifadelerini kullandı.
"TOPLADIĞIM KİTAPLARIMI YOK ETTİLER"
23 Eylül 2008'de Ergenekon örgütüne üyelik iddiasıyla gözaltına alınarak cezaevine gönderilen Özkan, o dönem emniyet güçleri tarafından yapılan aramaya değinerek, üzücü bir olayını anlattı. Özkan "Cezaevine alınmadan 3 ay önce 28634 kitaptan 4 bin tanesi kalmıştı. Topladığım kitaplar yığın haline getirilip suyla ıslatılmıştı. Aramalarda kalem koleksiyonuma kadar yok etmişler. Almanya'da Yahudileri nasıl yok etmeye çalıştılarsa, bizi öyle yok etmeye çalıştılar" dedi.
