İşçi sınıfının yaşamını en iyi anlatan yazarlardan biri olan Orhan Kemal'in cenazesi Bulgaristan'dan getirilirken onu karşılayan işçiler şu pankartı açtı: "Biz işçiler, hatıran önünde saygıyla eğiliyoruz." Eserlerinde, Adana'da toprak ve fabrika işçilerinin dünyasını, İstanbul'daki gecekondu mahallelerini, fabrika çevrelerini anlattı. Adanaspor'da futbol oynadığı dönemde 'Golcü Raşit' olarak anıldı. İşte, Orhan Kemal biyografisi...
Orhan Kemal, 2 Haziran 1970'te Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da son bulan ömrü boyunca, 50'den fazla kitaba imza atı. Irgatların, işçilerin ve ekmek kavgasının yazarı oldu. Çocuk yaşlardan itibaren tarlalarda ırgatlık, fabrikalarda işçilik ve katiplik yapan Orhan Kemal, öykü ve romanlarında yoksul halkın, işçilerin hayatını gerçekçi gözlemlerle anlattı. Özdemir İnce onun için, "Orhan Kemal bizim Maksim Gorki'miz, İgnozio Silone'miz, Emile Zola'mızdır" ifadelerini kullandı.
ORHAN KEMAL'IN HAYAT HİKAYESİ
15 Eylül 1914 tarihinde Adana'nın Ceyhan ilçesinde dünyaya geldi. Babası avukat Abdülkadir Kemali Bey, annesi ilkokul öğretmeni Azime Hanım'dır.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Adana'nın Fransız işgaline uğraması üzerine ailesiyle önce Niğde'ye, sonra Konya'ya taşındı. Konya'da bulunduğu dönemde Kuva-yi Milliye hareketine karşı Delibaş isyanına tanıklık etti. Kuva-yi Milliye güçlerine katılan babası, isyanın bastırılmasından sonra TBMM'ye Kastamonu milletvekili olarak girdi.
Daha sonra Ankara'ya taşınan aile, 1923'te Adana'ya döndü. Ceyhan'da çiftçilikle uğraşmaya başlayan babası, Toksöz gazetesini çıkardı. Takrir-i Sükûn Kanunu'nun ardından pek çok gazete ile birlikte Toksöz de kapatıldı ve Abdülkadir Kemali Bey 11 ay tutuklu kaldı. 1930 yılında Adana'da Ahali Cumhuriyet Fırkası'nı kuran Abdülkadir Kemali Bey, Ahali adlı gazeteyi çıkardı. Babasının aktif siyaset yaşamı içinde olmasına rağmen Orhan Kemal bu yıllarda siyasetle ilgilenmedi. Abdülkadir Kemali Bey, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kendini feshetmesinden sonra Suriye'ye yerleşti. Daha sonra 1931 yılında bütün aile Beyrut'a taşındı.
Orhan Kemal, orta öğrenimini kendi isteğiyle yarıda bıraktı ve Beyrut'ta bulaşıkçılık ve matbaa işçiliği yaptı. 1 yıl sonra tek başına Türkiye'ye dönerek babaannesinin yanına yerleşti, Adana'da çırçır fabrikalarında işçilik ve katiplik yaptı. Bu yıllarda yaşadıklarına, ileride Baba Evi, Avare Yıllar romanlarında yer verdi. Orhan Kemal, 1937 yılında çırçır fabrikasında bir işçi olan Nuriye Hanım ile evlendi. 1 yıl sonra ilk çocuğu Yıldız doğdu.
CEZAEVİ YILLARI VE İLK HİKAYE ÖRNEKLERİ
1938'de askerliğini yapmak üzere Niğde'ye gitti. Askerliğini yaparken 'Maksim Gorki ve Nazım Hikmet kitapları okumak', 'yabancı rejimler lehinde propaganda ve isyana muharrik' suçundan 5 yıl hapis cezasına mahkum edildi ve Kayseri Hapishanesi'ne gönderildi. İlk şiirini Kayseri Hapishanesi'nde yazdı. 'Duvarlar' adlı şiiri Yedigün dergisinde 'Reşat Kemal' imzası ile yayımlandı.
Babası Abdülkadir Kemali Bey, 8 yıllık sürgünün ardından 1939 yılında Adana'ya döndü. Orhan Kemal, babasının girişimiyle önce Adana Cezaevi'ne, daha sonra Bursa Cezaevi'ne nakledildi.
1940 yılında Bursa Cezaevi'nde şair Nazım Hikmet ile tanıştı. Onun toplumcu görüşlerinden etkilendi. 3,5 yıl Nazım Hikmet ile oda arkadaşlığı yapan Orhan Kemal, kendisinden Fransızca, felsefe ve siyaset dersleri aldı. Orhan Kemal'i şiir yerine roman ve öykü yazmaya teşvik eden de Nazım Hikmet oldu. İlk düzyazı denemesi olan 'Onsekiz Yaş' adlı romanını Nazım Hikmet'in yardımıyla yazdı. Bir çalışma olarak yazdığı ancak yayımlamadığı bu romanın ardından öykü yazmaya yöneldi.
İlk öykülerini 'Bacaksız Orhan' takma adıyla yayımladı. 1940 yılında Yeni Edebiyat dergisinde çıkan 'Balık', onun yayımlanan ilk öyküsü sayılsa da oğlu Işık Öğütçü, 1939 yılında Türk Sözü gazetesinde yayımlanmış öyküsünün bulunduğunu söyledi. Orhan Kemal adını ilk kez 1943 yılında İkdam gazetesinde 'Asma Çubuğu' öyküsünde kullandı. Öykülerinde Panait Istrati ve Maksim Gorki eserlerinden etkilendi. Hayatın içinden basit konuları, samimi bir dille anlattı.
ORHAN KEMAL'İN ADANA YILLARI
1943 yılında tahliye olunca Adana'ya döndü. Karataş'ta toprak taşıma işinde amelelik, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nda hamallık yaptı. 1944 yılında doğan oğluna Nazım adını verdi. Hapse girmesi nedeniyle tamamlayamadığı 35 günlük askerlik hizmetini tamamlamak üzere 1945 yazında askere çağrıldı. Askerden döndükten sonra sebze nakliyatçılığı, Verem Savaş Derneği'nde memurluk gibi işler yaptı ancak hiçbir işte uzun süreli kalamadı ve geçim sıkıntısı çekti.
Bu yıllarda hikaye yazmaya devam eden ve edebiyat dergilerinde eserleri yayımlanan Orhan Kemal, okurlar tarafından beğenilen bir yazar oldu. 1945 yılında dergisinin yaptığı ankette okurlar tarafından 'en beğenilen hikayeci' seçildi. İlk öykü kitabı 'Duygu' 1948 yılında, ilk romanı 'Baba Evi' 1949 yılında yayımlandı.
ORHAN KEMAL'İN İSTANBUL YILLARI
1949 yılında babasını kaybetti ve aynı yıl doğan çocuğuna babasının adını verdi. Doğumdan sonra ailesiyle İstanbul'a yerleşti. Hayatının geri kalanında geçimini kitap, makale, film senaryosu yazarak sağladı. 1952 yılında yayımladığı 'Murtaza' ve 'Cemile' romanları ile edebiyatçı olarak ünü yayıldı. 1954 yılında 'Bereketli Topraklar Üzerinde' adlı romanı ile topraksız tarım işçilerinin dramını edebiyat dünyasına taşıdı. Aynı yıl '72. Koğuş'u yazmaya başladı. 1957 yılında dördüncü çocuğu Işık dünyaya geldi.
1958 yılında Sait Faik Hikaye Armağanı'nı 'Kardeş Payı' adlı öyküsüyle aldı. Sinema senaryoları yazsa da çoğu sansürden geri döndü. O da senaryoları İlhan F. Demir, Yıldız Okur imzalarıyla kaleme aldı. 1964 yılında 'Devlet Kuşu' romanına dayanılarak uyarlanan İspinozlar oyunu ile ilk kez tiyatroya adım attı. İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen oyun 2,5 ay sonra bilinmeyen bir nedenle kaldırıldı.
1965 yılında Nazım Hikmet ile '3,5 Yıl' adlı anı kitabını yayımladı. Aynı yıl yayımlanan 'Bir Filiz Vardı' adlı romanıyla otobiyografik romana döndü. 1960 yılında tanışıp duygusal bir ilişkiye girdiği ancak ilişkilerinin ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra ayrılmak zorunda kaldığı son aşkını anlattı.
1966 yılında 'hücre çalışması ve komünizm propagandası' yaptıkları gerekçesi ile iki arkadaşıyla birlikte tutuklandı. 'Suç teşkil eden bir cihet bulunmadığı' yolundaki bilirkişi raporu üzerine 1 ay sonra serbest bırakıldı. Kimi romanlarını oyun olarak tekrar kaleme alan yazar, 1967 yılında '72. Koğuş' romanını oyunlaştırdı. Eser, Ankara Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelendi. Orhan Kemal, bu oyunu ile Ankara Sanatseverler Derneği tarafından 'en iyi oyun yazarı' seçildi. 1969 yılında Türk Dil Kurumu Ödülü'nü ve Sait Faik Hikaye Armağanı'nı 'Önce Ekmek' adlı kitabı ile aldı.
ORHAN KEMAL NEDEN ÖLDÜ?
Bulgar Yazarlar Birliği'nin çağrısı üzerine 1970 yılında Sofya'ya gitti. Asıl amacı babaannesinin soyunun bulunduğu yerleri gezip not almak ve '93'ten Bu Yana' adıyla ailesinin hikayesini yazmaktı. Ancak bu isteğini gerçekleştiremedi.
Geçirdiği bir beyin kanaması nedeniyle tedavi görmekte olduğu hastanede 2 Haziran 1970 tarihinde 56 yaşında vefat etti. Cenazesi araç konvoyuyla birlikte 5 Haziran 1970 günü Sofya'dan İstanbul'a getirildi. Yolda cenazesini karşılayan işçiler, şu pankartı açtı: "Biz işçiler, hatıran önünde saygıyla eğiliyoruz." Orhan Kemal'in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Anısını yaşatmak için İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde Cihangir semtinde Orhan Kemal Müzesi açıldı. 1972 yılından bu yana adına bir roman yarışması Orhan Kemal Roman Armağanı düzenleniyor. Ayrıca Fatih Ordu Caddesi üzerinde adının verildiği bir kütüphane bulunuyor.
Abidin Dino'ya yazdığı bir mektupta, "Benim yakınmaya hakkım yok. Şu dışarıda geçen insanlar, çoluğuna çocuğuna ekmek kazanmak için fabrikaya gitmeleri, beni kendi dertlerimi yazmamamı söylüyor" diyen Orhan Kemal, hayatını yoksul semtlerde, özellikle de Cibali Tekel Fabrikası'nın arkasındaki mahallede geçirdi. Çoğu eserini önce işçilere okudu, onların fikirlerini önemsedi.
ORHAN KEMAL ÖYKÜLERİ
1948 - Duygu
1948 - Menevşe
1949 - Ekmek Kavgası
1950 - Pezevenkler
1951 - Sarhoşlar
1952 - Çamaşırcının Kızı
1954 - 72. Koğuş
1954 - Grev
1956 - Arka Sokak
1957 - Kardeş Payı
1957 - Babil Kulesi
1963 - Dünya'da Harp Vardı
1963 - Mahalle Kavgası
1966 - İşsiz
1968 - Önce Ekmek
1971 - Küçükler ve Büyükler
1974 - Yağmur Yüklü Bulutlar
1974 - Kırmızı Küpeler
1975 - Oyuncu Kadın
1975 - Grev
1976 - Serseri Milyoner/İki Damla Gözyaşı
1976 - Arslan Tomson
1979 - İnci'nin Maceraları
ORHAN KEMAL ROMANLARI
1949 - Baba Evi
1950 - Avare Yıllar
1952 - Murtaza
1952 - Cemile
1954 - Bereketli Topraklar Üzerinde
1957 - Suçlu
1958 - Devlet Kuşu
1958 - Vukuat Var
1958 - Dünya Evi
1959 - Gavurun Kızı
1960 - Küçücük
1960 - El Kızı
1961 - Hanımın Çiftliği
1962 - Eskici ve Oğulları
1962 - Gurbet Kuşları
1963 - Sokakların Çocuğu
1963 - Kanlı Topraklar
1965 - Bir Filiz Vardı
1966 - Müfettişler Müfettişi
1966 - Yalancı Dünya
1966 - Evlerden Biri
1968 - Arkadaş Islıkları
1968 - Sokaklardan Bir Kız
1969 - Üç Kağıtçı
1969 - Kötü Yol
1970 - Kaçak
1986 - Tersine Dünya
1953 - Dünya Dönüyor
1956 - Neden Böyle
2014 - Uçurum
ORHAN KEMAL TİYATRO OYUNLARI
1965 - İspinozlar
1967 - 72. Koğuş
1969 - Murtaza
1972 - Eskici Dükkanı
1968 - Kardeş Payı
ORHAN KEMAL ANILARI
1965 - Nazım Hikmet'le Üç buçuk Yıl
ORHAN KEMAL İNCELEMELERİ
1963 - Senaryo Tekniği ve Senaryoculuğumuzla İlgili Notlar
ORHAN KEMAL RÖPORTAJLARI
1971 - İstanbul'dan Çizgiler