Jurnalciler yeniden bildiriyor
İktidarların merkezileştiği, tek kişi üzerinde toplandığı her rejim için jurnalcilik kaçınılmazdır.
Herkes o tek kişiye sesini duyurmaya, onun gücünü arkasına almaya, düşmanlarını onunla tehdit ve tasfiye etmeye çalışır.
Bunun zirvesi 2. Abdülhamit dönemiydi.
Jurnalcilik “en çirkin ihtirasları yarıştırmak için bir vasıta” haline gelmişti.
Bunun insanları nasıl bunalttığı, toplumsal huzursuzluğu nasıl artırdığını Abdülhamit devrinin üst düzey bürokratlarından besteci Cemal Reşit Rey’in babası Ahmet Reşit Bey şöyle anlatır:
“Sultan Hamit devr-i saltanatını karartan ve halkı kendisinden soğutan iller jurnalcilikti. Hafiyelik ve jurnalcilik bu dönemde adeta bir sanat haline geldi. O sanata salik ve maharete malik olanlar babaları, anaları, kardeşler, ve dostları hakkında bile okuyanı inandıracak tarzda jurnal verdiklerinden her fert birbirinden şüphelenerek babasının evlada, evladın babaya emniyeti kalmadı. Dostlar ve akraba ile buluşup görüşmek müşkilleşti. Hakkında jurnal verilip de bir belaya uğramamak için herkez dilsiz oldu.”
Padişahın kuruntuları ve evhamı fırsatçı jurnalcilerin iştihanı kabartmaktaydı.
Padişahın gözüne girebilmek için birbirleriyle yarışan tarikatlar arasında da jurnalcilik en kestirme tasfiye yöntemiydi.
Jurnalleriyle meşhur olan 2. Abdülhamit’in cinci hocası Rıfai şeyhi Ebü’l- Hüda, kendisine rakip olarak gördüğü Şazeli şeyhi Zafir Efendi’yi gözden düşürmek için, padişahın bazen Cuma namazlarını kıldığı Beşiktaş’taki Şazeli Camisi’nde bomba patlatılacağıyla ilgili Romanya’daki adamlarına bir jurnal yazdırıp Yıldız’a göndertmişti.
Devirler benzer olunca kullanılan yöntemler de birbirine benziyor.
Şazeli tarikatını gözden düşürmek için sahte ihbarlar yapan Rifai şeyhinin 150 yıl önce mektuplarla yaptığı jurnalciliği, 150 yıl sonra devrin en meşhur Nakşi-halidi hocalarından Cüppeli Ahmet, hasmı Selefi gruplara karşı televizyonda yapıyor günlerdir.
Güvenlik kaygılarının arttığı bir devirde kolay kolay göz ardı edilemeyecek iddialarda bulunuyor:
“2000 tane dernek var oralarda. Bu silahlanmanın önüne geçilsin. Son başlarına gelince anlıyorlar. Bak bu Selefiler sıkıntı. Adıyaman civarı ateşleniyor...(“Menzil mi” sorusuna) Değil, Menzil selefi olur mu? Selefiler Menzil'i tekfir ediyor. Tarikatların hepsi kafirdir Selefilere göre. Fakat orada çok dernekler kuruluyor. Ve o bölgede çok PKK da var. Bir çıngar çıktığı zaman üçlü beşli çıkaracaklar. Onun için ben devlete bu derneklerin önünün alınması lazım diyorum. İzmir'de şurada burada her yer selefi dernek doldu. Adam aleni herkesi tekfir ediyor. Cumhuriyet'in değerlerine sövüyor. Fakat bir işlem de yok. Bunları salarlar, ipini uzun bırakırlar. Çünkü onu olta gibi kullanıp öbürlerini armut gibi toplarlar. Bu devletin işidir, bunu yapsın bir şey demiyorum. Yapmalıdır da ama tehlike boyutuna dönmeden tedbir alınmazsa FETÖ durumuna da dönmesin yani.”
Önce silahlandıklarından bahsediyor, sanki bu yeterince ciddi bir iddia değilmiş gibi sonra herkesi tekfir ettiklerini ve tabii Cumhuriyet değerlerine sövdüklerini söylüyor.
Artık kim neresinden tutarsa. Kime neresi daha cazip gelirse.
Açıklamaları günlerdir laik medyada da büyük ilgi çekiyor. Cüppeli Hoca’nın bu ihbarının gereğinin yerine getirilmesi talep ediliyor.
Cumhuriyet değerlerinin yılmaz bir savunucusu olmadığı kesin olan bir Nakşi-Halidi şeyhi, Selefiler ile olan 1000 yılı aşmış itikadi çatışmasına 2020 yılında laik devletin kolluk gücünü dahil etmeye çalışıyor ve süper laikler de bunun laiklik için iyi bir şey olduğunu zannediyor.
Zaten onun “Selefiler silahlanıyor” jurnali çoktan televizyonlarda “tarikatlar silahlanıyor” diye tartışılmaya başlandı.
İhbarı hemen ciddiye alındı.
Doğrudan İçişleri Bakan yardımcısı ihbar üzerine soruşturma başlattıklarını açıkladı. Cüppeli Hoca savcılığa ifadeye çağrıldı.
Herhalde savcıya, vaad ettiği gibi silahlandıklarını iddia ettiği 2000 selefi derneğin adını verecek.
Bir cadı avı daha başlayacak.
Nereden biliyoruz. Çünkü yapılmışı var.
Daha geçen hafta ortada delil olarak tek bir meyve bıçağı, tek bir şiddet övgüsü bile yokken ülkedeki büyük selefi gruplardan Tevhid cemaatinin lideri Halis Bayancuk’a terör örgütü liderliğinden 12.5 yıl daha hapis cezası verildi.
Ama karara hangi terör örgütünün lideri olduğu dahi yazılamadı.
Çünkü Suriye’de birbirini tekfir edip boğazlayan hem El Kaide hem IŞİD’den yargılanmaktaydı.
2008’den bu yana neredeyse her iki yılda bir bu örgütlerden biriyle ilgili bir soruşturmada tutuklanıyor, bir süre hapis yatıyor, sonra delil yetersizliğinden tahliye ediliyor.
2017’den beri de hapiste. Sebep Sakarya’da düzenlenmiş bir yemek. Polisin fiziki takip kararıyla izlediği yemek “terör örgütü faaliyeti” olarak iddianameye girmiş ama aynı polis fiziki takip yaptığı bu yemeği dinlemediği için orada ne konuşulduğu meçhul. Zaten üç yıldır terör örgütü liderliğinden yargılanmasına rağmen duruşmalarda savcılar ve hakimlerden kendisine soru bile sorulmamış.
Zaten selefi eşittir terörist kabulüyle mahkemelere baştan mahkum olarak çıkıyor. Hakkında verilen herhangi bir tahliye muhalifler tarafından iktidara karşı “IŞİDçiler serbest bırakılıyor” saldırısına dönüşüyor.
Tam bir kısır döngü.
Geçen hafta mahkemenin karar duruşmasında yaptığı son savunmasında bu kısır döngüye esaslı bir şekilde itiraz etmiş:
“Şimdi ben 2008 yılından beri yargılanıyorum, çocukluğumdan beri de siyasetin içerisindeyim. Yani bir siyasi muhalif kimliğim var, öyle bir ailenin içerisinden geliyorum. Türkiye’de hep zulüm vardı. Yani zulmün olmadığı hiçbir dönem olmadı Türkiye’de. Ve bu zulmün aparatlarından biri, kollukla yargı hep bu aparatlardan biri oldu.
Fakat eski dönemdeki zulümle bugünkü zulüm arasında iki tane fark var: -Bizim dosyayı da ilgilendirdiği için bunu söylüyorum.- Birincisi, eskiden öngörülebilir bir zulüm vardı. Şu anda öngörülemez bir zulüm var. Yani eskiden, mesela bir avukat size diyordu ki: “Seni, mesela 142. maddeden yargılıyorlar. Muhtemelen sana bi 3 yıl ceza verirler. Veya 1,5-2 yıl ceza verirler.” derdi. Şimdi adam makale yazıyor, anayasal düzeni yıkmaktan ceza alıyor. Yani “Mahkemelerden nasıl bir karar çıkacak?” hiç kimse öngöremiyor.
İki, sizden önceki zulümler, cerrah titizliğiyle zulüm yapıyorlardı. Nasıl? Mesela FETÖ’cüleri örnek vereceğim. Adamlar gerekirse bir sene dosyayı sürüncemede bırakıp Meclisten kanun çıkarttırıyorlardı bir şey yapacakları zaman. Polis oturuyordu delil üretiyordu adam, delil. Şu anda o kadar pervasız bir zulüm var ki kimse ne delil üretme derdinde ne kanun çıkarma derdinde.
E hani hukuki bir yargılamada deliller olurdu; hani deliller tartışılırdı; hani kişiler, o deliller hakkında bir şeyler söylerdi. Biz sizin ne düşündüğünüzü bilmiyoruz, hangi delili değerlendirdiğinizi bilmiyoruz. Henüz biz neyin yargılamasının yapıldığını da bilmiyoruz.
Bizim hukukumuz da ortada kalmış. Yani Avrupa’yla Doğu’nun arasındayız. Mahkemelerimizin kararlarında Avrupa’nın ifadeleri kullanılıyoruz: hak, hukuk, insan hakları... Fakat iş uygulamaya geldiğinde Çin’e, Hindistan’a, Rusya’ya; yani Doğu’ya ait o diktatörlüğü, o despotluğu bütün muhaliflere uyguluyoruz.”
Bu savunmayı daha da ilginç yapan bunları söyleyen kişinin, evrensel hukuki normlara inanmayan, Türkiye’deki rejimi meşru görmeyen, bu yüzden oy bile kullanmayan bir selefi cemaatin lideri olması.
Türkiye’deki hukuk öyle bir hale geldi ki bir Selefi cemaat lideri bile mahkemelere lafta hak, hukuk, insan hakları gibi Avrupalı kavramlar kullanıp, uygulamada muhaliflere Doğu despotluğu uyguluyorsunuz diyor.
Herhalde Cüppeli Ahmet’in de masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı gibi evrensel hukuk normları pek umurunda değildir.
Özellikle de İslami akidelere aykırı bulduğu Selefi grupların tasfiyesi gibi daha büyük ‘hak’ bir dava söz konusu iken adaleti gözetmenin ne önemi olabilir ki!
Hele de zemin ve iklim şartları jurnalcilik için bu kadar müsait iken bu fırsatı kim kaçırmak ister!
Bu büyük fırsat penceresinin sadece Cüppeli Hoca değil, Rıdvan hoca bile farkında.
Rakip futbol yorumcularını eski tweetleri üzerinden FETÖ’cü, Cumhurbaşkanımıza hakaret ettiler diye ihbar ettiği televizyon yayını devrin iyi bir özetiydi.
Siyasette uzun bir süredir var olan jurnalcilik virüsü dinden, futbola kadar yayılıyor.
İktidar tek elde toplandıkça, sadece bir kişiyi ikna ederek her şeyi yapmak mümkün oldukça da bu virüsün yayılmasını durdurmak mümkün değil.
Toplumların içini çürüten, güvensizliği artıran, şahsiyetleri öldüren bir virüs jurnalcilik.
Bundan 130 yıl önce Mehmet Akif’e:
“Müvekkel eyleyip câsûsu her vicdâna, her hisse,
Düşürdün milletin en kahraman evlâdını ye’se” dedirtmişti.
Durumu bundan daha veciz ifade edemeyince de işte böyle uzayan yazılar yazılıyor.
Mukemmel.
Yanıtla (0) (0)Cüppeli kendine verilen görevi layıkıyla yerine getiriyor bence. Hiçbir din adamının bir ekranda yapacağı bir iş değil onun yaptığı.
Yanıtla (0) (0)Selefilk dünyanın en hoşgörüsüz akımı. Kendileri dışındaki tüm insanlar müslüman değil ve öldürülmeleri caizdir. Fanatik bir hiziptir. Vicdan, merhamet asla yok. Bari Bayuncuk gibiler hapiste de olsa yaşama hakkını sürdürmekteler. Lafa değil işe lafa değil niyet ve fiillere bakılır. Parlak sözleri niyet ve eylemleri meşru kılmaz. Hariciler adındaki sapkın grup mızraklarının ucuna Kur’an sayfalarını takıp kelle kesmek için kılıçla meydanlarda cirit atıyorlardı. Sapkın gruplar kendilerinin meşru olmadığını söylerler mi? Çünkü beyinleri saplantılarla katmerli şartlanmış. barış müsamaha,hürriye!
Yanıtla (0) (0)Mazlumlardan yana olanlara selam olsun
Yanıtla (0) (0)Bu tek adam darbemi yaptı. Yoksa hiç seçim olmadan mı oturuyor bulunduğu yerde, bu ağız ağız değil cübbelinin paranoyaklığınıda tek adama bağladın ya muthişsin
Yanıtla (0) (0)Ülkenin derdi ekonomi filan değil, adalet.
Yanıtla (0) (0)Zayıfken herkes demokrat görünür lakin güçlendiler mi demokrasiyi rafa kaldırıyorsa orada inandırıcılık biter. Önemli olan güçlüyken adil olmaktır.
Yanıtla (0) (0)Bayuncuk kendisine dokunuyor diye batı hukukuna vurgu yapıyor. Kendileri güçlü olsa dışındakilere acaba hayat hakkı tanırlar mı? Onlara göre dışındakiler belli: kafir, müşrik. Mürted. Bunlarda hürriyet hiç hiç hiç yok. Ama söylemleri eleştirel ve kale alınmalı.
Yanıtla (1) (0)ERHAN BEY, MEHMET AKİF SAFAHAT'INDAN KÖSE İMAM ADLI BÖLÜMÜ OKURMUSUNUZ
Yanıtla (0) (0)Sultan Abdülhamid Han devrinde borusunu istedikleri gibi öttüremeyenler, saglam güvenlik aparatinin zafiyet noktalarına dillerini dolayıp, huzursuzluk ve hukuksuzluk şikayeti yapıyorlardı. Bu şikayetleri yaydiran, m.akife şiir yazdıran, saidi nursiyi şam minberinde istibdad vaazi ettiren fırka başa gelince, Journali, huzuru, vehmi, ye'si herkes gördü. Bugün birisi Abdulhamid hani istismar ediyor diye, onun hakkında ittihat terakki ağzıyla konuşmak moda oldu maalesef...
Yanıtla (0) (0)inanclar. ideolojik yaklasimlar ve de politik duruslar ayri da olsa ciddi bir gazetecilik yapiyorsunuz..kutlarim
Yanıtla (0) (0)Abdulhamitle ,bugünü kıyaslamak hiç olur şey değil. Akif başta eleştirmiş ama sonra , geri adım atmıştır. İyice bı araştırın Yıldıray bey.
Yanıtla (0) (0)Rıdvan zaten aile kavramı bilmeyen bir soyterıdır ROK ise şeref yoksunu bir yalamadır
Yanıtla (0) (0)Halis Bayuncukun savunması yaşanan süreci güzel özetlemis.Bu yaşananlari gündem ettiğiniz için teşekkürler.
Yanıtla (0) (0)Hariciler (nami diğer CEHENNEM KOPEKLERI)...Hz.Aliyi hengi Motivasyonla Şehid ettiler acaba..ustelik.Hasa Kafir diyerek..!..Islam,Seriat motivasyonuyla hangimiz o Kopeklerin Zahiri ilmine sahibiz.!.Hz.Peygamberimizin hemen arkasindan,Sahabelerden,Tabiinden Ilim,Hukuk,Amelin seklini bire,bir talim ettiler..*Sadece ahlak,edeb,had bilme Kitaplarda yazmaz.*..Hariciler derin bir arzu.ile Islama hizmet edecegiz.diye Fitne,fesad,Cinayetler islediler.. Devaminda Yezitler yine hangi motivasyonu vardi..Ahlak,Edeb,Merhamet,Adalet ve Haddini bilmedikten.sonra 4 kitap hükmü bilsen kime.ne.!.Yuruuuu
Yanıtla (0) (0)Siyasiler bugünlerde ABDde açiklanan Riza zarafın dağitiğı 800 miliyon dolar RÜŞVET'in açıklanmasından dolayi Cübeliyi gündem saptırmakla görevlendirdiler. Gene binlerce mahsu insanin cani yanacak Çünkü, AKP sayesinde, yolsuzluk yapan ve rüşvet alanları mükaftlandıran Onlari yakalayanlarında cezalandırıldığı bir ülke olduk.
Yanıtla (0) (0)Emeğinize sağlık siz yazmaya biz doğru haberleri okumaya devam edelim
Yanıtla (0) (0)Bir yorumcu selefilik hakkında bilgi istemiş.AKP zihniyetinin selefilik açıklamsı ile gerçekteki selefilik çok farklı.Açıklaması uzun sürer.Şu kaynaktan araştırabilirisiniz:İslam Ansiklopedisi/SELEFİYYE.
Yanıtla (0) (0)Müzevirler... Bir milyon tane tarikat var memlekette. Her biri tutmuş bir ucundan dini, bir tarafa çekiştiriyor. Tıpkı memleket gibi... İkbalinden kuşkuya düşen ötekinden şikayetçi. Bunlar olmasa millet dinsiz imansız mı kalacak? Bayancuk’u ve tarikatını tanımıyor, bilmiyorum. Başına böyle bir şey gelmese, demokratik hukuk devletine ihtiyacı olmasa o sözleri söyleyecek miydi?
Yanıtla (0) (0)Dini inanci olan birisi degilim ama sayin Bayancuk savunmasinda Turkiye'deki hukuksuzlugu/zulmu cok carpici bicimde anlatmis. Selefilik nedir, taraftari olan bir arkadas aciklayabilir mi acaba?
Yanıtla (0) (0)Sayın Oğur, Mehmet Akif'i anlayan kalmadı. Siz lütfen uzun uzun yazmaya devam edin. Elinize, dilinize, dimağınıza sağlık.
Yanıtla (0) (0)adamı tanımıyorum, yaptığı savunmayı okuyunca geldiğimiz noktaya üzüldüm gerçekten. birsürü yorum var, bakmayacağım, kimbilir neler neler yazmışlardır.
Yanıtla (0) (0)Mazlumun yanında yer aldığınız için teşekkürler yıldıray bey
Yanıtla (0) (0)Halis hocamıza yapılan haksızligi duyurdugunuz için teşekkür ederim
Yanıtla (0) (0)Ikidebir bayancuku ...parlatipta milletin başina birini daha bela etmeyin....enflasyonu.... Korukleme
Yanıtla (0) (0)...hadi ahmet hocam.... Senin kreaksiyona uymayan ne vara.... Canini yirim....devlette san yürü arkanda ben varim demişken....şöyle gavur ....müslüman beli olsun......
Yanıtla (0) (0)Halis hocanın suçsuzlugunu dile getirdiniz için teşekkür ederim..
Yanıtla (0) (0)Özellikle de İslami akidelere aykırı bulduğu Selefi grupların tasfiyesi gibi daha büyük ‘hak’ bir dava söz konusu iken adaleti gözetmenin ne önemi olabilir ki! Bu cümle bile oluşan zihniyet bozkluğunu özetlemeye yeter. ????????
Yanıtla (0) (0)burada teşekkür edenler,kendini mazlum hisseden islamcıların tamamına....tarihi olaylarda ve dün bugün mağdur olan her kesimin hakkını kendi hakkınız gibi savunursunuz inşallah..şanlı tarihimiz diye savunduğunuz geçmişteki olumsuzluklarda da insan öncelikli olur umarım..HİÇ ZANNETMİYORUM YA NEYSE..
Yanıtla (0) (0)Rıdvan nereye koşuyor?
Yanıtla (0) (0)Düşürdün milletin en kahraman evladını ye'se ..Evet ye'se düşmemek ne mümkün, bir türküde "mihnet ile büyüttüğüm gülleri vardın gittin bir soysuza yoldurudun" diyor..Memleket o kadar savruldu ki neresinden başlanarak düzeltilebilir,kaç yılda düzeltilebilir,faturası ne olur bilmiyoruz,başka bir yazara yorumumda Allah (cc) sonumuzu hayreylesin demiştim,görünen gelecekte düzelme beklemiyorum,çünki duadan başka yapacak bir şey kalmadı,Allah (cc) bu millete acısın,çünki acınacak haldeyiz,parti,siyaset umurumda değil memleket perişan...
Yanıtla (0) (0)Bir kişi ve istediğinin sözünü ihbar diye alip işlemde bulunuyor, istediğinin sözünü de alıp beni tekfir etti diyerek 12,5 yıl ceza veriyor. Oluşturulan tağuti düzene yazıklar olsun
Yanıtla (0) (0)Halis hocaya yapılan hukuksuzluğu dıllendirdığiniz için hocayı seven bırı olarak teşekkürlerimi sunuyorum
Yanıtla (0) (0)Gerçekten yazmış olduklarınız, Adaleti hayatında düstür edinmiş ve ilkeli bir yaşam süren birinin sözleridir. Sizin gibi hayatında karşısına çıkan sorunları ortada durarak tarafsız bir gözle çözümlemeye çalışan kişilerden birisiniz. Bugünümüzde olaylara sizin gibi bakan kişi sayısı gerçekten çok az. İnsanlar içlerindeki kinlerinden ve gerçekleri hayatlarına sığdıramadıklarından dolayı karşısındaki kişileri güncel konjektörde aldatarak hile yaparak etkisizleştirmeye çalışıyorlar. Artık mertlik sözcükleri dil haznemizden silinmiş durumda. Çamur at izi kalsın. Ateş olmayan yerden duman tütmez.
Yanıtla (0) (0)????Çok güzel bir yazı olmuş Yıldıray Bey.. Jurnalci Rifai Seyhi Cübbeli Ahmet????
Yanıtla (0) (0)Yazmış olduğunuz bu özgün yazınızla size teşekkür ederim
Yanıtla (0) (0)Cübbeli Ahmet derdinin İslam dinini anlamak anlatmak olmadığını apaçık belli etti.
Yanıtla (0) (0)Yazınızın her yerinden 1.si ülkemizin gündeminden 2. Halis bayancukun yargı süreci hakkında bilgi sahibi olduğunuz belli oluyor Malesef durum Tam olarak anlattğınız gibi Objektif birşekilde meseleyi değerlendirdiğiniz için teşekkürler
Yanıtla (0) (0)Yapılan haksızlıklara sessiz kalmadığınız için ve halis hocamızın mağduriyetini dile getirdiğiniz için size çok teşekkür ederiz.
Yanıtla (0) (0)Hintlilere guleriz.Inegin kuyrugunun pesinden koşar,tapar..Maymuna,sıçana,oto,boka tapar.Lagim,idrar,olulerinin atıldığı Ganj nehrinde kutsal diye yıkanır..her köşede Tanri temsilciligi,bayisi,distrubrutorlerin oldugu yerler var.Bu komediye koyumuzdeki adam bile kcyla guler. Donelim bize Yuce Islam dininin istismarcilarina dokuz takla ile musteri oluruz.Feto,Selefistler,sözde Seyhler.meleler,tarikatlar,garib,garib kitleler(cemaatler) vb..Ne farkımız var Hintliden ozde..:)))..Islam Tefekkur etmezmisiniz,Daglari,Denizleri nasil yarattik.Islam aklini kullanmayana pislikte bırakırız der..saygilar.
Yanıtla (0) (0)Biri cüppeli ve sakallı,”sakalından utan be adam”,diğeri cüppesiz ve sakalsız.İkisinin tek dertleri tarikatların ve cemaatlerin kökünü kazımak.Nasıl kazıyacaklarınıda söylüyorlar.Yürüyün zindanlara.Tarikatlardan şikayet edenlerin kendileri tarikat.Dünyanın neresinde sıfırın altında siyasi parti var ve sadece başkanlarının ismi ile tanınıyor.Sakallı ve cüppeliye gelince:Halk oylamasında hemde Türkiye’nin batısında bazı Akp liler otomatik silahlarla kameralara poz verdiler.Görmedinmi?Duymadınmı?Gazete okumadınmı?insanları suçlamak ve jurnallemek senin görevinmi?yoksa MİT ajanımızın.
Yanıtla (0) (0)Almanya gidenler soyler,Aninda Gurultuye,patirtiya,supheli bir duruma alo polizays hemen.!..Turk Milleti jurnalci değildir. Isgal zamani ingiliz Komutan Istihbarat adami,jurnalci bulamamistir.Keske ic istihbaratta Güçlü olsak.bu da Çevremize Dikkat kesilmekle olur..Cubbeli amcanin söylediğini Selefistler icin,azicik kafasi çalışan anlar.o psikopatlarin söylemlerinden.:)).Cubbeli aslinda kendi.Merdiven alti kurslarinin Mufredatini zenginlestirecek.Kiz,Erkek cocuklarin Müşteri olmasıni.engelliyecek.ilim,bilim olmadan Kişi özgür iradeli,hur fikirli OLAMAZ..Sanirim Cubbeli reklam pesinde.:)).
Yanıtla (0) (0)B.SAiD NURSİ' nin Savunması, 1909 temmuz “Vaktaki hürriyet dîvanelikle/ delilikle yâd olunurdu (1907????) zayıf istibdat, tımarhaneyi bana mektep eyledi. Vaktaki îtidal, istikamet irtica ile iltibas olundu (1909) meşrûtiyette şiddetli istibdat, bana hapishaneyi mektep eyledi.” BEDİÜZZAMAN ÜSTAD SAİD NURSİ- Divanı Harbi Örfi( 1909 Askeri Sıkıyönetim Mahkemesi/ Genelkurmay Binası.(Bugünkü İstanbul Üniveritesi Merkez Binası) Taçkapının ileri solundaki bina).
Yanıtla (0) (0)"Hem her hükûmette muhalifler bulunur. Yalnız fikren muhalefet bir suç olmaz. Hükûmet ele bakar, kalbe bakmaz." Şualar- bsaidnursi
Yanıtla (0) (0)muslumanlarin kurdugu devletler sians-po larda ibretlik deyu anlatiyor.. insallah din dozu artar ve yikilir giderler tarih sahnelerinden...
Yanıtla (0) (0)Bu sefer nerden başlayacağımı bilemedim.Cübbeli epeydir derinlerde dolanıyor.Olta molta diyor da kendi olta mı yem mi ona bakmalı.Tüm veli/ şeyhlerin yaptığı inzivaya çekilmeli cüppeli. Evet 3.büyük istibdat dönemine girdik gibi. Bayuncuk cemaat değil neoharici bir örgüt.Silahsız da olsa cemaat değil.Cemaatte istişare ve şeffaflık olmazsa olmaz. Nur cemaatlerine bak. Bayuncuk fikir düzeyinde neoharici mealci çağdaş bir bedevi.Onun fikrinden korkan tosbağ olsun.Ama şiddet silah varsa apayrı bişey.Şahsen hayatım boyunca bunlarla uğraştım.Bu tipleri hapsetmek yerine tvlerde tartıştırmalı.
Yanıtla (0) (0)Sevgili Yıldıray, daha önce bizatihi itiraf ettiğiniz için söylüyorum, Taraf'taki FETÖ uydurması haberler için duruşunuzu kullanışlı aptallık diye nitelendirmiştiniz. Yaptığınız hataları görmeniz güzel ama ders de çıkarmanız gerekir. Şimdi de tekfirci selefiler için benzer şekilde kullanışlı aptallık kariyerine devam etme konusunda dikkatli olun. Sevdiğim bir yazarsınız, uyarmak istedim. Sevgiler...
Yanıtla (0) (0)Koronavirüs için küçücük bir ileri adım teklifi bile olmayan, sabahtan akşama kadar sadece ve sadece, “Açıklanan rakamlar gerçek dışı” diyen,ama gerçek olduğunu iddia edecekleri bir rakam da veremeyen bir meslek kuruluşu ile karşı karşıyayız..Muhalefet etmekten başka bir icraatı olmayan,TTB'nin kafa dengi adamlardan oluştuğunu gören gn bşk geçtiğimiz hafta yaptığı tatil sonrasında, dün TTB ni ziyaret edip, akla ziyan açıklamalarıyla,"Al birini, vur ötekine” dedirtecek sözlere imza attı."Kağıt oyunlarında her el yeni kağıt destesi açılsın."Bu kafa,yeni dostlarla iktidar olup TR nin hk savunacak
Yanıtla (0) (0)Destek ver, yol aç sonra burada eleştir. Nasılsa buralar da Ortadoğu, kendini istismar ettiği halde şeyhin, cemaatin peşinden gidenin bol olduğu yer de müşterisi oluyor bu savruluşların.
Yanıtla (0) (0)“”..hukuk öyle bir hale geldi ki bir Selefi cemaat lideri bile mahkemelere lafta hak, hukuk, insan hakları gibi Avrupalı kavramlar kullanıp, uygulamada muhaliflere Doğu despotluğu uyguluyorsunuz diyor”. Bu ifadeler FETÖ tezgahlarına alet olup, kötüyü çok daha beter yapan rejime geçmişte destek verip vesile olanların bu ülkeye yaptıkları kötülüğü de güzel ortaya koyuyor. Böyle hiç sorumluluğu yok gibi uzun yazılar yazmak da ancak doğu kültüründe olur. Eskiden batı da okusa dahi diplomasına “yalnız doğu da geçerlidir” ibaresi koyarlarmış buralardan gidene!! Adamlar haklıymış.
Yanıtla (0) (0)Toplumsal birlikteliğin ve barışın olmazsa olmaz kuralı ve dinamiği hüsnüzan dır. Su-i zan bu barışı ve birlikteliği imha eden bir bombadır. Hem hukuk kaidelerince doğru değil, hemde dinen haramdır ve suçtur. Jurnalciliğin temelinde ise suizan vardır. Allah bu günahtan ve şeytanın askerlerine yakışan bu davranış şeklinden toplumumuzu ve tüm insanlığı muhafaza etsin ve bu habis uru akıl ve kalp dünyamızdan uzaklaştırsın. Buna prim verenleri de ıslah etsin. Islahları mümkün değilse, hikmeti neyi gerektiriyorsa öyle muamele eylesin.
Yanıtla (0) (0)Mehmed Akif "Tarih'i tekerrür diye tarif ediyorlar. Hiç ibret alınsaydı, tekerrür eder miydi?" diye de yazmıştı. İbret almadığımız için 100 yıl sonra yine başa döndük ve ne yazık ki gafletimiz bize yeni bir İstiklal Marşı yazdıracak gibi duruyor. Üstadın mezarında kemikleri sızlıyor...
Yanıtla (0) (0)Senin gibi kaç kişi kaldı Yıldıray bey.. Allah zekana kalemine zeval vermesin..biz de seni okudukça her yanımızı saran populizm ve yalabcılık belasından bir nebze sıyrılıp nefes alıyoruz
Yanıtla (0) (0)Turkiye hangisi: Hukuk devleti mi ? Kanun devleti mi ? Orman devletimi ?
Yanıtla (0) (0)Yaz hocam uzun yaz. Kaleminize aklınıza vicdanınıza sağlık. Şahsen benim demokrat olmaya olan inancımı arttırıyorsunuz. Çünkü dünya görüşlerimiz zıttır fakat adil vicdanlı ortak doğrularımız olabileceğini her yazınızda görüyorum.
Yanıtla (0) (0)Yıldıray bey, eskiden Kralların şaklabanları varmış Kralı güldürmek için takla atar komiklik yaparmış. Şimdi de öyle medya yüzü olan şaklaban/gambazcı hocalar var ve işlerine gelmeyen şeyleri gidip gambazlıyorlar. Allah yapılan hiçbir haksızlığı karşılıksız bırakmaz, birgün adalet herkese lazım olacak. Çok anlamlı bir yazı olmuş, teşekkür ederim.
Yanıtla (0) (0)Bir köpek yolda giderken size saldırsa yanınızdaki mesela evladınızı ısırsa ne yaparsınız? Köpeğe mi kızarsınız yoksa öyle bir köpeği evine alan, en güzel yemeklerle besleyen yetmeyip üstüne sokağa öyle salıveren sahibine mi?
Yanıtla (0) (0)Bu ekonomi gitmiyor,sosyal yardimlar azaldikca oylarda eriyor.Allah yardimcimiz olsun
Yanıtla (0) (0)Figüran sık sık TV ye çıkıyor. Bu kişi çok zararlı Allah ile aldatan bu meczuba dur diyen yoktur. Tarikatı ehli sünnet zannediyor meczup. Mehmet görmez için diyanetin başına geçmiş en tehlikelisi diyordu bu jurnalci
Yanıtla (0) (0)Cübbeli şeyh değil. Terimleri de araştirsak...
Yanıtla (0) (0)Kardeşim muhalefetinizi seleflere sahip çıkarak yapmayın. Bak sonra yine pişman olursunuz. Eskiden sahip çıktığınız adamlar bak neler yaşattı. Biz selefleri askerlerimizi ateşe verirken gördük. Yok ISID yok el kaide yok başka biri farketmez. Lütfen bunu bir daha yapma. Biz ateşe verilmek, kızlarımızın köle pazarına düşmesini istemiyoruz. Ayrıca bu basit bir naksibend selefi kavgası değil. Siz bunu bilecek yeterlikte birisiniz. Saygılar
Yanıtla (0) (0)Bu arada biz suriyede selefilerle bol bol muhatap degil miyiz? Kimi kime anlatacak ki, hem istihbarat daha cok bilgi sahibi hem de selefiler hic te "egzotik" canlilar degilken!?.. belki de devleti zorlamak istedi, onlar da aninda cagirip show.u bosa dusurduler, yani elalemin onunde plaket alir gibi aldik kabul ettik tesekkur ederiz deyip gene ne yapacaklarsa oyle gidecekler.. bunda bir de su olabilir: Cubbelinin devletten cok cani yandi, duygu olarak cok fedakarlikla devletin yaninda duruyor ya, muruvvetini gormek, onca acidan iyi birsey ciktigini gormek istiyor.. icerde bi yerde yani..
Yanıtla (0) (0)Hayir sunu dusunmemis mi, İrak-Suriye-Libyada en etkin rolu ustlenen istihbarat, nasil yani, Cubbelinin bildigini bilmiyor mu!?.. mantik elbette coktan biliyor tabii ki diyor, peki niye ifadeye cagirildi? Toplum onunde teklif gelince devlet teroristleri takmadi sahip cikti olmasin diye zaar, cunku kactir bunu soyledi nihayet artik zorlar gibi cagirirsaniz isim veririm deyince mecbur etti sanki.. Cubbelinin mursidi Mahmud Efendi Hz."sen ilimle ugras" demis oysa, cok ve her konuda yorum o manevi emirle ters dusuyor, bu da onu asagi cekiyor, ilimle alakasiz yollara girdi, dagildi sanki..
Yanıtla (0) (0)ulu hakan a. han hazretleri ne yaptıysa doğru yapar.1.mostafa da,3.osman da,2.ahmedde..
Yanıtla (0) (0)Yazar "Devirler benzer olunca kullanılan yöntemler de birbirine benziyor" diyor. Hosuma gitti ama insallah toprak kaybetmeyiz.
Yanıtla (0) (0)Jurnal kanalları da dijital artık. CİMER var. Oraya önüne gelen basıyor jurnali. Bu ülkenin savcısı, mahkemesi, polisi, istihbaratı yok elbette. Bir kişi var her işe bakan. TV’ye çıkan mağdurlar CB bu işe bir el atsa diyor hep. En çok ona gülüyorum. Ağlanacak halimiz bu işte. İki yılda her kurumu, kuralı, kanunu, sistemi tükettiler. Tarihte koskoca ülkeler devletler nasıl yokoldu diye merak ederdim. Demek böyle oluyormuş kendi kendini imha etmek.
Yanıtla (0) (0)