Astronomi
Astronomi çalışmaları XV. yüzyıldan itibaren Kopernik veya Galileo ile başlatıldı, bu asra kadar hiç astronomi çalışmaları yokmuş gibi geçiştirildi. Bu arada büyük bir astronom olarak takdim edilen ve kitaplarda geniş yer verilen Batlamyus, Dünya'yı gezegen sisteminin merkezi zannetmekteydi. Ne hazindir ki, Kopernik ve Batlamyus arasında kalan 8-10 asırlık devrede oluşan, dünya bilim tarihinin ender kaydettiği astronomi, ilim ve kültür mahsulleri yok sayılır. Güneş'i ve tüm gezegenleri, hareket kanunlarıyla inceleyen Biruni, Fergani, Vefa ve Uluğ Bey'den her nedense bahsedilmez.
İlk defa İslam bilginleri Dünya'nın yuvarlak olup ekseni etrafında döndüğü teorisini iddia ve ispat ettiler. Will Durant, "Histoire de la Civilisation L'age de la Fol" eserinde bu konuya ışık tutar:
"Biruni, Dünya'nın yuvarlaklığını hiç tereddüt etmeden kabul etmekle beraber, her şeyi arzın merkezine doğru çeken kuvveti de tesbit etti. Astronomi esaslarının; hem Arz küresinin, her gün kendi ekseni ve her sene Güneş etrafında döndüğünü, aksini tasavvur ederek açıklayabileceğini ileri sürer."
(Ayrıca not düşelim ilk usturlabı bulan da bir müslüman olan Zerkali'dir)
Zira, onlar Kur'an'dan, Arz'ın, sabit olmayıp hareket ettiğine şahit olmuşlardı.
"Sen dağları görür, onları yerinde sabit sanırsın. Halbuki onlar, bulut gibi hareket ederler. Bu, Allah'ın sanatıdır ki; O, her şeyi sağlam yapar. Şüphesiz O, yaptıklarınızdan haberdardır." [NEML(27)/88]