Irak'ın başkenti Bağdat'ta havaalanına düzenlenen füze saldırısında İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve İran yanlısı Haşdi Şabi örgütünün Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in öldürüldüğü bildirildi.
Bu sabaha karşı Bağdat Uluslararası Havaalanı'na düzenlenen füze saldırısı sonrasında İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi Genel Komutan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis'in öldürüldüğü bildirildi.
Irak devlet televizyonundan yapılan açıklamada, "Kasım Süleymani ile Haşd Şabi Heyeti Başkanı Ebu Mehdi el-Mühendis, Bağdat Uluslararası Havaalanı yolunda araçlarını hedef alan bir füze saldırısı sonucu öldü" denildi.
Amerikan AP haber ajansına konuşan Iraklı üst düzey yetkililer ise saldırıda Süleymani'nin yanı sıra Irak'taki Şii milis grubu Haşdi Şabi'nin Komutan Yardımcısı Mehdi el-Mühendis ve örgütün havalimanı protokol görevlisi Muhammed Rıza dahil 7 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Iraklı yetkililer, el-Mühendis'in Bağdat Havaalanına Süleymani'yi karşılamak için bir konvoyla geldiğini ve saldırının ise havaalanının kargo kısmına İranlı komutanın karşılandığı yerde yapıldığını kaydetti.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen yetkililer, Süleymani'nin cesedinin paramparça olduğunu ancak İranlı generalin yüzüğünden tespit edildiğini belirtti.
ÖNCÜ FÜZE SALDIRISI, ARDINDAN HELİKOPTER
Al Mayadeen kanalının aktardığına göre, Bağdat Uluslararası Havaalanı yakınına ilk olarak Katyuşa füzeleriyle 'sahte' bir saldırı gerçekleştirildi.
Süleymani ve el-Mühendis'in yaşamını yitirdiği saldırıda, ABD'ye ait helikopterlerin kullanıldığı ileri sürüldü.
Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani
PENTAGON DOĞRULADI
ABD Savunma Bakanlığı'ndan (Pentagon) yapılan yazılı açıklamada, "ABD ordusu, Başkan'ın talimatı ile, ABD tarafından yabancı terör örgütü olarak tanınan İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü'nün Komutanı Kasım Süleymani'yi öldürerek (bölgedeki) ABD personelini korumak için kararlı ve savunma amaçlı bir adım atmıştır." ifadeleri kullanıldı.
Süleymani ve Kudüs Gücü'nün yüzlerce Amerikalının öldürülmesinden sorumlu olduğu ifade edilen açıklamada, "General Süleymani aktif olarak Irak ve bölgedeki Amerikan diplomat ve askerlerine yönelik saldırı planı yapıyordu." saptaması dikkati çekti.
İran yanlısı Haşdi Şabi örgütünün Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis
Açıklamada, ayrıca şunlar kaydedildi:
"Süleymani Irak ve Amerikan vatandaşlarının ölmesine ve yaralanmasına yol açan 27 Aralık'taki saldırı dahil son birkaç ay boyunca Irak'taki koalisyon üslerine düzenlenen saldırıları azmettirmişti. General Süleymani, bu hafta ABD'nin Bağdat'taki Büyükelçiliğine yönelik saldırıları da onaylamıştı. Bu saldırı İran'ın gelecekteki saldırılarını caydırma amacıyla düzenlendi. ABD, dünyadaki vatandaşlarımızı ve menfaatlerimizi korumak için gerekli tüm adımları atacaktır."
TRUMP'TAN BAYRAKLI MESAJ
Florida'da tatilde bulunan ABD Başkanı Trump ise Süleymani'nin öldürülmesine ilişkin herhangi bir açıklama yapmazken, Twitter hesabından Amerikan bayrağını paylaşmakla yetindi.
SALDIRIDA 7 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
Amerikan AP haber ajansına konuşan Iraklı üst düzey yetkililer ise saldırıda Süleymani'nin yanı sıra Irak'taki Şii milis grubu Haşdi Şabi'nin Komutan Yardımcısı Mehdi el-Mühendis ve örgütün havalimanı protokol görevlisi Muhammed Rıza dahil 7 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Iraklı yetkililer, el-Mühendis'in Bağdat Havaalanına Süleymani'yi karşılamak için bir konvoyla geldiğini ve saldırının ise havaalanının kargo kısmına İranlı komutanın karşılandığı yerde yapıldığını kaydetti.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen yetkililer, Süleymani'nin cesedinin paramparça olduğunu ancak İranlı generalin yüzüğünden tespit edildiğini belirtti.
HAMANEY SÜLEYMANİ İÇİN "YAŞAYAN ŞEHİT" DİYORDU
ABD'nin Bağdat Havalimanında helikopterle düzenlediği saldırıda öldürülen İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, Afganistan'dan Irak'a, Suriye'den Lübnan'a İran'ın bölgedeki politikalarını belirleyen en önemli isimlerden biri olarak biliniyordu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatı ile Bağdat Havalimanına düzenlenen saldırıda Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis ile birlikte hayatını kaybeden Süleymani, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından "yaşayan şehit" olarak adlandırılıyordu.
Doğrudan İran lideri Hamaney'e bağlı hareket eden Süleymani, 1998'den bu yana İran'ın ülke dışındaki askeri-istihbari operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanlığını yürütüyordu.
Kasım Süleymani, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2007'de getirilen uluslararası seyahat yasağına rağmen Suriye ve Irak başta olmak üzere bir çok noktada İran'ın askeri operasyonlarını yönetiyordu.
Süleymani, Trump'ın Temmuz 2018'de İran'a yönelik savaş tehditlerine ilişkin yaptığı bir konuşmada, "Bizi dünyada 'benzeri görülmemiş' bir eylemle tehdit ediyorsunuz. Savaşı başlatabilirsiniz ancak onu bitirecek olan biziz." ifadelerini kullanmıştı.
İran'da 1957'de güneydoğu eyaleti Kirman'ın Afganistan sınırına yakın dağlık bir bölgesinde, aşiret yapılarının hakim olduğu Rabord köyünde dünyaya gelen Süleymani, daha çocuk yaşta çiftçi olan babasının devlete olan borcunu ödeyebilmek için inşaatlarda çalışmaya başladı.
İlkokulu bitirdiği yıl köyünü terk ederek Devrim Muhafızları Ordusuna katılan Süleymani'nin, sonra aldığı 45 günlük askeri eğitim sayılmazsa, bütün eğitim hayatı bu 5 yıllık ilkokul tecrübesiyle sınırlı kaldı.
Askeri kariyerine 1979 İran Devrimi sonrasında başlayan Kasım Süleymani, sadece 45 günlük bir eğitimle orduya kabul edildi. Süleymani, ilk askeri cephe deneyimini, İran'ın batısındaki Mahabad'da, İran devriminden sonra ayaklanan silahlı Kürt gruplara karşı yaşadı.
Devrimden sonra İran-Irak savaşında gösterdiği üstün çabalarla dikkatleri çeken Süleymani, cephe gerisinde birçok operasyonu başarıyla yönetti. Henüz 20 yaşındayken Teğmen rütbesiyle 41'inci Sarullah Birliği'nin komutanlığını üstlenen Süleymani'nin bu savaşta gösterdiği başarılarla askeri kariyerinin basamaklarını hızla tırmanmaya başladı.
TALİBAN'A KARŞI KUZEY İTTİFAKINI DESTEKLEDİ
Süleymani, Taliban'ın 1998'de Mezar-ı Şerif kentinde İranlı 7 diplomatı ve 1 gazeteciyi öldürmesi üzerine doğrudan savaş yerine Taliban'a karşı mücadele eden Burhaneddin Rabbani'nin liderliğini yaptığı Kuzey İttifakı adlı gruba destek verilmesini sağladı.
IRAK'TA SADDAM'A KARŞI MÜCADELE
Süleymani, savaş sırasında Saddam Hüseyin'e karşı mücadele eden Iraklı Kürt liderlerle iyi ilişkiler kurdu. 1991'deki Körfez Savaşı'nda silahlı Şii gruplar ile ilişkiler geliştiren Süleymani, bu grupların ayaklanmalarını organize etti.
Saddam'ın 2003'te ABD'nin Irak'ı işgali sonucu devrilmesinden sonra ABD ordusuna karşı savaşan Şiileri perde arkasından yöneten Süleymani, bazı Sünni grupların da eğitim ve silahlandırılmasında rol üstlendi.
Süleymani, bir yandan ABD ile savaşan grupları komuta ederken bir yandan da Irak'ta ABD ve İran arasındaki pazarlıklarda en önemli söz sahiplerindendi. Bu nedenle Süleymani, askeri kimliğinin yanında diplomat kimliğine de sahip bir komutan olarak öne çıktı.
Irak savaşında Kürt liderlerle yakın çalışması, Saddam sonrasında Irak'taki politikacılarla özel ilişkiler kurması için Süleymani'ye iyi bir zemin hazırladı.
Kasım Süleymani Irak'ta sadece Şiilerle değil Sünni liderlerle de iyi ilişkiler geliştirdi. Eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani başta olmak üzere bir dizi siyasetçiyle yakın ilişkileri bulunan Süleymani, Şii lider Mukteda el Sadr'ın diğer siyasi gruplarla uzlaşmasına da yardımcı oldu. Süleymani, Irak'ın Sünni Devlet Başkan Yardımcısı Usame Nuceyfi'yle de yakın ilişkiler kurdu hatta Nuceyfi 2013'te İranlı generalin annesinin Tahran'daki cenazesine de katıldı.
LÜBNAN'DA HİZBULLAH'I SİLAHLANDIRDI
Lübnan'da Hizbullah ile çalışan Süleymani, 2006'da İsrail'in Hizbullah'ın bir İsrail askerini kaçırdığı gerekçesiyle Lübnan'a saldırmasıyla başlayan "33 Günlük Temmuz Savaşı'nda da Hizbullah'ın eğitim ve silahlandırılması sorumluluğunu yürüttü.
SURİYE VE IRAK'TAKİ ROLÜ
Süleymani'nin ülke içerisinde bulunan Hizbullah ve diğer Şii milis güçlerine sağladığı askeri strateji sayesinde Esed güçlerinin takviye edilmesi sağlandı ve muhalifler tarafından ele geçirilen bazı şehirler ve kasabalar da yeniden rejimin kontrolüne geçti. Kasım Süleymani'nin yardımcısı Hüseyin Hemedani, Ekim 2015'te Halep'te terör örgütü DEAŞ tarafından öldürüldü.
Süleymani, Irak'ta terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadele için kurulan Haşdi Şabi örgütünün oluşturulmasında ve yönetilmesinde de ön plandaydı. Irak'ta DEAŞ'a karşı cephede çektirdiği fotoğraflarla dünya kamuoyunun dikkatini çekti.
"KASIM SÜLEYMANİ LİDERİMİZ" YAZILMIŞTI
ABD'nin Haşdi Şabi üslerine saldırının ardından hafta başında ABD'nin Bağdat Büyükelçiliğini basan gruplar duvarlara "Kasım Süleymani liderimizdir" şeklinde yazılar yazmıştı.
ABD'nin Bağdat Büyükelçiliğinin belgelerine göre ise Süleymani, İran'ın Irak'taki her türlü politikasını formüle eden ve hayata geçiren kişiydi. Kasım Süleymani arada hiçbir kişi ya da birim olmadan, doğrudan doğruya İran devletinin en üst otoritesi lider Hamaney'e bağlıydı.
EL-MÜHENDİS SÜLEYMANİ'YE EN YAKIN İSİMDİ
Saldırıda hayatını kaybeden bir diğer isim de Irak'ta İran tarafından desteklenen Şii milis gücü Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis lakaplı Cemal Cafer İbrahim'di. Irak'ın en güneyindeki Basra kentinde dünyaya gelen ve Bağdat Teknoloji Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunu olan Mühendis, Irak'taki milis liderler arasında İran ve özellikle Süleymani'ye en yakın isim olarak biliniyordu.
Mühendis, genç yaşlarda Şii İslami Dava Partisi'ne üye oldu ve Saddam Hüseyin döneminde yaptığı muhalefetten dolayı Irak'ı terketti. İran'da Iraklı Şii Bedir Tugayları örgütünde komutanlık da yapan Mühendis, 2003 Irak işgaliyle ülkeye geri dönerek, siyasete bir süre milletvekili olarak devam etti. Mühendis daha sonra 2014 yılında DEAŞ'a karşı kurulan Haşdi Şabi Başkan Yardımcılığını görevini üstlendi.