İran Devrim Muhafızlarının ABD'li devlet yetkilileri, gazeteciler ve akademisyenlere yönelik siber saldırılarını artırdığı öne sürüldü. Saldırıların, İran asıllı ABD'li bir işadamının Tahran'da tutuklanmasının ardından arttığı iddia edildi.
İran Devrim Muhafızları son haftalarda ABD'li yetkililerin elektronik posta ve sosyal medya hesaplarına yönelik siber saldırılara hız verdi.
Wall Street Journal gazetesinin haberine göre Amerikalı yetkililer, siber saldırıların İran asıllı Amerikalı işadamı Siamak Namazi'nin Tahran'da tutuklanmasıyla ilgili olduğunu düşünüyor.
İslam Devrim Muhafızları Kolordusu'nun Amerikan devlet kurumlarına karşı yıllardır siber savaş sürdürdüğünü söyleyen yetkililer, Namazi'nin geçen ay tutuklanmasıyla saldırıların artmasının aynı döneme denk geldiğini belirtti.
Hedefte gazeteci, akademisyen ve memurlar var
Yetkililer son haftalarda sanal saldırıya uğrayan kişiler arasında gazeteci ve akademisyenlerin yanı sıra memurların da bulunduğunu açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı İran ve Yakın Doğu İşleri Bürosu yetkililerinin de hesapları saldırıya uğrayan hükümet personeli arasında bulunduğu belirtildi.
ABD-İran arasındaki ekonomik ve diplomatik ilişkileri güçlendirmek isteyen ve Batılı ülkelerle Tahran yönetimi arasındaki nükleer mutabakatın güçlü bir taraftarı olan Namazi'nin ve "yeşil kart" sahibi Lübnanlı bir işadamının tutuklanması, ABD Kongresi'nde nükleer anlaşmayla ilgili yeni eleştirilere yol açtı.
İran: Asıl saldırıya uğrayan biziz
New York'ta bulunan Birleşmiş Milletler İran Misyonu sözcüsü, Tahran'ın sürekli siber savaş yürütmekle suçlandığını belirterek, "Asıl İran'ın kendisi siber saldırıların hedefi olmakta" dedi.
İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa ile Almanya (P5+1) arasında 14 Temmuz'da Avusturya'nın başkenti Viyana'da nükleer anlaşmaya varılmıştı.
ABD ve İran meclislerinde onaylanmasının ardından, "Ortak Kapsamlı Eylem Planı" olarak bilinen nükleer anlaşmanın uygulanması sürecine geçilmişti.
Nükleer anlaşma gereğince Tahran yönetiminin verdiği taahhütleri yerine getirmesi, bunun karşılığında AB ve ABD ile diğer ülkelerin İran'a uygulanan ekonomik ve mali yaptırımları kaldırması karara bağlanmıştı.