İBB Başkanı İmamoğlu, işsizlik sorununa değinerek "Bu boyutta bir işsizlik, Türkiye'nin başına gelebilecek en büyük belalardan biridir" dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 16. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. İmamoğlu, konuşmasında Türkiye’deki işsizlik sorununa değinerek bu boyutta bir işsizliğin ülkenin başına gelebilecek en büyük belalardan biri olduğunu ifade etti.
İmamoğlu, Genel Kurul’un emek mücadelesinde yeni bir dönüm noktasını olmasını dilediğini söyleyerek “Ülkemizin en değerli emek örgütlerinden ve emek mücadelesinin öncülerinden olan DİSK’in 16. Genel Kurulu’nda sizleri ağırlamaktan ve bugün burada sizlere seslenmekten dolayı çok mutluyum. Öncelikle sizlere ve tüm DİSK camiasına bu Genel Kurulun başarılar getirmesini, hak arayışı ve emek mücadelesinde yeni bir dönüm noktası olması dileklerimi paylaşmak isterim. Sizler yıllardır toplumsal tabanda mücadele etmiş insanlar olarak çok iyi bilirsiniz. Bu ülkede mutlu ve huzurlu yaşayabilmenin öyle karışık bir formülü yok. Formül çok basit; işçiler, emeğiyle geçinenler, tüm çalışanlar emeklerinin karşılığını alacak. Haksızlığa, adaletsizliğe uğradığını düşünmeyecek. İşte bunu sağladığımızda, geri kalan her şey çok kolay hallolur. Ama şimdi milyonlarca yurttaşımız, ‘İş bulduk da emeğimizin karşılığını almak kaldı’ diyor, biliyorum” şeklinde konuştu.
"BU BOYUTTAKİ İŞSİZLİK ÜLKENİN BAŞINA GELEBİLECEK EN BÜYÜK BELALARDAN BİRİDİR"
Türkiye’deki işsizlik sorununu da değinen İmamoğlu, “Maalesef, Türkiye korkunç bir işsizlik sorunu yaşıyor. Bu boyutta bir işsizlik, ülkenin başına gelebilecek en büyük belalardan biridir. Öyle dış güçlere, komplolara gerek yok. Gençler, kadınlar, erkekler, eğitimliler, tecrübesizler, tecrübeliler; her kesimden insan iş bulma ümidini yitirmişse, çalışanlar işsizlik tehdidi altında ağır koşullara zorlanıyorsa, hele bir de haklarını aramak, seslerini duyurmak için örgütlenenlere baskı uygulanıyorsa, bir ülke içerden yıkılıyor, içerden çürüyor demektir. O nedenle ben bu ülkenin örgütlü işçilerini, Türkiye’nin toplumsal bütünlüğünün çimentosu, sosyal barışının güvencesi olarak görüyorum. İşçi örgütlerini, ekonomik gelişmenin, doğru ve adaletli büyümenin garantisi olarak görüyorum. Demokrasinin, özgürlüklerin çok önemli bir dayanağı olarak görüyorum. DİSK de işçilerin onurlu mücadelesinin en önemli, en değerli platformlarından, en saygın örgütlerinden biridir. DİSK’e hak ettiği değeri vermezsek, Türkiye’nin ekonomik, sosyal, siyasal tarihini anlayamayız. Yalnız Türkiye’nin değil, İstanbul’un da yakın tarihini anlayamayız. DİSK’e hak ettiği değeri vermezsek, örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldırmazsak, çağdaş sendikal hakları tam olarak sağlamazsak, geleceğe güvenle yürüyemeyiz" dedi.
"İTİBARIM BENİMLE BİRLİKTE ÇALIŞAN İŞÇİNİN MUTLULUĞUNA BAĞLIDIR"
“Benim bir Belediye Başkanı olarak itibarım, her şeyden önce, benimle birlikte çalışan işçinin, memurun mutluluğuna bağlıdır” diyen İmamoğu, konuşmasını “Ben, DİSK’in değerini, bir yurttaş olarak da bir Belediye Başkanı olarak da çok iyi bilirim. Yalnız dünya görüşüm, siyasi fikirlerim dolayısıyla değil, kişisel tecrübelerimle de çok iyi bilirim. Sayın Rıdvan Budak’la, Sayın Süleyman Çelebi’yle, Sayın Erol Ekici’yle, Sayın Kani Beko’yla ve Sayın Arzu Çerkezoğlu ile çeşitli platformlarda birlikte yan yana olduk, birlikte çalıştık. 1 Mayıs’larda olduk. Beylikdüzü İşçi ve Emek Evi’ni açarken birlikte olduk. Toplu iş sözleşmelerini imzalarken birlikte olduk. Bundan sonra da DİSK’le ve bütün işçi örgütleriyle birlikte hareket etmeye, ortak hedefler koymaya, el birliğiyle çalışmaya kararlıyım. Çünkü benim bir Belediye Başkanı olarak itibarım, her şeyden önce, benimle birlikte çalışan işçinin, memurun mutluluğuna bağlıdır. Alın terinin karşılığını alan, sosyal hak ve güvenceleri tam olarak sağlanmış işçilerle çalışmak benim için onurdur” diyerek sona erdirdi.
İSTANBUL/ANKA