İbrahim Turhan'dan Albayrak'a cevap: Hesap verildi mi?

İbrahim Turhan'dan Albayrak'a cevap: Hesap verildi mi?

Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi İbrahim Turhan, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın CHP'ye tazminat davası açacağını belirttiği açıklaması sonrası sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Açıklamadaki "Her işlem şeffaf yapıldı" sözüne cevap veren Turhan işlemlerin şeffaflıktan uzak olduğunu belirterek "Paranın sahibi olan halka hesap verildi mi?" dedi.

Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi İbrahim Turhan, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın dava vesilesiyle yaptığı açıklama üzerine sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulundu. Yapılan açıklamanın sorun çözmediğini belirten Turhan, yapılan işlemlerin sorumluluk gerektirdiğini belirtti. 

Turhan'ın açıklamaları şöyle:

"Bir daha, tane tane anlatalım...Kimsenin “rezervler yok oldu” dediği yok. 'Rezerv yakmak' ya da 'buharlaştırmak' piyasada çok kullanılan ifadelerdir. Anlamı da 'gereksiz yere harcamak'tır. Kuru baskılamak için rezerv harcanır ama kur 5’ten 8,50’ye çıkarsa “buharlaşmış” olur.

Merkez Bankası rezerv satmaz mı? Satar elbette. Geçmişte de sattı. Dalgalı kur rejiminde iki amaçla rezerv satılır:

*Piyasadaki aşırı oynaklığı azaltmak
*Döviz likiditesi olağanüstü nedenle (Küresel Kriz gibi) tamamen kurumuşsa sisteme ödemeleri için gerek duyduğu dövizi sağlamak

"DÖVİZ SATIMININ KOŞULLARI ŞEFFAF OLUR"

Birinci durumda doğrudan müdahale, ikinci durumda ihale yöntemi ya da döviz deposu (bankalara döviz mevduatı) tercih edilir. Ama her ikisinde de işlem piyasaya ve kamuoyuna duyurulur. Miktarı, koşulları şeffaf olur. Herkese eşit davranılır. Gözetilen makro finansal istikrardır.

Dalgalı kur rejiminde kurun düzeyine müdahale edilmez. Sermaye hareketi serbestken yerli paranın değer kaybetmesini önlemek isterseniz faizi siz belirleyemezsiniz. Faizi belirliyorsanız, o zaman kurun düzeyine müdahale edemezsiniz. Giriş düzeyinde temel iktisat bilgisidir bu.

"PARANIN SAHİBİ OLAN HALKA HESAP VERİLDİ Mİ?"

Merkez Bankası 2019 Mart-2020 Kasım arasında döviz sattığı duyurusunda bulundu mu? Döviz müdahalesi, ihale, döviz deposu açıklaması yaptı mı? Ne kadar dövizi hangi yollarla, hangi koşullarla, kaça, kimlere sattığını kamuoyu biliyor mu? Paranın sahibi olan halka hesap verildi mi?

Merkez Bankasının dolaylı yoldan rezerv sattığı ortaya çıkarılınca, 2019 Nisan Enflasyon Raporu tanıtım toplantısından itibaren her toplantıda bu soru o dönemin Başkanına soruldu. Hiç cevap duyan oldu mu? Satılan tutar 130 milyar dolara yakın. Bu ölçüde bir işlemin gerekçesi ne?

"BU KADAR REZERV NEDEN 'YAKILDI'?"

Sistemde döviz likiditesi sorunu olduğu iddia edilemez. Satılan döviz bankaların getirdiği mevduat ya da swaplar. Ayrıca sert kambiyo kontrolü de uygulanmıyor. Merkez Bankasının ya da Hükümetin, kurun düzeyine ilişkin bir taahhütleri de yok. Bu kadar rezerv neden ‘yakıldı’?

Zamanında sorumlu konumda olanları hem de çok sevdikleri, yakın oldukları ülkelerden somut örnekler vererek uyardık. 2014’te $400 milyar rezervi olan Rusya 90 milyar sattı. 2015’te Çin $800 milyar sattı. Sonuç alınmadı. Bakın kayıtlar burada.

"AÇIKLANMAYAN HER İŞLEM SORUMLULUK GETİRİR"

'Türkiye, döviz işlemlerini kişiye ve kuruluşa özel ve kapalı devre yapmıyor. Her şey şeffaf ortamda cereyan ediyor.' sözleri gerçekleri yansıtmıyor. 'Para akışının izi sürülebilir' demekle sorun çözülmüş olmaz. Şeffaf yapılmayan, açıklanmayan her işlem sorumluluk getirir.

2001 Krizinde, TCMB dalgalı kur rejimine geçip kuru serbest bırakmadan önce sadece $5,4 milyar satıldı. Aslında sabit kur rejimi hâlâ yürürlükteydi ve satış teorik olarak o dönemin düzenlemelerine uygundu. Sonucun ne olduğu TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu zabıtlarındadır.

"YAZININ GERÇEK SAHİBİ BELLİ"

Biri de 'sahibinin sesi' olarak kırk katır mı kırk satır mı senaryoları yazmış. Yazının gerçek sahibi belli ama biz 'fitne ateşi yakıp bu ateşe odun atmayalım.'

'Ya IMF’ye gidilecekti, ya şok faiz artışı yapılacaktı, ya döviz satılacaktı' denmiş. Kılıf bulma çabasından ibaret.

"EKONOMİYİ BU AÇMAZA KİM SOKTU?"

Çabalama kaptan, ben gidemem!. Ekonomiyi bu açmaza kim soktu? 2019’a kadar aynı Hükümet, aynı Cumhurbaşkanı varken söz konusu olmayan “ölümlerden ölüm beğen” formülü durduk yere başımıza mı düştü? 2018’de ‘şok faiz artırımı’ yapıldığında aynı ekonomi yönetimi görevde değil miydi?

Covid’i bahane etmeyin boşuna. TCMB 1.200 puan faiz indirir, yurt dışı TL piyasası keyfi biçimde dağıtılır, telefon talimatlarıyla sektörde terör estirilir, enflasyon altında faiz dayatılır, yasaklar ve akıl dışı politikalarla sermaye çıkışı tetiklenirken küresel salgın mı vardı?

"TAZMİNAT DAVASI HUKUK MAHKEMESİNDE GÖRÜLSÜN ŞİMDİLİK"

Mahkemenin, davanın, yani hukukun bu vesileyle gündeme gelmesi iyi olmuş. Demek parayla tutulmuş tetikçiler tarafından mesnetsiz iftiralarla mağdur edilenlerin de yargıya başvurma hakkı doğdu. Tazminat davası hukuk mahkemesinde görülsün şimdilik. Bir de ceza mahkemeleri olacaktı.

En çok da haysiyetsiz ve kifayetsiz muhterislerin jurnalleri, ispiyonları yüzünden, banka yönetimleri üzerinde yasa dışı baskı oluşturulmak suretiyle işinden edilen ehliyet ve liyakat sahibi, dürüst insanlar sevinmiştir hukukun, tazminatın, cezanın hatırlatılmasına..."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN