Pandeminin ardından toparlanma turlarını sürdüren moda dünyası, tüketici beklentilerine göre şekilleniyor. Moda tutkunları, artık yeni stiller yaratabilecekleri tasarımlar talep ediyor. Anadolu zanatkârlarından ilham alarak tasarladığı “rock star” temalı kıyafetleri İstanbul, Londra, New York ve Pekin’de sergilenen Türk moda tasarımcısının yeni koleksiyonu 24-25 Mayıs’ta beğeniye sunulacak.
McKinsey’in yayımladığı The State of Fashion başlıklı rapora göre moda dünyası, pandemiden bu yana en durgun ve belirsiz dönemini yaşarken büyümesini de sürdürüyor. Bu büyümenin itici gücünün tüketici beklentileri olduğunun belirtildiği raporda, moda tutkunlarının yeni tarzlar yaratabilecekleri tasarımları keşfetmeyi bekledikleri yer alıyor.
“Rock star” temalı koleksiyonlarıyla yalnız Türkiye’de değil, Londra Moda Haftası gibi önemli etkinliklerle yurt dışında da adından söz ettiren ZEY markasının Kurucusu ve Tasarımcısı Zeynep Ağırbaş’ın Yeşilçam filmlerinden ilham alarak hazırladığı “Sev Kardeşim” isimli son koleksiyonu 24-25 Mayıs’ta Galata’daki Postane İstanbul’da sergilenmeye başlayacak. Hatay Deprem Dayanışması Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen Rimmen Kadın Kooperatifi’nden 40 kadının el emeğiyle üretilen koleksiyon, moda dünyasının toplumsal dayanışmadaki gücünü de vurguluyor.
“Yeşilçam’ın ikonik karakterlerinden ilham aldım”
Yeni koleksiyonu için Yeşilçam filmlerinden, Samandağ’ın güçlü kadınlarından ve el işi atölyelerinden ilham aldığını söyleyen Zeynep Ağırbaş, “Modanın, yaratıcılığın en büyük ifadesi ve küresel ölçekte etkisi olan devasa bir endüstri olduğunu düşünüyorum. Kendi yaratıcı sesimi, cesur ve asi bir karakterin hikayesini, Anadolu kadınından esinlenerek moda aracılığıyla yansıtıyor, kültürel mirasımızı sürdürülebilir kılıyorum. ‘Sev Kardeşim' adını verdiğim yeni koleksiyonumda da Yeşilçam sinemasının ikonik karakterlerinin ve Samandağ'daki kadınların güçlü duruşlarından ilham alarak kadın dayanışmasını ve el işçiliğini yansıtıyorum. Canlı renkler ve çiçekli motifleri birleştirerek 80’leri bir hayal dünyasına taşıyorum” dedi.
“Ürünlerimi rock star ruhuyla tasarlıyorum”
Koleksiyonlarındaki üretim süreçlerinde sürdürülebilirlik ilkelerini göz önünde bulundurarak atık malzemeleri değerlendiren ZEY Kurucusu Zeynep Ağırbaş, doğal malzemeler kullanmaya özen gösteriyor. Koleksiyonlarını zamansız, asi, cesur ve herkesten farklılaşmak; günlük hayatında bir rock yıldızı olmayı isteyenleri düşünerek tasarlıyor. Parçaları estetik açıdan özgünlüğü kadar, yarattığı sosyal ve çevresel etkinin de önemli olduğuna inanıyor. Zamansız özgün tasarımları, dünyadaki çeşitli lokasyonlarda tüketicilerle buluşuyor. Tarzının küresel çapta etkili olmasıyla birlikte, benimsediği bu süreçleri yayarak daha geniş kitlelere ulaşmayı amaçlıyor.
Tasarımları İstanbul, Londra, New York ve Pekin’de sergileniyor
Ürünlerini İstanbul, Londra, New York ve Pekin’deki farklı tasarım dükkanlarında sergileyen Zeynep Ağırbaş, yüksek beğeni alan ilk koleksiyonunun ardından birçok başarıya imza attığını aktardı. Buna göre, ikinci koleksiyonu Londra Moda Haftası'nda sergilenirken, tasarladığı diğer parçalar ELLE UK ve Vogue UK gibi dergilerde yer aldı.
Son koleksiyonu için de İstanbul-Antakya-Londra üçgeninde seyahatlerini sürdürürken üretim yapmaya devam ediyor. Zeynep Ağırbaş, “Parçalarımı tasarlarken günlük hayatında bir rock yıldızı olmayı isteyenleri düşünüyorum. Biraz da kendimden yola çıkıyorum ve hayranlık beslediğim sanatçıları düşünerek tasarlıyorum. Giyimde cinsiyete çok inanmıyorum. Bu yüzden ürünlerim hem rahat hissettiriyor hem de eğlenmeye hazır olan herkese uygun.”
Parçalarında tasarım sürecinde kendinden de yola çıkıyor ve hayranlık beslediği sanatçıları düşünerek tasarlıyor. Giyimde cinsiyete çok inanmıyorum. Bu yüzden ürünlerim hem rahat hissettiriyor hem de eğlenmeye hazır olan herkese uygun” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı:
“ZEY tasarımlarıyla sabah işe gidip akşamına da sahneye çıkan bir yıldız olabilirsiniz. Kıyafetler cinsiyetsiz ve rock star olmak isteyen herkese uygun. Ayrıca, tasarımlarımın üretiminde de farklı gruplara fırsat eşitliği sunarken, topluma değer katıyorum. Gelecek dönemde dileğim buradaki zanaatkarlarla haritalandırma yaparak onların işleriyle ilgili farkındalık yaratmak. Tasarımlarıma bu zanaatleri entegre edip çoğaltarak onlara istihdam sağlayabilmek. Kültürel mirasımızı bir sonraki nesile taşımak, her parçada bir zanaatkârın el emeğinin olması için çalışıyorum. Koleksiyonlarımın devamı ile birlikte bu zanaatlerin de moda endüstrisinde yer edinmesini sağlamayı amaçlıyorum.”
