Türkiye'nin ilk salgın hastalık (pandemi) hastanesi olarak 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün girişimiyle kurulan Heybeliada Sanatoryumu, yıllarca veremli hastaların şifa bulduğu bir sağlık merkezi oldu. Verem hastanesi olarak hizmet veren hastane, adaya ulaşım zorluğu ve hasta sayısının azalması nedeniyle 2005 yılında kapatıldı. İşte, Heybeliada Sanatoryumu adresi...
1924-2005 yılları arasında hizmet veren Heybeliada Sanatoryumu, verem başta olmak üzere birçok salgın hastalığın tedavisi için kullanıldı. Sanatoryumda İsmet İnönü ve Rıfat Ilgaz gibi isimler de tedavi edildi. Tarihi bina, Kelebeğin Rüyası filminin çekimleri için 2013 yılında kısmen restore edilmişti.
HEYBELİADA PANDEMİ HASTANESİ DİYANET'E Mİ DEVREDİLDİ?
Mustafa Kemal Atatürk'ün talebiyle kurulan Türkiye'nin ilk pandemi hastanesi Heybeliada Sanatoryumu'nun 'İslami Eğitim Merkezi' kurulmak amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredildiği 2020 yılında ortaya çıktı.
Yıllarca tüberkülozla savaşta büyük hizmetler veren Heybeliada Sanatoryumu, 2005 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından kapatılmıştı. CHP'li Umut Oran, 100'ü doktor 250 personeli ve 660 yatağı bulunan hastanenin akıbeti konusunda 31 Mart 2020 tarihinde CİMER'e sorular yöneltti.
CİMER'den gelen cevapta, "105 ada 1 parsel numaralı taşınmazın, Diyanet İşleri Bakanlığı adına tahsisli olduğu anlaşılmıştır" denildi. Oran bu durumu eleştirerek, "İktidar büyük bir aymazlık içinde aklı ve bilimi reddederek yol alıyor. 1924'te kurulan ve verem, akciğer hastalıkları, göğüs cerrahisi konusunda uzmanlaşmış, 80 yıl Türk Milleti'ne hizmet vermiş bir hastaneyi kapatıp, arazisini Diyanet'e devretmek ulusal çıkarlarımıza uymuyor.
Atatürk Havalimanı'nın, milyarlık pistlerini kırarak pandemi hastanesi yapmaya çalışıp öbür yandan hazır hastane arazisini kullanmamak büyük bir yanlış. Ne yazık ki coronayla mücadelede akıl ve bilim yok. AKP iktidarı, yüzyılın salgını ve ekonomik kriziyle karşı karşıyken var olanı kullanmak yerine, mevcudu yok edip savurganlık yapıyor" dedi.
HEYBELİADA SANATORYUMU NEREDE VE NASIL GİDİLİR?
İstanbul'da Heybaliada'nın güney tarafındaki Çam Limanı'na bakan bir tepede, İsviçre'deki bir sanatoryum model alınarak inşa edildi. Başlangıçta 16 yatak kapasiteli olan sanatoryum, ilerleyen yıllarda 100'ü doktor ve hemşire olmak üzere 250 personeli ve 660 yatak kapasitesiyle dev bir tesise dönüştü. Eski Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, yazar Rıfat Ilgaz ve şair Ece Ayhan gibi isimler Heybeliada Sanatoryumu'nda tedavi gördü. Prof. Dr. Siyami Ersek gibi uzman doktorlar burada yetişti.
Heybeliada Sanatoryumu'na gitmek için İstanbul'un Beşiktaş, Kabataş, Bostancı iskelelerinden kalkan Şehir Hatları vapurlarına binerek ulaşmak mümkün. Heybeliada iskelesinde indikten sonra 20-25 dakikalık bir yürüyüşle ya da İETT'nin HA-2 numaralı otobüs hattıyla ya da özel araçlarıyla Heybeliada Sanatoryumu'na gidilebilir. Sanatoryumun içine girmek tehlikeli ve yasak olduğu belirtilse de çok sayıda ziyaretçinin içeriye girerek fotoğraf çektirdiği görülüyor.
SANATORYUM NE DEMEK, ANLAMI NEDİR?
Özellikle verem hastalığına yakalanmış kimselerin iyileştirilmeleri için kurulmuş sağlık kuruluşuna 'sanatoryum' adı verilir.
HEYBALİADA SANATORYUMU HAKKINDA BİLGİLER
Türkiye'nin ilk verem hastanesi olan Heybeliada Sanatoryumu, 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle kuruldu. Heybeliada'da 224 dönüm arazinin içinde Rumlar döneminden kalan tarihi bina, ağaçlarla çevrilmiş tepenin tam ortasında bulunuyor.
Türkiye'nin ilk verem hastanesi olan Sanatoryum, 1924'te Atatürk'ün emriyle Heybeliada'nın Çam Limanı mevkisinde 16 yataklı olarak açıldı. 'İnce hastalık' denen veremli hastaları tedavi amacıyla kurulan hastane, temiz havası, binayı çevreleyen çam ağaçları, özel doktor ve hemşireleri ile kısa sürede veremliler için şifa yeri oldu.
DEPREMDE HASAR GÖRDÜ
Hastalar burada et, süt, bal gibi ürünlerle beslendi. 1940'lı yıllarda idare ve hemşireler için ayrı binalar inşa edilerek hastanenin imkanları genişletildi. Sanatoryumun temiz havası ve güçlü beslenme, dönemin en iyi tedavi şekli oldu. Yıllarca veremin en iyi tedavi edildiği merkez olan sanatoryum, ilk darbeyi 1980 yılında aldı. Sağlık Bakanlığı, desteğini azaltınca sanatoryum eski günlerini arar hale geldi.
Bir darbe de 17 Ağustos 1999 tarihindeki depremle geldi. Sanatoryum binaları hasar gördü. Duvarlarda oluşan büyük çatlaklar, yıkılan bazı kısımlar ve dökülen sıvalar hastalar için risk oluşturdu. Hastalar bir süre binalara giremedi. Binaların bir kısmı faaliyete geçti, bazıları da restore edildi.
HASTA YOK, ULAŞIM ZOR
Hasta sayısının azalması ve adaya ulaşım zorluğu dikkate alınarak Sağlık Bakanlığı tarafından 2005 yılında kapatıldı. Hastalar ve personel, Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne gönderildi. 2009 yılında ise tarihi bina çıkan yangınla harabeye döndü. 224 dönümlük arazideki bina kullanılamaz hale geldi. 2013 yılında özelleştirileceği iddialarıyla gündeme gelen ancak bu iddiaların yalanlandığı sanatoryum, yıllardır kaderine terk edilmiş durumda.
BİNALAR, HARABEYİ ANDIRIYOR
Ada halkı ise durumdan hoşnutsuz. Sanatoryumun hastane olarak açılmasını isteyen ada halkı, daha önce hastane olmadığı için yaşanan acı olayları hatırlattı.
Tarihi Heybeliada Sanatoryum binası, 2009 yılında çıkan yangınla harabeye döndü. 224 dönümlük arazideki bina grupları şu anda kullanılamaz halde ve harabeyi andırıyor.
SANATORYUMU GOOGLE HARİTALAR'DA GÖRÜNTÜLEMEK İÇİN TIKLAYIN