Amasra'daki maden faciasında 43 işçinin hayatını kaybetmesinden önce, madende bölgesel yangınların çıktığı belirlendi. Metan sensörlerini iptal ettiren işletme müdürünün, madenlerdeki yangınlar üzerine yüksek lisans yaptığı ortaya çıktı.
14 Ekim 2022 tarihinde Bartın'ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu'na (TTK) bağlı Amasra Taşkömürü İşletmesi'nde (ATİM) meydana gelen ve 43 madencinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin dava süreci devam ediyor. Davaya dair ortaya çıkan yeni telefon kayıtları, facianın öncesinde yaşanan ihmaller zincirini ve madendeki tehlikeli koşulları gözler önüne serdi. Kayıtlara göre, patlamadan bir ay önce madende yangın çıkmış ve metan gazı seviyesinde tehlikeli artışlar gözlenmişti. Ancak, bu durumların bildirilmesine rağmen üretim durdurulmadı ve gerekli önlemler alınmadı.
Amasra'daki maden faciasında ara karar açıklandı
YANGIN VE METAN GAZI TEHLİKESİ GÖRMEZDEN GELİNDİ
Dava dosyasına eklenen ve binlerce dakikayı bulan telefon kayıtları, patlamadan önceki aylarda madende ciddi tehlikelerin varlığına işaret ediyor. Patlamadan aylar önce, 8 Ekim 2021, 30 Kasım 2021, 12 Mayıs 2022, 14 Haziran 2022 ve 8 Ağustos 2022 tarihlerinde madende metan gazı seviyelerinde tehlikeli yükselişler ve yangın belirtileri tespit edilmiş. Bu olaylar, yer altındaki madenciler tarafından merkezi izleme birimine bildirilmiş olmasına rağmen, ne çalışma durdurulmuş ne de maden tahliye edilmiştir.
Bu durum, madende hayatını kaybeden işçilerin avukatları tarafından incelenen telefon kayıtlarıyla gün yüzüne çıkarıldı. Madencilerin hayatlarını tehlikeye atan bu durumun nedenleri ise daha da dikkat çekici: Patlamada tutuklu yargılanan İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi’nin yüksek lisans tezinin konusu, tam da bu tür riskler üzerineydi. 2015 yılında Zonguldak Üniversitesi’nde tamamladığı yüksek lisans tezinde, Amasra’daki kömür damarlarının kendiliğinden yanma yatkınlığına dikkat çeken Ekmekçi, bu tehlikenin farkında olmasına rağmen, madenin üretimini durdurmadı.
ÜRETİM BASKISI VE İPTAL EDİLEN SENSÖRLER
Selçuk Ekmekçi'nin üretim baskısı yaparak madencilerin hayatını riske attığına dair bir başka çarpıcı delil, telefon kayıtlarına yansıyan konuşmalar oldu. Patlamadan yaklaşık 100 gün önce, 7 Temmuz 2022'de madenin Elektrik Baş Mühendisi Serkan Özdoğan ile merkezi izleme birimi arasında geçen bir konuşmada, Ekmekçi'nin talimatı ile madendeki metan sensörlerinin iptal edildiği ortaya çıktı. Özdoğan, konuşma sırasında "İşletme müdürünün talimatı ile metan sensörlerini üretim için şimdilik iptal ettik" ifadelerini kullanıyor ve olası bir metan yükselmesi durumunda madendeki elektriğin manuel olarak kesileceğini belirtiyor. Bu, metan gazı seviyelerinin yükseldiği durumlarda otomatik olarak devreye girerek çalışmaları durduran sensörlerin bilinçli olarak devre dışı bırakıldığını gösteriyor.
İŞÇİ GÜVENLİĞİ İHMAL EDİLDİ
Duvar'dan Can Bursalı'nın haberine göre; davada yargılanan dört sanık, ATİM Genel Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, Üretim Baş Mühendisi Mehmet Tural ve İş Güvenliği Baş Mühendisi Volkan Soylu, cezaevinde yargılanıyor. Bu isimlerin 1080 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada, tutuksuz yargılanan diğer sanıklar için ise 18 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Patlamada hayatını kaybeden madencilerin avukatlarından Derviş Emre Aydın, Ekmekçi'nin madenciler üzerinde oluşturduğu üretim baskısının işçilerin hayatını nasıl hiçe saydığını şu ifadelerle dile getirdi: "Bu zamana kadar işletmenin kömür üretimine odaklanarak işçi canını yok saydığına dair birçok bulgu ortaya çıkmıştı, bulduğumuz bu son kayıt bunun nasıl soğukkanlı bir şekilde yapıldığının çarpıcı bir örneği oldu."