Gazze’de saldırılarına ara vermeden devam eden İsrail’in kullandığı petrolün Türkiye üzerinden taşındığı iddiası vicdanlarda yara açtı. ‘Ticareti durdurduk’ açıklamasına rağmen BOTAŞ aracılığıyla sürdürülen sevkiyat İstanbul’da bir grup genç tarafından protesto edildi. ‘Vanaları kapatın’ pankartı açan gençler arasındaki bir Filistinli öğrenci ise göz altına alındıktan sonra geri gönderme merkezine yollandı.
FEYZA NUR ÇALIKOĞLU
İSRAİL’LE TİCARETİN HÜLLEYLE SÜRDÜĞÜ BELGELERDE
Ankara’nın “İsrail’le ticaret bitti” açıklamasına rağmen gemilerin üçüncü ülkeler üzerinden çalıştığı yansıdı. Muhalefet, Tel Aviv’e kurşun geçirmez cam satıldığını belgelerle ileri sürerken İsrail’e petrolün BOTAŞ üzerinden taşındığını savunan DEVA Partili Mehmet Emin Ekmen “Nakliyatı durdurun” dedi. Filistin İçin Bin Genç grubu da vanaların kapatılması için eylemler düzenledi. Son protestoya katılan Filistinli bir öğrenci ise Geri Gönderme Merkezi’ne yollandı.
‘ARACILIK UTANCI YETMEDİ BİR DE BU UTANÇ EKLENDİ’
ÜRKİSTANDER Başkanı Burhan Kavuncu “Bu bir suç değil fikir beyanı. Ticaret yasağı getirildi ama çifte vatandaş olan İsrailliler için hâlâ karar çıkmadı. Soykırıma iştirak edenler burada hayatını sürdürürken söz konusu bir Filistinli olunca sınır dışı için hızla harekete geçiliyor” dedi. Gelecek Partili Sema Silkin Ün de “Petrol sevkiyatına aracılık etmenin utancı yetmezmiş gibi üzerine bir de bunu söyleyeni cezalandırmanın utancı ekleniyor” tepkisini gösterdi.
İSRAİL'E VANAYI KAPATIN FİLİSTİNLİ GENCİ BIRAKIN
TRT World’ün panelinde İsrail’e tedarik edilen petrolü ifşa eden Filistinli üniversite öğrencisi, Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi. Sınır dışı edilmesinden endişe edilen genç için sosyal medyadan çağrılar yapıldı. İsrail’e petrol sevkiyatının durdurulmasını talep eden kullanıcılar paylaşımlarında “Filistinli genci sınır dışı etmeyi aklınızdan bile geçirmeyin” denildi.
Çekimleri TRT World ekibi tarafından işgal altındaki Filistin topraklarında gerçekleştirilen ‘Kutsal İşgal’ belgeselinin galası 24 Ağustos’ta düzenlendi. Galaya katılan Filistin için Bin Genç hareketinden eylemciler panel sırasında ‘Türkiye’nin İsrail’e taşıdığı petrolü’ dile getiren pankart ve sloganlarla protesto düzenlediler.
Grup adına Filistinli bir kişi “Türkiye, İsrail’e Azerbaycan şirketi olan Socar üzerinden petrol taşıyor. Bunu durdurmak zorundasınız” dedi. “Bakü Ceyhan hattından akan petrol değil kan” sloganları atarken görevliler tarafından panelin gerçekleştiği salondan uzaklaştırıldılar. Eylemin gerçekleştiği günden üç gün sonra eylemciler içerisinde olan Filistinli bir üniversite öğrencisi evine gelen polisler tarafından Arnavutköy Geri Gönderme Merkezine (GGM) götürüldü. Ailesi ve arkadaşları Filistinli genç kızdan haber alamadıklarını belirtti. Avukat Beyza Akyüz “Arkadaşımızla iletişime geçmeye ve gerekli vekaletnameyi aldıktan sonra serbest bırakılması için başvuruda bulunmaya çalışacağız” dedi.
Filistinli üniversite öğrencisinin geri gönderme merkezinden çıkarılabilmesi için kamuoyu baskısının çok önemli olduğunu ifade eden Avukat Üsame Sarıyaşar, GGM’lerde yasal sürecin uzun süredir yavaş ve hukuksuz işlediğini savundu. Filistinli genç kızın deport edilme ihtimali üzerine Avukat Beyza Akyüz “Sınır dışı etme kararı tebliğ edildikten sonra 7 gün içerisinde iptal davası açmak gerekiyor. Fakat bu süre zarfında geri gönderme merkezlerinde yabancılara zorla ‘gönüllü geri dönüş formu’ imzalatıldığı da oluyor. Bu konuda olumsuz süreçler yaşayan birçok yabancı ve avukat bulunmakta. Benzer bir süreç yaşamamak adına dosyayı yakından takip ediyoruz” dedi.
Aynı eylemde bulunan kardeşi, GGM’ye götürülen kız kardeşiyle son görüşmesini “Kardeşimi evden aldılar. Henüz telefonuna el koyulmadan beni arayarak kendisinin eylem nedeniyle alındığını söyledi ve konumunu gönderdi.” sözleriyle anlattı. Filistin için Bin Genç hareketi içinde uzun süredir aktif olan Filistinli genç kız kardeşinin onları caydırmak adına yapılan bir işlem olduğunu söyleyerek ekledi: “Bizim eylem yapmamızın asıl nedeni başka birçok haber kanalının belgeselin galasına katılacak olmasıydı. Oraya giderek eldeki imkanların Türkiye’nin İsrail’le yaptığı ticareti ifşa etmek için kullanılması gerektiğini anlatmak istedik. Petrolün Türkiye toprakları üzerinden İsrail’e taşınmaması ve ticaretin tamamen kesilmesini dile getirebileceğimiz her yerde yükseltiyoruz”
Filistinli genç, Filistin için Bin Genç hareketine katılma nedenlerini şu sözlerle anlattı: “Türkiye’de bir çok grup Filistin için protestolar düzenliyor. Ancak burada asıl konuşmamız gereken Türkiye’nin içinde bulunduğu ticari ve diplomatik ilişkiler ağı. Diğer grupların hiçbir zaman konuşmadığı bu gerçekleri ben bir Filistinli olarak bu hareket içerisinde dile getirebiliyorum.” Filistinli genç için deport kararı alınmasına Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün de tepki gösterdi. Ün X hesabından yaptığı paylaşımda “’Dünya sussa biz susmayacağız’ deyip İsrail’e petrol sevkiyatına isyan eden Filistinli bir genci geri gönderme merkezine almak ne demek. Petrol sevkiyatına aracılık etmenin utancı yetmezmiş gibi üzerine bir de bunu söyleyeni cezalandırmanın utancı ekleniyor. Bu muameleyi başka bir ülkede görseydi Filistinli bu genç tepkimiz bu mu olurdu” dedi.
TÜRKİSTANDER Başkanı Burhan Kavuncu ise, Göç idaresinin Filistinli genç kızın sınır dışı edilme kararı alınması durumda neler olabileceğini şöyle anlattı: Sınır dışı kararı alındıktan sonra bir hafta içerisinde avukatlarının İdare mahkemesi nezdinde itiraz etmesi gerekiyor. İdari Mahkemelerden son zamanlarda ağırlıklı olarak sınır dışı edilme kararının iptalinin reddedilmesi üzerine karar çıkıyor. Mahkemeden olumsuz karar çıktığında da sınır dışı işlemi uygulanıyor. Burada söz konusu kişi Ürdün vatandaşı olduğu için Ürdün’e gönderilmesi gerekiyor. Eğer kişi Ürdün’e gitmek istemiyorum derse üçüncü bir ülke talebinde bulunuyor fakat son dönemlerde mahkemelerde sınır dışı kararının itirazı üzerine olumlu karar çıkmıyor.”
Kavuncu, sözlerini şöyle tamamladı: Yapılan eylem bir suç değil fikir beyanıdır. Ortada Cumhurbaşkanına hakaret gibi bir suçta yok. Bir beyanda, talepte bulunma durumu var. Bu muamelenin kim olursa olsun kimseye yapılmaması gerekir fakat burada söz konusu kişinin Filistinli olması olayı daha da çirkin hale getiriyor. Hükümet Filistin konusuyla ilgili çok ağır hareket ediyor. Ticaret yasağı yedi ay sonra getirildi hala çifte vatandaş olan İsrailliler için hala bir karar çıkmış değil. Filistin’de soykırıma iştirak edenler burada vatandaş olarak normal hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Buna karşılık iktidar söz konusu bir Filistinli olunca onu sınır dışı etmek için hızla harekete geçebiliyor.”