Uludere Operasyonu, 28 Aralık 2011 tarihinde gece saatlerinde Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde Türk Hava Kuvvetleri'nin F-16 savaş uçaklarıyla yaptığı bombardıman sonucunda 34 vatandaşın hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Resmi makamlar, ölenlerin Irak'tan Türkiye'ye mazot ve sigara getiren Kürt kökenli vatandaşların oluşturduğu bir kaçakçı kafilesi olduğunu açıkladı. İşte, Uludere (Roboski) Olayı'nda yaşananlar...
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) 2011 yılında düzenlediği ve 34 sivilin ölümüyle sonuçlanan Uludere (Roboski) Operasyonu'nun, PKK'nın aranan üst düzey yöneticisi 'Bahoz Erdal'ın sınırı geçme girişiminde olduğu istihbarat üzerine düzenlendiği, dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Şahin, 2014 yılında yaptığı açıklamada, istihbaratın doğruluğunun MİT tarafından teyit edildiğini dile getirdi.
ULUDERE OLAYI NEDİR?
28 Aralık 2011'de Şırnak'ın Uludere ilçesinde bulunan Roboski (Ortasu) köyünden Irak'a geçen bir grup kaçakçı, PKK'lı zannedilerek, F-16 savaş uçakları tarafından vurulmuş, olayda 19'u çocuk 34 kişi yaşamını yitirdi.
Ölenlerin aileleri, köylüler ve hak savunucuları tarafından 2013'te Roboski için Adalet Yeryüzü için Barış Derneği (Roboski-Der) kuruldu.
Operasyonda 11 yakınını kaybeden Ferhat Encü, 7 Haziran 2015 seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak milletvekili olarak Meclis'e girdi.
28 ARALIK 2011'DE NE OLDU?
İnsansız hava aracı (İHA) ile yapılan keşif uçuşları sırasında saat 17.20 civarında Haftanin Deresi Vadisi'nde 'ısı kaynakları' tespit edildi. Yarım saat sonra 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük tarafından görüntülerin 'terörist olarak değerlendirildiği' ve bunun için topçu atışı yapmak istendiği bilgisi 2. Ordu Harekat Başkanlığı'na iletildi.
Değerlendirme sürecinde top atışına onay verildi ancak hareket halinde grubun hem üç koldan ilerlemesi hem de kafilede motorlu araçların bulunması nedeniyle top atışının yeterli olmayabileceği değerlendirmesi yapıldı.
Hava harekatının 'uygun olacağına' karar verilmesinin ardından dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı, günümüzün Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler onay için konuyu Genelkurmay İkinci Başkanı'nın makamına götürdü.
En sonunda akşam saat 20.00 sularında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, evinden telefonla hava operasyonuna onay verdi.
ULUDERE OPERASYONU'NDA NELER YAŞANDI?
Sınır hattında bekleyen gruba ilk bomba saat 21.43'te, ikinci bomba da 22.02'de, üçüncü bomba 22.16'da ve son olarak da dördüncü bomba saat 22.24'te atıldı.
Olay sonucu 17'si çocuk 34 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin 27'si Encü ailesine mensuptu.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan olayın ertesi günü yapılan ilk açıklamada da Irak'tan Türkiye'ye doğru "bir grubun hareket halinde olduğu İnsansız Hava Aracı görüntüleri ile" tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, bu bölgenin PKK'lılar tarafından geçiş için sıkça kullanılan bir alan olduğu vurgulandı.
ULUDERE OPERASYONU'NDA ÖLENLERİN İSİMLERİ
* Seyit Enç
* Özcan Uysal (15)
* Mehmet Encü
* Nevzat Encü
* Hamza Encü
* Şervan Encü
* Cemal Encü (15)
* Osman Encü
* Şiwan Encü
* Bilal Encü
* Mehmet Ali Tosun
* Nadir Alma
* Mahsun Encü
* Salih Encü
* Hakiki Encü
* Salik Ürek
* Yüksel Ürek
* Serhat Encü
* Adem And
* Savaş Encü
* Selahattin Encü
* Bedran Encü
* Hüseyin Encü
* Aslan Encü
* Cevat Encü
* Erkan Encü
* Selman Encü
* Orhan Encü
* Fadıl Encü
* Vedat Encü
* Cihan Encü
* Fikret Encü
* Zeydin Encü
* Çetin Encü
ULUDERE OPERASYONU HAKKINDA SİYASİLERİN AÇIKLAMALARI
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamada, kaçakçılıkların en fazla 10 kişilik gruplarla yapıldığını ve 40 kişilik bir grubun tespit edilmesinin 'daha önce Gediktepe ve Hantepe baskınlarında silahların katırlarla taşınmasını' hatırlattığını söyledi ve ekledi:
"O zaman da niye bunlara müdahale edilmemişti denmişti. Bunların hepsi birer ibretti. Bu sefer de güvenlik güçlerimizin böyle bir yanlışa düşmemesi isteniyordu ama Uludere'deki köylülerden 35 vatandaşımız ebediyete intikal etti. Üzüntümüz büyük. Gerekli idari ve adli incelemeler yapılıyor. Adli tıp yetkilileri gerekli incelemeleri yaptılar."
Dönemin Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç da 2 Ocak 2012'deki Bakanlar Kurulu'nun ardından yaptığı açıklamada, olayda kasıt olmadığını söyledi. Arınç, olayla ilgili "resmi özür dilenmesini beklemenin yanlış olacağını" ancak hayatını kaybedenlerin yakınlarına tazminat ödeneceğini ifade etti.
Şubat 2012'de ise Başbakanlık tarafından kişi başına 123 bin, toplamda da 4 milyon 180 bin TL tazminat ödendi. Ancak aileler bu tazminatı kabul etmedi.
ULUDERE OLAYI'NIN HUKUKİ SÜRECİ
Olayla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bir araştırma komisyonu kuruldu. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Uludere Alt Komisyonu, yaklaşık 15 ay süren çalışmalarını Mart 2013'te tamamladı. Komisyonun hazırladığı 84 sayfalık raporda, sadece İHA görüntülerine dayanarak kimlik tespiti yapmanın mümkün olmadığı ifade edildi.
Komisyon raporunda, "Olayın kasten yapıldığına yönelik herhangi bir delil elde edilememiştir" sonucuna vardı. Ayrıca İçişleri Bakanlığı müfettişleri de konuyla ilgili inceleme yaparak, bir rapor hazırladı.
Konuyla ilgili soruşturma başlatan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da Haziran 2013'te 'görevsizlik kararı' vererek, dosyayı askeri savcılığa sevk etti.
Askeri savcılık da Ocak 2014'te şüpheli olarak adı geçen 5 askerin 'kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdikleri, görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığı' belirtildi ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
ULUDERE OPERASYONU'NUN BASINA YANSIMALARI
35 sivilin ölümüyle sonuçlanan Uludere Operasyonu, dünya basınında "Hava saldırısı Kürt köylüleri öldürdü" (BBC), "Cenazelerini traktörle taşıdılar" (CBS News), "Hava saldırısı Kürt köylüleri öldürdü" (CNN), "Kaçakçılar militan sanılarak öldürüldü" (Daily Mail), "Türk hava saldırısı Kürtleri Vurdu" (The Wall Street Journal), "Türk Hava Kuvvetleri Kürt köyünü bombaladı, 35 kişiyi öldürdü" (Le Monde), "34 Kürt öldürüldü, ordu PKK'yla karıştırdık dedi" (Libération) başlıklarıyla yer aldı.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, olayı 'felaket' olarak tanımladı ve konunun Avrupa Birliği raporlarında mutlaka yer alacağını söyledi. Olayın ardından İnsan Hakları Derneği ile İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) ortak bir heyet oluşturarak bölgede incelemede bulundu. İnsan hakları heyeti, Uludere'de 34 insanın öldürülmesini yargısız infaz olarak değerlendirdi ve olayı toplu katliam olarak nitelendirdi.