MHP liderinin "Bugün kitabın ortasından konuşacağım. Öcalan gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini açıklasın, sonra da umut hakkı için başvurusunu yapsın" sözlerinden sonra Türkiye siyaseti, hareketlenmeye başladı. İstanbul Türk Ocakları Başkanı Cezmi Bayram, Bahçeli’nin sözlerini KARAR’a değerlendirdi. Bayram, “Bir devlet adamının böyle bir adım atması mümkün değil” dedi.
SEMA KIZILARSLAN
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşması ve ardından yaptığı açıklamalar, 'çözüm süreci' tartışmalarını Ankara'da yeni bir boyuta taşımış durumda.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında "Bugün kitabın orasından konuşacağım" dedi ve PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik dikkat çekici bir öneride bulundu. Bahçeli, tecridin kaldırılması durumunda Öcalan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşmasını ve terörün sona erdiğini, örgütün kapatıldığını ilan etmesini talep etti.
"DEM’LİLERLE TOKALAŞMASI OLUMLU, ANCAK MECLİSTE KONUŞMASI KABUL EDİLEMEZ"
İstanbul Türk Ocağı Başkanı Dr. Cezmi Bayram, KARAR’a verdiği röportajda, Bahçeli’nin DEM Parti ile tokalaşmasının olumlu bir adım olduğunu kabul etmesine rağmen, tecritteki bir mahkûmun Meclis’te konuşmasının daha farklı bir anlam taşıdığını vurguladı. Bayram, bu durumun bir strateji olarak değerlendirilebilse de kabul edilemez olduğunu ve bir devlet adamının böyle bir eylemi gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Bayram,
“Henüz tecritteki bir kişinin Meclis'te konuşmasının gündeme gelmesi, onun hapisten çıkarılması anlamına gelir.
Böyle bir durumun dile getirilmesini pek olası görmüyorum. Peki, neden böyle bir açıklama yapmış olabilir? Sanırım, eski tabirle 'sekir hali' denilen bir durumdaydı. DEM Parti ile tokalaşmayı doğru buluyorum; bu, doğru bir adımdı. Ama bu mesele farklı."
"BU AFFETMEK ANLAMINA GELİR"
"Burada, tecritte olan ve müebbet hapse mahkûm edilmiş birisinin tecridi kaldırılarak cezaevinden çıkması, Türkiye'nin kalbi olan Meclis'e gelip konuşması söz konusu. Bu, affetmek anlamına gelir. Hatta sadece affetmek de değil; bu kişinin yaptıklarını ve taleplerini doğru bulduğunuzu kabul etmek demektir.
Belki stratejik bir hamle olabilir mi, diye sorulabilir. Ama fark etmez, bu söylediklerim geçerlidir. Stratejik olarak, bölgeye gidip oradaki insanlarla diyalog kurabilirsiniz, kalplerini kazanabilirsiniz, bu mümkündür. Ancak bu, farklı bir konu.
Eğer bu durum, dışarıdan veya içeriden gelen bir telkin ile yapılmışsa, bu kabul edilemez. Bir devlet adamının böyle bir adım atması mümkün değildir. Hele ki Türk milliyetçiliğini esas alan bir partinin lideri bunu yapamaz.” diye konuştu.
Öte yandan Bahçeli’nin açıklaması, siyasi arenada geniş yankı buldu ve birçok partiden farklı yorumlar geldi.
MHP: “22 EKİM BİR MİLATTIR”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Bahçeli’nin sözlerine atıfta bulunarak, "22 Ekim bir milattır. Bugünden itibaren siyasi değerlendirmeler, 22 Ekim’den önce ve 22 Ekim’den sonra şeklinde yapılacaktır," dedi.
Bu ifadeler, 22 Ekim’in siyasi tartışmalarda dönüm noktası olacağına dair bir işaret olarak değerlendiriliyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özel ise, Bahçeli’nin Öcalan ile ilgili ifadelerini değerlendirdi. Özel, "Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Kürtlere, Türkiye Cumhuriyeti’nin sahibi olmayı teklif ediyorum," dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’nin açıklamalarına yanıt vererek, "Haritalar yeniden kanla çizilmek istenirken, iç cephemizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz. Siyasette yeni ve temiz bir sayfa açılmalı, milletimizin beklentisi de bu yönde," ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin açıklamaları, toplumda büyük tartışmalara yol açtı.
