TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, '140journos' adlı YouTube kanalının Adnan Oktar suç örgütüyle ilgili yayınladığı ‘Adnan’ belgeselinde kendisine yöneltilen suçlamalara yanıt verdi. Fincancı, yapılan suçlamaların kendisine yönelik olmadığını ve asıl hedefin alan dışındaki insanları korkutmak ve bu alandan uzaklaştırmak olduğunu ifade etti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, '140journos' adlı YouTube kanalının Adnan Oktar suç örgütüyle ilgili yayınladığı ‘Adnan’ belgeselinde kendisine yöneltilen suçlamalara yanıt verdi. Fincancı, konuşmasında saldırıların kendisine yönelik olmadığını belirterek, bu eylemlerin alandaki diğer insanları korkutmaya ve sindirmeye yönelik olduğunu ifade etti.
Bianet'e verdiği demeçte, basın kuruluşlarına konuşurken adres sormadığını belirten Fincancı, sahte işkence raporu hazırladığına dair iddialara da yanıt verdi. Uğur Mumcu suikastı davası sanıklarıyla ilgili benzer iddiaların daha önce ortaya atıldığını ve kendisinin 25 yıldır sanıklara işkence raporu vermediğini savundu.
'SUÇLAMALAR SAÇMA'
Fincancı, "Suçun şahsiliği" ilkesine vurgu yaparak, akrabalarının suç işlemesinin kendisiyle bağdaştırılamayacağını belirtti. Bu doğrultuda, kızının eşinin ablasının Adnan Oktar suç örgütü mensubu olduğu üzerinden kendisiyle ilişkilendirilen suçlamaları saçma bulduğunu ifade etti.
Kızının iş bulamamasının gerekçe olarak kendisinin gösterilmesini de eleştiren Fincancı, toplumda yaratılan algının çok korkunç olduğunu dile getirdi. Ayrıca, saldırıların kendisine yönelik olmadığını ve cesur duruşunun devlet ve devletin aparatları tarafından bilindiğini belirterek, bu tür eylemlerin diğer insanları korkutmaya ve uzaklaştırmaya yönelik olduğunu vurguladı.
Belgeselin yayınlanmasının ardından sosyal medyada Fincancı hakkında ortaya atılan iddiaların gündeme gelmesiyle ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Fincancı, bu tür suçlamaların daha önce de gündeme getirildiğini ve gerçeklerin ortaya çıktığını ifade etti.
Fincancı, meslektaşlarının ve kendisinin maruz kaldığı saldırıların asıl hedefinin kendileri olmadığını, ancak bu eylemlerin alanındaki diğer insanları sindirmeye ve korkutmaya yönelik olduğunu vurguladı.