İstanbul’daki 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından tüm yurtta neredeyse bir gün boyunca iletişim kesilmiş, dönemin İçişleri Bakanı Soylu ‘ortak deprem hattı’ sözü vermişti. Üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hayata geçirilmeyen projeye ilişkin CHP’li Murat Emir’in sorusunu yanıtlayan Bakan Uraloğlu, yükümlülüğün işletmecilerde denetimin ise BTK’nın sorumluluğunda olduğunu söyledi.
İstanbul’da 26 Eylül 2019 tarihinde 5.8 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş, deprem sonrası, bazı bölgelerde 3 güne varan ve tüm yurdu etkileyen iletişim kesintisi yaşanmış, GSM operatörlerine de bu kesinti nedeniyle toplam 15 milyon TL para cezası uygulanmıştı. Yaşanan bu kesinti üzerine dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, en geç 6 ay içerisinde ‘ortak hat’ kurulacağını ve kurulacak bu hat ile afet anlarında yaşanabilecek kesintilerin önüne geçileceğini söylemişti. Yine dönemin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da ortak hattı kısa sürede hayata geçireceklerinin sözünü vermişti.
Aradan geçen sürede ortak hat ile ilgili bir gelişme yaşanmazken, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, konuyla ilgili TBMM’ye bir soru önergesi daha sundu. Emir’in Meclis’e sunduğu önerge, geçtiğimiz günlerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu tarafından yanıtlandı. Ortak deprem hattına yönelik soruyla ilgili sorumluluğu işletmecilere ve Bilgi Teknolojileri Kurumu’na (BTK) yükleyen Uraloğlu, Bakanlığın çalışmaları ile ilgili bilgi vermedi. Uraloğlu, “Ülkemizde elektronik haberleşme alanında faaliyet gösteren işletmeciler, ilgili mevzuat ve yetkilendirmeye ilişkin hükümler kapsamında afet ve acil durumlara yönelik iş sürekliliği planlamalarını yapmakla yükümlü olup, işletmecilerin bu kapsamdaki çalışmaları ve planlamaları takip edilerek BTK tarafından denetlenmektedir” ifadesini kullandı.
Verilen sözlerin üzerinden beş yıl geçmesine karşın halen bir adım atılmamış olmasını eleştiren CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 50 binden fazla yurttaşın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından da deprem bölgesinde günlerce iletişim sağlanamadığını hatırlattı. “Ne Bakanlık ne de BTK işletmecilere söz geçirebiliyor. Hiçbir kurum bu konuda bir adım atmıyor” dedi.
Muhalefetin tüm ikaz ve uyarılarına karşın Türk Telekom’un iktidar tarafından özelleştirildiğini ve Lübnanlı Hariri Ailesi’ne satılmasını eleştiren Emir, “Özel şirketler de şimdi kamusal bir sorumluluk olan bu alanda adım atmıyor, atmak istemiyor ve yatırım yapmıyor. Madem özel sektöre bu işleri yaptıramayacaktınız neden Türk Telekom’u özelleştirdiniz. Olası bir depremde yaşanacak iletişim kesintisi sonucu ortaya çıkabilecek olumsuzlukların hesabını nasıl vereceksiniz?” ifadesini kullandı.
İstanbul’da yaşanan depremin ardında ortak deprem hattına ilişkin dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıklama yaparak, “Ortak bir deprem hattı oluşturacağız. Bunu tüm telefonlara yükleyeceğiz. Mümkünse de bundan sonra satılan bütün telefonlarda bu uygulama otomatik olarak olacak. Normal konuşmanın hattını engellemeyecek. Dört operatör çok yakın zamanda yapacaklar, buna çalışıyorlar” ifadelerini kullanmıştı.