TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu, dijital dünyada çocukları bekleyen tehditlere karşı yeni adımlar atmaya hazırlanıyor. Sosyal medya kullanımına yaş sınırlaması, güvenli internet ağı ve dijital medya okuryazarlığı gibi öneriler masaya yatırıldı. AK Parti Kocaeli Milletvekili ve Komisyon Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu, "Bu mesele siyaset üstü bir anlayış gerektiriyor" dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Çocuk Hakları Alt Komisyonu, “Dijital Mecralarda Çocuklarımızı Bekleyen Tehdit ve Riskler” gündemiyle toplandı. AK Parti Kocaeli Milletvekili ve Komisyon Başkanı Radiye Sezer Katırcıoğlu, toplantıda yaptığı açıklamalarda, çocukların dijital dünyadaki güvenliğini sağlamak adına yeni adımların atılacağını ve bu meselenin siyaset üstü bir anlayışla ele alınması gerektiğini vurguladı.
“ÇOCUKLARIMIZA YÖNELİK TEHDİTLER HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”
Katırcıoğlu, internet ve sosyal medya kullanımının hızla yaygınlaşmasının, çocukları dijital mecralardaki tehditlere karşı savunmasız bıraktığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Bugün çocuklarımız, zihinlerini ve bedenlerini ele geçirmek isteyen karanlık yapıların hedefindedir. Dijital mecralar, terör örgütlerinin eleman devşirdiği, sapkın bireylerin kurban aradığı bir alan haline gelmiştir. Bilgi çöplüğüne dönen bu platformlarda çocuklarımızı korumak devletin, ailenin ve toplumun ortak sorumluluğudur."
Komisyon Başkanı, çocuğa yönelik cinsel istismar, dijital bağımlılık, akran zorbalığı ve siber zorbalık gibi tehditlerin yanı sıra, uluslararası terör örgütleri ve zararlı lobilerin dijital mecralardaki faaliyetlerine karşı kapsamlı tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti.
DİJİTAL GÜVENLİK İÇİN YENİ POLİTİKA ÖNERİLERİ
Toplantıda, çocukların dijital dünyada korunmasına yönelik bazı somut öneriler de gündeme getirildi. Katırcıoğlu, şu tedbirlerin öncelikli olarak tartışılacağını ifade etti:
- Sosyal medya kullanımında yaş sınırlaması getirilmesi,
- Çocuklara yönelik ulusal güvenli internet ağı oluşturulması,
- Dijital operatörlerin çocuklara yönelik uygulamalarının artırılması,
- Milli eğitim müfredatına zorunlu dijital medya okuryazarlığı dersinin eklenmesi,
- Ailelere yönelik eğitim faaliyetlerinin artırılması,
- Çocuklara kötü örnek oluşturabilecek televizyon programlarının kısıtlanması.
Katırcıoğlu, ayrıca Japonya, Singapur, Norveç ve Fransa gibi ülkelerin çocukları dijital tehditlerden koruma konusunda geliştirdiği politikaların incelenerek bu alandaki iyi örneklerin Türkiye’ye uyarlanacağını belirtti.
“BU MESELE SİYASET ÜSTÜ BİR ANLAYIŞ GEREKTİRİYOR”
Çocukların güvenliğinin politik çıkarların ötesinde bir mesele olduğunu vurgulayan Katırcıoğlu, şunları söyledi:
"Bu mesele siyaset üstü bir anlayış gerektiriyor. Çocuklarımızın güvenliği söz konusu olduğunda hiçbir ideolojik veya kişisel çıkarın önemi kalmamaktadır. Amacımız, çocuklarımızı zararlı bağımlılıklardan, terör örgütlerinin sinsi tuzaklarından ve ahlaklarına yönelik tehditlerden korumaktır. Bu mücadelede hepimize görev düşüyor. Gelin, tek kazanan çocuklarımız olsun."
“ÇOCUKLARA ZULMEDENLER NE YÖNETİMDE NE DE İNSANLARIN GÖNLÜNDE KALICI OLAMAZ"
Toplantının başında Suriye’deki iç savaşa değinen Katırcıoğlu, Türkiye’nin savaş sürecinde mazlumlara sahip çıkarak insanlık adına önemli bir sınav verdiğini belirtti. Sözlerini, “Çocuklara zulmedenler ne yönetimde ne de insanların gönlünde kalıcı olamaz. Bu zulmü işleyenlerin tarih önünde hesap vereceği açıktır” diyerek sürdürdü.