CHP lideri Özel, partisinin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmasında Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Karatepe ile gerçekleştirdiği görüşmeye değindi. Görüşmenin nezaket içinde geçtiğini belirten Özel, "Doğru dilin kullanıldığı ama maalesef aynı dilin konuşulamadığı bir görüşmeydi" dedi. Ayrıca, "Bu krizi emekçiler, emekliler, çiftçiler ve esnaf yaratmadı. Bu krizi, çok bilen anlayış yarattı" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Grup toplantısıyla birlikte eski HDP milletvekili ve Bakan Müslüm Doğan Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldı.
CHP lideri Özgür Özel, konuşmasına başlamadan önde Müslüm Doğan’ın klozetine grup toplantısında taktı.
Özel, konuşmasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe ile gerçekleştirdiği görüşme hakkında açıklamalarda bulundu. "Fevkalade karşılıklı nezaket içinde geçen doğru dilin kullanıldığı ama maalesef aynı dilin konuşulamadığı bir görüşmeydi" ifadelerini kullanan Özel, "Bu krizi emekçiler, emekliler, çiftçiler, fındık üzüm çay üreticisi yaratmadı. Bu krizi esnaf hiç yaratmadı. Bu krizi çok bilen anlayış yarattı" dedi.
Şimşek ve Karatepe görüşmesi sona erdi: Asgari ücrete ve emekliye zam talebimizi ilettik
Özel'in cümlelerinin satırbaşları şöyle:
"31 Mart seçimlerinde biz bir partiyle ittifak yapmadık ama bu seçimin en büyük ittifakının içindeyiz, onun adı da Türkiye İttifakı'dır dedik herkesi davet ettik ve davet etmeye devam edeceğiz. Bugün Türkiye İttifakı biraz daha genişliyor. Müslüm Doğan bugün baba ocağına dönüyor. Türkiye İttifakı'na katılırken şunu hatırlatmak isteriz. Biz bu ittifakı şöyle tarif ettik; milli takım gol atınca sevinen herkes, türkiye ittifakındadır dedik. Geçtiğimiz Portekiz maçında birlikte üzüldük. Yarın hep birlikte Çekya maçını kazanıp hep birlikte o coşkuya ortak olacağız.
'DİYARBAKIR VE MARDİN'DEKİ YANGINLARI: BAKANLIĞIN YAPTIĞI AÇIKLAMA GERÇEĞİ YANSITMIYOR'
İçişleri Bakanı'nın ilk gün yaptığı açıklamanın gerçeği yansıtmadığı meselenin bir anız yangınından kaynaklanmadığı ortaya çıktı. Çok sayıda bağımsız kuruluşun yazdığı raporlar DEDAŞ'ın inanılmaz ihmallerini anlatıyor. 15 maddelik raporda yangın çıkması için etraftaki otların yanması için ne gerekiyorsa yapıldığını, ufacık tedbirlerin alınmadığını, yandaki araçların budanmadığını DEDAŞ'ın bu yangına davetiye çıkardığını gösteriyor bu raporlar. DEDAŞ herhalde bu bölgenin en çok şikayet ettiği kurumdur. Sayaç okunmadan kesilen yüksek faturalardan tutun çiftçiye ait trafoların haczine elektrik kesintilerine, elektrik altyapısının yenilenmemesine sayısız şikayet var. En çok Şanlıurfa'da var. DEDAŞ'ın oraya ettiğini kimse etmiyor. Şanlıurfa'yı bu kavurucu sıcakta elektriksiz dolayısıyla susuz bırakıyor. Sağlık hakkını tehdit ediyor. Solunum cihazlarını diyaliz hastalarına bağlı hastaların yaşamını riske atıyor.
Sürekli arızalar yaşanıyor. ev aletleri yanıyor. Tazminat başvuruları kabul edilmiyor. CHP'nin özelleştirme konusundaki sayısız raporunu ve itirazlarını dinlemediler. Elektrik artık bir insan hakkıdır. 'Bu alanı özelleştirmeyin' dedik, dinletemedik. Şimdi orman yangınına bakıyorsunuz, 15 can gitmiş, DEDAŞ'ın ihmalinden kaynaklanıyor.
'TASARRUF' DEDİKLERİ YÜZDE 1 BİLE DEĞİL
Geçtiğimiz ay büyük ümitlerle bir tasarruf paketi açıkladılar. Açıkladıklarının tümünü yapsalar 100 milyar TL. Yani bu yılın bütçesinin binde dokuzu. Yüzde 0.9'u.'Tasarruf' dedikleri yüzde 1 bile değil.
Temsil ağırlama gideri bir ay öncesine göre yedi kat artmış. Haberleşme gideri bir ayda 150 milyon TL artmış. İkisinin toplamı yarım milyar. Yani 100 milyar tasarruf edecek olanlar şimdiden bir ay içinde iki kalemde yarım milyardan fazla israfa gitmişler.
Haberleşme ve temsil ağırlama giderleri 500 milyon TL. Taşıt kiralama giderleri bir yıl öncesine göre yüzde 80 artmış. Bütün ayın sonunda tasarruf yok, bütün hızla israf var.
'DEPREM BÖLGESİNE VERDİKLERİ SÖZÜN YÜZDE 6'SINI TUTTULAR'
Geçtiğimiz gün Malatya'daydım. Konteyner kente gittik orayı gördük 16 ay sonunda Malatya'da bir arpa boyu yol alınmadığını ve maalesef kentin geceleri adeta hayalet bir kente dönüştüğünü ya da göç edenlerin yanında sürdüğünü ama Malatya'da kimsenin yüzünün gülmediğini söylemeliyim. 1 yılda 650 bin konut verenler neredeyse 1.5 yıl oluyor 79 bin konut yaptılar. Biz onlar söz verirken bunun mümkün olmadığını söylemiştik. Bu ay kira yardımı da bitiyor. Aldığımız bilgi, kira yardımını uzatmayı düşünmedikleri. Kira yardımının uzatılmasıyla ilgili sorumlulara gerekli önerilerini bulunacağız.
İktidar, deprem bölgesine verdiği sözün yüzde 6'sını tuttu. O günden bugüne 10 şehirde sadece 2 bin 500 konut teslim edebildiler. İşin kötüsü bu ay kira yardımı da bitiyor. Depremzedeler bilsin ki, karıncanın arkadaşı vardır; o da Cumhuriyet Halk Partisi'dir.
ŞİMŞEK-CHP GÖRÜŞMESİ: AYNI DİLİN KONUŞULAMADIĞI BİR GÖRÜŞMEYDİ
22 yılın sonunda ülkeyi batırmaktan beter etmişler. Bizim çalıştığımız tek program var iktidara geldiğimizde bu enkazı nasıl ortadan kaldıracağı onu çalışıyoruz. Dün Sayın Karatepe, Sayın Şimşek ile görüştü. Nezaket ve devlet adamlığına yakışır tutum için öncelikle Sayın Şimşek'e teşekkür ederiz. Normali budur. Siyaset hem müzakere hem mücadele işi. Doğru bildiğini anlatma işi.
'BU KRİZİ EMEKLİLER YARATMADI'
Doğru dilin kullanıldığı ama maalesef aynı dilin konuşulamadığı bir görüşmeydi. Biz o görüşmede şunu söyledik bu krizin müsebbibi toplumun kırılgan kesimleri değil. Bu krizi emekçiler, emekliler, çiftçiler, fındık üzüm çay üreticisi yaratmadı. Bu krizi esnaf hiç yaratmadı. Bu krizi çok bilen anlayış yarattı.
Esnaf, emekliler, çiftçi kemer sıkacak, senin yandaşlar bir düğme daha bollaştıracak. Dedik ki, "10 bin lira emekli maaşı olmaz, en az asgari ücret yapmalısınız.
İkinci husus asgari ücret… Verildiğinden beri resmi hesaplara göre yüzde 25 eridi. Dün Sayın Karatepe’nin söylediği mesele, asgari ücrete zam yapmama vicdansızlığına yelteneceklerine yönelik şüphemizdir. Çok açık söylüyoruz, emekli maaşını asgari ücret yapmadan, asgari ücrete de enflasyon oranında zam yapıp hem de refah artışı yapmaksızın bu insanları açlığa sürüklemenize izin vermeyeceğiz.
Üç, tarım kanunu… Yüzde 1’ini vereceksin diyor; binde 20’sini bile vermiyorlar. 11 lira maliyeti olan buğdaya 9,25 taban fiyat verdiler. Kuru üzüme de fındığa da maliyet altı fiyat verecekler. Borçlar ödenemiyor. Bu şartlar altında tarım meselesinde taban fiyatlar güncellenmeli.
Dördüncü husus kredi kartı… Esnaf borcunu kapatmak için kredi kartından çekiyor. Dağ gibi büyüyor faizler… Kredi kartlarının yüksek faiz oranları acilen düşürülmeli. Kredi kartları, özellikle esnaflar ve çiftçiler için bir kereye mahsus faizleri affedilip, bölünmeli.
Konut kirasında yüzde 125 yıllık artışla, Türkiye Avrupa şampiyonu oldu. Herkes önlem aldı. Bizimkiler önlem alamadı enflasyon fırladı. Beğenmediğin Macaristan'da bu artış yıllık yüzde 12. Avrupa'da ise yıllık artış yüzde 3-4 düzeyinde. Biri çıkıyor diyor, Avrupa Birliği'ne girmek varken Şangay İşbirliği'ni öneriyor. Şimdi yüzde 20 stopajı ev sahibinden alacağız diyorlar. Her ev sahibi zengin değildir. Tek geliri ev kirası olan insanlar var. Yüzde 20 stopaj getirirse size söylüyorum, o evin kirası 24 bin TL olacak.
Geldiklerinde emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu şimdi 2.5 çeyrek altın alıyor. Her ay 5 çeyrek altın emeklinin cebine girmiyor. Asgari ücret 17 bin lira ve verdikleri günden bu yana yüzde 25 erimiş durumda. Bakır borudan enflasyon hesaplıyor, gıda ürünlerinden hesaplamıyorlar. Seçimden önce asgari ücrete 4 kez zam düşünebiliriz derken bugün zam olmayabilir diyorlar.
Sorduk bu konuda bir netlik yok. Emekli maaşını asgari ücret seviyesine çekmeden, asgari ücrete enflasyon oranında iyileştirme yapmadan olmaz.