Demokratlar nerede?
New York Times ‹ın kıdemli Demokrat stratejisti James Carville, kısa bir süre önce kaleme aldığı bir yazıda, ABD Başkanı Donald Trump’ın şok ve şaşkınlık taktiklerine karşı partisine “cesur bir siyasi manevra” önerdi: “teslim olup ölü taklidi yapmak”. Beklendiği gibi Carville’in bu önerisi Demokratlar arasında geniş çapta tepkiyle karşılandı ve sert eleştiriler aldı. Ancak özellikle partinin Trump’ın Kongre’ye yaptığı ortak konuşmaya verdiği zayıf tepki göz önüne alındığında, zaten bu tavsiyeye kulak vermiş olduğu bile iddia edilebilir.
***
Bu stratejinin birkaç temel sorunu var. Öncelikle, Cumhuriyetçilerin “yönetme konusunda tam anlamıyla beceriksiz olduğu” fikri büyük ölçüde abartılmış durumda. Carville, hem George H.W. Bush’un hem de George W. Bush’un (benim de çalıştığım) ekonomi yönetiminde başarısız olduklarını öne sürüyor. Trump hakkındaki eleştirilerinde haklı olabilir – ilk başkanlık döneminde zenginlere yönelik vergi indirimleri ve 800 kilometrelik bir sınır duvarı inşa etmek dışında pek bir şey yapmadı, ikinci döneminde ise federal hükümeti dağıtmaya odaklanmış durumda. Ancak Carville, mevcut krizin önemli bir bileşenini görmezden geliyor: Demokrat Parti’yi.
***
Evet, Bill Clinton - Carville’in 1992’de seçilmesine yardımcı olduğu Demokrat lider- başkanlığı sırasında çok şey yaptı, büyük bir farkla yeniden seçildi ve %66 gibi şaşırtıcı bir onay oranıyla görevinden ayrıldı. Ancak bu üretkenliğin bir bedeli vardı: Clinton’ın Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’na ve kitlesel hapsetmeye verdiği destek, Glass-Steagall Yasası’nı (ABD’de ticari ve yatırım bankacılığı faaliyetlerini birbirinden ayıran yasa) yürürlükten kaldırması ve Çin ile ticari ilişkileri normalleştirme çabası, çeşitli yan etkiler yarattı. Özellikle bu neoliberal politikalar 2008 finansal krizine zemin hazırlamış ve çok sayıda işçi sınıfı seçmenini Trump’ın sahte popülizminin kucağına iten ya da siyasetten tamamen uzaklaştıran büyük servet uçurumuna katkıda bulunmuştur.
***
Demokratlar 2024 başkanlık seçimlerini - Trump’a karşı ikinci mağlubiyetleri - sadece Joe Biden’ın yaşı ya da Kamala Harris’in politikaları nedeniyle değil, daha da önemlisi partinin on yıllardır işçi sınıfından uzaklaşıp varlıklı kıyı elitlerine yönelmesi nedeniyle kaybetti. Bu yeni yönelim partinin sadece beyaz işçi sınıfı arasında değil, Latin işçiler arasında da destek kaybetmesine neden oldu. Dahası, kritik önem taşıyan eyaletlerdeki milyonlarca seçmen sandığa gitmedi.
***
Cumhuriyetçilerin Beyaz Saray’ı, Senato’yu ve Temsilciler Meclisi’ni kontrol ettiği ve Yüksek Mahkeme’de altı yargıçtan oluşan muhafazakâr bir çoğunluğun bulunduğu mevcut ortamda, Demokratlar kesinlikle köşeye sıkışmış durumda ve Trump’ı dizginlemek için sınırlı kurumsal güce sahipler. Çoğu Temsilciler Meclisi ve Senato Demokratı’nın benimsediği mevcut yaklaşım – MSNBC’de ve dostane podcast’lerde görünmek ve siyasi nezakete sıkı sıkıya bağlı kalmak – güçlü liderlik ve birleşik bir cephe oluşturmanın yerini tutamaz.
***
Demokratlar zamanlarını kendi bölgelerinde, Cumhuriyetçi’lerin kontrolündeki bölgelerde ve son yıllarda kaybettikleri eyaletlerde geçirmelidir. ABD’nin karşı karşıya olduğu sorunları ele almak için inanılır ve gerçekçi bir plan geliştirebilmenin tek yolu budur.
***
Ayrıca Demokratlar, partilerinin eyalet valilerini, Trump yönetiminin en yıkıcı politikalarına karşı durmaya teşvik etmelidir. Bununla birlikte, Washington’daki temsilcilerinden memnun olmayan veya kararsız olan seçmenlere odaklanmalı ve bu kesime yönelik finansal kaynakları arttırmalıdır.
Seçmenlerle etkileşim ve yönetime karşı duruş, özellikle bugünkü siyasi manzaranın, Carville’in seçim savaşlarına katıldığı 1990’lardan bu yana köklü bir şekilde değişmiş olması nedeniyle son derece önemlidir. Trump ulusal siyasete on yıl önce girdi ve onu destekleyen son derece organize, iyi kaynaklara sahip ve amansız muhafazakar hareket 40 yılını bu an için çalışarak geçirdi. Kıdemli Demokrat stratejist Joe Trippi’nin kısa süre önce podcast’inde belirttiği gibi, artık farklı bir zamanda ve farklı bir oyunda mücadele ediyoruz.
***
Sonuç olarak, ara seçimlerin genellikle muhalefet partisinin lehine işlemesi geleneksel bir durum olsa da, Demokratlar 2026’da başarılı bir sonuç alacaklarını garanti edemezler. Hükümetin kapanması, borç tavanı mücadelesi veya federal programlarda ek kesintiler ne olursa olsun, Cumhuriyetçi Parti ve onun propaganda makinesi önümüzdeki 20 ay boyunca her gün Demokratları suçlamaya devam edecektir.
Dahası, 2026 seçimlerinin sorunsuz veya verimli geçeceğine dair yanılsamaya kapılmamalıyız. Trump yönetiminin yabancı istihbarat operasyonlarıyla mücadele etmekle görevli Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı’nın fonlarını kesmesi seçim güvenliğini zayıflatacaktır. Benzer şekilde, daha önce Amerika’nın Oy Kullanmasına Yardım Yasası kapsamında yapılan hibe ve ödemeler de incelemeye tabi tutulmaktadır; bu harcamaların kısılması, eyalet ve yerel seçim yetkililerini, sıklıkla hasım eyalet yasama organları karşısında, daha az kaynakla daha fazlasını yapmak zorunda bırakabilir.
***
Eğer Demokratlar Carville’in tavsiyesine kulak vermeyi ve seçmenlerin Trump 2.0’ın yarattığı hasar için kendilerini ödüllendireceği umuduyla ülkenin yanışını izlemeyi tercih ederlerse, bu gerçekten hiçbir şey öğrenmedikleri anlamına gelir. Partinin geçen yılki başkanlık kampanyasındaki en büyük siyasi hatalarından biri, Trump’ın neden kötü olduğunu anlatmaya aşırı zaman harcarken, Amerikan halkı için kendi planlarını yeterince anlatmamış olmasıydı. “Bir şeyi hiçbir şeyle yenemezsiniz” atasözü doğruysa, o halde Demokrat Parti’nin ölü numarası yapmasını önermek, aynı kötü siyasetin devamı olacaktır.
REED GALEN KİMDİR?
Daha önce ABD Başkanı George W. Bush ve Senatör John McCain’in altında çalışmış olan Reed Galen, The Lincoln Project’in kurucu ortağıdır, Amerikan demokrasisini savunmaya ve otoriter adayları yenmeyi amaçlayan bir koalisyon olan JoinTheUnion.us’un Başkanı ve The Home Front Podcast’in sunucusudur. The Home Front’ta Substack üzerine yazıyor.















Hocam, biz Erdoğan 23.0 ı ne yapacağız? O nu söyleyin siz...
Yanıtla (0) (0)Teşekkürler Mr Galen ve Karar Gazetesi. Yabancı basını takip edemyenler için önemli bir bakış açısı kazandırdınız. Bazı at gözlüklü yorumcu ? zevatın hakaretlerine, zevzekliklerine aldırmayın. Onlar bizdeki yaşı büyük sabilerden veya trol esnafındandır. Sn Editörler, Tercümeye biraz daha dikkat!
Yanıtla (0) (1)''Bir şeyi, hiçbir şeyle yenemezsiniz'' değil, doğrusu
''Bir şeyi, hiçbirşey olmadan yenemezsiniz'' olacaktı.
Yine, konusuna hakim bir yazarın yazısını okuduk. Teşekkür ederiz.
Yanıtla (1) (0)Trump´ın yükselişinde elbette Demokratlar´ın payı var. Ama “teslim olup ölü taklidi yapmak” sadece Demokratlar´ın payına düşmesin. Trump, bugüne kadar “musevi inanclı Amerikan“ olarak bilinen veya resmi olarak öyle kabul gören yahudileri “israilli“ olarak görüyor. Kendine oy vermeyen yahudilerle hesaplaşırken onlara “hain“ diyor. “Sizin ülkeniz Israil“ diyor. Göz göre göre Amerika´nın kökleşmiş değerleri yok oluyor. Irkçılık körükleniyor. Cılız eleştiriden başka Cumhuriyetçiler ne yapıyor?
Yanıtla (0) (0)Sayın Reed Galen; usa dışpolitikada ahlak ve vicdan sınırını G.W Buş döneminde aştı, Turump hazretleriyle en dip noktaya ulaştı. Usa rejimi artık ahlak dışı vicdansız bir eksene kaydı, Gazze tutumu bu gerçeği perçinledi. İnsanlığın insaflı ve düşünen kısımları sizin tasmanızın İsrail elinde olduğunu görüyor biliyor…
Yanıtla (4) (0)Küresel korku iklimi. Amerika da öyle
Yanıtla (0) (0)Demokratların tembelliği dünyayı trump felaketine sürükledi
Yanıtla (2) (1)