Karadeniz’deki deprem ve heyelan riski alarm veriyor. Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgedeki çok katlı yapıların heyelan sahaları ve dolgu alanları üzerinde bulunduğunu belirterek, AFAD verilerine göre 50 yıl içinde yüzde 90 olasılıkla 6.6 büyüklüğünde bir deprem beklendiğini vurguladı. Rize’nin tamamen dolgu alanı üzerinde inşa edildiğini belirten Bektaş, olası bir depremde büyük yıkımlar yaşanabileceğini söyledi.
Karadeniz Bölgesi için deprem ve heyelan riskine yönelik önemli uyarılar geldi. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgenin deprem ve heyelan tehlikeleriyle karşı karşıya olduğunu belirterek özellikle sahil kesimindeki yerleşimlerin risk altında olduğunu vurguladı.
Bektaş, Trabzon’un hem kuzeyde Karadeniz fayı hem de güneyde Kuzey Anadolu fayı arasında kalan bir bölgede yer aldığını hatırlatarak, “Trabzon 1947 deprem tehlikesi haritasında 2. derece deprem bölgesinde bulunuyordu. Ancak 1963 yılında yenilenen haritada Trabzon deprem bölgesi dışına çıkarıldı. Bunun gerekçesi, Trabzon’da deprem olmayacağı düşüncesiydi. Ancak 2018 yılında yenilenen Deprem Tehlike Haritası ile bu durum düzeltildi ve Trabzon’un deprem çekincesi artırıldı” dedi.
'DOLGU ALANLARINDA HASTANELER BÜYÜK RİSK ALTINDA'
Bölgedeki zemin özelliklerine dikkat çeken Bektaş, sahil kesiminde dolgu alanlarının riskini artırdığına işaret ederek, “AFAD’ın yönetmeliklerine göre 6.6 büyüklüğündeki bir deprem sağlam zeminler için öngörülür. Ancak sahil kesimindeki kumsal veya alüvyon alanlarda bu değer 3-4 kat artabilir. Özellikle dolgu alanlarında bulunan statlar, havaalanları ve hastaneler gibi yapılar büyük risk altındadır” ifadelerini kullandı.
HEYELAN VE DEPREM TEHLİKESİ BİRLİKTE GELİYOR
Karadeniz sahilindeki çok katlı yapıların büyük kısmının heyelan sahaları üzerine inşa edildiğini belirten Bektaş, “Trabzon’daki Akyazı ve Beşirli heyelan sahaları, Rize’nin heyelan sahaları veya Arhavi’nin heyelan sahaları gibi bölgelerde çok katlı binalar inşa edilmiştir. Bu binalar hem heyelan hem de deprem tehlikesi altındadır” dedi.
Orta büyüklükte bir depremin heyelanları tetikleyebileceğini ifade eden Bektaş, sahil kesiminde kontrolsüz yapılaşmanın büyük afetlere yol açabileceğini belirtti: “Heyelan sahalarında çok katlı binalar inşa edilmesi büyük bir risk. Bu bölgelerde meydana gelebilecek bir deprem veya tetiklenen bir heyelanda ciddi kayıplar yaşanabilir. Dolayısıyla heyelan sahalarının sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerekiyor.”
'ŞU ANDA BİR DEPREM OLSA RİZE YERLE BİR OLUR'
Rize’de dolgu alanları üzerindeki yapılaşmanın tehlikesine dikkat çeken Prof. Dr. Bektaş, kentsel dönüşümün bu nedenle gündemde olduğunu söyledi:
“Allah göstermesin, şu anda bir deprem olsa Rize yerle bir olur. Çünkü tamamen dolgu alanı üzerine kurulmuş durumda. Bu alanlardaki oturma hareketleri ve kitle kaymaları mutlaka uydu üzerinden düzenli olarak gözlemlenmeli.”
AFAD’ın verilerine göre Doğu Karadeniz sahilinde önümüzdeki 50 yıl içinde yüzde 90 olasılıkla 6.6 büyüklüğünde bir deprem beklenebileceğini belirten Bektaş, yüzde 10 ihtimalle ise daha büyük bir depremin gerçekleşebileceğini ifade etti.
Karadeniz Bölgesi’nde deprem ve heyelan risklerine karşı gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Bektaş, uydular aracılığıyla hareketlerin izlenmesi ve dolgu alanlarındaki yapıların kontrol edilmesi konusunda çağrıda bulundu.
