Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nde 2021'de yaşanan müsilaj felaketine benzer bir çevre krizinin yeniden başladığını belirterek, “Süngerler ve pinalar ölmeye başladı, müsilaj 30 metre derinliğe ulaştı. Şimdi de 2021'dekine benzer bir felakete doğru gidiyoruz.” uyarısında bulundu. Sarı, Kuzey Ege’nin de tehdit altında olduğunu vurgulayıp, tüm yetkililere acil önlem çağrısı yaptı.
Marmara Denizi’nde 2021 yılında yaşanan müsilaj felaketinin etkileri henüz tam olarak atlatılmamışken, uzmanlar benzer bir çevre krizinin yeniden kapıda olduğu uyarısında bulunuyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın deniz yaşamı üzerindeki etkilerini değerlendirerek, “2021’de sünger topluluklarının tamamı öldü. Şimdi de aynı tabloyu görmeye başladık,” dedi.
“SÜNGERLER VE PİNALAR ÖLMEYE BAŞLADI”
Oksijen gazetesine konuşan Prof. Dr. Sarı, müsilajın deniz ekosistemine verdiği zararın yeniden artış gösterdiğini belirtti. İlk belirtilerin 2024 yılının ekim ayında görüldüğünü dile getiren Sarı, “23 Ekim 2024’te Erdek Körfezi’nde başlayan müsilaj, 6 Kasım itibarıyla Tekirdağ kıyılarına, ardından Çanakkale Boğazı’na ulaştı. 13 Kasım’da İstanbul açıklarında, 20 Kasım’da Gemlik Körfezi’nde, 5 Aralık’ta ise İzmit Körfezi’ni tamamen kapladı” bilgisini paylaştı.
KUZEY EGE DE TEHDİT ALTINDA
Sarı’ya göre tehdit yalnızca Marmara ile sınırlı değil. 23 Aralık’ta Çanakkale Boğazı’ndan geçerek Kuzey Ege’ye ulaşan müsilaj, 4 Ocak 2025’te Gökçeada ve Bozcaada çevresinde, 2 Şubat’ta ise Saros Körfezi’nde görüldü. “Geçtiğimiz yıl 10 metre derinlikte başlayan oluşum, şu an 30 metreye kadar inmiş durumda,” diyen Sarı, ekosistemdeki bozulmanın giderek daha derinlere yayıldığını vurguladı.
ACİL ÖNLEM ÇAĞRISI
Yaşanan gelişmelerin 2021’deki felaketi anımsattığını söyleyen Prof. Dr. Sarı, merkezi yönetim, yerel yönetimler ve vatandaşlara birlikte hareket etme çağrısında bulundu. Sarı, “Marmara Denizi'nin geleceği için hepimize görev düşüyor. Müsilaj sadece deniz canlılarını değil, su ürünleri, turizm ve genel olarak insan sağlığını tehdit eden bir krizdir. Vakit kaybetmeden harekete geçmeliyiz,” uyarısında bulundu.
Yazık oluyor ülkemin denizlerine. Çok seyirci kalıyoruz çok. Çevreyi kirletenlere acıtacak ceza vermeli, böyle olmaz.
Yanıtla (1) (0)