İçişleri Bakanı Soylu ile Sedat Peker'in aynı davada müşteki oldukları ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da 'müşteki' sıfatıyla dahil olduğu davada Peker'i savunan avukat Ersan Barkın'ın pasaportu ise iptal edildi.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in avukatlarının pasaportları iptal edildi. Barkın'ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da müşteki olduğu Akıncı Üssü davasında Peker'i temsil ettiği ortaya çıktı.
Independent Türkçe'nin haberine göre, Sedat Peker'in avukatlarının pasaportları, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra Pasaport Kanunu'nda yapılan değişiklikler sayesinde iptal edildi.
Sedat Peker'in vekaletinin bulunduğu 6 avukatının pasaportu Pasaport Kanunu'nun 22. maddesi işletilerek iptal edildi.
Barkın, 15 Temmuz darbe girişiminin yönetildiği yer olan Akıncı Üssü Harekat Komutanı olarak görev yapan eski albay Ahmet Özçetin'in arabasından çıkan 26 kişilik listede, Sedat Peker'in de isminin yer alması nedeniyle katıldığı davada müvekkilini temsil ediyor.
ERSAN BARKIN: BEN SADECE BİR AVUKATIM
Pasaportu iptal edilen Ersan Barkın ise ANKA'ya konuştu. "Ben sadece bir avukatım" diyen Barkın, İçişleri Bakanlığı'na bu yetkinin verildiğini hatırlattı. Barkın "Bir avukatın, salt bir kimsenin avukatı nedeniyle özgürlüklerine müdahale edecek biçimde idari yaptırımla karşı karşıya kalması, kabul edilebilir değildir" dedi.
Barkın, pasaportunun neden iptal edildiği ile ilgili bir bilgisi olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Şunu biliyorum, sadece bana özel bir iptalden söz etmiyoruz. Sayın Peker adına devam eden ya da geçmişte herhangi bir davaya vekalet koyan avukatların tamamına yönelik bir tedbir olduğunu gördük. Diğer meslektaşlarımızla kurduğumuz iletişim sonucunda pasaportumun iptal edildiğine dair yazıyla karşı karşıya kalmadım. İptal edilme gerekçesini de bilmiyorum.
"İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN YETKİSİ"
"Şunu biliyoruz, Türk hukukunda bir kişinin yurt dışına çıkışını engelleyecek iki tedbir vardır. Bir tanesi cumhuriyet savcısının hakkınızda yürüyen bir soruşturma kapsamında size yurt dışına çıkış yasağı talep etmesi, adli kontrol talep etmesidir. İkincisi de kanun hükmünde kararname ile geldi. 2019’da anımsadığım kadarıyla kanunlaşan, İçişleri Bakanlığı’na terör, terör örgütleriyle irtibat, iltisak halinde olan kimselere dair, varsa pasaportlarının iptali, yoksa yeniden bir pasaport verilmemesine dair idari yaptırım yetkisi var. Elbette hukuka uygun olan bir yaptırım yetkisi değil bu. Zira Anayasa’da var olan seyahat özgürlüğü kapsamında hukuka uygunluğunun değerlendirilebileceği bir tedbir bile değil."
NE OLMUŞTU?
2 Mayıs'ta yayınladığı ilk video ile Türkiye'nin gündemini sarsan, ortaya attığı iddialarla birçok devlet kurumu ile siyasetçiyi hedef alan Sedat Peker, avukatların pasaportlarının iptal edildiğini duyurmuştu.
Peker, son videosunda sözünü ettiği pasaport iptalini, 4 Haziran'da Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda da dile getirmişti.
Peker, yayınladığı 9. videoda yine İçişleri Bakanı Soylu'yu hedef almıştı, "Diyordu ya 'Ben poliçe sesini çok seviyorum'. Şirketin 57 kat büyümüş. O poliçenin sesine ben de uyurum, herkes uyur" demişti.
Peker, 10 bin dolar alan siyasetçi hakkında da konuşmuş, "Benim her ay 10 bin dolar yolladığım bir milletvekili yok ama daha çok yolladıklarım var" ifadelerini kullanmıştı.
Peker, Metin Külünk'ün kendisini arayarak Biden-Erdoğan görüşmesinden önce video çekmemesini istediğini ileri sürmüştü.
