Murat Ülker, dijital dönüşüm sürecinde geleneksel iş modellerinin sınırlarını zorlayan analizinde, rekabetin veri odaklı stratejiler ve dijital ekosistemlerle mümkün olabileceğini vurguladı. Ülker’e göre, firmaların gelecekte varlıklarını sürdürebilmesi için dijital müşterilere uyum sağlayan yeni stratejiler geliştirmesi artık bir zorunluluk.
Murat Ülker, dijital çağda rekabet stratejilerinin nasıl değiştiğine dair önemli bir analiz sunduğu kişisel blog yazısında, geleneksel iş dünyası dinamiklerini yeniden yorumluyor. Harvard’lı ünlü ekonomist Michael Porter’ın "Beş Güç Modeli"nin dijital dönüşümle sınırlarına değinen Ülker, günümüzde rekabet avantajı sağlamak için dijital ekosistemlerin derinlemesine kavranması gerektiğini vurguluyor.
Strateji uzmanı ve IMD Lozan İşletme Fakültesi’nden Prof. Mohan Subramaniam’ın kitabından alıntılarla zenginleştirilen yazısında Ülker, dijitalleşmenin getirdiği yeni stratejik ihtiyaçlara değindi. Ülker’e göre, artık geleneksel analiz yöntemleri tek başına yeterli değil; dijital platformlar, sensör teknolojileri, veri odaklı hizmetler ve API’ların önemini kavrayan yeni bir rekabet anlayışı zorunlu hale geliyor.
DİJİTAL ÇAĞDA REKABETİN TEMEL ÖĞRETİLERİ
Prof. Subramaniam’ın “Dijital Çağda Rekabetin Geleceği” adlı kitabından yola çıkarak, Murat Ülker üç önemli stratejik hedef üzerinde duruyor:
Verinin Gücü: Ülker, rekabet stratejisinin artık yalnızca ürün ve müşteri ilişkileri değil, etkileşimli verilerle de desteklenmesi gerektiğini belirtiyor. Verinin, dijital ekosistemler aracılığıyla firmalara rekabet avantajı kazandıran en güçlü kaynak haline geldiğini vurgulayan Ülker, özellikle veri analizine ve dijital tüketicilere uyum sağlamanın kritik olduğunu ifade ediyor.
API ve Dijital Ekosistemler: API’ların (Uygulama Programlama Arabirimi) dijital dönüşümdeki rolüne değinen Ülker, farklı yazılım ve dijital hizmetlerin veri paylaşımı sayesinde işletmelere çeviklik kazandırdığını belirtiyor. API’ların, firmaların iç verimlilikleri arttırmak ve tüketicilere yeni deneyimler sunmak adına kullanılması gerektiğini vurgulayan Ülker, bu yeteneklerin geleneksel firmalar için dijitalleşme sürecinde bir gereklilik olduğunu söylüyor.
Dijital Müşterilere Uyum: Dijital müşterilerin, firmaların veriye dayalı hizmetler sunmasını sağladığını belirten Ülker, bu yeni müşteri segmentine uyum sağlamanın zorunluluğuna işaret ediyor. Ülker’e göre firmalar, bu dönüşümü sağlamak için ürünlerini dijital platformlara entegre etmeli, veri paylaşım süreçlerini etik bir yaklaşımla sürdürmeli ve kullanıcı gizliliğini gözetmelidir.
REKABETİN DİJİTAL ÇAĞDA YENİDEN TANIMLANMASI
Ülker, Prof. Subramaniam’ın analizlerine dayanarak, dijital devlerin veri odaklı üstünlük kurarken geleneksel firmaların bu ekosistemleri anlayıp adapte olması gerektiğini savunuyor. Ülker’e göre Amazon, Google, Apple gibi şirketlerin uzun kuyruk ve ağ etkileri sayesinde tüketicilerden derin veri elde etmesi, geleneksel firmalar için hem bir meydan okuma hem de bir ders niteliğinde.
Murat Ülker, blog yazısında, dijital dönüşümün klasik rekabet teorileriyle sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, yeni nesil teknolojilerle uyum içinde olan stratejilerin gelecekteki başarı için hayati olduğunu belirtiyor. Prof. Subramaniam’ın “ekosistem eşitliği” adını verdiği, dijital ve geleneksel firmaların uyumlu şekilde çalışabileceği dijital ekosistemlerin oluşturulması gerektiğine dikkat çekiyor.
MURAT ÜLKER’DEN GELENEKSEL FİRMALARA “ÖDEV”
Geleneksel şirketlerin dijitalleşme sürecinde izleyebileceği adımlar üzerine de yorum yapan Ülker, kendisine verilen “ödevleri” sıralıyor: Dijital ekosistem haritalaması, veriye dayalı stratejiler geliştirme ve API kullanımını arttırarak dijital platformlara entegre olma. Ülker, firmaların dijital dönüşümde başarılı olmaları için “dijital müşterilere odaklanma” gibi somut adımların kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
Ülker’in yazısı, yalnızca dijital dünyada rekabet etmenin yollarını anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda geleneksel firmaların dijital dönüşümle ayakta kalabilmeleri için yapılması gerekenlerin de kapsamlı bir yol haritasını sunuyor.
