Sinan Ateş davasında 22 kişi 18 ay sonra hakim karşısına çıktı. İlk duruşmaya beş siyasi partinin lideri de katıldı. Sanıklar ‘Alacak verecek meselesi vardı, ayağından vurduk’ savunması yapıp MHP’ye kumpas planlandığını iddia etti. Olayla ilgili yeni anlatım ‘mahkeme üzerinden bir siyasi strateji oluşturulduğu’ şeklinde değerlendirildi.
SALONDA LİDERLER DE VARDI, ÜLKÜ OCAKLARI ESKİ BAŞKANLARI DA
Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşmayı CHP, İYİ Parti, Zafer Partisi, Memleket Partisi ve Milli Yol Partisi genel başkanları da takip etti. Özel ile Kılıçdaroğlu, salonda Ayşe Ateş’le yan yana oturdu. Ülkü Ocaklarının eski Genel Başkanları da duruşmayı kendisi de bir dönem ülkü ocakları başkanlığı yapan Müsavat Dervişoğlu’yla izledi.
BİR KUMPAS TİYATROSU VAR
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, duruşmaya 5 polis koruması eşliğinde ve çelik yelek giyerek geldi. Acılı eş “Kızlarımla çok gerekli haller dışında dışarı çıkmıyorum. Bazılarının yaşaması gereken cezaevi hayatını bize layık gördüler” dedi. Ateş “MHP ve Ülkü Ocakları yöneticilerinin günlerdir ortaya attığı iddialar ile sanıkların ifadeleri birebir örtüşüyor. Topyekûn bir kumpas tiyatrosu sergileniyor” idiasında bulundu.
‘ÖLDÜRMEYECEKTİM SADECE AYAKLARINA ATEŞ ETTİM’
Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Aralarında eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın da bulunduğu 22 sanık hakim karşısına çıktı. MHP’nin davaya katılma talebi reddedildi. Tetikçi Eray Özyağcı, organizatör Doğukan Çep ile Ateş arasında borç yüzünden husumet olduğunu ileri sürdü. “Öldürmeyecektim. Ayaklarına ateş ettim” dedi.
CHP LİDERİ: SİYASİ CİNAYET ÖRTBAS EDİLMEK İSTENİYOR
Savcıların siyasi boyut katmaya çalıştığını savunan Özyağcı “MHP’nin ismini vermem için baskı yaptılar” iddiasını ileri sürdü. Organizatör Çep, alacak verecek meselesi olduğunu tekrarlarken tetikçiyi kaçıran Vedat Balkaya “Emniyet’te bize işkence ettiler. İlk ifadem yanlış” dedi. Yaşananlara tepki gösteren CHP lideri Özel “Bu bir siyasi dava. İddianamede adı geçen eski vekiller, yöneticiler yok. Cinayetin üstünü örtemeyecekler” tepkisini gösterdi.
MAHKEME SALONDA YENİ SENARYO DEVREDE
Ankara’da suikastla katledilen Sinan Ateş davası Sincan’da başladı. Duruşmayı Özel, Kılıçdaroğlu ve Dervişoğlu izledi. Salona çelik yelek ve 5 korumayla gelen Ayşe Ateş, Özel ve Kılıçdaroğlu’nun yanında oturdu. Mahkeme, MHP’nin katılma talebini ‘Suçtan zarar görmedi’ diyerek reddetti. Tetikçi ve azmettirici dahil sanıklar ilk duruşmada soruşturma aşamasındaki tavırlarını değiştirdi.
Bazı sanıklar polislerin ifadelerine işkence ederek aldıklarını iddia etti. Savcılıkta cinayeti kendi başına işlediğini söyleyen tetikçi Eray Özyağcı, ifadesini değiştirdi. ‘Ayaklarına sıktım, öldürmedim’ savunması yapan tetikçi “Doğukan Çep azmettirdi” dedi. Mahkemede devreye sokulan yeni senaryoya tepki gösteren Ayşe Ateş “Topyekün sergilenen kumpas tiyatrosu” ifadesini kullandı.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin göreceği Sinan Ateş davasının ilk duruşması, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda başladı. Duruşma salonuna Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel, MHP’li Avukat Serdar Öktem, eski Ülkü Ocakları Yöneticisi Tolgahan Demirbaş, dönemin Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal, özel harekat polisleri Aşkın Mert Gelenbey ile Muratcan Çolak’ın arasında bulunduğu tutuklu sanıklar getirildi. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, duruşma salonuna çelik yelekle ve 5 polis koruması eşliğinde geldi. Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da takip etti. Ayşe Ateş, Özel ve Kılıçdaroğlu, yan yana oturdu. İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu da salonda duruşmayı takip etti.
MHP’NİN KATILIM TALEBİ REDDEDİLDİ: Azmettirici olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan Doğukan Çep, mahkeme salonunda “Bay Kemal nerede” diye atışmalarda bulundu. Bunun üzerine Çep salondan çıkarıldı. Mahkeme başkanının “Bırakın işimizi yapalım. Kimse laf atmasın, sataşmasın” uyarısı üzerine Doğukan Çep salona geri getirildi. MHP vekiller, avukatlar davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme başkanı vekillerin katılma talebini uygun görüp görmediklerini sanıklara, savcıya sordu. Mahkemeye MHP’nin suçtan zarar görme sıfatı bulunmadığından katılma talebini reddetti. MHP’li vekiller izleyici kısmına alınırken, salondan alkış sesleri yükseldi. Başkan “Böyle şeyleri yapmayın dedik” diye uyarıda bulundu.
TETİKÇİ SAVCILIKTAKİ İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ: Duruşmada kimlik tespiti sonrası ilk olarak suikastın tetikçisi sanık Eray Özyağci’nin ifadesi alındı. Özyağcı, Doğukan Çep’in anlaşmazlık nedeniyle kendisini Sinan Ateş’i vurmak için Ankara’ya gönderdiğini, kendisini de olay yerine Vedat Balkaya’nın götürdüğünü söyleyerek “Aradım aradım ulaşamadım, bir dosya için bana söz vermişti, sözünü tutmadı. Bir para göndermiştim” dedi. “Ben senin için Sinan Ateş’i gider ayaklarından vururum” dediğini söyleyen Özyağcı “Sonra Suat Abi’yi (Kurt) aradım, ‘Kalacak yer lazım’ dedik. Doğukan Abi ile beraber otoparka gittik. Bana ‘Her şeyi ayarladım, Ankara’ya gitmem kaldı’ dedi” diye konuştu.
REİSİ VURDUK, DİYE BİR SES DUYDUM: Mahkeme başkanı Özyağcı’ya, ifadesi ile savunması arasındaki çelişkileri sordu. Özyağcı, söylemediği şeylerin ifadeye yazıldığını öne sürdü. Olay anını anlatırken “Doğukan Sinan’ın yanında iki kişi var, sadece ayaklarından vur uzaklaş dedi. Ben sadece Sinan Ateş’in sağlı sollu ayaklarına ateş ettim efendim. Bana yanındakiler ateş etti. En son şöyle bir ses duydum: ‘Reisi vurduk, reisi vurduk’ diyorlardı” diye savunma yaptı. Mahkeme başkanı ise “Kamera kayıtlarını izledim, sana doğru koşuyorlardı. Kim reisi vurduk diye bağıracak sana” diye sordu. Özyağcı “Ben duyduklarımı söylüyorum vallahi efendim” dedi.
ÇEP’İ KORUMAK İÇİN YALAN SÖYLEDİM: Özyağcı, şöyle devam etti: “Doğukan Abi’yi aradım, ben ayaklarından vurdum ama ‘Reisi vurduk’ diye arkadan ses geldiğini söyledim. ‘Bu işin içinde iş olmasın’ dedim. Sonra Doğukan Abi beni arayıp, ‘Oğlum Sinan Ateş ölmüş, ben size ayaklarından vurun demedim mi’ diye kızdı. ‘Ben öldürmedim, ben yapmadım abi’ dedim. Kızdı, bağırdı, çağırdı. İfadelerimde Doğukan Abi’yi korumak için yalan söyledim. Üç tane savcı benim ifademi almaya başladı. Durmuş Ali Kaya, ‘Bize hikaye anlatma, biz bu işin siyasi olduğunu biliyoruz. Sana Devlet Bahçeli talimat verdiyse söyle, bize iki üç MHP’linin adını ver, içeride de dışarıda da seni koruyacağız.
SAVCILARI KUMPASLA SUÇLADI: Sana birkaç araç fotoları göstereceğim, bunları onayla yeter’ dedi. ‘Ben bunlara alet olmam, bunlar yalan dolan’ dedim. ‘Ben hiç tanımadığım insanlara iftira atamam’ dedim. Bana fotoğraflar göstermeye başladılar. ‘Ben bu dosyanın kalemşörüyüm, sana göstereceğim’ dedi. Öyle bir ifade alıyor ki, abimi korumak için ne yazıyorsa yazsın dedim. Şunları imzala dediler, imzaladım. Sonra da cezaevine gönderdiler. Bana gösterilen araç ve insan fotoğraflarını televizyonlarda gördüm, meğer onlar Ülkü Ocakları’na aitmiş. Allah’a şükrettim beni bunlara alet etmedin diye. Doğukan Çep, benim abimdir, ben sadece abimle Sinan Ateş arasındaki anlaşmazlık yüzünden ayaklarından vurdum. Ben kimseyi öldürmedim.
‘TOPYEKÜN SERGİLENEN KUMPAS TİYATROSU’
Duruşmaya çelik yelek ve 5 polis koruması eşliğinde gelen Ayşe Ateş salona girmeden “Tedbirler çok yüksek seviyede ama ben zaten evden çıkmıyorum. Bunlar öyle alçak adamlar ki yanımdaki korumalara da silah doğrultacak kapasiteyi görüyorum” dedi. Mahkemenin eksik bir iddianame üzerine kurulduğunu ifade eden Ateş “Bu cinayetin emniyet ve yargı ayağı vardır hiç şüphem yok. Emniyet ve yargının aynı zamanda MHP ve Ülkü Ocaklarının içine sızmış suç örgütü vardır. Zaten bu dosya üzerindeki karanlık el bunlar bir sac ayağının parçaları. MHP’nin avukatları burada ne sıfatla bulunuyorlar. Bizim yanımızda olmadıkları aşikar. Bu boşluğu aziz milletimiz doldursun. Umarım sanıklar serbest kalmaz” dedi. Ateş ayrıca ilk duruşmaya ilişkin de sosyal medya hesabından “Günlerdir MHP MYK üyeleri, Ülkü Ocakları yöneticileri, kiralık kalemler ve trol hesaplar tarafından ortaya sürülen ve dosyadaki delillerle uyuşmayan iddialar ve bugün de duruşma salonunda tutuklular tarafından bu iddialarla bire bir örtüşen ifadelerle topyekün sergilenen kumpas tiyatrosu...” mesajını paylaştı.
DERVİŞOĞLU YARGILAMAYI ESKİ BAŞKANLARLA İZLEDİ
Sinan Ateş davasının ilk duruşmasını aralarında İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun olduğu geçmişte Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış isimlerden Atila Kaya, Suat Başaran, Hakan Ünser ve Alişan Satılmış Sinan Ateş duruşmasını takip etmek için salonda yer aldı. Eski genel başkanların davada bulunması, Ülkü Ocakları yöneticilerinde rahatsız etti. Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın, sosyal medyadan dört ismin mahkeme salonundaki görüntüsü paylaşıp “Konu Ülkücü harekete kumpas kurmak olunca tüm bozguncular, başı bozuklar, mankurtlar birleşmiş…!” dedi.
ESAS AZMETTİRİCİLERLE BAĞI GİZLEME ÇABASINI GÖRDÜK
Programı nedeniyle duruşmadan erken ayrılan Özel, çıkışta “Cinayete karışan kim varsa çeksin cezasını deseler, ittifakları da rahatlayacak. Kimse kıral çıplak demiyorsa biz diyeceğiz” dedi ve ekledi: Esas azmettiricilerle bağı ortadan kaldırmak için üst düzey bir çaba gördük.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sinan Ateş’in silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşmasında, verilen aranın ardından açıklamalarda bulundu. İddianamenin eksik olduğunu söyleyen Özel “Ayşe Ateş ve evlatları ‘Adalete ulaştık’ diyene kadar biz onların yanında durmaya devam edeceğiz” dedi. Davayla ilgili AK Parti ve MHP’ye seslenen Özel “Cinayete karışan kim varsa çeksin cezasını deseler ittifaklarını da rahatlatacaklar” ifadelerini kullandı. Özel şöyle devam etti: “Bu cinayetin tetikçisi bellidir azmettirenleri bellidir. Cinayete katkı verenler, yardım edenler, yataklık edenler, getirenler, götürenler bellidir ama iddianame tam işin gitmesi gereken tarafı gittiği yerde kesilmiştir. Yarım, güdük, natamam bir iddianame ile görülmekte olan bir davayla karşı karşıyayız. Sayın Ayşe Ateş’in bir yanında ben oturdum, bir yanında hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcımız, bir yanında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu. Ayşe Ateş ve evlatları ‘Adalete ulaştık’ diyene kadar biz onların yanında durmaya devam edeceğiz. Günü geldiğinde kimse kral çıplak demiyorsa biz diyeceğiz. Kim korkarsa korksun biz korkmayanları, geri adım atmayanları, susmayanları, silmeyenleri siyasi çıkar için parti içi ya da ittifaklar arası bir kanlı cinayete sessiz kalmayanları temsil ediyoruz. Bu işe karışan kim varsa çeksin cezasını deseler partilerini de rahatlatacaklar, kendilerini de rahatlayacaklar, hareketlerini de rahatlatacaklar. Ama bırakın rahatlatmayı Türkiye’yi istese boğmaya çalışıyorlar.”