Ankara'da ikamet eden bir kadın, kocasına karşı aşağılayıcı ve küçük düşürücü ifadeler kullandığı ve ağırlığıyla ilgili alaycı sözler söylediği için 5 bin lira manevi tazminata mahkum edildi.
Ankara'da ikamet eden M.S.A. isimli erkek, 2019 yılında avukatı Aykut Özdemir aracılığıyla eşi V.A.'ya boşanma davası açtı. Davacı M.S.A., dava dilekçesinde eşinin özellikle kilosunu gerekçe göstererek kendisine "duygusal şiddet" uyguladığını öne sürdü.
Aynı ücreti almalarına rağmen evin maddi yükünü kendisinin üzerine bırakan karısının ev işleriyle de ilgilenmediğini savunan M.S.A., boşanma dışında eşinden 30'ar bin lira maddi ve manevi tazminat talep etti.
Aynı dönemde kadın da M.S.A.'ya "karşı dava" açtı. Kocasının fiziksel özelliklerini bilerek evlendiğini, aşağılamanın, duygusal şiddet uygulamanın ve evin giderlerine katılmamanın söz konusu olmadığını ifade eden kadın, eşinin kendisinden habersiz kredi çektiğini, bu borcu ödemeye zorlandığını, haciz tehdidi altında huzurunun bozulduğunu anlattı.
Kadın, eşinin kendisini sevmediğini sık sık dile getirdiğini ve 70 bin lira maddi, 100 bin lira manevi tazminat istedi.
Mahkeme, yapılan incelemeler sonucunda, M.S.A.'nın eşine karşı küçük düşürücü ifadeler kullandığına ve duygusal şiddet uyguladığına kanaat getirdi. Bu nedenle, V.A.'ya 5 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Mahkeme ayrıca, her iki tarafın da boşanma taleplerini kabul etti.
MAHKEME KADINI HAKSIZ BULDU
Ankara 7. Aile Mahkemesi, tarafların boşanmalarına karar verdi, kadını ise haksız buldu.
Mahkemenin gerekçeli kararında, yargılamada toplanan deliller ve tanık beyanlarına göre, kilolu olması sebebiyle kocasına küçük düşürücü ifadeler kullanması, diyet ve spor programları uygulaması ve cinsel birliktelikten kaçınması nedeniyle kadının kusurlu olduğu belirtildi.
Gerekçeli kararda, kocanın, kadından habersizce borçlanmasına ilişkin, "Kadının tanığının, taraflarla birlikte yaptıkları konuşmada kadının durumdan haberdar olduğunu belirtmesi ve sonrasında tarafların birlikte yaşamaya devam etmeleri nedeniyle kadının bu kusuru affettiği, en azından hoş görüyle karşıladığı kanaatine varılmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Kadının, kocadan şiddet gördüğüne ve diğer iddialarına ilişkin somut delil ve tanık beyanı bulunmadığı bildirilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Somut olayda kocanın mutlu bir birliktelik için evlilik yaptığı, evliliğin ise kadın eşin tam kusuru sebebiyle son bulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle tarafların ekonomik sosyal durumları değerlendirilerek koca yararına 15 bin lira maddi tazminata hükmedilmiştir. Boşanmayı doğuran fiiller değerlendirildiğinde, kadının davranışlarının kocanın kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olması nedeniyle, fiillerin haksızlık boyutları, nitelikleri nazara alınarak 5 bin lira manevi tazminata hükmedilmiştir."
İstinaf mahkemesince de hukuka uygun bulunan kararın temyiz incelemesini Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yaptı. Daire de Ankara 7. Aile Mahkemesinin kararını onadı.