Kazmayı nereye vursalar resmen hazine fışkırıyor! Değeri ise paha biçilemiyor! Tüm dünya o ilimizi konuşuyor! Arkeolojik keşiflerin merkezi o ilimizde hazine yatıyor...
TUNACAN ATALAY
Şanlıurfa, arkeolojik keşiflerin merkezi olmaya devam ediyor. Göbeklitepe ve Karahantepe'de gerçekleştirilen son kazılar, tarihin sıfır noktasından adeta hazine fışkırmasına neden oldu. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, bu eşsiz buluntuların sergilendiği, dünya çapında dikkat çeken bir merkez haline geldi.
2015 yılında kapılarını açan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, 60 bin metrekarelik alanıyla ziyaretçilerini ağırlıyor. Müze, Göbeklitepe ve Karahantepe gibi önemli kazı alanlarından çıkarılan ve insanlık tarihini yeniden yazdıran 12 bin yıllık eserlere ev sahipliği yapıyor.
15 Mart 2023'te Şanlıurfa'yı etkileyen sel felaketinin ardından onarım çalışmaları tamamlanan müze, Taş Tepeler projesi kapsamında ortaya çıkarılan 81 değerli eseri ziyaretçilerle buluşturuyor. Bu eserler arasında, Göbeklitepe'nin D yapısında bulunan ve üzerinde boya kalıntıları olan yaban domuzu, kızıl akbaba heykelleri ve insan figürleri yer alıyor.
Müze Müdürü Celal Uludağ, müzenin neolitik çağ eserleri açısından dünyanın en önemli müzelerinden biri olduğunu belirtiyor. 2023 yılında müzeye getirilen eserler, gerekli işlemlerin ardından ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.
Uludağ, müzede sergilenecek eserler arasında dünyanın en eski boyalı domuz heykelinin yanı sıra en eski akbaba heykeli ve Göbeklitepe ile özdeşleşen insan heykelinin de bulunduğunu vurguluyor. Taş Tepeler Projesi'nden çıkarılan bu eserler, tüm dünyanın ilgisini çekiyor.
2024 yılında Şanlıurfa'da düzenlenecek Dünya Neolitik Kongresi, bu önemli arkeolojik buluntuların uluslararası alanda daha da tanıtılmasına olanak sağlayacak. Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, insanlık tarihine ışık tutan bu değerli eserleri ile tarihin sıfır noktasında bir keşif yolculuğuna çıkarıyor.