İngiliz Mirror gazetesi, son çatışmaları değerlendirdiği yazısında Türkiye'ye dikkat çekti. Gazete, bölgedeki savaşın büyümesi durumunda Türkiye'nin İran, Çin ve Rusya ile aynı safta, İsrail ve Batılı müttefiklerine karşı yer alabileceğini öngördü.
Orta Doğu’da Gazze’de başlayan çatışmalar, İsrail’in Lübnan ve Suriye’ye yönelik saldırılarıyla genişleyerek yeni bir boyuta ulaştı. Bu gelişmelere İran’ın İsrail’e attığı füzeler de eklenince, bölgedeki gerilimin hızla tırmandığı ve bir bölgesel savaşa dönüşebileceği yönündeki endişeler artmaya başladı. Özellikle Batı medyasında bu konuya dair yapılan analizler, çatışmaların küresel bir savaşa evrilme ihtimalini gündeme getirdi.
İngiliz basınından Mirror gazetesinde yayımlanan bir analizde, İsrail’in başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batılı müttefiklerinden aldığı desteğe vurgu yapıldı. Haberde, ABD’nin İsrail’e olan desteğinin tarihi kökenlerine dikkat çekilirken, bu ilişkinin eski başkan Harry S. Truman’ın İsrail’i tanıma kararına kadar uzandığı belirtildi. Bugün gelinen noktada ise İsrail, ABD’nin yanı sıra Avrupa Birliği ve İngiltere ile de güçlü bağlar geliştirmiş durumda. Özellikle İngiltere’nin ticari ve askeri ilişkilerinin, İsrail’in Batı bloğunda yer almasına önemli katkı sunduğu ifade ediliyor.
İRAN; RUSYA, ÇİN VE TÜRKİYE İLE DESTEK AĞI KURDU
Bu bağlamda, Batılı ülkelerin İsrail’e olan desteğinin özellikle İran konusunda da benzer bir çizgide ilerlediği kaydediliyor. İran’ın İsrail’e karşılık olarak Rusya, Çin ve Türkiye ile bir destek ağı oluşturduğu yönündeki değerlendirmeler dikkat çekici. Rusya ve İran’ın Batı’nın uyguladığı yaptırımlara karşı stratejik ortaklıklar geliştirdiği, Çin’in ise enerji ihtiyacını İran üzerinden karşılamaya çalıştığı için bu ülkeyle çeşitli anlaşmalar yaptığı vurgulandı.
Haberde, Türkiye’nin İran ile olan ilişkileri üzerinde fazla detay verilmemesi dikkat çekici bulundu. Ancak Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri satın alması ve bunun sonucunda F-35 programından çıkarılması hatırlatılarak, Türkiye’nin Batı ittifakından uzaklaşma tartışmalarına da yer verildi. Türkiye’nin bu eksen kaymasının, özellikle NATO içindeki durumu ve Ortadoğu’daki dengelerde oynayacağı rol üzerinde daha fazla sorgulanması gerektiği ifade edildi.
