Eski Kızılay Başkanı Kınık’ın kızının karıştığı ölümlü kazada 3 savcı değiştirildi: “Zehra tutuklanmadan hayatına devam ediyor"

Eski Kızılay Başkanı Kınık’ın kızının karıştığı ölümlü kazada 3 savcı değiştirildi:  “Zehra tutuklanmadan hayatına devam ediyor"

Kızılay'ın eski Başkanı Kerem Kınık'ın kızı Fatma Zehra Kınık, 9 Temmuz’da 17 yaşındaki Batın Barlasçeki'nin ölümüne neden olan bir kazaya karıştı. Kınık hakkında dün dava açıldı. Batın Barlasçeki'nin ailesi ve avukatı KARAR’a konuştu.

SEMA KIZILARSLAN

İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı Kavacık Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Caddesi’nde 17 yaşındaki Yavuz Selim Öztürk’ün kullandığı motosiklet, Fatma Zehra Kınık’ın kullandığı otomobille çarpıştı. Motosiklette arkada oturan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki hastanede öldü. Kaza sonrası gözaltına alınan Kınık, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.


Dün (5 Ağustos) Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Kınık hakkında ‘taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma’ suçlarından iddianame düzenlendi. İddianemede Kınık’ın iki yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

ekran-resmi-2024-08-06-15-29-30.png

“ZEHRA HANIM TUTUKLANMADAN, SADECE İMZA ATARAK HAYATINA DEVAM EDİYOR”

17 yaşında hayatını kaybeden Batın’ın teyzesi Büşra Doğan KARAR’a konuştu. Doğan, kazanın yaşandığı günü anlattı. “Çocuğumuz beş dakikalık bir yere çıkıp geri gelecekti. Biz onu evde çay içmeye, kahvaltı yapmaya bekliyorduk” diyen Doğan, Zehra Kınık’ın tutuksuz yargılanmasına tepki gösterdi.

KEREM KINIK AİLEYİ SOSYAL MEDYADA ENGELLEDİ

Olay sonrası dava ile ilgili üç savcı değişikliği yapıldığına dikkat çeken Doğan, Zehra Kınık’ın babası eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kendisini sosyal medyadan engellendiğini anlattı:

“İnsanların ne düşündüğü ve bu olaya nasıl baktığı, kimin tarafını tuttuğu benim için hiç önemli değil, çünkü ben gerçeği biliyorum. Sebep ne olursa olsun, bizim canımız gitti. Sonuç bu. Sebep aslında burada hiç önemli değil. Çocuğumuz beş dakikalık bir yere çıkıp geri gelecekti.

Biz onu evde çay içmeye, kahvaltı yapmaya bekliyorduk. Zehra Hanım'ın oradan kontrolsüzce geçmesi sonucu çocuğumuza çarpıyor. Motor bir taşıt olarak Türkiye'de yeterince dikkate alınmadığı için, zaten kontrolsüz çıkıyor yola. Kazanın olduğu yer çift şeritli bir yol. Yol vermeden yola atladığı için motora arkadan çarpıyor ve bizi kahreden olay maalesef yaşanıyor. Daha üzücüsü, buna sebep olan kişinin sadece bir imza atarak hayatına devam etmesi.”

ekran-resmi-2024-08-06-15-29-16.png

“AİLECEK EVİMİZE ZİYARETE GELDİKLERİNDE TAVIRLARI ÇOK ÇİRKİNDİ”

Zehra Kınık, 3 Ağustos’ta Ayasofya’da düzenlenen Gazze mitingine katılmış ve miting alanından bir fotoğraf paylaşmıştı. Teyze Büşra Doğan, Kınık ailesinin katıldığı Gazze mitingini hatırlattı. “Bu devletin evladının ölümüne neden oldunuz. Dört sene sonra bu devlete asker olacaktı benim çocuğum” diyen Doğan, Kınık ailesini kazadan sonra evlerine taziye ziyaretine geldiğini ve bu ziyaret sırasında acılı ailenin rencide edildiğini anlatıyor:

“Mesela Gazze yürüyüşüne gitmesi. En acı olan şey de bu. Evet, Gazze'deki insanlar da önemli ama bizim canımız, bizim derken aile olarak bizim değil, bu devletin evladının ölümüne neden oldunuz. Dört sene sonra bu devlete asker olacaktı benim çocuğum. Ben iş yerindeydim. O sırada ablamla konuşuyordum. Arkadaşı gelip Batın’ın bir kaza yaptığını söyledi. Hemen iş yerimden çıktım, apar topar hastaneye geldim. Zehra Hanım ailemin evine başsağlığına gelmiş. Fakat ben o sırada burada değildim. İyi ki de değildim. Ben o sırada olay yerinde, olayı gören birilerini arıyordum. Geldiklerine dair telefon geldiğinde hemen bir taksiyle eve gittim. Fakat yetişemedim. Evimize gelmesinin de bir önemi yok benim için.

Ailecek gelmişler. Tavırları da çok çirkinmiş. ‘Bir şeye ihtiyacınız olursa biz hep buradayız’ gibi ve asla benim kabul etmeyeceğim cümleler kurmuşlar. Biz gecekondu mahallesindeyiz. Sanırım bizi kendilerinden aşağıda gördüler. İsterse benim kapımın önünde yatsın, benim umurumda değil. Gideni geri getirmeyecek.”

“HUKUK KARŞISINDA BİZİMLE KINIK AİLESİNİN BİR FARKI OLMAMALI”

Teyze Doğan, 17 yaşında kaybettikleri Batın için adalet istediklerini söyleyerek sözlerini noktaladı:


“Bu ailenin tanınır olması, belli başlı yerlerde tanıdıklarının olması veya ekonomik durumlarının iyi olması neticesiyle adaletin sağlanmamasına şahit oluyoruz. Bu bizi çok üzüyor. Adalet herkese aynı olmalı. Hukuk karşısında bizimle Kınık ailesinin bir farkı olmamalı. İkimizi de eşit görmeliler.”

TUTUKLU YARGILANMASI GEREKİYORDU AMA...

KARAR’a konuşan Barlesçeki ailesinin avukatı Avukat Uysal Uğurlu, olayda hukuk faciası yaşandığını söyledi. Fatma Zehra Kınık’ın karıştığı kazada asli kusurlu olmasına rağmen adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına dikkat çeken Uysal, şöyle konuştu:

“Tensip tutanağı da düzenlendi. Zehra Hanım sanık olarak yargılanacak. Normalde tutuklu yargılanması gerekirdi. Adliyede işler farklı yürümüş anladığımız kadarıyla. Beykoz Adliyesi’nin bu tutumu konuşulmalı. Adli kusurlu olan Zehra Kınık, adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor. Savcılık sulh cezaya tutuklama talebi ile göndermesi gerekirken sadece adli kontrol şartı talebi ile göndermesi oldukça düşündürücü. Bu karar bir hukuk faciası. İddianamede de kusurlu olduğu birebir yazıyor. Motorun kendisine çarptığını söylemişti. Ama alınan raporlara göre asli kusurlu. Bu tarz trafik kazalarını bilen bir avukat olarak söylüyorum. Fatma Zehra Kınık asli kusurludur.”

Zehra Kınık’ın sadece imza vererek hayatına devam ettiği davanın ilk duruşması 30 Ekim’de görülecek.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN