DEVA Partili Yeneroğlu, Cumhur İttifakı'nın Meclise getirdiği ve ittifakların önünü kapatan seçim kanunu teklifine, "İttifak sisteminin içini boşaltıyorlar ve ittifak içerisindeki oyların ittifaka yaramasının önüne geçiyorlar. Partili Cumhurbaşkanının devlet imkânlarıyla seçim mitingleri yapabilmesini de Anayasa’ya aykırı bir biçimde kanunlaştırıyorlar" sözleriyle tepki gösterdi.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, seçim kanunlarında değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi hakkında TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Cumhur ittifakının TBMM'ye sunduğu seçim kanunu teklifine göre baraj yüzde 7’ye çekilecek. Meclis’te grup şartı kaldırılacak ancak partilerin seçimden 6 ay önce 41 ilde örgütlenmesi gerekecek. Her partinin oy oranının esas alınacağı d’Hont modeli uygulanacak.
Küçük partiler ittifakla barajı geçse bile vekil çıkarmakta zorlanacak. Seçim kanunu teklifiyle, Öte yandan Erdoğan’ın ‘Cumhurbaşkanı’ sıfatıyla seçim çalışmalarına katılabilmesinin de önü açıldı.
Yeneroğlu, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
‘İTTİFAK SİSTEMİNİN İÇİNİ BOŞALTIYORLAR’
“Ülkemiz en derin krizlerinden birini yaşarken AK Parti ve MHP’nin vatandaşa artık hiçbir çözüm vaadinin olmadığını kabullendiklerini ve bunun itirafı üzerine bari en azından kendimize çözüm üretelim derdine düştüklerini bir kez daha görmüş olduk. Göz boyamak için seçim barajını %10’dan %7’ye indiriyorlar. Milletin gönlünden düştüklerini ve mevcut seçim sisteminin artık kendi aleyhlerine işlediğini gördükleri için ittifak sisteminin içini boşaltıyorlar ve ittifak içerisindeki oyların ittifaka yaramasının önüne geçiyorlar.”
‘CUMHURBAŞKANI, DEVLET İMKÂNIYLA SEÇİM MİTİNGİ YAPACAK’
“Yargı güvencesinde seçim uygulamasını kendi lehlerine zayıflatmak ve böylece manipülasyona açık hale getirmek için il ve ilçe seçim kurullarını yeniden oluşturuyorlar. Partili Cumhurbaşkanının devlet imkânlarıyla seçim mitingleri yapabilmesini de Anayasa’ya aykırı bir biçimde kanunlaştırıyorlar. AK Parti, tabanındaki erimeyi durdurabilmek ve rakip olarak gördüğü DEVA Partisi’nin önünü kesmek için kendince nokta atışı engeller oluşturmaya çalışıyor. Halbuki bunlar beyhude çabalar…”
‘OTORİTER YÖNETİM TARZI ÜLKEYİ HUKUKSUZLUKLAR VE YOKSULLUKLAR ÜLKESİ HÂLİNE GETİRDİ’
“İktidar, böyle hileli hareketleri ilk defa yapmıyor. 2019’da belediye seçimlerinde İstanbul belediye başkanı seçimleri siyasi baskı neticesinde YSK kararı ile tekrarlatıldı. Absürt bir şekilde aynı zarf içerisindeki bir oy geçerli bir oy geçersiz saydırıldı. Hile yaptılar da ne oldu? Millet ‘hadi oradan’ dedi. Şimdi de kendi getirdikleri seçim ittifakı sistemini yine kendi menfaatlerine göre uyarlamaya çalışıyorlar. Sayın Erdoğan’ın AK Parti’nin kuruluşundan 21 yıl sonra geldiği nokta işte bu. Hukukun üstünlüğü, herkesin özgürlüğü ve refahı diye yolan çıkan hareket, kişisel hırslara kurban edildi ve kural tanımaz otoriter yönetim tarzı ülkeyi hukuksuzluklar ve yoksulluklar ülkesi hâline getirdi.”
‘MAÇIN ORTASINDA KURAL DEĞİŞTİRMEK SİYASİ ETİĞE AYKIRI’
“Bugün Tayyip Erdoğan Ak Parti’nin başlangıçtaki kimliğini yok ederek partiyi MHP’lileştirdi, Ak Parti’nin kadrolarını kendisine emir eri yaptı bu anlayışın neticesinde milletin desteğini her gün kaybediyor ama millet iradesine rağmen koltuğunu korumanın derdi içerisinde. Sayın Erdoğan’ı artık milletin arasında göremiyorsunuz ve artık ağzından millet iradesi sözü hiç çıkmıyor. Milleti yoksulluğa mahkûm ettiğini görmesine rağmen yoksulun ve yetimin hakkı olan devlet imkânları ile seçim kampanyaları yapıp, seçim kanunlarını lehine değiştirip, millet iradesini rehin almak istiyor. Maçın ortasında oyunun kurallarını lehlerine olacağını düşündükleri şekilde değiştirmek siyasi etiğe aykırıdır. Kırmızı kartı verecek olan da milletimizdir.”
‘ALİ CENGİZ OYUNLARINIZLA BU MİLLETİ KANDIRAMAZSINIZ’
“Tükenmişlik sendromuna yakalanmış bir iktidar partisi var. Yargıya güven yok. Ekonomik kriz vatandaşımızın belini bükmüş. Eğitim sistemi iflas etmiş. Üniversite mezunu gençlerin çoğu işsiz. İş bulan ise asgari ücrete mahkûm edilmiş. Gençlerin geleceğe dair umudu kalmamış. Tarım ve hayvancılık bitmiş. Güvensizlik ve öngörülemezlik endişelerin artmasını tetiklemiş, endişeler de panik içinde benzin ve yağ kuyruklarını sıradanlaşmıştır. Böyle bir ortamda Ali Cengiz oyunlarınızla bu milleti kandırabileceğinizi, iradelerini rehin alabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Ziya Paşa’nın deyişiyle; “Siz herkesi kör, âlemi sersem mi sanıyorsunuz?”
‘TUZAK HAZIRLADIKLARINI ZANNEDENLER DÖNSÜN BİR TARİHE BAKSIN’
“Tuzak hazırladıklarını zannedenler dönsün bir tarihe baksın. Yüzlerce yok olmuş, devrilmiş, tarihin mezarlığına gömülmüş iktidar göreceklerdir. Siz de tıpkı onlar gibi utançla ve adaletsizliklerinizle anılacaksınız. Önümüzdeki seçimler, Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olarak mı yoksa kalıcı olarak Rusya tarzı bir despotizmle mi yönetileceğinin seçimidir. Mevcut kural tanımaz yönetim anlayışının 4 sene sonunda geldiği nokta hiçbir bakanın veya devlet makamının inisiyatif sahibi olamadığı bir tek kişinin keyfi rejimidir.”
‘HER PAZAR İKTİDARI DEVRALMAYA HAZIRIZ’
“Fakat Türkiye çaresiz değil. Bu keyfi ve kural tanımaz sisteme karşılık, bizler Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerimizle hukukun üstünlüğüne tabi demokratik bir yönetimi hâkim kılacağız. Çoğulcu, katılımcı ve özgürlükçü demokrasinin egemen olduğu bir sistem oluşturacağız. Biz milletimizin teveccühüyle kurulan tüm oyunları bozacağız. Bu pazar ve her pazar DEVA Partisi olarak, kadrolarımızla ve eylem planlarımızla iktidarı devralmaya hazırız.”