CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, parti içi demokrasinin güçlendirilmesi ve örgütün iradesinin korunması için Tüzük Kurultayı’na önerilerde bulunarak, "Başkanlık elbisesi Erdoğan’a özel dikilmiştir. İktidarımızın ilk döneminde Türkiye’yi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e taşımak, parti tüzüğümüzde açıkça ifade edilmelidir" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, parti içi demokrasinin güçlendirilmesi ve örgütün iradesinin korunması amacıyla CHP Tüzük Kurultayı'na yönelik önerilerde bulundu. Salıcı, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin geleceği için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçişin ve parti içi demokratik kültürün geliştirilmesinin önemini vurguladı.
'BAŞKANLIK ELBİSESİ ERDOĞAN'A ÖZEL DİKİLMİŞTİR'
Salıcı, Türkiye’deki başkanlık sistemini eleştirerek, "Başkanlık elbisesi Recep Tayyip Erdoğan’a özel dikilmiştir. Demokratik siyasal kültürün geliştirilmesi ve başkanlık sisteminin tahribatının onarılması doğrultusunda, iktidarımızın ilk döneminde Türkiye’yi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e taşımak Parti’nin amaçlarından birisi olarak Tüzük’te açıkça ifade edilmelidir" dedi.
PARTİ İÇİ DEMOKRASİ VE ÖNSEÇİM VURGUSU
Salıcı, parti içi demokrasinin güçlendirilmesi için önseçim ilkesine vurgu yaptı. CHP’nin adaylarının önseçimle belirlenmesi gerektiğini belirten Salıcı, "Önseçim, vazgeçilmez ilkemizdir. Adaylar arasında fırsat eşitliğinin sağlanması için önseçimde harcama sınırı ve medya temsilinde eşitlik gibi somut kriterler konulmalıdır" ifadelerini kullandı. Bu kapsamda, adayların daha adil bir süreçten geçmesini sağlamak için belirli kurallar ve kriterlerin uygulanmasının önemini dile getirdi.
ÖRGÜT VE YEREL YÖNETİMLER ARASINDAKİ İLİŞKİ DÜZENLENMELİ
Örgütün parti için kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Salıcı, parti örgütü ile yerel yönetimler arasındaki hukukun netleştirilmesi gerektiğini söyledi. Salıcı, "Yerel yönetimlerde kazandığımız anlamlı başarıyı kalıcı hale getirmek için örgütümüz ile yerel yönetimleri iç içe geçiren her türlü uygulamadan kaçınılmalıdır. Kurumsal yapılar birbirinden ayrıştırılmalıdır" diyerek bu iki yapının ayrıştırılması gerektiğini vurguladı.
BELEDİYE MECLİS ÜYELİĞİ VE KURULTAY DELEGELİĞİ AYRILMALI
Salıcı’nın önerileri arasında, belediye meclis üyeleri ve il genel meclis üyelerinin kurultay delegesi olmaması gerektiği de yer aldı. Mevcut tüzüğe göre bu kişilerin kurultay delegesi olamayacağını hatırlatan Salıcı, "Kurultay delegeliğine seçilen yol arkadaşlarımız, bu görevleri sürerken belediye meclisi veya il genel meclisi üyeliğine aday olmamalıdır. Siyasete belediye veya il genel meclisi üyesi olarak devam etmeyi tercih eden arkadaşlarımızın kurultay delegeliğinden ayrılmaları gerekir" ifadelerini kullandı.
LİYAKAT VE AKRABA ATAMALARINA KARŞI UYARI
Parti içinde liyakatin önemine de dikkat çeken Salıcı, partinin seçilmiş makamlarında bulunanların üçüncü derece dahil olmak üzere kan ve kayın hısımlarının atama yoluyla siyasi bir göreve getirilmesinin doğru olmadığını belirtti. Bu tür atamaların parti içinde ve kamuoyunda olumsuz algılar yaratabileceğine dikkat çekti.
